Baskı stresi

İş dünyasında kim, en çok hangi konuda kendini baskı altında hissediyor? Capital olarak iş insanlarına bu soruyu sorduk.

1.04.2012 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Baskı stresi
Krizin geçmeyen etkisi, önünü görememek, düşen kâr marjları, artan rekabet... Tüm bunlar, milyonlarca dolarlık ciroyu ve geniş kadroları yönetmek durumundaki üst düzey yöneticileri en çok zorlayan konular. Örneğin Koton'un patronu Yılmaz Yılmaz, büyümenin ve marka algısını yönetmenin geçmişe göre daha çok baskı yarattığını söylüyor. Socar Türkiye Başkanı ve Petkim Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Yavuz, "Yatırım süreçlerindeki bürokratik süreçler beni en fazla sıkıntıya sokan konu" diyor. Goldaş CEO'su Sedat Yalınkaya ise spekülatif hareketlerden şikayetçi.... Alanlarının önde gelen isimlerinin baskı unsurları değişse de ortak bir özelliği var. Hemen hemen hepsi bu baskılarla mücadele etmek için kendi yöntemini geliştirmiş durumda... Yıllık hedeflere ulaşmak, pazar payını artırmak ya da korumak, rakibe karşı pozisyon almak, fırsatları kaçırmamak... Bunlar, iş dünyasında üst düzey yönetici ve patronların her zamanki görev kapsamında yer alan sorumlulukları. Uzmanlara göre son dönemde birçok yönetici bu sorumlulukları yerine getirirken farklı baskı unsurlarıyla da mücadele etmek zorunda kalıyor. Peki bugünlerde iş dünyasında kim, en çok hangi konuda kendini baskı altında hissediyor? Capital olarak iş insanlarına bu soruyu sorduk. Krizin geçmeyen etkisi, önünü görememek, düşen kâr marjları, artan rekabet, farklılaşmak için yeni hamlelere duyulan ihtiyaç aldığımız yanıtlar arasında yer aldı. Birçok yönetim maddesinin yanında iş insanları özellikle bu noktalarda kendilerini baskı altında hissettiğini itiraf etti. Bu baskı unsurlarıyla mücadele etmek için ise kendi yöntemlerini geliştirdiklerini belirttiler. Akaryakıttan telekoma, hazır giyimden ilaca farklı sektörlerde alanlarının en başarılı isimlerinden aldığımız yanıtlar, iş dünyasının son dönemde en fazla ağırlık verdiği konuları da gün yüzüne çıkardı.

Büyümeyi yönetmek zorlaşıyor
İş dünyasında baskı yaratan en önemli konu büyümek... Özellikle belli bir ölçeğe ulaşan şirketler, oluşan yeni yapıları yönetmek konusunda üzerlerinde baskı hissediyor. Son yılların hızlı büyüyen şirketlerinden Koton da bu baskıyı yaşayanlardan... Koton Yönetim Kurulu Eş Başkanı Yılmaz Yılmaz, "Büyümek ve marka algısını yönetmek geçmiş yıllara göre bugünlerde daha çok baskı yaratıyor. Şirketin ve markanın geldiği yer itibarıyla artık altyapısı daha önemli hale geldi" sözleriyle durumu anlatıyor. Yılmaz, bu baskıyı sürekli iyileştirme faaliyetleri gerçekleştirerek, daha çok çalışarak ve inovasyona önem vererek azaltmaya çalıştıklarını söylüyor. Toplam 6,1 milyon abonesi ile sektörde lider olan TTNET de benzer bir baskı altında. TTNET Genel Müdürü Tahsin Yılmaz, yenilikçi teknolojileri sektöre kazandırma, bu teknolojilere yenilerini ekleme ve müşteri memnuniyetini sürekli üst seviyelerde tutmayı başarabilme baskısını her zaman üzerlerinde hissettiklerini söylüyor. Yılmaz, "Böylesine dinamik bir sektörde, yoğun rekabet ortamının getirdiği baskı ve zorluklarla mücadele etmenin en iyi yolu güvenebileceğiniz bir ekibinizin olması. TTNET'in değerli çalışanlarıyla bu zorlukları birer fırsata çeviriyoruz" diye konuşuyor.~

MURAT KOLBAŞI /ARZUM GENEL MÜDÜRÜ
"FARK YARATMA ZORUNLULUĞUMUZ ARTTI"
ÜRETİM SÜRESİ KISALDI

Özellikle üretim süreçlerinin kısalması ve kalıp maliyetlerinin eskisine göre azalması, yeni ürün geliştirme ve üretme sürelerini çok kısalttı. Bu yüzden daha sık aralıklarla yeni ürün geliştirmek, farklılık yaratmak zorunluluğumuz arttı.
RAKİBİN HIZI
Geliştirdiğimiz bir ürüne benzer bir ürün, rakipler tarafından çok hızla yaratılıyor, Bu da kâr marjlarımızda daha hızlı aşağıya yönlü değişime sebep oluyor, Son yıllarda herkes işinin en iyisini yapmaya daha fazla odaklı.
ORTAK İŞLER ÜRETME
Perakendeci, sadece mağazasına ve şubelerine, üretimine, marka sahibi markasına ve yeni fikirlere odaklandı, Her şeyi yapmak yerine işlerini iyi yapanlarla ortak işler üretme fikri daha fazla ağırlık kazandı.
YENİ KATEGORİLER
Bu rekabet ortamında yeni ürünler tasarlayıp, yeni ürün kategorileri açıp rakiplerden biraz farklılaşmak gerekiyor, Bu yüzden biz de yeni tasarım ürünler lanse etmeye çalışıyoruz,
ÖNEM KAZANACAK KONU
Arzum olarak 1996'dan beri yurtdışından ve yurtiçinden yerli ve yabancı birçok tasarımcıyla çalışıyoruz, Markaya, tasarıma önem veren marka kimliğini getirmeye çalışıyoruz, Azalan marjlar, daralan pazar, artan marka ve ürün sayısı yüzünden Ar-Ge ile ortaya çıkacak yeni ürünlerle rekabetin yüksek olduğu bu sektörde tüketici gözünde bir adım öne çıkmak çok büyük önem taşyor, Biz de önümüzdeki dönemde bu konulara daha da önem vereceğiz,

Önünü tam göremiyor

Bugünlerde çoğu yönetici, önünü görememekten şikayetçi. İlaç sektörünün en güçlü yöneticilerinden No-vartis Türkiye Ülke Başkanı Güldem Berkman da bu konuda zorlananlardan... Sektörel olarak bekledikleri ölçüde öngörülebilir ve sürdürülebilir bir ortamda yatırımlarını yönlendiremediklerini söyleyen Berkman, bunun nedenini şöyle açıklıyor: "Global bütçe uygulaması ile son yıllarda sürekli yaşadığımız fiyat kesintisi, sektörümüzü ciddi bir tıkanma noktasına getirdi. Yaşanan süreçte artık daha yenilikçi bütçe modellerine ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Mutlaka sektör ve ilgili tüm paydaşların üzerinde uzlaşacağı bir payda yaratmak son derece önemli. Hastalarımıza sunulan tedavilerin kesintisiz biçimde sağlanabilmesi için bu bir gereklilik halini aldı." Berkman, sektör üzerindeki bu büyük baskıya rağmen verimliliğe ve değişimi yönetmeye odaklanarak mevcut sıkıntıları aşmaya çalıştığını da belirtiyor. Yaptıkları her işte verimliliğin temel odak noktaları haline geldiğini söylüyor ve şöyle devam ediyor: "Güçlü ve son derece yetkin bir ekibimiz var. Mevcut koşulların farkında olarak işlerimizde verimliliği öne çıkarmaya çabalıyoruz. Maliyetlerimizi düşürmeye çalışırken bir yandan inovatif çözümler üretmek en fazla beslendiğimiz nokta. Mutlaka mevcut sıkıntıları birlikte aşacağımız bir çıkış noktası bulunacak."~

KENAN YAVUZ / SOCAR TÜRKİYE BAŞKANI VE PETKİM YÖNETİM KURULU ÜYESİ
"BÜROKRATİK SÜREÇLER BİZİ ÇOK ZORLUYOR"
İYİLEŞTİRME SONUÇ VERMİYOR

Yatırım süreçlerindeki bürokratik prosesler beni en fazla sıkıntıya sokan konu. Yatırım atmosferinin iyileştirilmesine yönelik çalışmaların sonuç vermemesi son derece önemli bir etken. Ayrıca ülkenin içinde bulunduğu maliyet yapısı uluslararası rekabette büyük handikap yaratıyor. Haksız rekabet ise sıkıntı yaratan diğer bir konu olarak öne çıkıyor.
BİREBİR MARKAJ
Bu baskı unsurlarıyla birebir markaj, sürekli iletişim, çözüm yolları önerileri ve kanaat önderlerini ikna ederek mücadele etmeye gayret ediyorum. Geçmişe göre bürokratik prosesler daha da ağırlaştı. AB'nin çökmesine neden olan kurallar manzumesini uygulamalarımıza sorgulama yapmadan aktarmaya çalışıyoruz.
İFLASIN ANALİZİ
Halbuki, AB ekonomik olarak çökmüş bir proje. Bu projenin medeniyet boyutunda, insan hakları ve özgürlükler boyutunda takipçisi olmaya devam etmeliyiz. Ancak ekonomik açıdan neden iflas ettiğini analiz etmek ve yapılan yanlışlıkları kendimize transfer etmekten kaçınmalıyız. Bu son derece kritik bir süreç.


Rekabetin getirdikleri

Rekabet ise geçmişte olduğu gibi günümüzde de yöneticilerin üzerinde büyük baskı oluşturan unsurlararasında yer alıyor. Değişen ise bu baskının dozunun artmış olması... Goldaş Kuyumculuk CEO'su Sedat Yalınkaya da rekabetin ve altın fiyatlarındaki dalgalanmanın en büyük baskı unsuru olarak gündeminde yer aldığını söylüyor. İstikrarsız seyreden altın fiyatlarının kendilerini zorladığını ifade ediyor ve "Altın fiyatlarının ani yükseliş ve düşüşünün altındaki en büyük neden ise dünya ekonomisine yönelik belirsizlikler ve spekülatif hareketler" diye konuşuyor. Sektördeki rekabet de Yalınkaya için bir diğer baskı nedeni. "Rekabet artık eskiye kıyasla zorlaşmış durumda" diyen Yalınkaya, her iki baskıyla nasıl mücadele ettiğini şöyle anlatıyor: "Fiyatlardaki yükselişlere karşı, farklı ürünleri mağazalarda sunmaya çalışıyoruz. Artan rekabet karşısında özgün işlere imza atarak farklılaşıyoruz." KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Nalbantoğlu, sektörel baskının kendisini zorladığını söylüyor. Türkiye'de hizmetler sektörü içinde bilişim teknolojilerinin aldığı payın henüz dünya ortalamasına ulaşmadığını belirten Nalbantoğlu, sektördeki KDV oranının da bir engel olduğunu söylüyor. Bu konudaki durumu şöyle açıklıyor: "Şirketler BT'yi bir hizmet olarak aldığı zaman yüzde 18 KDV ödüyor. KDV dezavantajından dolayı bazı şirketler, BT hizmetlerini kendi bünyelerinde yürütüyor." Nalbantoğlu, hizmet pazarındaki payın artırılması için şirketlere teknolojide dış kaynak modelini, maliyet ve verimlilik tarafındaki avantajları anlatma yoluna gidiyor.

Kâr marjları azalıyor

Dünyada süregelen küresel kriz nedeniyle üst düzey yöneticiler, nakit akışı ve kâr konusunda da oldukça zorlanıyor. Bu yöneticilerden biri de Dumankaya Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Dumankaya. Devletin konut sektörüne KDV iadesinin kâr marjlarını azalttığını belirten Dumankaya, "Bu konu hiçbir zaman olmadığı kadar önemli bir hale geldi. Tüketicinin reklama vermiş olduğu reaksiyon azaldı. Satış ofislerine müşteri gelme adedi düştü. Tüketicinin fırsat odaklı hareket etme durumu başladı. Bu da kâr marjlarını etkiledi" diye konuşuyor. Dumankaya İnşaat baskı unsurları ve maliyet dengeleri konusunda çalışmalar yürütmesi için yeni komiteler oluşturmuş durumda. Yeni müşteri edinme maliyeti ve kâr marjını iyileştirmek için verimlilik üzerinde çalışmalar yaptıklarını söyleyen Dumankaya, "Birebir pazarlamaya önem vererek referanslı satışlar ile mevcut müşterilerimiz ile iletişimimizi güçlü tutmaya çalışıyoruz" diye anlattı.~
Etsun Genel Müdürü Adalet İnanç da vadelendirme konusunu yakın markaja almış durumda. AB'deki istikrarsızlık nedeniyle vadelendirmenin sağlıklı yapılması gerektiğini düşünüyor. Kendilerinin de özkaynaklarını devrede tutarak, ucuz kaynaklı ve istikrarlı olabilecek kredinin dışında kredi kullanmamaya gayret ettiklerini söylüyor.

ATALAY ŞAHİNOGLU / NUH GRUP YKB VE CEO
"GLOBAL KRİZ ETKİNLİĞİNİ SÜRDÜRÜYOR"
TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ

Beni bir yönetici olarak zorlayan ve üzerimde baskı yaratan husus global krizin etkisini sürdürmesi. Bunun yanında Türkiye'nin dış ticaretinin yüzde 50'ler civarında gerçekleştiği AB ülkelerinde durumun daha da vahimleşmesi, bugüne kadar krizden çok fazla etkilenmeyen hatta olumlu gelişmeler sergileyen ülkemizin yarınlarda aynı konumu muhafaza edip edemeyeceği gibi hususlar da baskı yaratıyor.
CARİ AÇIK DENGESİZLİĞİ
Çünkü cari açık dengesizliği, artan petrol fiyatları ile dış faturamızın yükselmesi enerji ihtiyacımızda dışa bağımlılığın devam etmesi kırılgan yönlerimiz. Tabii bunlara ilave edilmesi gerekli siyasal ve sosyal kırılganlıklardan da bahsetmek mümkün. Bu baskı unsurları makro tahliller.
İNŞAAT HALA CANLI
Bunların içinde mikro yönüyle ele alındığında bulunduğumuz inşaat sektörü halen canlılığını sürdürüyor. Ayrıca bizim kalite ve hizmet anlayışımızdaki farklılığımızla hem iç piyasalarda hem dış piyasalarda tercih edilen önemli bir konumumuz var. Mevcut duruşumuzla bu konumumuzu muhafaza etmeye çalışıyoruz. Diğer taraftan maliyetlerimizi düşürücü, verimliliğimizi artırıcı tedbir ve yatırımları ne pahasına olursa olsun yapmaktan geri kalmıyoruz.


MEMDUH BOYDAK / BOYDAK HOLDİNG CEO'SU
"ÜRÜN ÖMRÜ KISALDI, MALİYETLER ARTTI"
MALİYET DENGESİ

Yaşanan ekonomik sorunlar mevcut durumu ve geleceği etkiliyor. Üretim şirketleri mevcut durumlarını korumak için sürekli yeni ürün geliştirmek zorunda. Bu gelişmeler bir ürünün yaşam eğrisini sürekli kısaltır, bu da üretim şirketleri açısından maliyetlerin artması anlamına gelir. Bu noktada maliyet dengesi şirketler üzerinde bir baskı oluşturuyor.
İŞE ALIMDAKİ SIKINTI
işe alımlarda yaşadığımız sıkıntılar da var. Yetişmiş ara eleman bulmakta yaşadığımız sorunlaı devam ediyor. Öte yandan üniversiteden yeni mezun olanların istediğimiz seviyede olmamaları rekabetin yoğun yaşandığı küresel piyasalarda biz sanayicilere gelecek açısından bir risk oluşturuyor.
ÇÖZÜM YENİLİKÇİLİK
Tüm bu baskı unsurları karşısında yenilikçi ürünleri zamanında geliştirerek ve piyasaya sunarak, mevcut pazardaki talepleri karşılayarak pazar paylarımızı koruyor ve genişletiyoruz. Oluşturduğumuz profesyonel tedarik zinciri sayesinde maliyet dengesini sağlayabiliyoruz.
GEÇMİŞTEKİ SORUNLAR
Geçmiş yıllarda sadece bizim değil diğer sanayiciler üzerinde de baskı unsuru olan birçok konu vardı, ancak en önemlisi siyasi ve ekonomik istikrarsızlıktı. Şimdi baktığımızda bu sorunların en aza indirilmesi için her türlü çalışmaların yapıldığını görüyor ve takdir ediyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz