Mücadele topyekûn olmalı

TESK Başkanı Bendevi Palandöken, sorularımızı yanıtladı.

1.03.2013 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Mücadele topyekûn olmalı
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), 2 milyonun üzerinde esnaf ve sanatkarı temsil eden, büyük bir çatı örgüt. Reel sektördeki sorunları ve bu sorunlara karşı çözümleri ilk ağızdan dinliyor, yetkililere ulaştırıyor. Temsil ettiği bu geniş kitle ise fikri ve sınai hak ihlallerinden en ciddi yarayı alan kesim. “Taklitçilik, korsancılık ve kaçakçılıkla en üst düzeyde mücadele edilsin. Böylece ne dürüst esnaf kazancından olsun, ne de devlet ve tüketici zarar görsün” diyen TESK Başkanı Bendevi Palandöken, neler yapılması gerektiğini anlatıyor.

Türkiye’de 2 milyonu aşktn esnaf ve sanatkar, tüketiciye en yaktn noktada yer altyor. Fikri ve stnai haklartn iyi korunmast esnaf ve tüketici açtstndan neden önemli?

Fikri ve sınai haklar, ekonomideki tüm paydaşlar için çok önemli bir unsur. Biz “fikri ve sınai hak” kavramını basit bir ifadeyle, bir gerçek veya tüzel kişinin özel çabası sonucu ortaya çıkan ürün, buluş, hizmet, eser veya ekonomik unsurların korunması olarak görüyoruz. Bu hakların iyi korunması, devlet ve üreticiler için olduğu kadar, ürün ve hizmetleri sunan 2 milyonu aşkın kayıtlı esnaf ile satın alan veya kullanan tüketiciler açısından da kritik öneme sahip. Fikri ve sınai hak ihlalleri, sahtecilik, taklitçilik, korsancılık, merdiven altı üretim gibi şekillerde tezahür edebiliyor. Bu gibi gayrimeşru ürünlerin piyasaya sürümü, dürüst esnaf açısından haksız rekabet ortamı oluşturuyor. Şunu savunuyoruz ki, tüm ticari faaliyetler kayıt altında yürütülsün. Taklitçilik, korsancılık ve kaçakçılıkla en üst düzeyde mücadele edilsin. Böylece ne dürüst esnaf kazancından olsun, ne de devlet ve tüketici zarar görsün.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.

Türkiye’de sahtecilik, taklitçilik, korsanctltk gibi hak ihlalleri düşünüldüğünde en öncelikli sorunlar sizce neler?
En öncelikli iyileştirilebilir alanlar arasında hukuki altyapının geliştirilmesi ve yaptırımların ağırlaştırılması öne çıkıyor. Bugün, Türkiye’de 10 milyar doları aşan sahtecilik ve korsancılık olduğu tahmin ediliyor. Bununla birlikte, memnuniyetle ifade etmek isteriz ki, bu soruna eskiye nazaran çok daha fazla önem veriliyor. 2012’de sahteciler veya taklitçilere karşı birçok baskın ve operasyonun gerçekleştirildiğini basından takip ettik. Belli ürünlerde vergilerin yüksek olması, taklit, korsan ve kaçağı cazip kılarak yasadışı ticaretin artması sonucunu doğurabiliyor. Öte yandan, esnaf açısından kaçakçılık da en az taklitçilik ve korsancılık kadar ciddi bir sorun. Kaçak sigara ve içki satışlarının yoğun olarak yapıldığı bölgelerde esnaf ve sanatkarımız mağdur oluyor. Bir bakkalın cirosunun yüzde 55’i tütün mamullerinden, yüzde 20’si alkollü içecek satışından oluştuğu göz önünde bulundurulursa zarar daha iyi anlaşılır. Aynı zarar devletin vergi gelirlerinde de yaşanıyor. Bunlara ek olarak, yakalananların caydırıcı cezalara çarptırılması bu mücadelede önemli bir ilerleme olacaktır.~

Sizce bu hak ihlalleri en çok hangi sektörlerde kendini gösteriyor?
Fikri ve sınai hak ihlalleri ne yazık ki çok geniş bir yelpazeye yayılmış durumda. Ama en çok önem arz eden sektörleri belirtmek gerekirse gıda, alkollü içkiler, tütün mamulleri, ilaç, teknoloji ve hazır giyim sıralanabilir. Kaçak mazot yanında taklit mazot olarak da tanımladığımız 10 numara yağ kullanımı taşımacı esnafımızı yakından ilgilendiriyor. Merdiven altı şekerlemeler, sahte markalı kalemler, korsan kitap ve CD’ler, sahte ve kaçak içkiler, kapımızın önünde satılan sahte-kaçak sigaralar ve tütünler gibi dolayısıyla, 2 milyon esnaf ve sanatkarımızın çoğunu ilgilendiren bir çeşitlilik olduğunu söyleyebiliriz.

Bu hakların iyi korunmaması ve eksikler nasıl sonuçlar doğuruyor?
Her şeyden önce ürün ve hizmetlerde sahtecilik, taklitçilik ve korsancılık, tüketici açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor. Son yıllarda ne yazık ki birçok acı tecrübeye hep birlikte şahit olduk. Sahte içkiden ölen insanlar, 10 numara yağ kullanan otobüsün yanması nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlar, taklit ürünlere yüksek para ödeyen insanlar ve 3-5 liraya satılan bal, tatlı gibi hileli gıda ürünlerinin insanımız üzerinde yarattığı tehdit, korsan ürün ve hizmetlerin sebep olduğu güvenlik riski ve sair birçok örnek. O nedenle, fikri ve sınai hak ihlalleri tüketici açısından hayati derecede öneme sahip. Fikri ve sınai hakların iyi korunamadığı bir ortamda ne yazık ki bir ahlaki çöküntü de oluşuyor. Aslında her açıdan bir “hırsızlık” teşkil eden fikri ve sınai hak ihlalleri, zaman içinde bir toplumsal kabullenmeye ulaşarak masum bir suç olarak görülebiliyor. Bu, bizim gibi kalkınma hedefleri büyük bir ülke için asla kabul edilemez bir durumdur.

Bu sorunlarla mücadele için TESK çatısı altında neler yapıyorsunuz?
TESK olarak sahtecilik, taklitçilik, korsancılık ve kaçakçılığa karşı topyekun bir savaşın içindeyiz. Gerek üyelerimizi gerekse tüketicileri bu alanlardaki tehditlerle ilgili sürekli olarak bilinçlendirmeye gayret gösteriyoruz. Bu konularda sıklıkla yaptığımız kamuoyu açıklamaları, web sitemizdeki duyurular ve üyelerimize yönelik resmi bildirimlerimiz, hızlı ve zamanında bilgi akışı açısından oldukça önemli. Öte yandan, örneğin 2012 Ağustos’ta TESK olarak halkı sahte ve taklitten korumaya destek olabilmek için hologram uygulaması başlattık. Vatandaşlarımıza, aldıkları mal ya da hizmetin fiyatını belirten ücret tarifelerinde, bundan böyle hologram uygulaması göreceklerinin, böylece aldıkları ürün ya da hizmetin sahte veya korsan olmadığından emin olabileceklerinin müjdesini verdik. Devletimizin “Kayıt dışı Ekonomiyle Mücadele Strateji Eylem Planı”na her türlü desteği vermeye devam edeceğiz.~

ÇÖZÜM YÖNÜNDE BEKLENTİLER NELER?
TÜKETİCİ GÜVEN İSTİYOR

Esnafın en önemli beklentisi, gayrimeşru ticarete yönelik denetim ve yaptırımların kararlılıkla uygulanması. Vergisini ve harcını ödeyen esnafın korunmasını bekliyoruz. Tüketicilerin en öncelikli beklentisi ise aldığı ürün ve hizmete güven duyabilmek, aldatılmamak, verdiği paranın karşılığını alabilmek. Özellikle ani ölümlere sebep olan, alkollü içkilerdeki sahteciliğe karşı önlemler ve denetimler artırılmalı.

TEK TİP PAKET SAKINCALI
Buna ek olarak bilinçli tüketiciyi bile sahteyle, taklitle karşı karşıya bırakabilecek uygulamalar söz konusu olabiliyor. Örneğin, son dönemde sigaralar için “tek tip paket” gibi aşırı bulduğumuz bir kavram gündeme geldi. Yasadışı sahteciliği kolaylaştıracak bu tür uygulamaları çok riskli ve tehlikeli buluyoruz. Bu tip bir uygulama, fırsat kollayan sahtecilerin ekmeğine yağ sürecektir. Bu gibi aşırı uygulamalardan uzak durulması ise hem esnaf hem tüketiciler adına temennimiz.

VATANDAŞ NELERE DİKKAT ETMELİ?
KORSANDAN UZAK DURMALI

Sadece devletin ve esnafın çabasıyla başarıya ulaşılması çok zor. Vatandaşın da bu konuda sağduyulu ve bilinçli bir şekilde hareket etmesi, en az diğer inisiyatifler kadar önemli. Örneğin vatandaş alışverişini güvenli yerlerden yapmaya dikkat etmeli, sokaklardaki satıcılardan, korsan taksilerden uzak durmalı.
TAKLİDE HOŞGÖRÜ OLMAMALI
Aldığı ürünlerin yasal olup olmadığını gösteren işaret ve logolara dikkat etmeli. Yasadışı ürünlerden uzak durmalı. Halk arasında “çakma” olarak tabir edilen sahte ve taklit mallara hoşgörü ile yaklaşmamalı. Bu ürünleri kesinlikle almamalı, ticaretini yürütenleri ise ilgili mercilere ihbar etmelidir. Kazanan vatandaşımızın kendisi olacaktır.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz