Finansman çıkmazına alternatif çözüm

Finansman tüm sektörlerin ve şirketlerin en önemli sorunu. Özellikle son dönemde artan ticari kredi faizleri şirketleri finansmanda yeni bir çıkmaza sokmuş durumda...

10.01.2024 17:20:090
Paylaş Tweet Paylaş
Finansman çıkmazına alternatif çözüm

Nilüfer Gözütok Ünal

[email protected]

Önce kredi arzında yaşanan kısıtlama ardından artan faizler tüm şirketlerin finansmana ulaşmasını zorlaştırdı. Bugün birçok şirket yatırımlarını finanse edecek orta ve uzun vadeli kredilere erişemiyor. Çözümü halka arz, bono/ tahvil ihracı, leasing, ihracat ve kalkınma bankası kredileri gibi “alternatif finansman” enstrümanlarında arayan şirketler, yine kendilerine kaynak yaratmak için ortaklıklara da hiç olmadıkları kadar sıcak bakıyor.

Bu yıl 27 Ekim’de ticari kredi faizleri, politika faizinin yüzde 30’dan yüzde 35’e çıkarılmasından sonra tarihi zirvesine ulaştı. 23 Kasım 2023 haftasında 500 baz puan artarak yüzde 40 oldu. Bu rakam son 10 yılın da zirvesi. 2012 yılını baz aldığımızda son 10 yılın faiz ortalaması yüzde 16,52. Bu süreçte faizlerin en düşük olduğu tarih ise yüzde 5,92 ile 26 Nisan 2013. Bugün ödenen faizin son 10 yılın ortalamasına göre 3,1 kat artmasıyla kredi kullanımı da önemli ölçüde düşmeye başladı. BDDK verilerine göre 2022 yılının Haziran-Eylül döneminde yüzde 6,4 olan işletme kredisi büyüme hızı 2023’ün aynı döneminde yüzde 4,6’ya geriledi. Aynı dönemde ihracat kredilerindeki artış hızı yüzde 24,6’dan 14,9’a, taksitli ticari kredilerdeki artış hızı ise yüzde 6,1’den yüzde 4,4’e geriledi. İthalat kredileri ise haziran- eylül döneminde ibreyi tamamen negatife çevirerek yüzde 5,4 küçüldü. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde bu türden kredilerde yüzde 9,4 büyüme kaydedilmişti. Şirketlerin sadece yurt içinde değil yurt dışında da kredi kullanımları düşüyor. Eylül sonu itibarıyla özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu 2022 yıl sonuna göre 1,4 milyar dolar azalarak 157,2 milyar dolar oldu. 

FAİZLER ZORLUYOR

Artan kredi maliyetlerinin yanında kredilerin kısa vadeli olması da şirketler için bir diğer önemli handikap. Mazars Denge Finansman Danışmanlık Ortağı Neşe Ülkütan, şu anda enflasyon beklentilerine paralel bir uzun vadeli kredilendirmenin mümkün olmadığını belirtiyor. “Bu koşullarda, işletme sermayesi gibi kısa vadeli gereksinimlerin dışında, uzun vadeli yatırım ve fonlamalar maalesef mümkün olamıyor” diyor. TGSD Başkanı Ramazan Kaya, hazır giyim sektöründe ihtiyaç duyulan ihracat kredilerine yeterince ve uygun koşullarda ulaşılamadığına dikkat çekiyor. “Kredi kullanımlarında limitler, teminatlar, reeskont kredilerinde kaynağında kesilen faizler gibi sıkıntılar devam ediyor. Sektör yatırımlarını finanse edecek orta ve uzun vadeli kredilere de erişemiyor” diye konuşuyor. MOSDER Başkanı Mustafa Balcı da son bir yıldır finansmana erişimde ciddi sıkıntı yaşandığını dile getiriyor. “Bankalar kredi kanallarını yeterince açmış değil. Kredi faizlerinin seviyesi de kredi kullananı zorluyor. Yatırım yapabilmek bu kredilere bağlı. Döviz piyasasındaki oynaklık da ticari kredilerin kullanımını aksatıyor. Enflasyon da sermayeyi ve kârı erozyona uğratıyor, yüksek enflasyon oranı finansman sorununu körüklüyor” diye konuşuyor. Geride bıraktığımız altı yıl boyunca Euro bazında yüzde 100 büyüme sağladıklarını belirten Kutes İcra Kurulu Başkanı Ali Esat Kutmangil de bu gelişme karşısında şirketin işletme sermayesi ihtiyacının arttığını dile getiriyor. “Ancak çalışmakta olduğumuz bazı bankaların, kefalet karşılığı limit artırım hızları, şirketimizin büyüme hızına ayak uyduramadı” diye konuşuyor. 

ÖZKAYNAĞA DÖNÜŞ 

Bu zorlu tabloda da şirketler ya özkaynaklara dönüş yapıyor ya alternatif finansman araçlarına yöneliyor. Örneğin İnoksan mevcut koşullarda bilanço içinden kaynak yaratmaya, sonra sermaye artışıyla özkaynak yaratmaya çalışıyor. Türkiye’nin “Yatırım Yapılabilir Ülke Puanı”nı kaybetmesinden sonra orta ve uzun vadeli finansmana erişim imkanlarının çok sınırlı kaldığını hatta yenilenebilir enerji ve teknoloji dışındaki sektörlerin, orta uzun vadeli finansmana erişim imkanı kalmadığını söyleyen İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık, “Biz de öncelikle bilanço içi kaynaklara yöneldik. Duran varlıklardaki, iyi değer artışı yapmış varlıklarımızdan, ihtiyacımız kadar olan bir kısmını, nakde dönüştürerek dönen varlıklarımıza aktardık. Bu şekilde dış kaynakların getireceği finansman maliyetlerinden kurtulduk” diyor. Doruk Un da etkin bir çalışma sermayesi yönetimini odağına alıyor. Çalışma sermayesini daha az dış finansman gerektirecek şekilde yönetmeye çalıştıklarını belirten Doruk Un Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Gürsel Erbap, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Kısa vadeli ihtiyaçlarımız için tedarikçi finansmanı veya etkin çalışma sermayesi yönetimi ilk tercih ettiğimiz metotlar. Öte yandan zaman zaman özel varlık veya finansman fonları, proje bazlı finansal iş birlikleri, faktoring veya fortfaiting de tercih ediyoruz.” 

BÜYÜK YATIRIMLAR İÇİN ENSTRÜMAN

Alternatif finansman aracı olarak Avrupa İmar Bankası (EBRD) kredileri ve leasing de kullanılıyor. Gedik Holding Yönetim Kurulu Üyesi Cezmi Kurtuluş, özellikle yatırım kredi arayışı için EBRD kredileri, leasing ve döviz kredilerinin alternatif finansman olanakları olarak değerlendirildiğini söylüyor. BLC Group Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Balcıoğlu da şartların daha uygun olması sebebiyle EBRD ile limit çalışmalarını tamamladıklarını söylüyor. “Bu enstrümanı büyük yatırımlar için kullanacağız” diyor. Elite Natural Yönetim Kurulu Başkan Vekili Çağrı Eşmekaya, dönemsel olarak kısa süreli işletme sermayesi ihtiyacı doğabildiğini dile getiriyor. “Buradaki finansman ihtiyacı TCMB reeskont kredilerinden karşılanıyor. Söz konusu krediler düşük faiz ve düşük riskli olmalarından dolayı tercih ediliyor” diye konuşuyor. Kutes de bu yılın stratejik önemi yüksek yatırımlarından olan GES santrallerinin finansmanında yüzde 40 özsermaye kullandı. Kalan bölüm için de Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) ve EBRD ile ortak finansman anlaşması gerçekleştirdi. 

İHRACAT KREDİLERİNDE SON DURUM 

İhracatçılar için en önemli alternatif finansman Eximbank kredileri. Bu yıl temmuz ayında Eximbank’ın kredi hacmi artırıldıktan sonra reeskont kredilerinde günlük limit 300 milyon TL’den 3 milyar TL’ye çıkarıldı. TİM Başkanı Mustafa Gültepe, özellikle bu yıl ağustos ayında TİM olarak kamu ve özel 11 bankayla protokol imzaladıklarını ve ekim ayı sonu itibarıyla protokol çerçevesinde kredi kullanan şirket sayısının 5 bine yaklaşırken kullandırılan kredi hacminin 1,5 milyar doları geçtiğini söylüyor. “Bu ve benzeri finansman paketlerinin şirketlerimizin katma değerli üretim ve ihracat konusundaki motivasyonlarını artıracağına inanıyorum” diyor. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, kredi maliyetlerinin yüksek seyrettiği ortamda özellikle ihracatın geliştirilmesi ve artırılması için ortaya çıkan Eximbank kanalıyla verilen sevk öncesi reeskont, sevk öncesi ve sonrası ihracat kredilerinin ön plana çıktığını dile getiriyor. Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sabri Ünlütürk de finansman maliyetleri artarken ihracatçı bir şirket olarak ağırlıklı Eximbank kredileri kullandıklarını söylüyor. Burada görece olarak daha düşük maliyetlerin etkili olduğunu dile getiren Ünlütürk, “Önümüzdeki dönemde de gerekirse Eximbank kredileri kullanırız” diyor. Sinoz Kozmetik, bu dönemde maliyetlerinin ucuz olması nedeniyle ihracat destekli kredileri tercih ediyor. Akman Holding de Türkiye’de ihracat kredilerinden faydalanıyor. Akman Holding CEO’su Melisa Akman, “Ancak bu kredilerin tutarları oldukça düşük kaldığı için ancak günlük operasyonları finanse edebiliyor” diye konuşuyor. 

TAHVİL BONOYA İLGİ 2 KAT ARTTI

Bono ihracı da son dönemde şirketlerden yoğun talep görüyor. Bono ihracıyla şirketlerin hem kaynaklarını çeşitlendirme imkanı hem sermaye piyasalarında görünürlüklerini artırdıklarını belirten İnfo Yatırım Stratejisti Çağlar Toros, “Türk lirası cinsinden özel sektör tahvili ihraçlarında banka ve banka dışı finansal kurumların dışında reel sektör şirketlerini de son dönemde sıklıkla görüyoruz. Bu alanda geçtiğimiz yıla göre yüzde 50 ve reel sektör şirketleri ihraçlarında 2 kata varan artışlar gözlemliyoruz” diye konuşuyor. Arzum Mali ve Kurumsal İşlerden Sorumlu Genel Müdür Arda Altınok da finansman bonusunun son zamanlarda çok daha tercih edilen bir seçenek haline geldiğini dile getiriyor. Kendi açılarından bu enstrümanın neden önemli olduğunu da şöyle açıklıyor: “İşlemin pratikliği son derece önemli bir avantaj yaratıyor. Bununla birlikte, yatırımcı tabanınız genişliyor ve sonraki ihraçlar için fon yöneten kurumsal yatırımcılar nezdinde kuvvetli bir seçenek haline geliyorsunuz. Ocak 2023’te aldığımız 500 milyon TL raf kaydı iznimiz vardı ve tamamını kullandık. Yakın zamanda yeni bir izin için tekrar SPK’ya başvurduk. Bu ihraçtan elde edeceğimiz fonu da yine şirket faaliyetlerinin gerektirdiği yatırım ve işletme sermayesi ihtiyacını karşılamak ve finansman kaynaklarını çeşitlendirmek amacıyla kullanacağız.” Bu yıl iki yeni yatırım için düğmeye basan Hasçelik de yatırımlarının bir kısmını özkaynakla karşılayacak bir kısmını dış finansman yoluyla hayata geçirecek. Hasçelik Yönetim Kurulu Başkanı Naci Faydasıçok, “Kısa vadeli iş planlarımız için bono/tahvil ihracını değerlendiriyoruz” diyor. 

HALKA ARZ NEYE ÇÖZÜM OLUYOR?

Son dönemde halka arz da şirketlerin alternatif finansmanda en öncelik verdiği enstrümanlardan biri. Bunu halka arz olan şirket sayısındaki artıştan da görmek mümkün. 2019 ve 2020 yılında sadece 14 şirket halka arzı gerçekleşmişken bu sayı 2021 ve 2022 yılında sırasıyla 54 ve 44’e, 2023 yılının ilk 10 ayında ise 39’a ulaştı. Halka arz tutarı yıllık 2-2,5 milyar dolar mertebesine yükseldi. Mazars Denge Finansman Danışmanlık Ortağı Neşe Ülkütan da daha önce çeşitli nedenlerle şirketlerin sıcak bakmadıkları halka açılmanın yaşanan zorluklar karşısında önemli bir opsiyon haline geldiğini söylüyor. “Şirketler halka arzdan sağladıkları fonların oldukça büyük bir kısmını, işletme sermayesi ihtiyaçları, yatırımları, borç ödemeleri için kullanmaya yöneldi” diyor. Bu yıl halka arz olan Söke Un, bu arzdan 549,7 milyon TL net gelir sağladı. Bu getirinin yüzde 35’inin işletme sermayesi için kullanıldığını belirten Söke Un Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, “Güneş enerjisi santrali yatırımı için fonun yüzde 30’luk kısmını ayırdık. Unlu mamuller tesisi- tesis, makine ve cihaz yatırımı için ayrılan yüzde 15’lik kısmının kullanımına devam ediliyor. İlave hammadde ve mamul deposu kapasite artışı yatırımı için fonun yüzde 12,5’lik kısmını ayırdık. Son kullanım alanımız olan finansal yatırım alanına ise fonun yüzde 7,5 kısmını ayırdık” diyor. Elite Natural de 2021 yılında gerçekleştirdiği halka arz sonrası elde ettiği finansmanla kısa vadeli kredilerinin önemli bir kısmını karşıladı. 

ORTAKLIK FON BULMA ARACI OLDU

Ortaklıklar da yeni finansman kaynağı bulmanın önemli bir yolu. Özellikle 2023 yılında finansal satın almalar ve ortaklıklar yeni fon kaynakları anlamına geliyor. Bu işlemlerin yerli yabancı yatırımlar, özel sermaye fonları ve girişim sermayesi fonları gibi pek çok yatırımcı arasında cereyan ettiğini dile getiren Mazars Denge Finansman Danışmanlık Ortağı Neşe Ülkütan, “Bu işlemler arasında finansal ortakların payı yüzde 40’lara ulaştı. Artık şirketler halka açılma ve yerli ya da yabancı finansal ortak/stratejik ortak bulmayı fon temininde ciddi olarak düşünüyor ve aksiyon alıyor” diyor. Stratejik ortaklık dışında birçok farklı yöntem de yine finansmanda enstrüman olarak kullanılıyor. Örneğin Ariş Pırlanta altın kredisi kullanıyor. Ariş Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Güzeliş, mevcut durumda diğer finansman araçlarına göre daha avantajlı olduğu için bu aracın tercih edildiğini söylüyor. Hasçelik de ciroda ihracatın payını artırarak finansman ihtiyacını karşılamayı tercih ediyor. Hasçelik Yönetim Kurulu Başkanı Naci Faydasıçok, “Yurt dışında satış ofisleri, depolar açtık ve yeni iş birliklerine imza attık. Yatırım finansmanı konusunda riskleri minimize etmek adına, iş birliğine imza attığımız ülkelerde sigortalı kredilere yöneldik” diye konuşuyor. 

ARAYIŞ SÜRÜYOR

Gelecek dönemde finansman maliyetlerinin daha da artması beklenirken şirketler de alternatif finansman kullanımlarını artırmak niyetinde. Kutes sukuk ihracı gibi yenilikçi finansman yöntemlerini araştırma sürecinde. ZE Holding, DBS, tedarikçi finansmanı gibi ürünleri müşterileri ve tedarikçileriyle ilişkilerini güçlendirmek için kullanmaya özen gösteriyor. ZE Holding CEO’su Ahmet Eren, “Halka arzların öneminin arttığı bu dönemde halka arzı ihtiyaç halinde değerlendirilebilir bir kaynak olarak takip etmekteyiz” diyor. Cottonbox Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Turgut, uzun dönemli kalkınma bankası kredileri, halka arz ve finansal ortaklık konularının kendilerine daha makul geldiğini söylüyor. Keskinoğlu Tavukçuluk, kıt ve pahalı para döneminin önümüzdeki yıllarda sertleşerek devam etmesi olasılığına karşı gereken durumlarda halka arz, stratejik ortaklık, EBRD/Dünya Bankası kredileri ve benzeri global finansman platformlarının sağlayacağı imkanlara açık durumda. GF Hakan Plastik Finans Direktörü Fulya Çankırı Kamal da ihtiyaç olması durumunda finansman aracı olarak yine hedging/forward gibi kur riskini minimize edecek araçları tercih edeceklerini açıklıyor. 

FATURA AĞIR 

Her ne kadar şirketler alternatif araçlar üzerinden finansman ihtiyacını karşılamaya çalışsa da artan finansman maliyetleri birçok sektörde şirketlere önemli bir fatura da çıkarıyor. PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, bu dönemde birçok şirketin kapasite artırımına yönelik yatırımlarını ertelemek ya da devam eden yatırımlarını durdurmak zorunda kaldığını söylüyor. Häfele Türkiye İcra Kurulu Başkanı Hilmi Uytun, pahalı finansmanın yatırımlarını beklemeye ittiğini belirtiyor. “Mevcut planlanmış yatırımlara devam ediyor, yeni yatırımlar için ortamın düzelmesini bekliyoruz” diyor. Akman Holding CEO’su Melis Akman da kendileri gibi ihracat yapan sanayicilere kota uygulaması ve ihracatın baskılanmasının istihdamı, çiftçiyi ve sanayiciyi olumsuz etkileyeceğini dile getiriyor. “Döviz baskısı sebebiyle yine ihracat pazarında rekabet edemez duruma gelinecek” diyor. BLC Group Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Balcıoğlu, finansman maliyetleri nedeniyle yeni yatırımlarını beklettiklerini, yeni fırsatları değerlendirme kararı aldıklarını açıklıyor. Sinoz Kozmetik de üretim kapasitesini artırmak adına yapacağı bazı yatırımları ertelemiş durumda. Ze Holding yatırımlar konusunda çok daha hassas davranıyor. Ariş Pırlanta, eskiden 3-4 aylık hatta daha uzun dönemli stoklarla çalışırken şimdi daha az süreli stoklarla çalışıyor. Bayilerden siparişlerde nakit ödeme tercih ediyor. BOSAD Başkanı Kenan Baytaş da şu an boya sektöründe yatırımların çok kısıtlı yapıldığını dile getiriyor. “Finansman sorununu aşamayan şirketleri ciddi dar boğazların beklediği açık. Şirketler dar boğaza girmekten kurtulmak adına faaliyet odaklarını ihracata çevirmiş durumda. İhracatımızın daha efektif şekilde ilerlemesi için ihracatçı lehine yapılacak resmi düzenlemeler şirketleri bir nebze rahatlatacak” diye konuşuyor.


YAMAN POLAT / DELOITTE TÜRKİYE FİNANSAL HİZMETLER ENDÜSTRİSİ LİDERİ
“FAİZLERİN YÜKSELİŞ TRENDİ DEVAM EDECEK”

YÜZDE 60’LAR SEVİYESİ 
Finansmanda gündemdeki konu regülatif kısıtlamalardan ziyade kredi kullandırım oranlarının yüzde 60’lar seviyesini test etmesi. Bu oranların bir süre daha ülkemizde artarak devam edeceğini düşünüyorum. Proje finansmanı uzun zamandır çok fazla rastlamadığımız bir segment. KOBİ’lere sınırlı kullandırım olmakla birlikte kurumsallar, bono ihracı ve halka arz gibi alternatiflerle finansmana ulaşmaya çalışıyor.

FONLARA GAYRİMENKUL SATIŞI 
Bankalar sendikasyon ve yurt dışı bono ihracına yönelmiş durumda. Banka dışı şirketler açısından halka arz çok gözde bir araç. Bununla beraber bono ihracı en önde gelen finansman araçlarından... Alternatif olarak fonlara gayrimenkul satışı da son zamanlarda değerlendirilen araçlardan biri.

“FİNANSMAN GİDEREK PAHALILAŞACAK”
2024, kredi faizlerinin yükseliş trendine devam edeceği bir yıl olacak. Bu anlamda krediyle finansman giderek pahalı hale gelecek. Öz sermaye finansmanı yine alternatif yöntem olarak popülerliğini koruyacak. Bankalar tarafında yurt dışı bono ihracının artarak devam edeceğini, varlığa dayalı kıymet finansmanı ve havale akımlarına dayalı bono ile finansmanı da sıklıkla göreceğimizi düşünüyorum.



SÜLEYMAN SÖNMEZ / TÜRKONFED YKB
“10 İŞLETMEDEN 7’Sİ İÇİN FİNANSMANA ERİŞİM ZORLAŞTI”

“İŞLETME SERMAYESİ İHTİYACI ARTTI”
Anadolu’daki iş dünyasının nabzını tuttuğumuz ankete göre her 10 işletmeden 7’si finansmana erişimin genel olarak zorlaştığını söylerken yalnızca 3’ü geçmiş döneme göre değişmediğini belirtti. Yüksek enflasyon ve faiz altında son 2 yıldır şirketlerimizin işletme sermayesi ihtiyacının arttığını gözlemliyoruz.

“ACİL KREDİYE İHTİYAÇ DUYULUYOR”
Öz sermayesi; kapasite artışından yeni yatırımlara, hammaddeden personel ve enerji maliyetine uzanan kalemlere yetmeyen şirketlerimiz adeta günü kurtarmak için acil krediye ihtiyaç duyuyor. Yüksek faiz ortamında iş dünyası için yatırım yapmak zaten zorken kredi musluklarının kapandığı bir dönemde şirketlerimizin finansmana erişememesi özellikle KOBİ’lerimizi oldukça zorluyor. İşletmeler kendi kaynakları yerine tedarikçiler ve diğer finansman kaynaklarına daha fazla yöneliyor. Ancak bu da finansman ihtiyaçlarını tam olarak karşılamıyor.



ORÇUN MAKAL EY CESA SERMAYE VE BORÇ DANIŞMANLIĞI LİDERİ/SORUMLU ORTAK “YATIRIM İŞTAHI SINIRLI, MALİYETLER YÜKSEK”

YÜKSELİŞ DÖNEMİ 
Seçim öncesi dönemde enflasyonist beklentilere karşın politika faizinin düşük tutulması ve bankacılık sektörünün yoğun bir regülasyon sürecinden geçmesi kredi arzını olumsuz etkiledi. Mevcut durumda ise politika faizindeki artışlarla birlikte faizlerde yükselişin başladığı bir döneme girdik. Önceki yıla kıyasla ucuz finansman döneminin sona erdiğini söyleyebiliriz. Bono ihracı, yurt dışındaki yatırımcıların Türkiye’ye yatırım iştahıyla paralel ilerliyor. Bu finansman yönteminin maliyeti de yurt dışı yatırımcıların yatırım talebine bağlı olarak belirleniyor. Mevcut durumda yatırım iştahı sınırlı ve maliyetler de oldukça yüksek seyrediyor.

“İSKONTOLU SATIŞ HIZLANDI” Sendikasyon kredileri açısından da artan finansman maliyetleri nedeniyle yerel bankalar, finansman sağlama konusunda son derece sınırlı hareket ediyor. Negatif reel faiz sebebiyle yatırımcılar tasarruflarının değerini korumak için borsaya yönelirken şirketler de krediye ulaşmakta zorluklar yaşadığı için bu finansmana ulaşım yolunu takip ediyor. Yıl başından bu yana 47 şirket halka arz gerçekleştirdi. Bunun yanında reel sektör temsilcileri, özkaynağı kısıtlı ve dış finansmana erişimi de yetersiz olan şirketlerin işletme sermayesi kaynaklı sorunlarını aşmak için depodaki stoklarının iskontolu satışlarını hızlandırdığını vurguluyor.


Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz