BİLİŞİMİN ARDINDAN Bilişim’e Profesyonel Katılım Arttı Çok konuşuldu. Herkes heyecanla platformun kapısının açılacağı tarihi gün sayarak bekledi. Sanırız beklendiğine de değdi. Oldukça yoğun ve h...
BİLİŞİMİN ARDINDAN
Bilişim’e Profesyonel Katılım Arttı
Çok konuşuldu. Herkes heyecanla platformun kapısının açılacağı tarihi gün sayarak bekledi. Sanırız beklendiğine de değdi. Oldukça yoğun ve hareketli günler yaşandı.
Barem Research International, CeBIT Bilişim Eurasia’nın 3-8 Eylül 2002 tarihleri arasında, 162 bin 315 ziyaretçiyi ağırladığını açıkladı. Fuarı, 54 ülkeden binin üzerinde uluslararası misafir ve bin üç yüz basın mensubunun ziyaret etti. Geçen yıl katılan firma sayısı 743 iken bu yıl 900’e ulaştı.
Fuara katılanların yüzde 74.8’i iş sahibiydi. Yapılan araştırmaya göre, fuara profesyonel amaçlı katılanların oranı yüzde 91 düzeyinde. Yani bizim için oldukça verimli bir süreçti! Fuar boyunca çok sayıda anlaşmaya imza atıldı, yeni projeler planlandı ve iş ortaklıkları kuruldu. Tüm bu faaliyetlerin yarattığı ekonomik katkı ise dikkat çekici...
HİFAŞ Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Erdem Özel, fuarın ekonomiye yaptığı katkı konusunda rakam tahmininde bulunmanın zor olduğunu söylüyor:
“Bildiğiniz gibi fuarda 900 şirket yer aldı. Biz kendi görüşmelerimiz ve sektörden gelen teşekkür mektuplarından bu fuarda önemli ve miktarlı projelere imza atıldığını, iş yapıldığını biliyoruz. Fakat 900 şirketin hepsinden bir geri dönüş almadığımız sürece kesin bir rakamdan bahsedemeyiz. Ama 2003 yılı için milyar doların üzerinde iş bağlantısı ve proje CeBIT Bilişim Eurasia'da konuşuldu ve oluşturuldu.”
FUARIN YARATTIĞI 5 EKONOMİK FAYDA
Erdem Özel/HİFAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Ve Genel Müdürü Erdem Özel
BÖLGESEL AÇILIMLAR CeBIT Bilişim Eurasia, bu sene sınırlı bir şekilde de olsa Avrasya bölgesindeki bilişim profesyonellerini bir araya getirmeye başladı. Bölge kökenli delegasyonlar yanlarında bir takım projeler ile birlikte geldiler. Burada geleceğe yönelik iş birlikleri ve ön görüşmeler yaptılar. Fuar bu yönüyle bilişim endüstrisinin bölgeye açılması için bir başlangıç yapmış oldu.
PROJELER VE PLANLAR Fuarın yarattığı ikinci fayda Türkiye'deki bilişim projelerinin hareket getirmesi ve pazara başlangıç vermesi oldu. 2003 yılını ilgilendiren, 2003 yılına ait toplam pazarın büyük bir kısmı burada konuşuldu. 2003 yılı için milyar doların üzerinde iş bağlantısı ve proje CeBIT Bilişim Eurasia'da oluşturuldu.
PAZARIN GELİŞİMİ Üçüncü olarak burada bilişim pazarının kendi iç hareketliliğinin yarattığı bir katma değer oluştu. CeBIT Bilişim Eurasia'da bulunan kurum ve kuruluşlar, özellikle e-devlet gibi tematik bölümlerin içerisinde yer alanlar, hem kendi aralarında gerçekleştirdikleri proje ve işbirliklerini geliştirerek bir adım daha ileriye götürdüler. Hem de yeni yaratacakları çözüm ve projelerin ilk adımlarını burada attılar. Tüm bunlar pazarın gelişmesine yönelik olarak katma değerin oluşmasına neden oldu. Kısacası bu katma değer CeBIT Bilişimi Eurasia'da yaratıldı.
E-DEVLET’E ADIM CeBIT Bilişim Eurasia'nın yarattığı dördüncü ekonomik fayda, “e-devlet”e geçiş sürecinde kamunun ihtiyaçları, projelerini destekleyecek önemli açılımların bu anlamda fuarda karşılanmış olması.
Son olarak da Bilişim Zirvesi '02 ile birlikte CeBIT Bilişim Eurasia 3-8 Eylül 2002 tarihleri arasında bilişim haftası içinde Türkiye'nin gündemine oturduğu için, son kullanıcının bilişim projeleri hakkında bilinci arttı. Bilişim satın kısa ve uzun vadeli satın alma kararlarına önemli katkılar sağladı. Bu hafta içinde ortaya çıkan pazar bilinci pazara hareketlilik ve moral getirdi.
E-POSTASINI SAKLAMAYAN YANDI
E-postanın önemi her geçen gün artıyor. Şimdi de yatırım bankalarına e-postalarını 3 yıl boyunca saklama zorunluluğu getiriliyor. Elbette, Amerika’da. Hatta e-postalarını saklamayan altı yatırım bankasına 10 milyon dolara yakın para cezası öngörülüyor.
“National Association of Stock Dealers – Hisse Senedi Danışmanları Ulusal Birliği” ve New York Borsası yetkilileri, kısa bir süre önce bu yönde karar aldılar. Hisse senedi danışmanları ve yatırımcılar ararsında çıkabilecek anlaşmazlıklara önlem olarak alınan kararla açılacak soruşturmalarda kolaylık sağlanacağı umut ediliyor.
KİMLİKLER TEHLİKEDE
İnternet üzerinden yapılan işlemlerde ve alışverişlerde sadece kredi kartı bilgileri tehlikeye girmiyor. Aynı zamanda kimlik bilgileri de kopyalanabiliyor. Kopyalanan, elde edilen kimlik bilgileri başka kişiler tarafından kullanılabiliyor.
Celent Communications isimli bir araştırma şirketinin yaptığı çalışmaya göre, internette bu tür suçlar giderek artıyor. Yani internet üzerinden kimlik bilgisi hırsızlığı oranı yükseliyor. Araştırmanın sonucunda 2006 yılına gelindiğinde yapılan kimlik hırsızlıklarının yüzde 25’inin internette gerçekleşeceği belirlenmiş.
E-DÖNÜŞÜM?
Bildiğiniz gibi, Capital Dergisi, SBS Türkiye ile birlikte “e-Dönüşüm Liderleri 2002” yarışması düzenliyor. Yarışmanın amacı, kendi alanlarında elektronik dönüşümü gerçekleştiren şirketleri ön plana çıkarmak ve diğer şirketleri özendirmek. Yani tüm iş dünyasına örnek olmak.
Yarışmaya katılım süresi sona erdi. Şirketlerin ilgisi sevindiriciydi. Yarışmaya katılmak üzere şirketlerin sunduğu proje raporlarını incelediğimizde, Türkiye için gerçekten güzel günlerin yolda olduğunu anlıyoruz. Hepsi de çok başarılı çok anlamlı uygulamalar... Seçimi yapmak hiç kolay olmayacak. Jürinin işi çok zor.
İşte biz tam bu projelere göz gezdirirken, IBS ve Procon Gfk tarafından gerçekleştirilen “Türkiye Bilişim Araştırması 2002”nin verilerine rastladık. Verilerden bir tanesi hayal kırıklığına uğrattı. Araştırmanın yapıldığı şirketlerin yüzde 78’i hiçbir e-ticaret uygulamasından faydalanmadıklarını belirtmiş... Neyse. Umuyoruz ki Capital Dergisi ve SBS Türkiye’nin attığı bu güzel adım amacına ulaşır, ve bu oran kısa sürede düşer.
TEKNOLOJİ RİSKE DEĞER
Son dönemde, özellikle Amerika’da, pek çok risk sermayesi yatırımcısı milyarlarca doların üzerine soğuk su içti. Özellikle teknoloji alanında yapılan yatırımlardan, çok sayıda hayal kırıklığına neden olan örnek buluyor. Ancak, bardağın dolu tarafından bakmak gerek. Yatırımcılar da, buna inanıyor olsa gerek...
Risk sermayesi şirketlerinden Canaan Venture Partners’ın ortaklarından John Balen öyle diyor, en azından: “Harika fikirleri olan büyük insanlar hala dikkat çekiyor.”
Çok sayıda risk sermayesi yatırımcısı henüz yaralarını ve yaraları sarıyor. Ama pembe gözlükler hala takılı... Idealab gibi ünlü firmalar yaptıklara yatırımlara inanmaya devam ediyor. Çalışmalarını sürdürüyor. Idealab yetkilileri, Cooking.com ve CarsDirect.com gibi projelerini büyütmeyi umduklarını açıklıyorlar. Bu tür uygulamalara para harcamaya devam ediyorlar. Firma yetkilileri önümüzdeki dönem için 1 milyar dolara yakın yatırım bütçesi ayırdığını belirtiyorlar.
“TÜRKİYE’YLE İLGİLENEN ŞİRKETLER VAR”
Burak Emin Şahin /Silk Road Ventures Ortak
Türkiye’deki firmalarla ile ilgilenen yabancı risk sermayesi yatırımcıları bulunuyor mu?
Teknoloji coğrafyadan bağımsız düşünülmeli. Artık tüm dünyadaki yatırımcılar, uzmanlar bunun farkında. Sürekli dünyanın her yerinden risk sermayesi yatırımcıları ile görüşüyoruz. Hepsi de farklı sektörlerden, farklı büyüklükte şirketler... Ancak, hepsinin söylediği şey aynıdır. Hindistan ya da Malezya hiç fark etmez. Yeri önemli değil. Sadece tutturulması gereken bir takım nitelikler arıyorlar. Bunlar; önemini koruyacak, sürdürülebilir ürün ve teknoloji üretmek gerekiyor. Ayrıca, ürünün yeterli büyüklükte bir piyasaya hitap etmesi, bu piyasayı iyi tanımak ve sürdürülebilir bir yönetim de önemli... Ve son olarak, kaynaklara erişim. Bunlar varsa Patagonya’da da olsa, o yatırım uygundur.
Türkiye’de bunları bir araya getiren yok. Kimse bunu oluşturmuyor. Çoğu teknoloji, üniversite kaynaklıdır. Akademik ortamda keşfedilir, filizlenir. Bizim üniversitelerimizde, bu, olması gereken boyutta değil. Ayrıca, her teknolojinin yerel piyasanın içinden kaynak bulması, yeşermesi gerekir ki, o bölge için gereken, ihtiyaç duyulan teknoloji olsun ve ana topraklarından yeşerebilsin. Linux ilk olarak Finlandiya’da kullanıldı.
Ama şu da geçek; Türkiye’de de teknoloji alanında risk sermayesi yatırımları yapıldı. Yapılıyor, yapılmaya devam edecektir. İngiltere’de bulunan bir çözüm ortağımız bu konularla ilgileniyor. Yani bakınanlar var.
İNTERNETTKİ YOLSUZLUK GERÇEK HAYATIN 7 KATI FAZLA
Gartner G2 araştırma şirketinin yaptığı çalışmanın sonuçlarına göre, 2001 yılında internet üzerinden yapılan ticaret 61.8 milyar dolara ulaştı. Bu rakamın yüzde 1.14’lik bölümüne denk gelen 700 milyon doları yolsuzluk sonucu kaybedildi. Şirketler bir anlamda bu kadar miktarda para kaybettiler.
Araştırma, ayrıca, internette olan yolsuzlukların gerçek dünyada yapılanların 17 katı büyüklükte olduğu gösteriyor. Geçen yıl “Internet Fraud Complaint Center” (İnternet Yolsuzluk Şikayet Merkezi) 51 binden fazla şikayet yapıldı. Bunların yüzde 94’ü, kredi kartı ve banka kartı ile ilgili yolsuzluklardı. Yolsuzluk başına kaybedilen ortalama para ise 450 dolardı.
Tüm bu can sıkıcı istatistikleri ve verileri düşününce, acaba dijitalleşme ve e-ticaret yapmak ne kadar doğru diye şüpheye düşüyor insan. Gartner G2 araştırma direktörü Rich Mogull’un sözleri şüphelerimizi dağıtıyor: “Dikkatli davranmayan için sonuçlar can yakıcı olabilir.
Güvenlikleri zayıf olan e-ticaret siteleri yüzünden milyonlarca kredi kartı numarası ve bilgileri çalındı. Aslında işler daha o noktaya gelmeden önlem almalı. Bekçi köpeğinizin dişleri ne kadar sivri olursa o kadar iyi. Ayrıca bu işi sorunsuz yapan ve çok para kazanan bir çok firma da var...”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?