YENİ OYUNCULAR PAZARI BÜYÜTECEK

Dünyada temassız kartlar her yıl yüzde 35’e yakın büyüme gösteriyor. Öyle ki Visa Europe CEO’su NICOLAS HUSS, önümüzdeki 5 yılda Avrupa’da kredi kartlarının yüzde 50’sinden fazlasının farklı yeni teknolojilerle çalışan temassız kartlardan oluşacağını öngörüyor. Huss, sektöre yeni giren oyuncuları da tehdit olarak algılamıyor, “Sektöre gelen yeni oyunculardan çekincemiz yok. Ben tüm oyuncuların müşterileri ödeme sistemlerine çekerek nakit tarafından pay alacaklarını düşünüyorum” diyor.

24.04.2015 16:45:270
Paylaş Tweet Paylaş
YENİ OYUNCULAR PAZARI BÜYÜTECEK

Teknoloji, yenilikçi düşünce yapısı ve rekabet gibi unsurların tüm dünyada her sektörde iş modellerini değiştirdiği apaçık. Günümüz müşteri ihtiyaçlarına ayak uydurmaya çalışan bankacılık sistemi ve giderek artan e-ticaret hacmi ise ödeme sistemlerini giderek daha öne çıkarıyor, farklılaştırıyor. Bu süreçte ödeme sistemlerinde güvenlik, kolaylık ve cihazlar arası geçerlilik sağlayacak yeni çözümler şart oluyor. İşte Visa da bu alanda çalışan en önemli şirketlerden. Visa Europe CEO’su Nicolas Huss, ödeme sistemlerinde geleceğin ister giyilebilir teknolojiler ister bulut tabanlı NFC çözümleri ya da mobil yaklaşımlar olsun temassız kartlarda olduğunu vurguluyor. “Temassız kartlar yıllık yüzde 30-35 oranında büyüyor” diyen Huss, kredi kartlarının geleceğini şöyle görüyor: “Avrupa’da kartların yüzde 20’si temassız kartlardan oluşuyor. Beklentimiz, önümüzdeki 5 yıl içinde bu oranın yüzde 50’yi geçmesi. Ama tabii temassız kartları, sadece kart olarak sınırlamamak lazım; NFC teknolojileri, giyilebilen ve mobil olanları da temassız kart kavramına dahil ediyorum. Temassız kartlarda yapılan harcama tutarları da yakın gelecekte büyüyecek.” Avrupa’da Visa kartlarıyla yapılan işlemler 2 trilyon Euro’yu aşıyor, alışveriş harcamaları da 2014’te geçen yıla göre yüzde 9,4 artarak 1,5 trilyon Euro’yu buluyor. Huss’a göre tüketim harcamalarında bugün yüzde 60’larda olan nakdin payı yakın gelecekte dijital ödemelerin gelişmesiyle ciddi oranda gerileyecek. Huss, dünyada her gün yenisi yaratılan ödeme sistemlerini de Visa’ya karşı bir tehdit olarak görmüyor. Huss’a göre Apple Pay örneğindeki gibi Visa yeni oyuncuların işlerini kolaylaştıracak roller oynayacak. Her geçen gün yenilenen ve rekabeti artan ödeme sistemlerinin Türkiye ve dünyadaki son tablosunu ve gelecek trendlerini Visa Europe CEO’su Nicolas Huss ile konuştuk:
* Ödeme sistemlerinin geleceği nasıl olacak? Bu alanda gelecek trendlerini alabilir miyiz? 
* Teknoloji bugün sektöre tabii ki fırsatlar getiriyor. Ama aynı zamanda güvenlik sorunları da artıyor. Yeni teknolojiyle kart sistemlerinde en önemli gelişme mobil teknolojilerle oluyor. Mobil teknolojilerin ödeme sistemlerine odaklanması müşteriler adına pek çok yenilik sunuyor. Visa olarak biz en iyi teknolojinin hangisi olduğu noktasına biraz kuşkuyla yaklaşıyoruz. Bugün biz bulut tabanlı NFC çözümlerine, mobil ödemelerde açık sistemlere, SIM bazlı çözümlere açığız. Bizim için bu ödeme teknolojilerinin müşterilere saygılı olup olmadığı önemli. Biz ödeme sisteminin müşteriler açısından sadece uygun ve kolay kullanılır değil aynı zamanda güvenli ve bilgi koruması sağlayan bir yapıda olmasına bakıyoruz. Bizim asıl sorumluluğumuz, yeni teknolojilerin bu gereklilikleri karşılayıp karşılamadığını sürekli gözlemlemek.
~
* Peki yeni teknolojilerin getirdiği yenilikler, nasıl değişim yaratacak? 
* Bugün sektörde m��şterilerin daha şeffaf ve diğer makinelere iliştirilmiş biçimde ödeme yapmasını sağlayan pek çok yeni yol var. Giyilebilir ödeme sistemleri bunun en güzel örneği. Biz bu teknoloji üzerine pek çok araştırma yaptık. Müşteri açısından gerçekten büyük kolaylık sağlıyor. Kahve ya da sandviç gibi alımlarda sadece bilekliğinizle dokunarak ödeme yapabiliyorsunuz. Bu teknoloji, gerçekten büyük fırsat… Araştırmalarda fark ettik ki insanlar bu ödemeleri bir süre sonra düşünmeden refleks gibi yapmaya başlıyor. Başka bir örnek de taksi aplikasyonları. Bu gibi teknolojiler de hem kolaylık sunuyor hem tüm ödemelerin şeffaf hale gelmesini sağlıyor. Bugün dünyada pek çok ülkede taksiden inerken telefonunuzdaki uygulama üzerinden ödemenizi yapabiliyorsunuz. Bunlar kredi kartlarının kullanımını yaygınlaştırmak adına büyük fırsat…
* Bu yeni ödeme sistemleri Visa için tehdit oluşturmuyor mu? Bu tehdit karşısında neler yapmayı planlıyorsunuz?
* Öncelikle biz rekabete her zaman açığız. Bugün Türkiye’de tüketim harcamalarında nakdin payı hala yüzde 62. Yani nakit paranın pazardan aldığı pay çok yüksek, biz bu alandan rakamlapay almak istiyoruz. Bu noktada her oyuncu için büyüme alanı var. Bizim sektöre gelen yeni oyunculardan çekincemiz yok. Ben tüm oyuncuların müşterileri ödeme sistemlerine çekerek nakit tarafından pay alacaklarını düşünüyorum. Ayrıca bir de şu açıdan bakmak lazım: Yeni oyuncuların birbiriyle ilişkilerine, bu şirketlerin hissedarlarına bakarsanız hepsinin işlerini kolaylaştıracak işbirliklerine ihtiyacı var. Bu nedenle bizim gibi global ağı geniş, tüketicilerin marka ve güvenlik anlamında güvendikleri firmalara ihtiyaç duyuyorlar. Biz burada yeni oyuncuların işlerini kolaylaştıracak roller oynayabiliriz. Ödeme sistemlerinde bankalar, perakende şirketleri, tüketiciler ve biz büyük ve güçlü bir eko sisteme sahibiz. Bu yeni oyuncular da bize gelecek. Apple bunun net bir örneği. Eylül’de duyurduğumuz gibi Apple Pay ile Apple kullanıcısı olan müşterilerimiz Visa kartlarıyla cihaz üzerinden temassız alışveriş yapabiliyor. Apple sistemi yıkmaya çalışmadı, aksine güvenilir bir altyapıyla çalışma kararı aldı. Apple Pay gibi uygulamalarla temassız ödemelerin giderek artmasını bekliyoruz. 
~
* Temassız ödemeler konusunda Visa neler yapıyor? Hangi konulara odaklanıyorsunuz? 
* Türkiye’de bugün temassız kartlar, kredi kartlarının yüzde 25’ini oluşturuyor ve 7 milyonu aşıyor. Avrupa’da 2 milyon POS noktası temassız teknolojiyle çalışırken bu sayı Türkiye’de 90 bini buluyor. Bence burada atmamız gereken ilk adım, POS’ların artırılması. Ben 5 yıl içinde tüm POS’ların bulut tabanlı NFC ile çalışacağını tahmin ediyorum. Bu hevesle çalışmalıyız. Tüm POS’larda temassız ve mobil ödemeler de yapılmalı. Temassız kartlarda farklı olasılıklara yatırım yapmalıyız. Örneğin Londra’da bugün Transport for London (TfL), Oyster kartı yanında temassız kartlarla da ödeme imkanı veriyor. Düşünün sadece 4 ayda TfL’da ödemelerde temassız kartlar kullanımının payı yüzde 15’e çıktı. Özetle ödeme sistemlerinde müşteriye farklı ödeme şekilleri sunduğumuzu göstermemiz gerekiyor. Böylece kendileri için en kolay olanı bulacaklar. 
* Temassız kart sayısının 5 yıl içinde kaça çıkmasını bekliyorsunuz? 
* Temassız kartların yıllık büyümesi çok yüksek, yüzde 30-35 oranında büyüyor. Avrupa’da kartların yüzde 20’si temassız kartlardan oluşuyor. Beklentimiz, önümüzdeki 5 yıl içinde bu oranın yüzde 50’yi geçmesi. Ama tabii temassız kartları, sadece kart olarak sınırlamamak lazım; NFC teknolojileri, giyilebilen ve mobil olanları da temassız kart içine dahil ediyorum. Tüm bu teknolojilerle temassız kartlar, toplam içinde çoğunluk orana sahip olacak. Tabii tüm bu teknolojilerin aynı güvenlik sistemi ve altyapı üzerinde çalışması da çok önemli. Temassız kart tarafında işlem adedi rakamları çok yüksek ama harcama hacimleri daha düşük oluyor. Temassız kartlar genelde daha küçük ödemeler için kullanıldığından harcama tutarları da aşağıda kalıyor. Bugün daha çok kahve, sandviç gibi şeyler satın alınıyor. Ama yakın gelecekte rakamlar da büyüyecek. 
* Visa’nın teknoloji şirketleriyle ortaklıkları var mı? Yeni teknolojilerin üretilmesinde ne kadar etkinsiniz? 
* Farklı alanlardan pek çok şirketle işbirliğimiz bulunuyor. Bizim ana rolümüz, bu farklı şirketleri bir araya getirmek. Bizim terminal noktalarını kuran endüstriyel tedarikçilerden güvenlik ve siber güvenlik sağlayan teknoloji şirketlerine kadar pek çok konuda işbirliklerimiz var. Aynı şekilde startup’lar ve yeni teknolojilerle de beraber çalışıyoruz. Bu konuda yatırımlarımız başladı. Visa olarak Londra’da bir inovasyon merkezi kuruyoruz, burada farklı ülkelerden şirketlerle işbirlikleri geliştireceğiz. 
~
* Bu merkezde Türk şirketleri de olacak mı? 
* Evet, Türkiye de bu ülkeler arasında. Tabii Türkiye’den de bu konuda bir ilgi olur, inovatif bir ürün ya da teknoloji geliştiren şirket olursa onlarla da ilgileniriz.
* Son dönemde Avrupa ve Türkiye’de bankacılık sistemlerinde önemli regülasyonlar yaşandı. Bu regülasyonlar ödeme sistemlerini nasıl etkiliyor? Türkiye’de nasıl bir değişim yaşandı? 
* Her regülasyonun iyi yanları var ama bazıları agresif büyümede engel yaratabiliyor. Türkiye’de gelen son düzenlemeler, kredi kartları tarafında bir miktar düşüş yarattı ama sonra bu alan yeniden toparlandı. Büyük bir çöküş görmedik. Türkiye’de kredi kartları iki türü kullanılıyor. Genellikle kredi tarafıyla değil ödeme aracı olarak harcamalarımızı yapmak için kullanıyoruz. Bu da hacimsel büyüklüğü getiriyor. Aslında bu oran içinde borç oldukça az. Regülasyon sonrası borç oranı daha da indi. Bence Türkiye’de oyuncular zaten kendileri regüle durumdalardı. Türk bankalarının zaten regülasyon öncesi de doğru adımları attığını düşünüyorum. Bir sektörde oyuncular zaten kendileri regüle ediyorlarsa regülasyonlar ağır da olsa, fırsatları engellese de günün sonunda bankaların sonuçlarında çok etkili olmuyor. Bu yüzden de regülasyonların etkisi dramatik olmadı. Avrupa’daki regülasyonların da çok doğru yönleri var. Ancak Avrupa’daki son regülasyonların inovasyonu engelleme ihtimali var. Bu konuda endişeliyim. Kredi kartı hizmeti, sıradan bir mal (commodity) haline gelmemeli. Herkes kart ödeme sistemlerinin bedava olması gerekir gibi davranıyor. Bizim milyon dolarlar yatırdığımız sistem, yeni teknolojiler ve güvenlik sistemleri bedavaya verilmeli diye düşünüyorlar. Eğer böyle olursa kim yeniliğe yatırım yapacak? Asıl soru bu. Bu beni endişeleniyor.

BİLGİ PAYLAŞIMINDA MÜŞTERİ MAHREMİYETİ ÖNEMLİ
BÜYÜK FIRSAT
Ödeme sistemlerinin bugün karşılaştığı farklı riskler var. Bunların biri de veri koruması. Müşteri verilerinin giderek daha farklı satış aşamalarında farklı şekillerde kullanıldığını görüyoruz. Yalnız burada bir çizgi var. Müşteriler bilgilerinin kullanılmasına izin verdiği sürece harika fırsatlar sunuyor. Ama burada tüketicilerin mahremiyetine çok dikkat etmemiz gerekiyor. 
DENGE KURULMALI Müşterilerin nasıl bir etkileşim içinde olmak istediğine karar vermesi gerekiyor. Buna saygı gösterilmesini istiyorum. Kişi bir kahve sever ise bilgilerinin kahve satan dükkanlarca kampanya ya da indirim duyurularında kullanılmasına izin verebilir. Burada tüketicinin etkileşime ne kadar açık olduğu noktası önemli. Paylaştığı bilgilerin tüketiciye bir değer yaratması gerekiyor. Örneğin bir ülkeye gittiğinizde cep telefonunuz size o ülkede olan satın alma fırsatlarını sunabilir. Veri paylaşımının getirdiği faydayla tüketicinin mahremiyetine zarar vermemek arasında iyi bir denge kurulmalı. 
YÜZDE 99 KALİTE ŞART Ödeme sistemlerinde güvenilirlik ve birlikte çalışabilmek de çok önem taşıyor. Yeni oyuncular, yerli oluşumlar oluyor. Günün sonunda bizim işimiz karmaşık gibi görünse de çok basit: Biz perakendeciler, bankalar ve ülkeler arasında sistemin etkin çalıştığından emin olmak zorundayız. Tüm dünyada yüzde 99,99 düzeyinde kaliteyle çalışmalıyız.
~
DAKİKADA 15 SALDIRI ALIYORUZ
BU BİR SAVAŞ
Bu rakamı asla paylaşmıyoruz. Çok yüksek bir rakam harcıyoruz ama özellikle siber güvenlikte dikkat çekmemek için ne kadar harcama yaptığımızın iletişimini ortaya koymuyoruz. Ödeme sistemlerinde güvenliğe yapılan baskı yıldan yıla değil haftalık olarak artıyor. Biz bu alanda sürekli testler yapıyoruz. Geçtiğimiz günlerde bir sunucumuzu saldırılması ne kadar sürecek diye açtık, 30 saniye içinde ilk saldırıya uğradık. İlk dakikada 15 farklı saldırıya uğradık. Bu, güvenliğe ne kadar çok yatırım yapmamız gerektiğini gösteriyor. Bu bir savaş ve çok dikkatli olmamız gerekiyor.
YENİLERE ÖZEL Yürüttüğümüz projelerin büyük kısmı güvenlik temalı oluyor. Yeni teknolojilerde mobil, temassız gibi teknolojilerde tüm sektör oyuncuları olarak yeni güvenlik formlarına yatırım yapıyoruz. Temassız kartlarda tüketici, geleneksel kart gibi tüm bilgileri göremiyor. Biz bu teknolojilerle yapılan her alışveriş için bir şifre geçiyoruz. Bu çok güçlü bir güvenlik anlamına geliyor, Avrupa’da yılın ikinci yarısında bu sistemimizi lanse edeceğiz. 

TÜRKİYEDE BÜYÜME PLANLARI
MÜTEVAZIYIZ
Bizim ana planımız, oyuncularla ortaklıklar kurmak. Bizim, üyelerimiz olan bankaların hayatını kolaylaştırmak gibi önemli bir rolümüz var. Yaptığımız pek çok yatırım, işlerin kolaylaştırılması için oluyor. Rakiplerimiz ön planda olmak istiyor ve “İlk biz yaptık” diyebiliyorlar. Bizimse daha alçakgönüllü, mütevazı bir bakış açımız var. Biz de çok şey yapıyoruz ama rakipler kadar çok göz önüne koymuyoruz. Avrupa’da ödeme sistemlerinde lideriz, bu kazara alınmış bir sonuç değil… Üyelerimize değer yarattığımız için lider durumdayız.
TÜRKİYE 4’ÜNCÜ SIRADA Türkiye’de Visa kart adetlerinde yüzde 53 ve toplam kullanımda yüzde 51 pazar payıyla lider konumda. 2014 Eylül ayı itibarıyla yurtiçi tüketim harcamalarının yüzde 19’u Visa kartlarla yapıldı. Kartların kullanım hacmi bir önceki yıla göre yüzde 11, alışveriş hacmi ise yüzde 12 büyüme gösterdi. Türkiye, Visa Europe içinde toplam kart kullanımı ve alışverişlerde kart kullanımı kriterlerinde 4’üncü büyük ülke konumunda. Kart adedinde ise 2’nci sırada. Geçtiğimiz yıl, Avrupa’da toplam kullanım hacmindeki büyümenin yüzde 10’dan fazlası Türkiye’den geldi. Türkiye, Avrupa’daki büyümenin önemli aktörlerinden biri. 
2015’TE TABLO Her yıl her ülke için farklı büyüme hedeflerimiz var. Avrupa için 2014’te büyümemiz yüzde 8 oldu. Türkiye’de ise biraz daha üstünde, yüzde 12 büyüdük. Büyümeye devam edeceğiz. 2015’te banka kartları alışveriş hacminin yüzde 25 ve ticari kartlar alışveriş hacminin yüzde 35 oranında büyüyeceğini öngörüyoruz. Hedefimiz kartlarla yapılan harcamaların pastasını büyütmek ve nakitten pay almak. 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz