İzmir'in geleceğinin büy
ük ölçüde turizm sektörünün gelişimine bağlı olduğunu söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, standart teşviklerin dışında, Antalya örneğinde oldu
ğu gibi İzmir turizmine cidd
i teşvik verilmesini istiyor. "Başbakanımız, bakanlığımız ve hükümetten, İzmir halkı adına böyle bir destek istiyorum. Bu yapılırsa, İnciraltı bölgesi 10-15 sene yerine sadece 5 senede ayağa kalkar" diyen Kocaoğlu, hükümetten para desteği istemediklerini, projeleri öz kaynaklarla yaptıklarını belirtiyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile kentin ekonomik durumu, önümüzdeki süreçte ön plana çıkacak sektörler ve belediyenin il ekonomisini hareketlendirmek için yürüttüğü çalışmaları konuştuk.
Küresel ekonomik krizin kente etkisi nasıl oldu? Şu anki durumla ilgili son gelişmeleri değerlendirebilir misiniz?
-Gerek ülkemize özgü krizlerden gerek küresel ekonomik krizden, doğaldır ki İzmir de etkilendi. Özellikle imalat sektörleri büyük olumsuzluklar yaşadı; tesisler kapanmak zorunda kaldı, işsizlik had safhaya çıktı. Ancak zorluklarla mücadele etmeye alışkın insanımız bu yeni durumu da çabuk kavrayıp adapte oldu. Her kesim kendi yapısına uygun tedbirlere başvurdu. İçinde bulunduğumuz süreçte İzmir'de ekonomik krizin açmış olduğu yaraların hızla sarıldığını, ticaret ve üretimde yeni bir devinim yaşandığını söyleyebilirim.
İzmir'in geleceği ile ilgili öngörüleriniz nelerdir? Önümüzdeki süreçte hangi sektörler ön plana çıkacak?
-Bir liman kenti olarak İzmir tarihi boyunca önemini korumuş bir kenttir. Her zaman ticaretin kalbi, doğu ile batının ticaret ve kültür köprüsü olmuştur. Günümüzde de aydınlık yüzü bir güneş gibi parıldamaktadır. İzmir'in geleceği açıktır. Üniversiteleri, yetişmiş insan gücü, güçlü kentsel altyapısı, coğrafyası, sahip olduğu hinterlant ve bakir alanları ile gelecekte yatırım anlamında ülkemizin öne çıkan kenti İzmir olacaktır.Turizm, son yıllarda büyük bir ivme kazanmıştır ve bu yöndeki hızlı gelişim devam edecektir. Son altı yılda İzmir'de 50'nin üzerinde otel açılmıştır. Gerek görülebilen tarihi dokunun restorasyonuna yönelik gerek yeraltında bulunan tarihi-kültürel değerlerin gün yüzüne çıkarılıp kent yaşamı ile bütünleştirilmesine dönük çalışmalarımız, kültür turizminin gelişimi açısından meyvelerini vermeye başladı. Yarımada diye tabir ettiğimiz İnciraltı bölgemizi de içine katabileceğimiz Mordoğan-Karaburun-Urla-Çeşme ve Seferihisar yerleşimlerimizi içine alan bölge, yatırım açısından son derece cazip bölgeler. Yarımadada turizm, deniz ve termal turizmi, organik tarım, seracılık, spor turizmine yönelik tesisler gibi alanlara yatırım yapılabilir. Organik tarım, gayrimenkul, başta lojistik olmak üzere hizmet sektörü, tarıma dayalı sanayi, çiçekçilik, hayvancılık, bilişim teknolojileri, eğlence sektörü, otomotiv ve yan sanayi, eğitim, makine sanayi, tekstil ve konfeksiyon gibi alanlar İzmir'de yatırım yapılabilecek sektörler olarak öne çıkıyor.
Sizin önemsediğiniz bir sektör var mı?
-Turizme büyük önem veriyoruz. İzmir'in geleceğinin büyük ölçüde bu sektörün gelişmesine bağlı olduğu inancındayız. İzmir ayakları üstünde duran; varlıkları, zenginlikleri olan bir kent. Turizm ve hizmet sektöründe İzmir'e verilecek destek, en kısa zamanda misli misli geri dönecektir.