Türk şirketlerinin yurtdışı yolculuğu tam 20 yıldır sürüyor. Bu süreçte pek çoğu, uluslararası arenada önemli bir oyuncu oldu. Örneğin Efes Breweires International, bugün 7 ülkede, 1 milyar dolarlı...
Türk şirketlerinin yurtdışı yolculuğu tam 20 yıldır sürüyor. Bu süreçte pek çoğu, uluslararası arenada önemli bir oyuncu oldu. Örneğin Efes Breweires International, bugün 7 ülkede, 1 milyar dolarlık bir ciroya ulaştı. Alanın tek şirketi olan Kordsa, gerçekleştirdiği satın almalarla dünya çapında ilgi görüyor. Çekingenliği bırakan Türk şirketleri, bugün global arenada cesaretle ve emin adımlarla ilerliyor, devlere meydan okuyor. Uzmanlar, önümüzdeki yıllarda daha çok sayıda Türk şirketinin, global rekabette boy göstereceğine inanıyor.
“Gelişmekte olan ülkelerden çıkan oyuncular, rekabetin kurallarını yeniden yazıyor. Bu ülkelerde büyüyen ve dünyanın her tarafına yayılan yeni devler, beyaz eşyadan uçak sanayine, telekomdan tarım araçlarına kadar tüm sektörleri sarsıyor. Şu anda yaşanan birinci dalga ve bunu ikinci bir dalga takip edecek.” Sözlerin sahibi dünyaca ünlü yönetim gurusu CK Prahalad, gelişmekte olan ülkelerden çıkan uluslararası şirketlerin bu gücüne karşı gelişmiş ülkelerin devlerini de uyarıyor: “Büyümeye aç olan ve her hamleleriyle bir değişim başlatan bu şirketler, gelip sizi bulunduğunuz yerde vurduklarında baskıya dayanamayacaksınız. O nedenle ya bu durumla yüzleşin ya işbirliğine gidin. Çünkü kurallar değişiyor.”
Bir başka yönetim gurusu Ram Charan ise rekabeti bu noktaya getirenin globalizasyon ve internet olduğunu söylüyor. Artık gelişmekte olan ülke şirketlerinde, Batılı şirketlerde olduğu gibi yetenek, bilgi ve sermaye olduğunun altını çiziyor. “Bugün herhangi bir yerden gelen herhangi bir şirket, aklına koyduğunda bir sektörü yeniden yapılandırabilir. Bu nedenle hiç hata yapmayın. Şu anda gerçek global oyun oynanıyor” diye konuşuyor.
Örnekler de guruları doğruluyor. Güney Kore’nin otomotiv ve elektronik şirketleri, zengin ülke şirketleri ile aynı sınıfa girmeyi başardı. Çin’in beyaz eşya devi Haier, ABD pazarında bile kendine yer açtı. Hintli Lakshmi N. Mittal, Hindistan’daki aile işinde edindiği deneyimi Londra merkezli Mittal Steel’de kullandı ve dünyanın en büyük çelik şirketini yarattı. Meksika’nın Cemex de çimentoda dünya lideri oldu.
100 Ülkeye Yayıldılar
Gelişmekte olan ülkelerin dünya liginde şirket yaratma yarışında, Türkiye de önemli bir role sahip. Çünkü Türk şirketlerinin, dünya sahnesindeki ağırlığı her geçen yıl artırıyor. Global rakiplerine meydan okuyan Türk şirketleri, fırsatları değerlendiriyor, daha geniş alanları kapsama peşinde koşuyor.
Türk şirketlerinin yayılma performansına baktığımızda, dünya genelinde 100 ülkede yatırımları olduğunu görüyoruz. Avrupa’da Balkanlar, Orta Asya ülkeleri ve Rusya, Türk şirketlerinin yatırımlarında önemli yer tutuyor. Bununla birlikte son yıllarda Mısır, Cezayir gibi Kuzey Afrika ülkelerine yapılan yatırımlarda da artış var.
PWC Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Lideri Orhan Cem’e göre yurtdışındaki şirketlere yapılan yatırımların hacmi, 2008 yılında 2,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu rakam bir önceki yıl 3,5 milyar dolardı. Kriz nedeniyle kısa vadede yurtdışına yapılan doğrudan yatırımlarda artış beklemeyen Cem, “Ama mevcut durumu değerlendiren şirketler de olacaktır. Krizden göreceli olarak daha fazla etkilenen Batı Avrupa gibi gelişmiş ekonomilere sahip ülkelere de yatırımlar söz konusu olabilir. Orta ve uzun vadede yurtdışında faaliyet gösteren Türk şirketlerinin artacağını düşünüyorum” diyor.
Yurtdışında milyar dolarlık cirolar elde eden Türk şirketlerinin sahneye çıktığı bir dönemde Capital, yine önemli bir araştırmaya imza attı. Türk iş dünyasının global arenadaki gücünü, “Yurtdışındaki En Büyük Türk Şirketleri” araştırması ile ortaya koydu. Yurtdışındaki en büyük Türk şirketleri listesi hazırlanırken merkezi yurtdışında olan şirketler esas alındı. Bu şirketlerin 2008 cirosu baz alınarak büyüklük sıralaması yapıldı. Hacimleri gereği bu listeye girebilecek olan Enka, Yıldız Holding, Zorlu Grubu, Çalık Grubu gibi bazı şirket ve gruplar ise verilerini paylaşmadıkları için listeye giremedi.
Lider Koltuğunda Kim Var?
Türkiye’nin yurtdışındaki en büyük şirketleri araştırmasında Anadolu Grubu, Sabancı Holding, Gama Holding, TAV Holding, Turkcell, Şişecam Grubu ve Koç Holding ağırlığını ortaya koyuyor.
Listenin ilk sırasında Anadolu Grubu şirketlerinden Efes Breweires International var. Şirket, 2008 performansıyla yurtdışındaki en büyük Türk şirketi koltuğuna oturdu.
1998 yılında Hollanda’da kurulan EBI, Londra Borsası’na kote. Şirketin Rusya, Kazakistan, Moldova ve Gürcistan’da, toplam 9 bira ve 3 malt üretim fabrikası bulunuyor. Bu fabrikalarda çeşitli markalar altında bira üretimi, şişelemesi, dağıtımı ve satışı yapılıyor. Toplam organizasyon içinde de 5 bin kişi istihdam ediliyor.
EBI’nin bulunduğu pazarlardaki konumu da oldukça iyi. Şirket Rusya’da pazar payı olarak 4’üncü, Kazakistan’da 2’nci sırada. Moldova ve Gürcistan’da ise pazar lideri.
Son birkaç yıldır yüzde 30’ler seviyesinde büyüyen EBI, geçtiğimiz yıl cirosunda yaklaşık yüzde 20’lik bir büyüme kaydetti. 2007’de 836 milyon dolar olan cirosunu 1 milyar dolara ulaştırdı. Şirket bundan sonra daha temkinli olmak niyetinde. Anadolu Grubu yetkilileri, küresel mali krizin etkilerinin esas olarak bu yıl hissedileceğini öngörerek yurtdışı operasyonlarında ihtiyatlı olacaklarını söylüyor. “Kâr ve büyümeden çok mali yapının güçlü tutulması öncelik arz ediyor. EBI’nin 2009 yılında da 2008’deki ciro seviyesine ulaşması planlanıyor” diye konuşuyorlar.
1 Milyar Hedefi Ertelendi
Listenin 2’nci sırasında geçtiğimiz yılın lideri Kordsa Global bulunuyor. Şirket, 2008 yılında 882 milyon dolarlık ciro elde etti.
Dünyanın en büyük naylon, polyester iplik, kord bezi üreticisi ve tek kord tedarikçisi konumunda olan Kordsa, 35 yıl önce faaliyete geçti. 5 kıtada operasyonu bulunan şirket, ABD, Arjantin, Brezilya, Çin, Mısır, Almanya, Endonezya ve Tayland’ın da aralarında bulunduğu 9 ülkede 10 işletmesiyle yer alıyor. Bu geniş coğrafyada toplam 4 bin 500 kişilik bir çalışan ordusuyla faaliyetlerini sürdürüyor.
2007 yılında 930 milyon 800 bin dolarlık cirosuyla Türkiye’nin yurtdışındaki en büyük şirketi unvanını taşıyan Kordsa Global’in bu yıl 2’nci sırada yer almasının nedeni ise 1 milyar dolarlık ciro hedefine ulaşamamış olması. Şirket, global kriz öncesi belirlediği 1 milyar dolar hedefini kriz sonrası gerçekleştirmeyi planlıyor.
Bu yıl da listede 3’üncülük Gama Holding’e ait olan Gama Endüstri’nin. 39 yıldır Rusya, Katar, Libya, Yemen, Kazakistan, Bulgaristan ve Ürdün’de faaliyet gösteren şirketin 2008 yılı cirosu 667 milyon 300 bin dolar. Gama Endüstri, termik santraller, rafineriler, hidroelektrik santralleri gibi endüstriyel alanda anahtar teslimi inşaatlar yapıyor. Gökdelenler, alışveriş merkezleri, konutlar, hastaneler, barajlar ve altyapı tesisleri inşa ediyor.
Cirosunu bir önceki yıla göre yüzde 7,3 artıran Gama Endüstri, bu yıl ise kriz nedeniyle büyüme değil, geçtiğimiz yılın cirosunu yakalamayı hedefliyor.
Büyümede Hız Kesmediler
Listede 4’üncü sırada TAV İnşaat var. Şirket Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Katar, Tunus, Libya ve Bahreyn olmak üzere toplam 6 ülkede faaliyet gösteriyor. Geçtiğimiz yıl 656 milyon dolarlık ciro elde ederek 4’üncülüğe yerleşen TAV İnşaat, bu yılı ise 1 milyar 200 milyon dolarlık ciro ile kapatmayı planlıyor.
Kayı Grubu’nun Almanya merkezli tur operatörlüğü şirketi German Travel International (GTI) ise 5’inci sırada. 1994 yılında Almanya’nın Dusseldorf şehrinde kurulan GTI, bugün Polonya, Hollanda ve Rusya’da faaliyet gösteriyor. 2008 yılında Türkiye’ye 565 bin yabancı turist getiren şirket, 439 milyon 600 bin dolarlık ciro elde etti. 2009 yıl sonu için 700 bin turist hedeflediklerini belirten Kayı Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Talha Görgülü, “2009 yılını GTI olarak 350 milyon Euro ile kapatacağımızı düşünüyorum” diye konuşuyor.
Geçtiğimiz yıl listeye 14’üncü sıradan giren Turkcell’in yüzde 55 oranında iştirak ettiği Astelit, 2008 yılında yakaladığı hızlı büyüme ile listede 6’ncı sıraya yükseldi. Ukrayna’da Life markasıyla faaliyet gösteren Astelit, 2008 yılında gelirlerini bir önceki yıla oranla yüzde 71 artırarak 439 milyon dolara ulaştırdı. Pazar payını yüzde 20’ye çıkardı.
Şişecam Grubu’nun Rusya’daki operasyonu olan Anadolu Cam, listede 7’nci konumda.
Anadolu Cam’ın çatısı altında cam ambalaj üretimi yapan Ruscam Gorohovets, Ruscam Ufa, Ruscam Pokrosvky ve Mina’nın yanı sıra kum işleme şirketi Balkum’la birlikte toplam 5 şirket yer alıyor. Anadolu Cam, hızlı büyümesiyle dikkat çeken bir şirket. 2007 yılında 311 milyon 800 bin dolar olan cirosunu, krize rağmen yüzde 36,3 oranında artırarak 2008 yılı sonunda 425 milyon 100 bin dolara çıkardı.
Cem Kozlu/Yönetim Danışmanı
Global Şirket Sayısı Nasıl Artar?
Yeterince Yerleşik Değiliz
Türkiye, bölgesindeki en gelişmiş sanayi yapısına, ayrıca dinamik ve krizlerin pişirdiği bir bankacılık sistemine sahip. Buna rağmen Balkanlar, Rusya Federasyonu, Kafkaslar, Orta Asya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika diye çizebileceğimiz bölgeye yeterince köklü yerleştiğini söyleyemeyiz. Örneğin Avusturya’nın Doğu Avrupa’daki veya Yunanistan’ın Balkanlar’daki yerleşik gücünü sergilemiyoruz.
Raflardaki Marka Sayısı Az
Müteahhitlik şirketlerimizin sahip olduğu etkinliğe sanayi şirketlerimiz, bankalarımız, hizmet üreten kurumlarımız ulaşamadı. Bu sektörlerin ortak paylaştıkları, anlaşılabilir, denenmiş bir stratejiyi tanımlamakta güçlük çekiyorum. Ülker, Colins, Evyap, Vestel, Beko ve benzerleri, belirli markalar dışında raflarda yeterince Türk markasına rastlamıyorum.
Genişlemenin Önündeki Engel
Bölgede yaygın ve yerleşik Türk bankalarının sayılarının hala sınırlı olması ve ülkemizin finansman darboğazı, bölgesel genişlememiz önünde önemli bir engel. Geniş bir sanayi üretim ve yönetim birikimimiz var. Turizmde tasarım, inşaat, pazarlama ve yönetim deneyimimiz mevcut. Bölgemizde, bankacılıkta en modern teknikleri ilk uygulayan biziz. Sağlıkta yeni modeller deniyoruz.
Birlikte Stratejiler Oluşturalım
Tersanecilikte ivme kazandık. Tasarım ve modada evrensel başarılar gösterebiliyoruz. Medyamız cıvıl cıvıl. Bunlar ve daha birçok sektörde, yukarıda çizdiğim geniş daire içinde başarılı olabiliriz. Ne var ki hedeflerimizi ulusal bir heyecana dönüştürelim, özel sektör, devlet ve akademik dünya birlikte stratejiler oluşturalım. Nasıl olsa artacak olan uluslararası boyut ve iddiadaki şirket sayımız, bu takdirde çok daha fazla olacaktır.
Mark Mobıus/ Mobıus-Templeton Gelişmekte Olan Piyasalar Grubu Başkanı
“Satın Alarak Büyüme Zamanı”
Hangi Ülkelerde Büyümeli?
Ekonomik krizlerin yaşandığı bu gibi dönemler, şirketlerin genişlemeleri ve gelecekte daha fazla güç kazanmaları için fırsatlar barındırıyor. Özelikle Türkiye’de, birçok şirket hassas dönemlere alışkın. Genellikle paralarını nakitte tutuyorlar. Şimdi Asya’nın yanında Avrupa’da satın alacak birçok şirkete yatırım yapabilirler. Bu arada Orta Asya, Afrika ve Rusya’daki fırsatları da göz ardı etmemeliler. Ukrayna, Irak, İran ve Mısır da işlerini genişletmeleri için uygun bölgeler.
Riskleri Daha İyi Anlıyorlar
Türk şirketleri, genel olarak çok iyi yönetiliyor ve diğer ülke şirketlerine göre riskleri daha iyi anlıyor. Yurtdışında şirket satın alarak büyümeyi tercih edenler için ana rehber, satın alınacak ya da ortak olunacak şirketin hedefleriyle ne kadar örtüştüğü ve kendi yapılarına ne kadar uygun olduğu olmalı.
Borçlu Şirketler Alınabilir
Şirket alımı konusunda eğer gerçekten ihtiyaç yoksa acele etmeye gerek yok. Riskler, potansiyel, yaratılacak sinerji ve yönetimsel zorluklar iyice incelenmeli. Şimdi birçok şirket, ağır borçlar altındayken satın alarak büyümenin en iyi zamanı.
Dipten Yüzde 35 Çıkıldı
Krizde neredeyse dibe vurduk. Global olarak iyileşme başlayacak. İyileşme, ilk olarak gelişmekte olan pazarlarda kendini gösterecek. Krizin kazananları uzun vadeli yatırım yapanlar, kaybedenler ise spekülatörler ile aşırı derecede risk alanlar olacak. Birçok Türk şirketi, bu krizden çok daha güçlü çıkacak. Şimdiden gelişmekte olan pazarlarda yüzde 35 düzeyinde dipten çıkış gördük. Bu iyileşmede sadece bir başlangıç ve daha fazlası da olacak.
Orhan Cem/Pwc Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Lideri
“Ayakta Kalmak İçin Yurtdışına Çıkmak Kaçınılmaz”
Güven Kazanmak Zaman Aldı
Uluslararası oyuncularla kıyaslandığında Türk şirketleri, stratejik planlara dayalı hızlı ve kapsamlı projeler yerine, uzun zamana yayılan dağınık bir pazara giriş stratejisi uyguluyor. Türk şirketlerinin uluslararası operasyonları yönetecek becerilere, lojistik yapılanmalarına ulaşması ve güven kazanması biraz vakit aldı. Ancak bugüne baktığımızda, son 20 yıla yayılan yurtdışına açılma ve yayılma girişimlerinde çok değerli kazanımlar elde edildiğini ve artık çekingenliğin olmadığını söyleyebiliriz.
Dışardaki Şirket Sayısı Artacak
Zaten mevcut düzende şirketlerin sadece Türkiye’de faaliyet göstererek büyümesi çok mümkün gözükmüyor. Rekabette ayakta kalmak için Türkiye sınırlarının dışında faaliyetlere yönelmek büyük gruplar için kaçınılmaz. Kısa vadede yurtdışı yatırımlarda bir duraklama olsa da orta ve uzun vadede yurtdışında faaliyet gösteren Türk şirketlerinin artacağını düşünüyorum.
Kriz Genişleme Fırsatı Sunuyor
Küresel kriz, Türk şirketlerinin yurtdışında faaliyet alanlarını genişletmeleri için bir fırsat yaratabilir. Bu dönemde, gelişmiş ülkelerde şirket değerleri düşerken şirket satın alarak belirli pazarlara girmeyi hedefleyen şirketler için bir fırsat olabilir. Ancak bu süreçte, küresel rekabet şartlarında pazara sunulacak hizmet ve ürünlerde farklılık yaratmamız gerekecek.
Yurtdışında Da Lider Koç
50 Şirketi Var
Grupların yurtdışındaki tüm şirketlerinin toplam cirosu ele alındığında ise büyüklük sıralaması değişiyor. Yurtdışında grup şirketleriyle en büyük ciroya sahip olan şirketler listesinde zirvede Koç Holding yer alıyor. 25 ülkede 50’nin üzerinde şirketle faaliyet gösteren holding, 2008 yılında bu şirketleriyle 2 milyar 114 milyar dolarlık ciro elde etti.
Listede 2’nci sırada Anadolu Grubu var. Sınır ötesinde çeşitli büyüklüklerde 35 şirketi olan grubun geçtiğimiz yıl bu şirketlerinden elde ettiği ciro 1 milyar 380 milyon dolar.
Ciroda Yurtdışı Etkisi
Toplam cirosunun yüzde 75’i yurtdışından gelen Gama Holding, listede 3’üncü sırada. Gama yurtdışındaki 18 şirketiyle geçtiğimiz yıl 1 milyar 245 milyon dolarlık ciroya ulaştı.
4’üncü sıradaki isim Sabancı Holding. Sabancı’nın yurtdışı şirketlerinden elde ettiği ciro ise 1 milyar 168 milyon dolar. Doğuş Grubu en büyükler içinde 5’inci. Grup, 2008 yılında yurtdışı faaliyetlerinden elde ettiği 612 milyon dolarlık cirosuyla bu listede yer alıyor.
Nilüfer Gözütok
[email protected]
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?