Tarım sektörü, yeni bir dönüşümün eşiğinde.
Sektör, üretimden modern depolama tekniklerine kadar güçlü bir yapı kuruyor. Çağdaş tarımsal işletmeler şeklinde yeniden yapılanan sektörün en büyük ihtiyacı ise finansman ve danışmanlık. İşte bu noktada Garanti Bankası tarımın çözüm ortağı olma yolunda ilerliyor. Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, "Amacımız, tarım işletmelerine uygun koşullarda kredi desteği sağlamanın yanı sıra sektördeki birlikler, kooperatifler, entegre tesisler, tedarikçiler dahilofmak üzere tüm aktörlere ihtiyaç duydukları her noktada çözüm ortağı olabilmek" diyor. Garanti Bankası için tarım sektörünün önemi başka. Banka 2007 yılından bu yana, tarım sektörüne yönelik finansal desteğini artırıyor. Kalkınma plan ve programlarıyla uyumlu olacak şekilde, çiftlikten sofraya tarımsal faaliyetin her aşamasında ve sektörün her kesimine yönelik finansal destek sağlamaya çalışıyor. Finansal desteğin yanı sıra, tarımsal işletmelere yatırım desteği, tarımsal örgütlenmenin teşvik edilmesi, üretim yapısının çeşitlendirilmesi ve güçlendirilmesi konularında üreticilere yönelik yayın ve eğitim çalışmaları düzenliyor. Garanti'nin 2010 yılında sektöre yönelik olarak yaklaşık 436 milyon TL civarında kredi kullandırdığını belirten Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, "Toplam tarım kredileri içinde kamu bankalarının payı hariç tutulursa bankamızın payı yüzde 7 civarında" diyor. Tarımın, Türkiye'nin ciddi biçimde öncelikli olarak ele alması gereken bir konu olduğunu düşünen Karadere, Garanti olarak önümüzdeki dönemde tarım sektörüne özel ilgi göstermeye devam edeceklerini söylüyor. "Mayıs ayı başında yayımlanan OECD raporuna göre Türkiye dünyanın 7'nci büyük tarımsal ekonomisi. Bütün bu gelişmeleri yakından takip ederek önümüzdeki süreçte de tarım sektörüne katkıda bulunmaya devam edeceğiz" diye konuşuyor. Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, tarım sektörünün kendileri için önemini ve bu sektöre yönelik ne tür çalışmaları olduğunu şöyle anlattı:
Garanti Bankası'nm tarım sektöründek şirketler ve çiftçiler için yaptığı özel kampanyaları anlatabilir misiniz?
- Garanti Bankası olarak, değişen kavramları yakından takip ederek, tarım sektörü stratejimizi bu çerçevede oluşturuyoruz. Tarımı, tarımsal işletmeler tarafından yapılan iktisadi bir faaliyet olarak görüyoruz. Bu nedenle, sadece kendisi veya komşusu için değil, binlerce kilometre uzaktaki tüketicilerin, pazarların talebini dikkate alarak üretim yapan işletmelerin finansal gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz. 2007 yılından bu yana, tarım sektörüne yönelik finansal desteğimizi artırıyor, kalkınma plan ve programlarıyla uyumlu olacak şekilde, çiftlikten sofraya tarımsal faaliyetin her aşamasında ve sektörün her kesimine yönelik finansal destek sağlıyoruz. Tarım işletmelerine üretim süreci ve sonrasına yönelik finansal hizmetler sağlamanın yanı sıra yasal düzenlemeleri yakından takip ediyoruz. işletmeleri ve bu düzenlemelerden etkileneceği düşünülen üretici birliklerini, kooperatifleri ve tarıma dayalı sanayide faaliyet gösteren özel sektör temsilcilerini sürekli bilgilendiriyor, işbirliği olanaklarını geliştiriyoruz. Tarımsal ekonominin gelişmesini ve iş imkanlarının artırılmasını destekliyor, geliştirdiğimiz yeni finansalürünlerle, üretim ve sonrası dönemlerde çiftçilerin yanında olmaya devam ediyoruz. Tarım sektörünün kalıcı finansmanını sağlamak ve bankacılık sektörüyle ilişkisini sağlam temeller üzerine oturtmak amacıyla, ürün bazında, faaliyet döngülerine uygun vadelerde finansman imkanı sağlıyor, danışmanlık hizmeti sunuyoruz.~
Garanti Bankası 2010 yılında tarım sektörü için neler yaptı? Toplam krediler içerisinde tarım kredilerinin yeri ne kadar?
- Bankamız 2010 yılında sektöre yönelik olarak yaklaşık 436 milyon TL civarında kredi kullandırdı. Toplam tarım kredileri içinde kamu bankalarının payı hariç tutulursa bankamızın payı yüzde 7 civarında. BDDK verilerinden hareket ettiğimizde, toplam krediler içinde tarım kredilerinin oranı yüzde 4,2. Özel bankaların kullandırdığı toplam krediler içinde tarım kredilerinin payı ise ortalama yüzde 2,5 -3 civarında. Garanti'de bu oran, özel bankalar ortalamasına yakın bir düzeyde. Tarımın, Türkiye'nin ciddi biçimde öncelikli olarak ele alması gereken bir konu olduğunu düşünüyoruz. GSMH içindeki payı yüzde 8,4'e düşse de, istihdamdaki payı yüzde 25,2 ve halen nüfusumuzun dörtte birini barındırıyor. Mayıs ayı başında yayımlanan OECD raporuna göre, Türkiye dünyanın 7'nci büyük tarımsalekonomisi. Bütün bu gelişmeleri yakından takip ederek önümüzdeki süreçte de tarım sektörüne katkıda bulunmaya devam edeceğiz.
2011 yılında tarım sektörü için ne gibi çalışmalar ve kampanyalar düzenleyeceksiniz?
- BDDK verilerine göre, 2011 yılı ilk 3 aylık dönemine bakıldığında, kullandırdığımız nakdi ve gayri nakdi tarımsal krediler tutarının 560 milyon TL'ye ulaştığı görülüyor. Garanti Bankası olarak 2011 yılında da belirlediğimiz stratejiler çerçevesinde geliştireceğimiz yeni ürünler ve gerçekleştirilecek işbirlikleriyle tarım sektörünün yanında olmaya devam ediyoruz. Özellikle üreticilerimizin verim ve kaliteyi artırmaya yönelik çeşit, tür, yöntem ve teknolojiler kullanmasına dönük faaliyetlerini destekliyoruz. Hasat ve hasat sonrası ürün ve kalite kayıplarını azaltacak tedbirlerin uygulanmasına yönelik faaliyetleri ve yatırımları, modern sulama sistemlerinin kurulmasına yönelik yatırımlar da destek olduğumuz konular.
Çiftçiye, üreticiye eğitim programları veriyor musunuz? Bu konu için devletin yapması gerekenlerin neler olduğunu düşünüyorsunuz?
- Finansal desteğimizin yanı sıra, tarımsal işletmelere yatırım desteği sağlanması, tarımsal örgütlenmenin teşvik edilmesi, üretim yapısının çeşitlendirilmesi konularında üreticilere yönelik yayın ve eğitim çalışmaları da düzenliyoruz. Bu amaçla, bugüne kadar Türkiye'nin çeşitli illerinde toplantılar gerçekleştirdik. Zaman zaman Anadolu'nun değişik bölgelerinde yapılan Garanti Anadolu Sohbetleri kapsamında, tarım konusundaki uzmanları üreticilerle buluşturmaya devam ediyoruz. Ayrıca yeniliklerin yayılması, tarımsal üretimin gelişmesi, kalitenin, buna bağlı olarak da üretici gelirlerinin artırılması açısından yarar sağladığını düşündüğümüz Tarla Günleri Fuarı'nın da 2 yıldır ana sponsorluğunu üstleniyoruz. Bu fuar sayesinde Türkiye'de ilk defa üreticiler açık alanda, karşılaştırmalı olarak yenilikleri takip edebiliyor, bunların kullanımı konusunda birinci elden en doğru bilgiye ulaşabiliyor.
Önümüzdeki 5-10 yıllık süreçte modern tarım alanında hedefiniz ne? Ne gibi yatırımlar veya atılımlar planlıyorsunuz?
- Bugünkü dünyada özellikle tarım sektörüne yönelik hedefleri belirlerken ülke stratejisinden ve uluslararası gelişmelerden bağımsız bir hedef belirlenmesi pek mümkün değil. Günümüzde tarım alanında yeni kavramlar kullanılmaya başlandı. Özellikle modern tarım denildiğinde artık günümüzde sürdürülebilir tarım, iyi tarım uygulamaları, az işlemeli tarım, tarımsal pazarlama, topraksız tarım, tüketici odaklı tarım, mikro klima alanları ve havza bazlı tarım gibi tarıma yaklaşımı farklılaştıran kavramlar anlaşılıyor. Bu bağlamda, biz de önümüzdeki yıllarda ilgimizi ve finansal desteğimizi tarımsal üretim ve arz güvenliğinin sağlanmasına, güvenilir gıda ve yem arzının temin edilmesine yönelteceğiz. Bitki ve hayvan sağlığının gerçekleştirilerek ürün kayıplarının önlenmesine, pazar entegrasyonunu sağlayacak kırsal kalkınma yatırımlarına da ilgi göstereceğiz.~
Türkiye modern tarım kavramıyla ne kadar barışık? Bu alandaki eksikler neler, dünyanın neresindeyiz?
- Tarım sektörü, ülke kalkınmasındaki önde gelen sektörlerden biri olarak, ülkemizin gelişmesine ivme kazandıran, benimsediği yeniliklerle ülke kırsalının değişen ve gelişen yüzünü temsil eden ana sektör konumunda. Günümüzde iklim değişiklikleri, kuraklık, açlık, enerji fiyatlarındaki artış, yeterli ve güvenilir gıdanın üretimi ve değişen tüketici tercihleri nedeniyle tarım sektörü, tüm dünya gibi ülkemizde de stratejik sektör haline geldi. Bu gelişmeler paralelinde ülkemizde tarım, dünyayı izleyen, verimliliği esas alan, riski yöneterek geleceği öngören "modern" tarım işletmelerinin üzerinde yükseliyor. Buna koşut olarak, tarım sektörünün ihtiyaçları daha karmaşık hale gelirken, ihtiyaçlara "bütüncül bir yapı" içinde çözüm üretmek gereksinimi ortaya çıkıyor. Öte yandan tarım sektörü, yapısal sorunlarına rağmen önemli bir değişim geçirerek, kapsamlı ve çok yönlü bir karakter kazanıyor. Sektör, ürünün paketlenmesinden tüketicilere ulaştırılmasına kadar tüm aşamalarda faaliyet gösteren "çağdaş tarımsal işletmeler" şeklinde yeniden yapılanıyor. Yani, çiftlik işletmeleri yavaş yavaş yerini, verimliliği esas alan ve riski yöneten modern tarım işletmelerine bırakıyor. Tarım sektörünün ihtiyaçları da doğal olarak, daha karmaşık hale geliyor. Bu ortamda artık tarımın finansmanını, üretimin desteklenmesine yönelik "işletme ve yatırım kredileri" olarak görmemeli, çok yönlü bir "bütün" şeklinde değerlendirmeliyiz. Tarım sektöründe görülen bu yapısal değişimin yaygınlaşmasını ve kalıcı olmasını sağladığımız takdirde gerek AB gerek diğer pazarlara sadece tarımsal hammadde ihracatını değil aynı zamanda mamül madde ihracatını artıracağımızı düşünüyoruz. Böylelikle, sektörümüzü daha rekabetçi ve yenilikçi bir düzeye getirmiş olacağız.
Dünyada finans sektörü tarım alanında ne gibi çalışmalar yapıyor? Türk bankacılık sektörü bu konuda dünyanın neresinde?
- Dünyadaki tarım bankacılığı uygulamaları incelendiğinde, başarı için 3 temel prensip karşımıza çıkıyor. Bunları, "hizmet sunumunda verimliliğin artırılması", "üreticilerin finansal konulardaki eğitim ve bilinç düzeyinin artırılması", "sektördeki aktörler üzerinden finansal değerler yaratılması" şeklinde sıralayabiliriz. Aslında son yıllarda Türk bankacılık sektörünün tarım sektörüne ilgisinin artmasıyla beraber benzer prensipler çerçevesinde bizde de çalışmaların yoğunlaştığını söyleyebiliriz. Örneğin, biz Garanti Bankası olarak sektörün dinamiklerine uygun özelleşmiş ürünler geliştiriyoruz. Diğer taraftan sektör temsilcileri/çiftçi örgütleri ile işbirliklerini oluşturmaya, sektördeki tedarikçiler ve alıcılarla çalışarak finansal döngü üzerinden çözümler üretmeye çalışıyoruz. Ayrıca özellikle ülkemizde tarım sektörünün finansal dünyanın içerisinde yeni yeni yer almasından dolayı ortaya çıkan bilgi yetersizliğini, şubelerimizde uzman personelimizin sağladığı güncel ve doğru bilgilendirmelerle gidermeye çalışıyoruz. Böylelikle yanlış veya amaç dışı kredi kullanımının önüne geçmeyi amaçlıyoruz. Bankaların tarım sektörüyle daha yakın çalışması, sektöre daha fazla destek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü tarımın döngüsü tamamen farklı. Müşteri, kredisini sadece mahsul zamanı ödeyebiliyor, ödeme planını mahsulüne göre yapıyor. Dolayısıyla, bankacılık yapısının sektöre özel hale getirilmesi gerekiyor. Tarımla uğraşan müşteriye hizmet sunmak için, ürünlerin özelliklerini hatta aynı ürünün bölgesel farklılıklarını ve üretim sürecini iyi bilmek gerekiyor."~
Tarım yeni bir dönüşümün eşiğinde
DANIŞMANLIĞA İHTİYAÇ
Ülkemiz için çok önemli olan tarım sektörü, yeni bir dönüşümün eşiğinde. Sektör, çeşitli sorunlarına rağmen üretimden modern depolama tekniklerine kadar güçlü bir yapı kuruyor, kurmalı. Bu süreçte faaliyet gösteren "çağdaş tarımsal işletmeler" şeklinde yeniden yapılanan tarım sektörünün finansmana ve doğru danışmanlık hizmetleri almaya ihtiyacı var.
ÇÖZÜM ORTAĞI OLABİLMEK
Garanti Bankası olarak, sektöre çözüm ortağı olarak yaklaşmamız gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle, tarım sektörü, odaklandığımız konular arasında önde gelen bir konumda yer alıyor. Amacımız, tarım işletmelerine uygun koşullarda kredi desteği sağlamanın yanı sıra sektördeki birlikler, kooperatifler, entegre tesisler, tedarikçiler dahil olmak üzere tüm aktörlere ihtiyaç duydukları her noktada çözüm ortağı olabilmek.
ÇÖZÜM ARIYORUZ
Bu çerçevede, bölge veya sektör bazlı bir yaklaşımın yanı sıra müşteri bazlı bir yaklaşımı da zaman zaman tercih ediyoruz. Her ne kadar sektörlere ve bölgelere göre ihtiyaçlar benzerlik gösterse de, müşterilerin kendilerine göre farklı talepleri ve ihtiyaçları da söz konusu olabiliyor. Bu noktadan hareket ederek tasarladığımız genel ürünlerimizi, tarım sektörünün kendine özgü dinamiklerini dikkate alarak özelleştirmeye çalışıyoruz. Sektörün değişik kesimlerinin yaşadığı sorunlara çözüm arıyoruz. Bu da bizim devamlı sektörle iç içe olmamızı sağlıyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?