Şişmanoğlu, "Sigorta profesyonelleri olarak bizler, fiyatlarımızın yanı sıra müşteri memnuniyetini artıracak hizmetlerimizle yarışır duruma geleceğiz" diye konuşuyor. Anadolu Sigorta yetkilileri de pazarın büyümesinin yerli ve yabancı yatırımcılar için atıl bir kapasitenin değerlendirilmesi anlamını taşıdığına dikkat çekiyor. Yetkililer, "Daha çok yeni oyuncuyu sahada görme olanağımız olacak" diyor.
ÖZEL OKUL SEKTÖRÜ 3 KAT BÜYÜYEBİLİR"
UĞUR GAZANKER / DOĞA KOLEJİ CEO'SU
ORAN YÜZDE 2,8'E ÇIKTI
Türkiye'de
özel okul sektörünün payı yüzde 3 civarında. Biz bunun dünya ortalaması
diyebileceğimiz yüzde 10 civarında olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu
farkın bir sebebi kişi başına düşen milli gelir. Diğer bir faktör ise bu
gelir artışının insan davranışlarına yansıma süreci. Örneğin son 10
yılda kişi başına düşen milli gelir 3 kat artmasına rağmen özel okulda
okuyan öğrencilerin oranı yüzde 1,7'den sadece yüzde 2,8'e çıktı. Yani 2
kat bile artmadı. BİN OKUL AÇILACAK
Halbuki en az 3, hatta
5 kat artması gerekiyordu. Biz bu oranın 2-3 yıl içinde normal düzeye
geleceğine inanıyoruz. Eğer özel okulda okuyan öğrencilerin oranı 2-3
yıl içinde tahmin ettiğimiz gibi yüzde 5'e ulaşırsa 300 bin öğrenci daha
özel okullarda okur. Bu da yaklaşık 1,000 adet okul açılması ya da var
olan okulların doluluk oranının yüzde 65 artması demek, Biz bunu
görebiliyoruz. KALİTE ARTAR
Bu yüzden 100 bin öğrenciye
ulaşmayı hedefliyoruz. Bizim kadar olmasa da 10 bin civarında öğrencisi
olan bazı okul markalarının da ortaya çıkacağını düşünüyoruz. Bu da
sektörün büyümesi, rekabetin ve kalitenin artması anlamına
geliyor.Türkiye'nin kişi başına milli geliri yüzde 50 artar ve 15 bin
dolar olursa bu özel okul sektörünün 2 kat, hatta 3 kat büyümesi
anlamına gelir. Bu da özel okulda okuyan öğrencilerin oranının yüzde
10'a çıkması, yani 1,5 milyon öğrencinin özel okullarda okuması demek.
EV ALETLERİNİN GELECEĞİ
Beyaz eşya ve küçük ev aletleri sektöründe de önemli bir yapısal değişim muhtemel görünüyor. BSH İcra Kurulu Üyesi Özcan Aydilek, kişi başı milli gelirde yüzde 50'lik artışla beyaz eşya sektöründe 6 milyon olan satış adetinin 7,5-8 milyona ulaşmasının mümkün olduğunu söylüyor. "Satın alma gücü arttıkça sektörde talep enerji verimliliği olan ürünlere yönelecek. Bugün Türkiye'de hala ailelerin yüzde 40'ının fırını ve bulaşık makinesi yok. Bu ürünlere talep de artacak" diyor. Küçük ev aletlerinde pazardaki penetrasyon oranlarının artışının yanı sıra ortalama fiyatların yükselmesi bekleniyor. Şu anda yaklaşık 1 milyar dolar olan pazarın, 1,5 milyar doları aşacağını belirten Homend Genel Müdürü Hakan Koçer, şöyle devam ediyor: "Ancak ortalama satış fiyatları da artacağından toplam satılan ürün sayısının yüzde 50'den daha az artacağını tahmin ediyoruz. Yani 1 milyar dolarlık pazar, 16 milyon adet ürün anlamına geliyorsa milli gelirin yüzde 50 artması durumundaadetlerin de yaklaşık yüzde 25'lik bir artışla 20 milyona ulaşacağını öngörüyoruz." Arzum'un genel müdürü Murat Kolbaşı da Koçer'le aynı görüşte. Kolbaşı, bugün 198 marka taşıyan sektörde büyümeyle birlikte marka sayısında daralma olacağını düşünüyor. Hızlı değişen fiyat politikalarının ve yoğun rekabetin oyuncu sayısında azalmaya neden olacağını söylüyor.