Yeni göç dalgası

Büyüme, teknolojideki gelişmeler, değişen iş modelleri ve yeni iş gücünün katılımı, insan kaynakları (İK) cephesinde önemli bir “göç hareketine” neden oluyor...

20.11.2017 11:49:000
Paylaş Tweet Paylaş
Yeni göç dalgası

Nilüfer Gözütok Ünal

[email protected]

İnsan kaynakları alanında son dönemde önemli bir hareket yaşanıyor. Bu çok boyutlu hareket kapsamında “en çok alım yapan sektörler”, transferlerin odağında olan “gözde şirketler”, “ideal aday profili” ve “İK’da göçün adresleri” de değişiyor. Bu hareketin itici gücü olarak da teknolojik gelişmeler, sektörlerin değişime adapte olma hızı, büyüme performansı ve elbette yeni jenerasyonun iş gücüne katılımıyla birlikte devreye giren yeni beklentiler öne çıkıyor. Örneğin hizmet, perakende, hızlı tüketim ürünleri ve inşaatta yaşanan canlanma bu sektörlerde alımları hızlandırdı. MSearch Danışmanlık Başkanı Ali Midillili, bu üç sektörde bugünlerde sürekli alım yapıldığını belirtiyor. Hugent Genel Müdürü Özlem Veryeri Taşkaya, yılın üçüncü çeyreği itibarıyla ağırlıklı olarak yönetici kadrolarında hızlanma olduğuna dikkat çekiyor. Bu durumun gerekçesini şöyle açıklıyor: “Şirket evlilikleri ve satın almalarla oluşturulan yeni organizasyon yapıları çerçevesinde orta ve üst düzey yönetici transferleri gündemde. Zorlu ekonomik süreçlerden başarıyla geçebilmek ve verimliliklerini artırabilmek için şirketler, BT kanalında sistem entegrasyonları gerçekleştirecek profesyonelleri tercih ediyor.” PWC İnsan Yönetimi ve Organizasyon Direktörü Mert Emcan da özellikle kurumsallaşmaya hız veren yerli şirketlerin bu süreci destekleyecek üst ve orta düzey profesyonel aradığını ifade ediyor. “Özellikle aile şirketlerinde profesyonelleşme 2.0 olarak adlandırdığımız bu arayış, tüm fonksiyonları kapsayacak şekilde ve hissedilir derecede arttı” diye konuşuyor. 

HAREKETİN YENİ ROTASI

Özellikle yeni endüstri devrimi, dijitalleşme ve şirketlerin yeni büyüme alanlarına odaklanmaları bazı pozisyonlarda da sıra dışı bir talep yaratmış durumda. Yenibiris.com Teknoloji ve Ürün Koordinatörü Eren Çamlıkaya, Türkiye’de yapılan yatırımlar ve yeni kurulan teknoloji girişimleriyle sistem mimarı, veri bilimci, yazılım uzmanı, ön yüz geliştirici, dijital pazarlama gibi pozisyonlarda taleplerin ortalama yüzde 50 arttığını belirtiyor. Sosyal medya, ürün yönetimi, deneyim tasarımı gibi pozisyonlarda da açık olduğunu, bu nitelikte insanların çok arandığını sözlerine ekliyor. Önümüzdeki dönemde de beklenti yine bu alanlarda insan kaynağına yönelişin hızlanacağı yönünde. İşin dijitalleşme ve otomasyona doğru gitmesi nedeniyle her seviyede teknik uzman ihtiyacının açığa çıktığını belirten PwC İnsan Yönetimi ve Organizasyon Direktörü Mert Emcan, “Yazılım, veri güvenliği, sistem mimarisi gibi ihtiyaçların yanı sıra, veri mühendisliği gibi alanlar da gelecekte makine mühendisliği kadar alıştığımız bir uzmanlık alanı olarak karşımıza çıkacak” diyor. Ergene Consulting&HGA Group Türkiye Başkanı Murat Ergene, bugün olduğu gibi yakın gelecekte de en çok satış, pazarlama ve finans pozisyonlarında hareket bekliyor. “Bu pozisyonlar aynı zamanda şirket kârlılığını doğrudan etkileyen pozisyonlar. Bu nedenle şirket patronlarının da en çok müdahale ettiği ve yöneticileriyle çatışma ihtimalinin en yüksek olduğu pozisyonlar” diye konuşuyor. Assessment Systems CEO’su Levent Sevinç, yurt dışı merkezli olan ve Türkiye’de yatırım yapan şirketlerin, bazı operasyonlarında birleşmeye gitmesi sebebiyle özellikle finans ve insan kaynakları pozisyonlarında hareketlilik olacağını söylüyor. “E- ticaret şirketlerinin BT ve lojistik, sigorta şirketlerinin ise satış pozisyonlarında büyüme gerçekleşeceğini düşünüyorum” diyor. 

YENİ CAZİBE MERKEZLERİ 

İK’da yaşanan bir diğer dikkat çeken gelişme de hem yurt içinde bir şehirden diğerine hem yurt içinden yurt dışına gerçekleşen nitelikli yetenek göçü. Yurt içindeki göç hareketini tetikleyen nedenler İstanbul’da şehir yaşamının zorlukları olarak ön plana çıkarken yurt dışına göçü hızlandıran ise ekonomik dalgalanmalar ve yaşam tarzına ilişkin artan kaygılar olarak dile getiriliyor. Genel olarak İstanbul’dan kaçış şeklinde kendini gösteren bu göç hareketinin yeni adresi ise İzmir, Ankara, Gaziantep, Kayseri ve Samsun… PwC İnsan Yönetimi ve Organizasyon Direktörü Mert Emcan, özellikle İstanbul’dan Ege ve Akdeniz kıyılarına eğitimli ve deneyimli beyaz yaka göçünün arttığını belirtiyor. “Eskiden bazı illerde istenilen nitelikte işe alım imkanı imkansıza yakınken artık o iller ciddi bir şekilde İstanbul insan gücü piyasasından faydalanmaya, yetenekleri çekmeye başladı” diyor. “İronik biçimde İstanbul’dan Anadolu’ya kaçış olduğunu gözlüyoruz” diyen Ergene Consulting&HGA Group Türkiye Başkanı Murat Ergene de Anadolu şehirlerindeki gelişmelerin bu yönelişte etkili olduğunu söylüyor. Yenibiris.com Teknoloji ve Ürün Koordinatörü Eren Çamlıkaya, dünyadaki talep patlaması nedeniyle yurt içindeki yetişmiş iş gücünün yurt dışı opsiyonlarını değerlendirdiği görüşünde. Özellikle Avrupa, ABD ve Kanada’ya giden tasarım, yazılım, ürün yönetimi gibi alanlardaki profesyonellerin Türkiye için büyük kayıp olduğunu dile getiren Çamlıkaya, “Benzer şekilde bankacılıkta da kayıplar yaşanıyor. Dünya standartlarının üzerinde gelişen bankacılık profesyonelleri Avrupa ve ABD’nin yanı sıra Ortadoğu’da çekiciliklerini artırdılar” diye konuşuyor.

~

TRANSFERLERİN GÖZDESİ 

Son dönemde yeteneklerin şirket tercihleri de değişiyor. MSearch Danışmanlık Başkanı Ali Midillili, B2C den B2B’ye geçişin belirgin olduğunu söylüyor. “Tercih edilen şirketler; kurumsal imajları olanlar oluyor” diyor. Hugent Genel Müdürü Özlem Veryeri Taşkaya da lokal yapılardan global çatılara geçiş olduğuna dikkat çekiyor. “Ekonomik dalgalanmalar sebebiyle en çok tercih edilen şirketler, global iş fırsatları sunabilen, Y&Z kuşağı için iç iletişim ve stratejilerini oluşturmuş, şirketler” diye konuşuyor. Manpower Türkiye Genel Müdürü Reha Hatipoğlu, son dönemde Türkiye’de çalışan nüfusun uluslararası şirketlere yönelik ilgisinin arttığını dile getiriyor. Bunun gerekçesini şöyle açıklıyor: “Bunun arka planında Türkiye’deki ortamın etkisi ve yurt dışındaki pozisyonların sunduğu ekstra yan haklar var.” Ergene Consulting&HGA Group Türkiye Başkanı Murat Ergene, İK göçünde özellikle start up’lar ve özel sermaye fonu şirketleri lehine bir değişim olduğunu belirtiyor. Önümüzdeki dönemde klasik şirketlerin istihdam çekme payının azalacağını düşünüyor. Yenibiris. com Teknoloji ve Ürün Koordinatörü Eren Çamlıkaya da Ergene ile aynı görüşte. Önceleri yeni mezunlar için büyük ilaç ve hızlı tüketim şirketleri ilk tercihken şimdi yerli start up’lara ilginin arttığını belirten Çamlıkaya, bunun sebeplerini şöyle açıklıyor: “Sebep Y jenerasyonunun ‘amaç’ uğruna, kendi inandıkları ve ikna oldukları bir vizyon için çalışmak istemeleri. Mevcut büyük şirketlerde amaçtan oldukça uzak çalışan bu gençler bulundukları pozisyonlarla yabancılaşma yaşayabiliyor.” 

SEKTÖREL KAYIŞ

Sektörel bazda da birçok sektörün insan kaynağı göçü verdiği dikkatleri çekiyor. Bu sektörler içinde de perakende, hızlı tüketim ve ilaç sektörleri öne çıkıyor. Örneğin Danone Grubu İK Direktörü Pınar Çanakçı, kendilerine gelen başvuruların yüzde 80’inin deneyimli adaylardan geldiğini belirtiyor. “Çok farklı sektörlerden başvuru almakla birlikte özellikle hızlı tüketim malları, medikal, perakende gibi sektörde çalışanların yüksek oranda başvuru yaptığını söyleyebiliriz” diyor. Roche İlaç Türkiye İK Direktörü Özlem Salur da geçmiş yıllarda genelde sadece ilaç sektöründen başvurular olurken, bugün perakende ve hızlı tüketim sektörlerinde çalışan adaylardan gelen başvuruların bir hayli arttığına dikkat çekiyor. BSH Türkiye, Ortadoğu, Afrika ve BDT İnsan Kaynaklarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Ahmet Aksoy da son dönemdeki başvuruları segmente ettiklerinde ise özellikle üretim ve otomotiv sektöründen kendilerine gelen talepte artış olduğunu ifade ediyor. “Ayrıca satış ve pazarlama bölümlerimiz için hızlı tüketim ve telekom gibi sektörlerden de önemli sayıda başvuru alıyoruz” diye konuşuyor. P&G Türkiye ve Kafkasya İK Direktörü Bilgehan Ergenekon Bilen de ilaç sektöründen gelen talebe vurgu yapıyor. Ağırlıklı hızlı tüketim sektöründen iş başvuruları geldiğini anlatan Bilen, “Son dönemde buna ilaç sektörü de eklenmiş durumda” diyor. QNB Finansbank İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Hakan Alp ise kendi cephelerindeki durumu şöyle paylaşıyor: “Tecrübeli ilanlarımıza ise ağırlıklı bankacılık sektöründen başvurular gelmekle birlikte, pazarlama ve analitik pozisyonlar için telekomünikasyon ve hızlı tüketim gibi sektörlerden başvurular alıyoruz.” 

İDEAL ADAY DEĞİŞTİ

Tüm bu gelişmeler karşısında şirketler ideal aday profilini de yeniden tanımlıyor. Örneğin Şölen İK direktörü Nihat Özdemir, pozisyonu ne olursa olsun SAP bilgisine sahip adayların tercihlerinde öne çıktığını belirtiyor. PepsiCo Türkiye İK Kıdemli Direktörü Birsen Çevik Akgünlü de teknolojik gelişmeler nedeniyle aday arayışlarında kriterlerinin değiştiğini söylüyor. Akgünlü, yeni kriterlerini şöyle sıralıyor: “Aday değerlendirme sürecimizde öne çıkan kriterleri; dinamik organizasyon yapılarına adapte olabilen, merak eden, zorlukları ve değişimleri engel olarak değil fırsat olarak algılayan, anda birden fazla iş yapabilen ve matris organizasyonlarda rahatlıkla çalışabilen profiller olarak tanımlayabiliriz” BSH Türkiye, Ortadoğu, Afrika ve BDT İnsan Kaynaklarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Ahmet Aksoy da Next Level stratejileriyle adaylarda aradıkları özelliklerin farklılaştığını anlatıyor. “Tutkusunu işine yansıtan, iş birlikçi bir ortam yaratan, esnek çalışma anlayışına sahip, yenilikçi, müşteri odaklı ve sağladığı katkılarla insanların hayatlarını iyileştirmek isteyen adayları arıyoruz” diyor. Ford Otosan çalışanlarını dönüşümde sorumluluk almaya davet ediyor. Bu nedenle aileye katılacak her bir çalışanın yaratıcı olmasını, yeni fikirlerini açıklıkla paylaşabilmesini ve inovasyonla beraber gelen değişime hızlı adapte olmasını bekliyor. P&G de son dönemde kısıtlı kaynakları verimli kullanabilen, daha büyük işleri daha az harcayarak yapabilen, analitik düşünen ve yaratıcı kişileri hedefliyor. P&G Türkiye ve Kafkasya İK Direktörü Bilgehan Ergenekon Bilen, “İletişimin ve bilgi alışverişinin güçlendiği günümüzde dışa odaklılığa artık daha çok önem veriyoruz. Bütünsel düşünebilen ve kendi iş alanı dışında başka alanlarla da bağlantı kurabilen çalışanlar bizim için çok daha önemli hale geldi” diye konuşuyor.

~


TANYER SÖNMEZER MANEGEMENT CENTRE TÜRKİYE CEO'SU
DÖNÜŞEN ŞİRKETLERE KAYMALAR VAR

ÖNEMİ ARTAN ROLLER
Son dönemde büyümenin ve dönüşümün fazla olduğu şirketlere, insan kaynağı alımının yapılacağını öngörüyorum. Özellikle dijital dönüşüm dünyası ve dördüncü sanayi devriminin getirdiği farklılıklarla, artan roller var. Bu rollerin teknik alanda yani STEM, teknolojinin ve büyümenin içinde olduğu rollerde artması bekleniyor. Önümüzdeki dönemde dijital kanalları kullanarak satış yapan roller, big datayı kullanan pazarlama ve satış rolleri de büyüyecek.
OTOMASYON ETKİSİ İK’da otomasyonun getirdiği robot kullanımı ve temel değişikliklerle, özellikle katma değeri olmayan düşük. kendini tekrar eden rollerin ciddi anlamda azaldığını görüyoruz. Diğer taraftan Türkiye’nin bugün bulunduğu iş dünyasında yine teknoloji ve daralan pazarlar sebebiyle özellikle geleneksel şirketlerden daha yeni ve uluslararası iddiası olan, dijital dönüşüme ve inovasyona kafayı takan, buna odaklanan şirketlere kaymalar olduğunu görüyoruz.
GELENEKSELE İLGİ AZALIYOR Esnek çalışma şartları olan, ofisleri daha çağdaş şirketlere daha fazla yetenek kayışı da söz konusu. Çevreye ve topluma daha saygılı, demokrasiye ve liberal düşünceye açık uluslararası şirketler, bu şekilde düşünen büyük holdingler ciddi bir cazibe merkezi oluyor. Bugün Türkiye’nin en büyük holdingine girmek, Ivy League diye adlandırılan Amerika’nın en önemli okullarına girmekten daha zor halde. Bu okullara başvurularda kabul yüzde 6-8 iken büyük holdinglerde rakam yüzde 5’i ancak buluyor. İK göçünde gözle görünür olarak eski teknolojide, eski bakış açısında, daha geleneksel ve çalışana önemli bir paydaş olarak değer vermeyen şirketlerin geriye gideceğini düşünüyorum.



İŞVEREN MARKASI OLMA YARIŞI

KALİTEDE ARTIŞ
Şirketler cephesinde dikkat çeken önemli gelişmelerden biri de işveren markası olma yarışı. Birçok şirket işveren markası olarak sektörde cazibe noktası olmayı hedefliyor. Abdi İbrahim İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Hakan Önel, bu yıl başladıkları işveren markası çalışmalarıyla birlikte aday başvuru ve kalitesinde gözle görülür bir artışı takip ettiklerini söylüyor. “Aday başvuru sayılarımız her yıl yüzde 20’li oranlarda artıyor” diyor. BAŞVURUYA ETKİSİ Önel, yılda 40 bin iş başvurusu olan Pfizer Türkiye ve Kafkaslar İK Lideri Serra Uluışık, sosyal ve yazılı medyadaki işveren markası çalışmalarına ve hedef profillere yönelik yüz yüze çalışmaları sayesinde başvuruların bu seviyede olduğunu belirtiyor.
FORD OTOSAN’DAKİ DEĞİŞİM Yıllık başvuru sayılarının 100 binin üzerinde olduğunu belirten Ford Otosan İnsan Kaynakları Direktörü Nursel Ölmez Ateş de bu sayının her geçen yıl arttığını ifade ediyor. “Bunda Ford Otosan’ın elde ettiği başarılar ve işveren markamızın etkili olduğunu düşünüyoruz” diye konuşuyor.
BORUSAN’IN HEDEFİ Borusan Grubu da 1,5 yıldır işveren markası stratejisi üzerinde çalışıyor. Yılda 400 bin iş başvurusu aldıklarını açıklayan Borusan Grubu İK Başkanı Semra Akman, “Yaptığımız çalışmaların sonucunda gelecekte bu sayıların artmasını hedefliyoruz” diyor.



“İK YÖNETİCİSİ VE CFO ALIMI HIZLANDI”
AYŞEGÜL AYDIN / HEIDRICK&STRUGGLES YÖNETİCİ ORTAĞI

KURUMSALLAŞMA HAREKETİ
Ben bu yılın ilk 4 ayında 2001’den itibaren yaşanan en büyük durgunluğu gördüm. İlk 4 ay geçtikten sonra sektör hareketlendi. Üst üste gelen projeler dikkat çekici. İşimizin ağırlığını genel müdür ve CEO düzeyi pozisyonlara alım oluşturuyor. Bize gelen talepler de bu düzeyde. Onun dışında insan kaynakları direktörlerinin de yer değiştirdiğini görüyoruz. Bunun nedeni de kurumsallaşma hareketi. Türk şirketleri kurumsallaşmaya çalışırken İK yöneticisi veya CFO alımını hızlandırdı.
SIKINTILI SEKTÖRLER En hareketli sektörler enerji ve telekom. Perakende ve sigorta sektöründe ise sıkıntı var. Hızlı tüketim sektörleri eskiden olduğu kadar hareketli değil orada ciddi konsolidasyonlar ve küçülmeler oluyor. Bu konsolidasyon daha da büyüyecek hep birlikte bunları göreceğiz. Yurt dışına göç de dikkat çekici. 40-48 yaş aralığında çok ciddi yurt dışına gidiş var. Pek çok profesyonel kendi çalıştığı yabancı şirkete yurt dışındaki pozisyonlara ilgi duyduğunu bildiriyor. Kanada’dan Macaristan’a kadar her yere gitmek isteyen var. Özellikle İngiltere en çok tercih edilen ülke.



KARİYER GÖÇÜNDE 12 ÖNEMLİ TREND

  • Yurt içinden yurt dışına ciddi bir insan kaynağı göçü yaşanıyor. 
  • Yurt dışına yönelik göç Avrupa, Amerika ve Kanada ağırlıklı gerçekleşiyor.
  •  Yurt içinde göç İstanbul’dan İzmir, Ankara, Gaziantep, Kayseri ve Samsun’a yönelik. 
  • Özellikle hızlı tüketim, ilaç ve perakende sektörlerinden diğer sektörlere göç var. 
  • Y kuşağı, klasik şirketler yerine start up ve özel sermaye fonlarını tercih ediyor. 
  • Muhafazakar şirketlerden, demokrasiye, liberal düşünceye açık şirketlere geçiş var. 
  • Geleneksel şirketler yerine dijital dönüşüme ve inovasyona önem verenler öne çıkıyor. 
  • Yerli şirketlerden global, uluslararası networkü olan şirketlere transferler yaşanıyor. E
  • skiden işe alımda en hareketli sektör perakende ve finansken bugün enerji ve telekom. 
  • B2C den B2B’ye geçişler var. Kurumsal ve güçlü şirketler cazibe merkezi oldu. 
  • İK piyasasında artık şirketler büyüklükleriyle değil şirket markalarıyla öne çıkıyor. 
  • Satış ve pazarlama kadar sistem mimarı, veri bilimci, dijital pazarlamacı aranıyor.


Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz