Media Pulse

“Ajansların Gelir Modeli Değişecek”

Reklam Daha Dirençli
Reklam sektörü, 2008 yılını 3,2 milyar TL’lik bir hacimle kapattı. 2009 yılında krizin etkilerini net olarak hisseden sektörün hacmi, yüzde 20’lik bir küçülmeyle 2,65 milyar TL’ye düştü. Ancak sektörün önde gelen isimlerinden, Diye Danışmanlık Yönetici Ortağı Murat Yurddaş’a göre tabloyu çok kötü yorumlamamak gerekiyor. Ekonominin yüzde 7-8 küçüldüğü bir ortamda reklamda yüzde 20’lik bir daralmanın sevindirici bir gelişme olduğunu belirten Yurttaş,  “2001 krizine baktığımızda küçülme oranı daha büyüktü. Çünkü Türkiye’nin ekonomisi de reklam ekonomisi de daha küçüktü. Bugün sektör eskiye göre daha büyük ve reklamveren sayısı da daha fazla olduğu için sektör krize daha dirençli bir şekilde karşı koydu” diyor.

Değişim Geliyor!
Ekonomide olduğu gibi sektörde henüz krizin bitmediğine dikkat çeken Yurttaş, krizin bitişiyle birlikte sektörde önemli değişimler yaşanacağını düşünüyor. Bu değişimlerin hangi alanlarda olacağını da şöyle anlatıyor:

“Kriz sonrası oluşacak yeni normal, ajansların gelir modelini değiştirecek. Ajanslar, hizmet verdikleri şirketlerin işlerini büyüttükleri oranda para kazanacak. Yani bugünkü gibi ben hizmet verdim, para ver anlayışı bırakılacak. Ayrıca ajansta herkes, aynı anda 5 işi yapmak zorunda kalacak. Yani ajans insanı, joker konumda olacak. İş dünyasını, pazarlamayı, dijitali, medya planlamasını, kreatifliği, üretimi, promosyonu, kâr marjlarını ve perakendeyi bilmek zorunda kalacak.”

“Krizde Hızlı Bir Büyüme Yaşadık”

Pazarlamacı Olacaktı
TBWA İstanbul Kreatif Direktörü ve Ajans Başkan Yardımcısı İlkay Gürpınar, 10 yıldır reklam sektöründe. Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bölümü’nden mezun olduktan sonra Washington Üniversitesi’nde pazarlama eğitimi aldı. Ancak Türkiye’ye dönüşü sonrasında kararını değiştirdi ve reklamcı olmak tutkusuyla Y&R Reklamevi’nin kapısını çaldı. 5 yılını geçirdiği ajanstan sonra Alamatifarika’nın kuruluşunda aktif olarak rol aldı. Üç yıllık Alametifarika deneyiminin ardından da hep en beğendiği ajans olarak tanımladığı TBWA İstanbul’a geçti.

Okul Değil Zeka Önemli
Bugün ajansta başkan yardımcılığı koltuğunda oturan Gürpınar, son 3 yıldır yaratıcı yarışmalarda en fazla ödül toplayan bir ajansta bu işi yapmaktan oldukça memnun. Yaratıcılık konusunda önde olmalarını çok yetenekli isimlerle çalışmalarına bağlıyor. “Bütün ajanslar, bizden adam almak için yarışta” diyor. Yetenekli çalışan seçme konusunda çok başarılı olduklarının altını çizen Gürpınar, kendileri için mezun olunan okulun değil, zekanın önemli olduğunu kaydediyor.

Yeni Müşterilerle Büyüdü
Tüm bu bileşenler, TBWA İstanbul’a sadece yarışmalarda başarı değil, aynı zamanda büyüme becerisi de sağlıyor. Krizde yükselen bir ajans olduklarını ifade eden Gürpınar, bu yükselişin nasıl gerçekleştiğini de şöyle anlatıyor: “Fikrin gücü sayesinde krizde daha az parayla daha büyük etki yaratan çalışmalar ortaya koyduk. Son dönemde Anadolu Sigorta, Avea, TTNet, Tadelle Sagra Grubu, Dimes, Komili, İkea ve Yörsan’ı müşterilerimiz arasına kattık. Yeni markalarımızla kriz döneminde çok hızlı bir büyüme yaşadık.”

“Mecra Bombardımanı Var”

Yeniler Başarılı Olamadı
W’Do, 2 yıl önce Mehmet Duru tarafından kuruldu. Reklam sektörüne 1994 yılında giren Duru, çeşitli ajanslarda müşteri ilişkileri yönetimi ve genel müdürlük görevlerinde bulunduktan sonra kendi ajansını kurmaya karar verdi. Bugün 20 kişilik bir ekiple W’Do’yu yönetiyor. Ajansını faaliyete geçirdiği dönemin hemen birkaç yıl öncesinde reklam sektöründe farklı birçok oluşumun hayata geçtiğini belirten Duru, bu ajansların başarılı olamadıklarını söylüyor.

Sektör Şekil Değiştirdi
Bunun nedenini de sektörün şekil değiştirmesine bağlıyor. “Sektör, geleneksel mecra kullanımından çok daha farklı bir yere doğru gidiyor. Müşteriyle iletişim noktası her geçen gün artıyor. Eskiden mesaj bombardımanı vardı, şimdi mecra bombardımanı var. Buna adapte olmakta büyük ajanslar zorlandı. Küçük ajanslar, biraz bu tarafı karşılayabilir bir vaatle çıktı. Ancak orada da interaktif dünyaya yeteri kadar hakim olamama problemi yaşıyorlar” diyor.

Marka Yönetme Becerimiz Var
Yeni kurulan ajanslar içinde kendilerini ayrı bir noktaya koyan Duru, W’Do’nun yaklaşımını da şöyle anlatıyor:

“Biz zaten formasyonumuz gereği marka yönetme becerisi olan bir ajansız. Kampanyayı oluşturup bunu yönetebilen bir yapımız var. Konsantrasyonumuzu daha fazla farklı mecralara kaydırabileceğimiz arama üzerine kurguluyoruz. Üstelik yeni bir ajans olmamıza karşın bir kristal elmamız da var. Onu da iPhone uygulaması ile aldık.”

Pazar Hareketleniyor
W’Do, şu anda Yapı Kredi’nin yanı sıra Pronet Güvenlik, Power Grup ve Jeans Lab’a hizmet veriyor.  Son dönemde yeni müşteriler konusunda hareketlilik olduğunu belirten Duru, “Özellikle bizim boyutumuzdaki bir ajansla çalışma arzusunda olan çok sayıda müşteri var. Daha çok krizin bittiğini düşünüp de büyüme hevesinde olan KOBİ’ler hareketli. 2010’a dair beklentilerimiz de çok olumlu” diye konuşuyor.

“Akıllı Reklamveren Niş Mecra Kullanıyor”

Beklentinin Üstünde
Birkaç yıl önce Türkiye’ye giren Discovery Channel, bulunduğu süre içinde pazardan beklentilerin çok üstünde bir geri dönüş aldı. Lanse ettikleri tüm programların gördüğü ilgiden memnun olan Discovery Networks Europe Gelişen Pazarlar Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Caleb Weinstein, “Bugün 8 kanalla Türkiye televizyonlarında yer almamız beklentimizi aştığımızı gösteriyor” diyor.

A Grubunu Hedefliyor
Discovery, reklamverenler için seçkin bir mecra. Ağırlıklı olarak A gelir grubunu hedefleyen kanal, bu kesime ulaşmak isteyen reklamverenlerin odağında yer alıyor. Caleb Weinstein da bu durumun altını sıklıkla çiziyor.

Bütçeler Kısılınca
Discovery gibi niş içerikler sunan kanalların müşterilere ulaşmak için etkin bir medya olduğunu belirten Caleb Weinstein, “Son yıllarda reklamverenler mecraları daha etkin kullanmaya başladı. Bunda sınırlı bütçeler de rol oynadı. Bugün reklamveren hareketlerine baktığımızda, sadece kendi müşterilerinin yöneldikleri kanalları kullanmaya çalıştıklarını görüyoruz.

Etkin Bir Kanal
Aslında niş kanalları reklamveren olarak kullananlar, televizyon mecrasını en etkin değerlendirenler. Bunlara biz akıllı reklamveren de diyoruz. Çünkü kendi mesajlarını doğrudan ulaşmak istediklerine ulaştırabiliyorlar. Discovery Channel da bu anlamda yazılı ya da diğer medya kanallarından çok daha etkin bir medya kanalı” diye konuşuyor.

Kısa…Kısa…

Leo Burnett’in Yeni Müşterileri
Leo Burnett Reklam Ajansı, Fransız Gıda Şirketi Bel Karper’in markaları La Vache Qui Rit, Karper ve Kiri ile çalışmaya başladı. Gıda alanındaki yeni isimlere ek olarak Ayaydın Miroglio’nun açtığı İpekyol konkurunu kazanan Leo Burnett, İpekyol markasının yanı sıra Machka ve Twist markalarından da sorumlu olacak.

McCann Erickson İstanbul’da Değişim
McCann Erickson İstanbul, kreatif departmanında bir dizi yapısal değişikliğe gitti. McCann Erickson İstanbul’da, bundan böyle Tarkan Barlas, Tolga Hırsova, Oktar Akın ve Gökhan Yücel “4 Kreatif Direktörler” olarak yeni yapının baş mimarları olacak. Kreatif direktörler dışında McCann Erickson İstanbul’un yönetiminde Tankut Karahan ajans başkanı ve CEO, Emir Işık başkan yardımcısı, Çağlar Çokçetin dijitalleşme ve yeni iş direktörü, Seda Tatar stratejik planlama direktörü olarak yer alıyor.

Tatilsepeti'ne Yeni İnteraktif Ajans
“Hepimiz tatil için çalışıyoruz” sloganı ile 2004 yılından beri tatil servisi sunan Tatilsepeti, dijital reklam faaliyetleri için tagwondo’yu seçti.

Hande Yavuz
[email protected]