Turizm sektörü için Antalya teşviki istiyoruz

İzmir, kendi kabuğunu kırma, sanayi, hizmet ve turizm kenti olmaya hazırlanıyor

1.01.2011 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Turizm sektörü için Antalya teşviki istiyoruz

İzmir'in geleceğinin büy ük ölçüde turizm sektörünün gelişimine bağ­lı olduğunu söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Koca­oğlu, standart teşviklerin dışında, Antalya örneğinde oldu ğu gibi İz­mir turizmine cidd i teşvik verilmesini istiyor. "Başbakanımız, bakanlığı­mız ve hükümetten, İzmir halkı adına böyle bir destek istiyorum. Bu ya­pılırsa, İnciraltı bölgesi 10-15 sene yerine sadece 5 senede ayağa kalkar" diyen Kocaoğlu, hükümetten para desteği istemediklerini, projeleri öz kay­naklarla yaptıklarını belirtiyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile kentin ekonomik durumu, önümüzdeki süreçte ön plana çı­kacak sektörler ve belediyenin il ekonomisini hareketlendirmek için yü­rüttüğü çalışmaları konuştuk.


Küresel ekonomik krizin kente etkisi nasıl oldu? Şu anki durumla ilgili son gelişmeleri değerlendirebilir misiniz?

-Gerek ülkemize özgü krizlerden gerek küresel ekonomik krizden, do­ğaldır ki İzmir de etkilendi. Özellikle imalat sektörleri büyük olumsuzluk­lar yaşadı; tesisler kapanmak zorunda kaldı, işsizlik had safhaya çıktı. An­cak zorluklarla mücadele etmeye alışkın insanımız bu yeni durumu da çabuk kavrayıp adapte oldu. Her kesim kendi yapısına uygun ted­birlere başvurdu. İçinde bulundu­ğumuz süreçte İzmir'de ekonomik krizin açmış olduğu yaraların hız­la sarıldığını, ticaret ve üretimde yeni bir devinim yaşandığını söyle­yebilirim.

İzmir'in geleceği ile ilgili öngörüleriniz nelerdir? Önümüz­deki süreçte hangi sektörler ön plana çıkacak?

-Bir liman kenti olarak İzmir tarihi boyunca önemini korumuş bir kenttir. Her zaman ticaretin kalbi, doğu ile batının ticaret ve kültür köprü­sü olmuştur. Günümüzde de aydınlık yüzü bir güneş gibi parıldamakta­dır. İzmir'in geleceği açıktır. Üniversiteleri, yetişmiş insan gücü, güçlü kentsel altyapısı, coğrafyası, sahip olduğu hinterlant ve bakir alanları ile gelecekte yatırım anlamında ülkemizin öne çıkan kenti İzmir olacaktır.Turizm, son yıllarda büyük bir ivme kazanmıştır ve bu yöndeki hızlı gelişim devam edecektir. Son altı yılda İzmir'de 50'nin üzerinde otel açıl­mıştır. Gerek görülebilen tarihi dokunun restorasyonuna yönelik gerek ye­raltında bulunan tarihi-kültürel değerlerin gün yüzüne çıkarılıp kent ya­şamı ile bütünleştirilmesine dönük çalışmalarımız, kültür turizminin ge­lişimi açısından meyvelerini vermeye başladı. Yarımada diye tabir ettiğimiz İnciraltı bölgemizi de içine katabilece­ğimiz Mordoğan-Karaburun-Urla-Çeşme ve Seferihisar yerleşimlerimizi içine alan bölge, yatırım açısından son derece cazip bölgeler. Yarımadada turizm, deniz ve termal turizmi, organik tarım, seracılık, spor turizmine yönelik tesisler gibi alanlara yatırım yapılabilir. Organik tarım, gayrimenkul, başta lojistik olmak üzere hizmet sektö­rü, tarıma dayalı sanayi, çiçekçilik, hayvancılık, bilişim teknolojileri, eğ­lence sektörü, otomotiv ve yan sanayi, eğitim, makine sanayi, tekstil ve konfeksiyon gibi alanlar İzmir'de yatırım yapılabilecek sektörler olarak öne çıkıyor.

Sizin önemsediğiniz bir sektör var mı?
-Turizme büyük önem veriyoruz. İzmir'in geleceğinin büyük ölçüde bu sektörün gelişmesine bağlı olduğu inancındayız. İzmir ayakları üstün­de duran; varlıkları, zenginlikleri olan bir kent. Turizm ve hizmet sektö­ründe İzmir'e verilecek destek, en kısa zamanda misli misli geri dönecek­tir. ~
Hükümetten para desteği istemiyoruz, projelerimizi öz kaynaklarla ya­pıyoruz. Ama standart teşviklerin dışında, Antalya örneğinde olduğu gibi İzmir turizmine ciddi teşvik verilmesini istiyoruz. Bu kent bunu hak edi­yor. Başbakanımız, bakanlığımız ve hükümetten, İzmir halkı adına böyle bir destek istiyorum. Bu yapılırsa, İnciraltı bölgesi 10-15 sene yerine sade­ce 5 senede ayağa kalkar.

İzmir'deki yatırım alanları ve yatırım imkanları nelerdir? Bu kapsamda sizin çalışmalarınız var mı? Kent ekonomisine katkılarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?

-İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak öncelikle gelecek yatırımların önünde bir duvar gibi engel oluşturan plansızlığı ortadan kaldırdık. İzmir Kentsel Bölge Nazım İmar Planı'nı yaptık. Bayraklı Turan ile İzmir'in li­man gerisinde Alsancak'a kadar uzanan kentin en değerli arazilerinin bu­lunduğu 550 hektarlık alanın planlamasını gerçekleştirdik; en az 10 mil­yar dolarlık fiziki yatırım gerçekleştirilecek bu bölgeye. Bölge turizm, iş, alışveriş, eğlence ve kültür mekanlarının yer aldığı İzmir'in "yeni kent merkezi" olarak gelişecek. İnciraltı bölgesini, özellikle sağlık tesisi ve sağ­lık turizmi yatırımlarının yapılabileceği bir alan olarak, Kültür ve Turizm Bakanlığımız ile birlikte planladık. İzmir'in, tarihi dokunun yoğun olarak bulunduğu Konak-Kemeraltı-Basmane-Alsancak bölgesini kapsayan ala­nın koruma amaçlı imar planları­nı yaptık. Tüm bu planlamaları­mız, eskiden "çivi bile çakılamaz" denilen bölgelerde gelişimin, res­torasyonların, yeni yapılanmala­rın önünü açtı. Tamamladığımız ve devam eden proje yatırımlarımızın yanı sıra yatırım için yaptığımız kamulaştırmalar da İzmir ekonomisine önem­li katkılar sağladı. 2004 Haziran'ından bu yana gerçekleştirdiğimiz kamu­laştırma bedeli tam 491 milyon 121 bin 587 lirayı buluyor. Bu rakam İzmir belediye tarihinin rekorudur ve bizim yatırımcı kim­liğimizin de bir göstergesidir. Biz, gerçekleştirdiğimiz projelerle kent ekonomisine ve istihdama doğ­rudan katkı sağlamış oluyoruz. Ancak yerel yönetim olarak asıl hizmeti­miz, kentin önünü açacak, yatırım yapılabilecek bir İzmir'i oluşturacak vizyonu yaşama geçirmemizdir. Gerekli planlamaları yaparak, sağlıklı bir altyapı oluşturarak bunu yapıyoruz. Bakın, İzmir'de 90 kilometre uzunlu­ğunda metro ve hafif raylı sistem projelerini gerçekleştiriyoruz. 80 kilomet­relik Aliağa-Menderes raylı sistem projesi için Büyükşehir Belediyesi olarak 600 milyon TL harcama yaptık; 5,5 kilometrelik Üçyol-Üçkuyular ile 2,7 kilometrelik Bornova Ege Üniversitesi-Evka 3 hatlarının maliyeti de yakla­şık 200 milyon TL dolayında. Bu projelerle İzmir'in kuzey-güney aksındaki sanayi bölgeleri ile konut bölgelerini ve kent merkezini birbirine çağdaş bir ulaşım sistemiyle bağlamış olduk.

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz