Enerjide Girişim Patlaması Yaşanıyor

Sadece Sabancı, Zorlu, Akkök gibi büyük gruplar değil, Türkiye’deki orta ölçekli şirketler de enerji sektörüyle yakından ilgileniyor. Bu şirketlerin yaptıkları yatırımlar yüzlerce milyon doları bul...

1.03.2006 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Sadece Sabancı, Zorlu, Akkök gibi büyük gruplar değil, Türkiye’deki orta ölçekli şirketler de enerji sektörüyle yakından ilgileniyor. Bu şirketlerin yaptıkları yatırımlar yüzlerce milyon doları buluyor. Son dönemde ise girişimciler özellikle HES (Hidroelektrik Santral) ve RES (Rüzgar Enerjisi Santrali) yatırımlarına ilgi gösteriyor. Bu alanda adeta girişimci patlaması yaşanıyor. Sadece elektrik üretimi alanında 117 şirkete şimdiye kadar 310 lisans verildi. 107 şirket ise elektrik üretimi için 185 lisans başvurusu yaptı. Bir de rüzgar enerjisi, otoprodüktör, doğalgaz dağıtımı var. Onlar da eklendiğinde tam anlamıyla enerjide yeni bir girişim kuşağının doğduğu ortaya çıkıyor.
 

Aslında enerji sektörü hep önemliydi. Ancak, 21’inci yüzyılda son derece stratejik hale geldi ve cazibesi arttı. Son birkaç yıl içinde Türkiye’de de bu piyasanın serbestleşmeye başlamasıyla çok sayıda girişimci bu alana girdi. Enerji sektörünün çeşitli kollarında onlarca yüzlerce şirket kuruldu. Enerji Piyasası Denetleme Kurulu (EPDK) Başkanı Yusuf Günay, yaşanan bu tabloyu, “Son 3 ayda girişimciler hidroelektrik santral işine girmek için adeta birbiriyle yarışıyor durumdaydı. Şu ana dek hidroelektrik santral kurmak için 500 başvuru aldık. Bu rakamın 3’e katlanarak 1.500’e çıkmasını bekliyoruz” sözleriyle açıkça ortaya koyuyor.

Sektördeki fırsatlar ve enerjiye yönelik bu fırsatlara olan yoğun ilgi hidroelektrik santrallerle kısıtlı değil elbette… Türkiye’de enerji piyasasının 4 ana dalını elektrik, petrol, doğalgaz ve LPG oluşturuyor. Bu alanlar EPDK’nın (TC. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu) denetimi altında bulunuyor. Bu saydığımız alanların hepsine de girişimcilerin ilgisi büyük.

Şu ana kadar enerji piyasasını oluşturan 3 ana alan olan elektrik, petrol ve doğalgaz alanlarında faaliyet göstermek üzere çok sayıda şirket EPDK’dan lisans aldı ve faaliyetlerini sürdürüyor. Birçok girişimci de lisans almak üzere başvurusunu yaptı, şirketlerini hayata geçirmek için onay bekliyor.

Enerji piyasasının alt alanlarından biri olan LPG piyasasında ise dağıtım, depolama, taşıma, tüp imalatı, muayene, tamir ve bakımı ile ilgili lisans başvuruları halen incelenme aşamasında.

Enerji piyasasına sanıldığı gibi sadece Sabancı, Aksa, Akkök ve Zorlu gibi büyük gruplar ilgi göstermiyor. İrili –ufaklı her ölçekten girişimci bu alandaki farklı fırsatların peşinde koşuyor.

Ancak, şu anda girişimciler yoğun olarak elektrik üretimi ve dağıtımına ilgi gösteriyorlar. Ardından da diğer alanların geleceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Elektrikte girişimci patlaması oldu

Türkiye’de elektrik tüketimi yılda yüzde 8 hızla artıyor. Ancak, ekonomideki büyüme ve iş dünyasının temposu için bu da yeterli kalmıyor. Araştırmalar, gerekli yatırımların yapılmaması halinde, 2012 yılında bu alanda büyük bir açık olacağını gösteriyor. Girişimcileri çeken birinci etkeni de bu tablo oluşturuyor.

Bir başka etken ise özelleştirme süreci… 2005 yılı sonu itibariyle, Türkiye’nin elektrik üretiminin yüzde 85’ini, dağıtımının ise yüzde 98’ini, ticaretinin yüzde 85’ini kamu gerçekleştiriyor. AB’nin yayınladığı direktiflere paralel olarak Türkiye’de 2001 yılında çıkarılan “Elektrik ve Doğalgaz Piyasası Kanunu”na göre kamu bu işten çekilmeye hazırlanıyor. Bu plan dahilinde 2006’da elektrik dağıtımı, 2007’de ise üretim tamamen özelleştirilmiş olacak. Piyasa üretici ile tüketici arasında yapılan ikili anlaşmalar ile işleyecek.

hedİşte bu dinamikler nedeniyle bugüne dek elektrik üretimi için 117 şirket, 310 lisans aldı. Otoprodüktör için 172, otoprodüktör grubu için 43, toptan satış için ise 21 olmak üzere toplam 546 lisans verildi. Birden fazla lisans alan şirketler olduğu için, 295 farklı şirket, 546 lisansı almaya hak kazandı.

Aynı alanlarda 126 şirket tarafından yapılmış 205 adet de yeni başvuru bulunuyor. Elektrik üretmeye başlamak için lisans bekleyen 107 şirket tarafından ise185 lisans başvurusu yapılmış durumda.

Büyük bir sermaye gerekmiyor”
Bu alanda girişimciler, en çok hidroelektrik santraller ile üretim yapma alanına ilgi gösteriyorlar. Daha önceleri hidroelektrik santralleri (HES) bünyesinde bulunduran Devlet Su İşleri (DSİ), su kullanım anlaşmaları imzalayarak özel sektörün önünü açıyor.

EPDK Başkanı Yusuf Günay, “Yenilenebilir enerji kaynakları konusunda çıkan yasayla birlikte rüzgar ve hidroelektrik santraller alanında yoğun başvurular yapılıyor” diyor ve bunun aslında çok basit bir yatırım olduğunu şu sözlerle anlatıyor:

“Bu iş büyük debisi olan barajlar yapılacak falan, öyle bir şey değil. Batı’da özellikle Kuzey ülkelerinde bin megavatlık değere kadar herkes suyunu kullanmış. Yani bir dere, küçük bir akarsu, bir rezervuar yaparak borularla belli bir noktadan suyu alan elektrik üretiyorsunuz. Çok basit bir yatırımı var. Biz bir yılda girişimcilerden 8 bin megavatlık bir başvuru aldık ve bunun toplam değeri 10 milyar dolardır.”

Yeni yatırımcıların profili
EPDK’nın yatırımcı listesine bakıldığında iki grup dikkati çekiyor. Birinci grupta, Türkiye’de enerjinin geleceğini çok uzun zaman görüp, yatırımlarına yıllar önce başlayan şirketler yer alıyor. İkinci grupta ise enerjiyi son birkaç yılda keşfeden girişimciler bulunuyor.

Aralarında 3 yıl içinde yatırımlarını 400 milyona ulaştırmayı hedefleyen ismini belki de önceden hiç duymamış olduğunuz sürpriz isimler olduğu gibi tanıdık şirketler de var. Kaptan Demir Çelik, Eren Grubu ve Göltaş gibi pek çok kişiye tanıdık gelen bu şirketler, enerji alanındaki yatırımlarını şimdilik sessiz sedasız büyütüyorlar.

Capital Dergisi olarak bu alanda yatırım yapan 50’den fazla şirketi aradık. Bazılarıyla detaylı görüşmeler yaptık. Bu şirketlerin yaptıkları yatırımların ise 100 milyon dolarları bulduğunu saptadık. Enerji işinde önemli hedefleri olan bu şirketler yakın gelecekte yapacakları yatırımlarla isimlerini en büyükler arasına yazdırmayı planlıyorlar…

Biz de elektrik işindeki iddialarıyla öne çıkan bu şirket ve girişimcilere profillerini, kim olduklarını ve hedeflerini sorduk:

Bilgin Holding, 16 yıldır enerjide
Şimdiye kadar çok fazla ön plana çıkmadığı için Bilgin Holding’in ve Bilgin Enerji’nin adını duymamış olabilirsiniz. Ancak, holding tam 16 yıldır enerji alanında faaliyet gösteriyor. Üstelik Bilgin Enerji’nin önümüzdeki 3 yıl içinde planlarını hayata geçirmesiyle birlikte toplam yatırımı 400 milyon doları aşacak…

Holding, 1980 yılından itibaren inşaat ve taahhüt sektöründe çalışıyor. 1990 yılında hidroelektrik, 1998’de ise rüzgar enerjisi sektörüne girmiş. Holding’in 25 yıl önce kurulan ilk şirketi olan Yapısan İnşaat, kuruluş yıllarında devlet ve özel sektör için taahhüt işleri yürütüyordu. 2004 yılından sonra ise yönünü enerji alanına çevirdi ve şimdi hidroelektrik santralleri ve rüzgar santrallerinin anahtar teslimi inşaat işlerini yapıyor.

Şirketin yatırımları hidroelektrik santral (HES) ve rüzgar enerjisi konusunda Türkiye’nin çeşitli yörelerinde yatırımları var. Örneğin, Bilgin Elektrik Üretim İletim Dağıtım AŞ, toplam kurulu güçleri 30 megavat olan Elazığ Hazar 1–2 HES projelerinin işletme hakkı devri modeli ile 1996 yılı sonundan beri 26 yıllık işletmecisi. Bu iki projenin toplam yatırım bedeli ise 13 milyon dolar tutarında.

2003 yılında işletmeye giren Yapısan Elektrik Üretimi adlı şirket ise Malatya Darende’de bulunan lisanslı bir üretim tesisi. Yıllık 100 milyon kilovat elektrik üreten tesisin toplam yatırım bedeli 20 milyon dolar.

Rüzgar ve HES’de gelecek planları
Bilgin Holding’in elektrik ve rüzgar enerjisi alanındaki yatırımları bu kadarla bitmiyor…2006 yılı Mayıs ayında işletmeye girecek olan Bandırma Rüzgar Enerjisi Santrali’ni yapan Bares Elektrik Üretimi’nin toplam yatırım bedeli 40 milyon dolar. Şirket, 2000 yılından bu yana 165 megavatlık Balıkesir RES (Bares) projesini geliştirdi ve yapılmaya hazır hale getirdi.

Çeşme Alaçatı’da 40 megavatlık rüzgar santralini geliştiren Mazı - 3 Elektrik Üretimi’nin toplam yatırım bedeli ise 50 milyon dolar tutarında.

Ayrıca Bilgin-Limak şirketlerinin yüzde 50 – yüzde 50 ortakları olduğu Darenhes şirketi tarafından lisansları alınan Elazığ Tunceli sınırında Peri Çayı üzerinde Seyrantepe HES, Tatar HES ve Pembelik HES’lerin inşaatları ve proje çalışmaları devam ediyor. Bu projelerin toplam kurulu gücü 268 megavat ve toplam üretim 1 milyar kilovat. 2007 yılında işletmeye alınacak olan Seyrantepe Barajı’nın inşası devam ediyor. Tatar ve Pembelik barajlarının etüt ve proje çalışmaları sürdürülüyor. 2009 yılına kadar işletmeye alınması planlanan bu barajların toplam yatırım bedeli 300 milyon dolar. Darenhes dışındaki tüm firmalar yüzde 100 Bilgin Grubu’na ait. Bilgin Enerji’nin 2005 yılı üretimi 160 milyon kilovat saat. 2006 yılı için toplam üretim miktarı yaklaşık 300 milyon kilovat saat, 2007 yılından itibaren 500 milyon kilovat saat, 2009’dan itibaren ise 1,5 milyar kilovat saat olarak hedefleniyor.

Enerjinin kaptan grubu…
Çebi Enerji, Kaptan Demir Çelik Şirketler Grubu’na bağlı bir şirket. Kaptan Grubu, ağırlıklı olarak demir çelik sektöründe faaliyet gösteriyor. Ana şirketi, Türkiye’nin en büyük 50 sanayi şirketi arasında yer alıyor.

Üretilen mamullerin yüzde 90’lık kısmı ihraç eden Kaptan Grubu, Marmara Ereğlisi’ndeki ana üretim tesislerine ilave olarak, yine aynı bölgede, yıllık 4 milyon elleçleme kapasitesine sahip liman tesisleri bulunuyor. Tam entegrasyonun sağlanması amacıyla deniz ve kara nakliye filolaları ve denizcilik hizmeti veren şirketlere de sahip bulunuyor. Grubun enerji alanındaki yatırımı şu anda 40 milyon dolar civarında.
Çebi Enerji, 63 megavatlık doğalgaz yakıtlı bir kombine çevrim santrali işletiyor. Yıllık üretim kapasitesi 500 milyon KWh olan Çebi Enerji, üretiminin yüzde 20’lik kısmını kendi tesisleri için kullanıyor. Geri kalan kısmını da sanayi kuruluşu müşterileriyle paylaşıyor.

Kaptan Grubu’nun enerji alanında yakın gelecekte büyüme planları da bulunuyor. Tesisleri Ağustos sonu itibariyle üretime geçen ve 30 kişi istihdam eden Çebi Enerji, 2005 yılını yaklaşık 120 milyon kilovat saatlik bir üretimle kapattı.

Çebi Enerji Genel Müdürü Cem Bahar, doğalgaz fiyat ve arzındaki belirsizliğin önlerini görmelerini engellediğini belirterek “Doğalgazla üretim yapan tesisler için bu yılın pek olumlu geçeceğini düşünmüyorum. Dolayısıyla, hedefler koymakta güçlük çekiyoruz. Kaynak çeşitliliği yaratmak açısından hidroelektrik santral projeleriyle ilgilenebiliriz” diye konuşuyor.

Eren’in 80 milyon dolarlık yatırımı
Enerji alanına yatırım yaptığı pek bilinmeyen ünlü şirketlerden bir diğeri ise Eren Grubu…1969 yılında Türkiye'nin ilk iç çamaşırı markasını yaratarak ticari yaşamına başlayan Eren Grubu, tekstil sektörüyle başlayan faaliyetlerine kâğıt, ambalaj, çimento, enerji, turizm ve perakende alanlarında da devam ediyor. Halen toplam cirosunun yüzde 60’ını kağıt, çimento ve enerji sektörlerinden elde eden bir sanayi grubu olan Eren Holding’de yeni yatırımların ardından bu 3 sektörün toplam cirodaki payı yüzde 80'i aşacak.

Bugüne kadar enerji sektörüne toplam 80 milyon dolar yatıran Eren Holding, enerji işine, 1996 yılında, Modern Enerji Elektrik Üretim Otoprodüktör Grubu ile doğalgaz ve LPG kullanarak 24 megavat saat kapasiteli üretimle enerji sektörüne girdi. Ardından yeni yatırımlar geldi. Bugün, Modern Enerji, 83 megavat elektrik ve 160 ton/h buhar kapasitesi ve 30 çalışanı ile Çorlu – Tekirdağ’da, enerji sektöründeki faaliyetlerine devam ediyor. Şirket ürettiği elektrik ve enerjinin yaklaşık yarısını grup şirketlerine yarısını ise dış müşterilerine satıyor. Grubun enerji alanındaki yatırımlarının toplam tutarı 80 milyon dolara ulaşmış durumda…

Eren Grubu, enerji sektöründe 2005 yılında 75 milyon dolar ciroya ulaştı. Şu an 30 çalışanı olan şirketin üretim kapasitesi ise 97 megavat elektrik ve 160 ton/h buhar düzeyinde.

Eren Enerji, enerji piyasasındaki adını güçlendirmek ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak amacı ile Çatalağzı’nda termik santral projesine başladı. 2007 yılında yeni yatırımlar planlayan Eren Holding, Modern Karton’un yeni yatırımına bağlı olarak artan elektrik ve buhar ihtiyacını karşılamak maksadıyla Çorlu’da yaklaşık 17 milyon dolarlık ek yatırım yapmayı planlıyor. Bu proje 2007 Mayıs ayı içerisinde tamamlanarak faaliyete geçecek.

Eren Holding bünyesindeki bir diğer enerji firması olan Eren Enerji, Zonguldak – Çatalağzı bölgesinde 150 megavat elektrik üretim kapasiteli bir termik santral kurmayı planlıyor. Kurulması planlanan Zonguldak Eren Termik Santrali’nin toplam yatırım bedeli ise yaklaşık 180 milyon dolar.

Turizmcinin enerji girişimi
IC İbrahim Çeçen Yatırım Holding'in enerji sektöründe faaliyet gösteren şirketler grubu bünyesinde 5 şirket yer alıyor. IC İçtaş Enerji Grubu, bünyesinde yer alan şirketlerin adları şöyle: IC İçtaş Enerji Üretim, IC İçtaş Elektrik Üretim, Dağlar Enerji Elektrik Üretim, Kıyı Enerji Elektrik Üretim ve IC İçtaş Elektrik Toptan Satış ve Ticaret...

IC İçtaş Enerji Grubu’nun ikisi hidroelektrik bir tanesi dizel olmak üzere yaklaşık 54 milyon dolarlık yatırım tutarı bulunan 3 santrali bulunuyor. Toplam enerji üretim kapasitesi yıllık 260 milyon kilovat/saat olan IC İçtaş Enerji Grubu, 2005’te toplam 83 milyon kilovatsaat kadar enerjiyi TETAŞ, EÜAŞ ve serbest tüketicilere sattı. 2006 başı itibarı ile 68 kişiyi istihdam eden IC İçtaş Enerji Grubu, 2005 yılında 83 milyon kilovatsaat enerji üretti.

Grup, önümüzdeki dönemde DSİ’ye yapılmış hidroelektrik santral başvurularından en az bir kaçına lisans alarak proje ve inşaat çalışmalarına başlamayı planlıyor. Başlıca hedefleri arasında ise dağıtım bölgeleri ihalelerine katılmak, IC İçtaş Elektrik Toptan Satış ve Tic. A.Ş.’nin portföyünü artırmak yer alıyor. Grubun yeni yatırımlarının büyük bir kısmını hidrolik santraller oluşturuyor.

Akur Enerji’nin girişimleri
Akkur Enerji, İskur Tekstil şirketine bağlı olarak faaliyet gösteriyor. Ana faaliyet konusu iplik üretimi olan İskur Tekstil’e ait Kahramanmaraş’taki Süleymanlı Regülatörü ve HES tesislerinin kurulu gücü 4,6 megavat, yıllık enerji üretimi ise ortalama olarak 18 GWh düzeyinde…

İskur Enerji Koordinatörlüğü bünyesinde lisans alma çalışmaları devam eden ve üretim tesisi olarak düşünülen birçok proje bulunuyor. İskur Tekstil ve kardeş şirketlerden Kurteks Tekstil ile birlikte kurulan Akkur Enerji’ye ait Adıyaman’da 19 megavat kurulu gücünde, yıllık üretimi 80 GWh olan Burç Bendi HES ve Adana’da kurulu gücü 28 megavat yıllık enerji üretimi 110 GWh olan Feke II HES tesislerin kurulması çalışmaları devam ediyor.

Şirkete bağlı Değirmenüstü Enerji Üretim iki farklı HES projesi için lisans alma çalışmalarını sürdürüyor.

Lisans alma süreci devam eden hidroelektrik santrallerin ikisi de Kahramanmaraş’ta bulunuyor. Bunlardan biri 40 megavat kurulu güce sahip, yıllık enerji üretimi 114 GWh olan Değirmenüstü HES projesi… Diğeri ise Kurteks bünyesinde Kahramanmaraş İçme Suyu İsale Hattı üzerinde gerçekleştirilecek kurulu gücü 2,2 megavat, yıllık enerji üretimi 18GWh olan Karasu HES projesi.

Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Kurtul, “2005 yılı için sadece Süleymanlı HES Projesi’ne ait 18 GWh’lik bir üretim kapasitemiz mevcut. Karasu HES Projesi’nin 2006 Aralık ayında, Burç Bendi HES Projesi’nin ise 2008 Ocak ayında faaliyete geçmesini planlıyoruz. Bu iki projenin de gerçekleşmesiyle ülkemize yıllık olarak kazandıracağımız temiz ve yenilenebilir enerji 116 GWh olacaktır. Diğer projelerin EPDK ve DSİ nezdinde yapılması gereken çalışmaları devam ediyor” diye konuşuyor.

Hedef, 2006’da 26.5 milyon YTL ciro
Egebank’la ilişkisi dolayısıyla TMSF’ye devredilen şirketler arasında yer alan Göltaş Enerji Elektrik, 1998 yılında kuruldu. 2002 yılında işletmeye alındı. Ana faaliyet konuları arasında elektrik enerjisi üretim tesisi kurmak, işletmeye almak, kiralamak, elektrik enerjisi üretmek, üretilen elektrik enerjisinin ve kapasitenin müşterilere satışı yer alıyor. Göltaş Enerji’nin enerji alanında Eşen II HES ile başladığı yatırım süreci Eşen I HES ile devam ediyor.

Şirket 43,4 megavat gücündeki Eşen II HES projesine bugüne dek 88 milyon Euro yatırım yapmış durumda. 60 megavat gücündeki Eşen I HES projesinin ise tahmini yatırım tutarı yaklaşık 75 milyon dolar. İkinci projenin tamamlanmasıyla birlikte şirketin toplam kurulu gücü 103,4 megavat düzeyine ulaşacak.

Şirketin üretiminin tamamı grup şirketleri tarafından kullanılıyor. İhtiyaç fazlası ise grup şirketleri dışına satılıyor. Göltaş Enerji’nin dışarıdan alınan elektrik enerjisi de dahil edildiğinde 2005 yılı cirosu 20,3 milyon YTL. Şirketin üretim kapasitesi yıllık 165 milyon kilovatsaat, istihdamı ise 34 kişi. 2006 yılında 110 milyon kilovatsaat enerji üretmeyi planlayan şirketin önümüzdeki yıl için tahmini cirosu da 26,5 milyon YTL. 2006 yılında Eşen I HES yatırımlarına devam edecek olan şirketin yapacağı yatırım tutarının 3 milyon Euro’yu bulması bekleniyor.

2006’DA ELEKTRİK DAĞITIMI, 2007’DE ÜRETİMİ ÖZELLEŞECEK
YUSUF GÜNAY/EPDK BAŞKANI ENERJİ AÇIĞI DOĞACAK Türkiye’de de elektrik tüketimi yıllık yüzde 8 artış gösteriyor. Bu yılın sonunda 160 milyar kilovatsaat elektrik tüketmiş olacağız. Beş yıl sonra 2010’da bu rakamş yani brüt tüketim 215 – 240 milyar kilovatsaat olacak. 2020’de ise 450 – 500 milyar kilovatsaatlik bir elektrik talebi var. Bunun için Enerji Bakanlığı’nın hesaplamalarına göre elektrik üretimi ve dağıtımı için yıllık 3 – 4 milyar dolarlık, 15 yılda da 130 milyar dolarlık bir yatırım yapılması gerekiyor. Bu yatırımlar yapılmazsa bazı kamu kurumlarına göre 2010 bazılarına göre 2012 yılında elektrik arz ve talebi arasında bir sorun oluşacağı ve elektrik açığı oluşacağı görülüyor.

KAMU ELEKTRİKTEN ÇEKİLECEK AB’nin de yayınladığı direktifleri de dikkate alarak 2001 yılında Türkiye’de ‘Elektrik Piyasası Kanunu ve Doğalgaz Piyasası Kanunu çıkarıldı. Bu kanuna göre özellikle elektrik piyasasında ikili anlaşmalar piyasası denilen bir piyasa kurulması isteniyor. Bu müzakereye açık olup, üretici ile tüketici ikili anlaşmalar yapacak. Böylece kamu bu işten çekilecek. Kamu TEİAŞ (Türkiye Elektrik İletim AŞ) aracılığıyla sadece elektriği iletecek. Bunun dışında ticaret, üretim ve dağıtım özelleştirilecek. EÜAŞ üretimini yavaş yavaş azaltarak, satmaya devam edecek. EÜAŞ’in santralleri de 2007 itibariyle özelleştirilecek. Yaşanan hareketlilik 2006 yılında dağıtım özelleştirmeleri, 2007 yılında üretim santrallerinin özelleştirmeleri ile devam edecek.

AMAÇ KAÇAĞI AZALTMAK Dağıtımın özelleştirilmesinde hükümetin beklentisi gelirden ziyade, yatırım yapılması ve kayıp ve kaçağın önüne geçilmesi yönünde. Şu an yüzde 18 olan kayıp kaçak oranını 5 yılda 5 – 6 puan indirmeyi planlıyorlar. Bu orandaki 1 puanlık azalma 1 milyar dolarlık iyileşme demek. Bunun özelleştirme ile mümkün olacağını düşünüyoruz. Hükümetin programına göre özelleştirmelerden sonra 5 yıl boyunca tek bir ulusal tarife uygulanacak. Hangi bölge daha iyi işletiliyorsa, orada özel sektör daha fazla kar edecek. Kaçak oranı yüksek olan bölgelerde şirketler kaçağın önüne geçerek pazarını büyütecek, kazancı artacak.

KÖMÜR HAVZALARI DA ÖZELLEŞECEK Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı jeotermal kaynaklarıyla ilgili basın açıklaması yaparak orada 30’a yakın bölgenin özel sektöre açılacağını söyledi. Hükümet bu alanda da bir hareketlilik istiyor. Mevcut kömür sahaları devlet tarafından işletiliyor. Bakanlık kömür havzalarının başta 3 bin megavatlık bölümünü özel sektör tarafından elektrik üretmek üzere açmayı planlıyor.

HİDROELEKTRİK SANTRALDE 40 BÜYÜK PROJENİN YATIRIMINA BAŞLANDI HES VE RES’E BÜYÜK İLGİ VAR Özel sektörün ilgisi özellikle hidroelektrik santralleri (HES) ve rüzgar santralleri (RES) yoğunlaşıyor. Devlet Su İşleri’nin elinde 550’ye yakın HES projesi bulunuyor. EPDK, bu projelerden toplam 2 bin megavata yakın 69 üretim tesisi için yapılan başvurulara lisans verdi. Yaklaşık 2 milyar dolarlık bu yatırımların toplam enerji üretimleri ise 8 milyar kilovatsaat. Özel sektör bu konuda belli bir hareketlilik içinde. Lisansı alınan 40 civarındaki HES projesinin ise yatırımlarına başlandı. HES konusunda yapılan 2875 megavat kurulu gücündeki 204 başvurunun incelenmesine ise devam ediliyor. Toplam büyüklüğü 2 milyar doları aşan bu projelerin ise 2006’nın ilk yarısı içinde tamamlanması bekleniyor.

REKABET ETMEK İÇİN ÜRETİYOR HES projelerine olan ilginin nedenleri arasında yatırım maliyeti yüksek olsa da lisansların 40 yıl gibi uzun vadelerde verilmesi, suyla elektrik üretmek doğalgaz ve diğer kaynaklara göre çok daha ucuz olduğu için piyasada satılmasının daha kolay olması yer alıyor. Teşvik mekanizmasının da devreye girmesiyle bu yönde bir hareketlilik yaşanması kaçınılmaz oluyor. Türkiye’de elektrik fiyatlarının pahalı olması nedeniyle özel sektör elektriğini kamudan almak yerine kendi üretmeyi tercih ediyor.

Özgür Gözler
[email protected]

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz