“Bddk’yla Birlikte Şirket Sayısı Azalır”

Faktoring sektörü, 2006 yılına, BDDK bünyesine katılarak girdi. Faktoring Derneği Başkanı ve TEB Faktoring Genel Müdürü Mehmet Çınar, “Bu sektör için önemli bir dönemin başladığı anlamına geliyor” ...

1.04.2006 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Faktoring sektörü, 2006 yılına, BDDK bünyesine katılarak girdi. Faktoring Derneği Başkanı ve TEB Faktoring Genel Müdürü Mehmet Çınar, “Bu sektör için önemli bir dönemin başladığı anlamına geliyor” diye konuşuyor. Ona göre, yeni dönemde sektörün sorunları daha hızlı çözüm bulacak, büyüme yeni bir performans kazanacak. “Derneğe üye olanların işlem hacmi 11.3, toplamı da 15 milyar dolar. Yıl sonunda 20 milyar doları yakalarız” diyor. Ardından da önemli bir gelişmeye dikkat çekiyor: “Derneğe üye 97 şirket var. Yeni düzenlemelerle birlikte şirket sayısı azalabilir.”

Türkiye’deki faktoring sektörü için 2006 önemli bir dönemin başlangıcına işaret ediyor. Sektör, yeni yılla birlikte Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nın (BDDK) bünyesine katıldı. Bu, sorunlara çözüm bulunmasından büyümeye kadar çok sayıda alanda faktoring sektörüne olumlu katkı yapacak bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

hedFaktoring Derneği Başkanı Mehmet Çınar, BDDK’nın, sektörün sorunlarıyla yakından ilgilenmeye başladığını, yapılacak düzenlemelerin sektöre büyük katkısı olacağını söylüyor. Hedefin, yıl sonuna kadar işlem hacmini 15 milyar dolardan 19-20 milyar dolara çıkarmak olduğuna dikkat çekiyor. “Bu da yaklaşık yüzde 30 oranında bir büyüme anlamına geliyor” diyor.

2004 verilerine göre Hazine’den izin almış 97 faktoring şirketi var. Ancak, bunların hepsi faaliyette değil. Mehmet Çınar, BDDK’nın düzenlemeleriyle, önümüzdeki dönem şirket sayısında bir azalma olacağını öngörüyor…

Aynı zamanda TEB Factoring’in genel müdürlüğünü sürdüren Mehmet Çınar, “BDDK ile birlikte sorunlarımızın önemli bölümünün aşılacağı kesinleşti. Ancak sorunlar mevzuatla sınırlı değil. Bunun yanı sıra aracılık maliyetleri, kredi sigortası, risk değerleme ve fatura konusunda gelişme kaydedilmesi gerekiyor” diye konuşuyor.

Mehmet Çınar, 2006 yılında öne çıkacak en önemli konunun ise ihracat faktoringi olacağına dikkat çekiyor. Bu alanda mevcut 2.2 milyar dolar rakamının yıl sonuna kadar 3 milyar doların biraz daha yakınına gelebileceğini öngörüyor.

Faktoring Derneği Başkanı Mehmet Çınar’ın Capital’in sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

*Faktoring sektörünün ulaştığı mevcut büyüklük ne kadar. İşlem hacmi ne kadara ulaştı, sektörde kaç adet şirket faaliyet gösteriyor?
2004 verilerine göre, izin almış 97 adet faktoring şirketi var. Ancak bunlardan 40 tanesi Faktoring Derneği’ne üye. Sektörde derneğe üye olmayanlarla birlikte yaklaşık bin 500’e yakın kişi çalışıyor.

Derneğe üye şirketlerin 2005 yılında gerçekleştirdiği toplam işlem hacmi ise 11.3 milyar dolar düzeyinde. Bunun 9 milyar doları yurtiçi, yaklaşık 2.2 milyar doları da yurtdışı işlemlerden kaynaklandı. Derneğimize üye olmayan şirketlerle birlikte tahminimiz sektörün 2005 yılında yaklaşık 14 milyar dolarlık bir işlem hacmine ulaştığı yönünde.

*Faktoringde oranlar nereden nereye geldi, önümüzdeki dönemde nasıl bir seyir izleyecek?
Enflasyondaki tek haneli gerçekleşmeler doğrultusunda, bütün finans sektöründe düşen faiz oranları ile doğru orantılı olarak bizim sektörümüzde de faiz oranları aşağıya düştü. Ancak, bizim burada bir dezavantajımız var. Faktoring şirketleri aslında çoğunlukla özkaynaklarının dışında, bankalardan kaynak kullanarak müşterilerinin alacaklarını finanse ediyorlar. Bu açıdan bankalardan kullandığımız kredilerin üzerinden BSMV ödüyoruz. Dolayısıyla maliyetlerimizi oluştururken bu da bir maliyet kalemi oluyor. Bu da müşterilerimizin alacaklarını finanse ederken, çifte vergilendirme gibi bir duruma sebep oluyor.

��ahsi görüşüm, geçen yıl olduğu gibi, önümüzdeki dönem de TL faizlerde aşırı bir düşüş olmayacağı yönünde. Yıl sonuna kadar belki 1,2 puanlık daha bir düşüş olabilir ama genel olarak mevcut seviyeler korunacak. Çok dikkat çekici bir düşüş olmayacak.

* Faktoring şirketleri bu yıl başından itibaren BDDK bünyesine dahil oldu. BDDK ile birlikte yeni dönem nasıl olacak, neler değişecek, ne gibi yenilikler gelecek?
Sektör daha önce Hazine’nin denetimi ve düzenlemesi altındaydı. Şimdi artık faaliyetlerimizi BDDK bünyesinde sürdüreceğiz. Bence böylesi daha iyi oldu. Bundan sonra, bütün Avrupa’da olduğu gibi faktoring sektörüne de bankacılıkla paralel düzenlemeler getirilebilir.

Ayrıca, BDDK’nın bünyesinde sektörün önünün daha da açılacağını düşünüyorum. Bu sadece faktoring şirketlerinin ilerlemesi açısından değil, leasing ve tüketici finansman şirketleri için de önemli bir gelişme.

Bugün Avrupa ile karşılaştırdığımız zaman penetrasyon oranlarının çok düşük olduğunu görüyoruz. Tüm leasing sektörünün toplam hacmi 11 milyar dolar düzeyinde. Bu rakam, İngiltere’de tek bir şirketin cirosu kadar.

*Sektörde çok sayıda şirket var. Yeni düzenleme ile sayı azalır mı?
Evet, şirket sayısında bir azalma bekliyoruz. Zaten 97 şirket izin almış durumda. Ancak, bunların hepsi faaliyette değil. Bir rakam vermek gerekirse, aktif olan şirketlere, derneğe üye şirketlerin dışında belki birkaç tane daha sayabilirim. Ne kadar şirketin sektör dışına çıkacağını söylemek zor ama elbette bir azalma olacak. Yıl sonuna kadar netleşir diye düşünüyorum.

*Sektörde rekabet hangi araçlar üzerinden yapılıyor?
 Finans sektöründe iki temel konu var. Biri fiyat, diğeri ise hizmet. Bu yıl rekabet ister istemez fiyat üzerinde yoğunlaşıyor. Ancak, bu finans ürününü kullanan müşteriler, işin diğer tarafını da göz ardı etmiyor. Dolayısıyla ne sadece fiyatla, ne de sadece hizmetler rakiplerinizin önüne geçmeniz mümkün değil. İkisinin iyi bir harcı gerekiyor. Ama bugün rekabette en çok kullanılan araç fiyat diyebilirim.

*2006’da faktoringde hangi konular öne çıkacak?
Bu yıl ister istemez BDDK’nın düzenlemeleri öne çıkacak. BDDK ile devreye girecek yeni yönetmelikler, yeni denetlemeler, yeni raporlamalar olacak ve bunlar bizim için öne çıkan konular olacak. Ben sektörün denetlenmesi gerektiğine inanıyorum. Denetlenmeye ne kadar açık olursak, sektörün önü de o kadar açık olur ve çabuk gelişir. Bu aynı zamanda haksız rekabeti de önler.

Bu yıl öne çıkacak bir başka konu ise ihracat. İhracatta çok iddialı şirketler var. Her ne kadar Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında, işlem hacmi düşük gibi görünse de, Türkiye ihracatının yüzde 3.3’ünden pay almak çok önemli. Bu yıl faktoringde toplam 15 milyar dolardan 19-20 milyar dolar gibi bir işlem hacmine çıkabileceğimizi düşünüyoruz. Yani yaklaşık yüzde 30’luk bir artış öngörüyoruz. İhracat faktoringi tarafında ise mevcut 2.2 milyar dolar rakamının 3 milyar doların biraz daha yakınına gelebilir diye düşünüyoruz. Türkiye’nin ihraç ürünlerinin başında tekstil ve otomobil geliyor. Bu sektörler faktoring sektörünün de kıymet verdiği sektörler.

Diğer yandan artık mevzuattaki değişikliklerle ithalat tarafına da girmemiz gerekiyor. Bugüne kadar uluslararası faktoringin sadece tek tarafını, ihracat faktoringini yapabildik. İthalat tarafını da yapıyoruz ama bu taraf çok gelişmiş değil. Uluslararası kurallara göre garanti verdiğiniz bütün işlemlerin parasının sizin üzerinizden ödenmesi gerekir. Ancak, Türkiye’deki kambiyo mevzuatına göre ithalatçı bu transferi kendisi yapmak zorunda. İthalat faktoringinin gelişmemesi bundan kaynaklanıyor. Mevzuat değişiklikleri ile buradaki potansiyeli değerlendirebiliriz.

*Büyümeyi hangi sektörler tetikleyecek, bu yıl sürpriz sektörler görebilir miyiz?
Faktoring tedarikçisi ve bayi ağı olan her türlü sektöre hitap ediyor. Bu anlamda öncelikle gıda, otomotiv gibi sektörler öne çıkıyor.

İhracat tarafında ve yurtiçinde tekstil her zaman ön planda. Şu anda kura bağlı olarak tekstil sektörünün sıkıntıları olsa bile faktoring için hala önde geliyor. Son dönemde inşaat sektörüne servis veren sektörler de öne çıkmaya başladı. Ahşap, mobilya, ev tekstili gibi alanlar dikkat çekiyor. Bunların yanı sıra plastik, metal eşya, tıbbi aletler gibi alanlar da bu yıl sektördeki büyümeyi tetikleyecek.

FAKTORİNG’İN GÜNDEMİNDEKİ 6 ÖNEMLİ SORUN
1. Sektöre Özel Yönetmelik
Derneğin her zaman tartıştığı konulardan biri faktoringin kendine özgü bir yönetmeliğinin olmamasıydı. Bu sorunun BDDK’ya devir ile çözüme ulaşacağı kesinleşti.

2. Aracilık Maliyetleri Özkaynağın dışında faktoring şirketleri bankalardan borçlanarak müşterilerin alacaklarını finanse ediyorlar. Burada da BSMV (Banka Sigorta Muamele Vergisi) faktörü, son kullanıcıya bir maliyet olarak yansıyor. Bu çifte vergilendirmeyi önleyecek bir çözüm bekliyoruz.

3. Karşılıklar Bütün Avrupa’da olduğu gibi, Basel 2’ye de hazırlanırken, geriye dönük sektörün istatistiki ortalamalarına bakarak kötü kredi karşılığı ayırmak konusunda çalışmalarımız var.

4. Kredi Sigortası Biliyorsunuz, yurtdışındaki faktoring şirketleri genellikle bütün garanti ettikleri alacakları bir sigorta şemsiyesi altında yapıyorlar. Türkiye için bu çok yeni ama Türkiye’de yerleşik firmalar için de kredi sigortasının gelişmesi gerekiyor. Dernek olarak sigorta birliği ile bu konuda bazı çalışmalar yapıyoruz. Ancak bu sadece dernek ya da birliklerin çalışması ile olacak bir şey değil. Uzun vadede hatta orta vadede bunun mevzuatı olması gerekiyor. Yurtdışında bunu muhabir faktoring şirketler kanalıyla yapıyoruz. Fakat Türk Exim Bank’ın da bir takım garanti süreçlerinde faktoring şirketlerine garanti verebilmesini istiyoruz.

5. Risk Değerleme Bankalarda olduğu gibi faktoring’de de bilginin paylaşmasını istiyoruz. Burada Merkez Bankası’nın düzenleme yapması gerekiyor. Bugün bir başlangıç yapıldı. Faktoring şirketleri ortak müşterilerinin risklerini görebiliyorlar. Ama sonuçta bunun daha da gelişmesi gerekiyor.

6. FATURA Sektörün gelişmesi için önemli olan bir diğer konu da fatura. Avrupa’da size temdil edilen fatura ile, ödenmemesi durumunda bankalara başvuruyor ve karar aldırabiliyorsunuz. Türkiye’de ise maalesef fatura tek başına bir icra nedeni olmuyor.

Kredi Sigortası Kobi’lerin İşine Yarayacak

Yurtiçi Pazarı Etkileyecek Kredi sigortası kesinlikle yurtiçi pazarı hareketlendirecek. Yurtiçinde kredi sigortasının uygulanabiliyor olması faktoring şirketlerinin karar verme sürecini kısaltır ve daha yaygın bir kesime hizmet vermesinin önünü açar. Bankalara göre daha küçük organizasyonlar olduğumuz ve alacak finanse ettiğimiz için, müşterilerimizin çok fazla detayına inemiyoruz. Alacağın sigorta edilmesi sağlandığı takdirde bir rating mekanizması olacak. Bu sayede daha geniş bir KOBİ kesimine hitap ediyor olacağız. Avrupa’nın bizden önde olmasının nedeni de budur.

Kobi’ler Neden Tercih Edecek? Diğer yandan Basel 2 geldikten sonra KOBİ diye tanımladığımız şirketlerin bankalarla çalışması çok daha zorlaşacak. Dolayısıyla, kredi sigortaları, bu tür firmaların alacaklarını fonlamaları, kendilerine işletme sermayesi yaratmaları anlamında etkili olacak. Faktoring zaten bunu yapıyor ancak kredi sigortası ile daha yaygın bir kesime ulaşacak. KOBİ’ler de bankalarla çalışamadıkları durumda başka finans ürünlerine ihtiyaç duyacaklar. Bu noktada faktoring devreye girecek.

Garantili Satış İmkanı Orta ve küçük ölçekli şirketler için ürünlerini pazarlarken mal mukabili satıyor olmak, alıcı tarafına bir rahatlık veriyor. Sonuçta bir vade veriyorsunuz ve bir anlamda vadeli satış kolaylığı sağlıyorsunuz. Bunun da yurtdışından faktoring şirketleri kanalıyla bir nevi garantisini alıyorsunuz. Burada performans riski dışında garantili satış yapmış oluyorsunuz. Faktoring böylece KOBİ’lere daha mallarını pazarlarken avantaj sağlıyorlar. İkincisi bu yöntemle yeni pazarlara girmek de söz konusu.
 
TEB FACTORİNG’İN 2006 HEDEFİ
İhracatta İddialıyız Teb Factoring olarak 2005 yılını 800 milyon dolar gibi bir işlem hacmi ile kapattık. Yaklaşık yüzde 7 pazar payı ile sektörde derneğe üye şirketler arasında 3’üncü sırada yer aldık. 2006 için işlem hacmimizi 1.5 milyar dolara ulaştırmayı hedefliyoruz. Yani yaklaşık iki katı bir büyüme öngörüyoruz. Bu rakamın 1 milyar doları yurtiçinde, 500 milyon dolarına ise yurtdışı işlemlerden sağlanacak.

Bu yıl ihracat tarafında iddialıyız. Pazar payımızı da yüzde 10’a yükseltmeyi planlıyoruz. Bunların dışında, grubumuzun stratejisi doğrultusunda sadece pazar payı değil, kaliteli aktif ve özkaynak kârlılığı gibi hedeflerimiz her zaman var.

Bnp Sinerji Getirdi Bnp Fransa’da faktoringde lider durumda. Onların bu işi nasıl yaptıklarına bakarak Türkiye’ye yeni uygulamaları adapte etmeye çalışıyoruz. Uluslararası müşterilerine sundukları hizmetleri burada biz de sunmaya başladık. Ancak tabi Avrupa’daki mevzuat ile Türkiye’deki mevzuat farklı. Bu farklılıklar nedeniyle yapamadığımız bazı şeyler var. Bunun dışında bir sinerji yakaladık. Bu sinerjiyi de en çok uluslararası faktoring’de kullanıyor olacağız. Bu bağlamda ihracat ve ithalat tarafında beraber çalışmanın yollarını birlikte belirliyoruz.

HANDE D. SÜZER
[email protected]

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz