Son 10 yılda Anadolu, Akkök, Alarko, Yaşar, Doğan, Mesa gibi gruplarda sanayinin payında önemli artışlar yaşandı...
Özlem Aydın Ayvacı
Öte yandan son 25 yılda sanayinin GSYİH’ye katkısı bir adım ileri giderken bir adım geri geldi. 1998’de yüzde 25 olan oran, 2009’da yüzde 18,4’e kadar geriledi. Tırmanışın başladığı 2011’den bugüne en fazla 2022’de yüzde 26,4 seviyesini gördü. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına girerken yerli gruplar sanayi yatırımlarını daha da artıracağını belirtiyor. Kimiyse portföyde denge arıyor. Finansmana erişim, enflasyon, artan faizler ise en büyük riskler olarak sıralanıyor.
Sanayinin ve üretimin elindeki olmazsa olmaz en önemli sermaye, finansal istikrardır.” Bu sözler, İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’a ait. Bahçıvan Türkiye’nin elindeki bu kıymetli finansal istikrar hazinesini kaybettiğini söylüyor. Kendi deyimiyle toplumun her kesimini ve sanayiciyi etkileyen bir enflasyon belasıyla karşı karşıya olduğumuzu belirtiyor ve ekliyor: “Ne yazık ki tahribat düşündüğümüzden bile yüksek boyutta. Tahribat ne kadar yüksekse bunun için harcanan tadilat eforu da daha çok zaman alıyor. Şu an uygulanan politikalarda biz de İSO olarak masadayız. Çok güçlü diyalog ve iş birliği içindeyiz. Yeni tedavi yönteminin ekonomi bilimiyle barışık ve belli bir süre içinde Türkiye’ye değer katacak bir yapıda olduğunu düşünüyorum.” Bahçıvan’ın belirttiği bu riskler en fazla sanayi kesimini yakından ilgilendiriyor. Finansal istikrarsızlık, finansmana erişim, plan ve öngörü yapma gibi konulardaki ciddi sorunlar sanayicinin belini büküyor. Bu durum bazı büyük grupları portföyde denge arayışına götürüyor. Sanayinin payında çok büyük azalma göze çarpmasa da yeni dönemde yatırımlarda temkinli bir yaklaşım dikkat çekiyor. Bahçıvan; “Hizmet sektörünün kaynaksal bir gücü var. Bu konuda fırsat gören iş insanının da buraya yönelmesini engelleyemezsiniz. Kapital olarak bir şirket, fırsatı hizmet sektöründe görüyorsa yatırımlarını bu alanda değerlendirmesi çok doğal. Bu anlamda da iş insanlarını kınamak mümkün değil” diye konuşuyor. Yatırımlar sürse de son 25 yılda sanayinin GSYİH’ye katkısının stabil bir zeminde ilerlediği görülüyor. 1998’de yüzde 25 olan oran, 2009’da yüzde 18,4’e kadar gerilerken tırmanışın başladığı 2011’den bugüneyse en fazla 2022’de yüzde 26,4 seviyesini gördü. Yine de yerli grupların ajandasında sanayinin payını artırma planları var. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına girerken her biri, geleceğin katma değerli üretimden geçtiği konusunda hemfikir.
YABANCI YATIRIM ETKİSİ
2022 yılında Türkiye, 12,8 milyar dolarlık yabancı yatırım aldı. Bu miktarın büyük çoğunluğunuysa şirket satın almaları ve ortaklıklar oluşturdu. Türkiye’nin asıl ihtiyacı olan sıfırdan yatırımlar veya kapasite artışlarını sağlayan sanayiye ise önemli bir yabancı yatırım yapılmadı. İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan da bu konuya dikkat çekiyor ve “En önemlisi kaynak girişi. Türkiye’yi tekrar sermaye girişi konusunda güven verici bir zemine oturtmamız gerekiyor. Yurt dışından kaynak akışı güçlendikçe yeni ekonomik programa da çok daha olumlu yansıyacağını düşünüyorum” diyor. Yabancı yatırımlara dikkat çeken bir diğer isimse Çin’deki Yaz Davos’unda dünya iş liderlerini Türkiye’ye yatırıma davet eden Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Cevdet Alemdar. Pandeminin de etkisiyle dönüşümü hızlanan küresel tedarik zincirinde, Türkiye’nin dünya ekonomisi için çok daha önemli bir rol üstlendiğini ifade eden Alemdar, “Çeviklik ve müşteriye yakın olmanın önemi her geçen gün artıyor. Böyle bir konjonktürde; Asya ve Avrupa arasındaki stratejik konumu, girişimci yapısı ve güçlü sanayi altyapısıyla Türkiye dünyada önemli bir rol üstleniyor. Türkiye’nin son dönemde küresel inovasyon endekslerinde ve patent başvuruları gibi girişimcilik göstergelerinde üst sıralara tırmanması, ülkemizde girişimciliğin bir iş kültürü olduğunu ortaya koyuyor. Tüm bunlar, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde yazabileceği yeni başarı hikayesinin de anahtarı. Tüm uluslararası yatırımcılarımızı da bu başarı hikayesinin bir parçası olmaya davet ediyorum” dedi.
YATIRIMLAR DEVAM ETTİ
Türk sanayisi yabancı yatırımları beklerken büyük ölçekli Türk sanayicileri milyar dolarlık yatırımlara devam ediyor. 2023’ün Ocak-Temmuz döneminde ülke genelinde çeşitli sektörlerden yatırımcı kuruluşlar, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü’nden toplam sabit yatırım tutarı 605,2 milyar lira olan 9 bin 359 teşvik belgesi aldı. İmalat sanayi, bu dönemde 5 bin 630 adetle en çok belgenin alındığı, nominal bazda 349 milyar lira ile en fazla yatırımın gerçekleştirileceği ve 162 bin 365 kişi ile de en çok istihdamın yaratılacağı sektör olmaya devam etti. Cumhuriyetin son 25 yılında ise sanayi açısından önemli bir pay büyümesi ne yazık ki görülmüyor. Son 25 yılda pek çok sanayi grubu turizm, inşaat, madencilik, medya, finans, perakende ve enerji sektörlerine önemli girişler yaparken bazı imalat sanayi alanlarından çıktı. Yine de Türkiye’nin önde gelen grupları büyük sanayi yatırımlarına devam etti. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, sanayi yatırımlarına yönelik son 3 yıla dikkat çekiyor ve şöyle devam ediyor: “Özellikle 2021-2022 dönemi çok önemli yatırımların olduğu bir dönemdi. Birçok OSB’mizde şu anda yer yok. Yeni OSB’ler kurulması talebi var.”
SANAYİNİN PAYI
Sanayi alanında sorunlar sürse de büyük ölçekli yatırımların da hala devam ettiği görülüyor. Peki Türkiye’nin en önemli gruplarının yatırımlarında ve gelirlerinde sanayinin payı son 10 yılda nasıl değişti? Geçtiğimiz günlerde Eczacıbaşı Holding, Bozüyük’teki yeni tesisini hayata geçirdi. Seramik ve sağlık gereçleri alanında kurulan 5’inci fabrikasına 76,5 milyon Euro’luk yatırım yapan Eczacıbaşı, yaklaşık 500 kişiye yeni istihdam yarattı. Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Atalay Gümrah, Türkiye’ye ve ihracatına değer katan projeleri hayata geçirdiklerini belirterek, “Halihazırda her yıl ortalama 200-250 milyon Euro yeni yatırımı devreye alıyoruz. Ancak önümüzdeki 5 yılda bu miktarlar artacak ve 2 milyar Euro yatırım yapacağız” diyor. Abalıoğlu Holding Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Abalıoğlu, zaman zaman girdikleri bayilik, distribütörlük gibi işlerin dışında işlerinin neredeyse tamamında imalat sanayinin ön planda olduğunu söylüyor. 10 yıl önce ciroda yüzde 95 olan sanayi payı 2022’de de aynı seviyede kaldı. Abalıoğlu, son 10 yılda girip çıktıkları işleriyse şöyle anlatıyor: “Hifyber şirketinin kuruluşu ve nanofiber tabanlı ürünlerin üretimi, ileri teknolojiye dayalı yeni bir sektöre girmemize neden oldu. Tarım sektörüne yönelik stratejik bir girişim olarak organomineral sektörüne yatırım yaptık. Dentaş’ın Aksaray’da ikinci tesisini kurup üretim faaliyetlerine başlaması, mevcut sektördeki varlığımızı güçlendirmeyi ve üretim kapasitesini artırmayı hedefleyen önemli bir adım oldu. Teknik tekstil alanında faaliyet gösteren şirketimiz Filidea, alanında tanınan ve Almanya’da faaliyet gösteren bir sanayi şirketini satın aldı. Yenilenebilir enerji alanında da portföyümüzü HES yatırımıyla zenginleştirdik.” Türkiye’nin özellikle otomotiv yan sanayindeki önemli gruplarından Kanık Şirketler Grubu ise yüzde 100 sanayi odağında devam ediyor. Özka Lastik Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Kanık, sanayi yatırımlarını sürdürdüklerini ve başka alana girme niyetlerinin olmadığını ifade ediyor.
YAŞAR’DAN 500 MİLYON DOLAR
Yaşar Topluluğu, 78 yıldır Türkiye’nin sanayileşme sürecine önemli katkılar sağlıyor. Bu süreçte grup, Türkiye’de tarımsal sanayi ve boya sanayi başta olmak üzere birçok sanayi iş kolunun kurulmasına ve gelişmesine öncülük etti. Yaşar Holding İcra Başkanı Dr. Mehmet Aktaş, “Bugün de 21 şirketimiz, 7 bin 500 çalışanımız ve binlerce iş ortağımızla sektörlerimizi geliştirmeye, şirketlerimiz ve vakıflarımızla da toplumsal gelişime katkı sağlamaya devam ediyoruz” diyor. Yaşar Topluluğu’nun 8 ana şirketinin de sanayi şirketi olduğunu belirten Aktaş, “Son 10 yılda sanayi şirketlerimizin sayısı değişmedi. Diğer topluluk şirketlerimiz de ağırlıklı olarak sanayi şirketlerimizin ürettiği ürünlerin yurt içi ve yurt dışı ticaretini yapan veya sanayi şirketlerimizin çeşitli alanlarda tedarikçisi konumunda olan şirketler. 2012 yılında ciromuzun yüzde 89’u sanayi şirketleri tarafından gerçekleştirilmekteyken, 2022 yılında bu oran yüzde 96’ya yükseldi” diyor. Bu süreçte yaklaşık 500 milyon dolar yatırım yaptıklarını dile getiren Aktaş, “Bu yatırımları da ağırlıklı olarak ana iş kollarımızı da oluşturan sanayi şirketlerimizde gerçekleştirdik. Stratejik planlarımız doğrultusunda, ana iş kollarımızı oluşturan gıda ve içecekle boya sektörleri başta olmak üzere sektörlerimizi geliştirmeye ve sektör standartlarını yükseltmeye, inovasyon ve pazar odaklı büyümeye, iş ortaklarımızı büyütmeye, istihdam yaratmaya ve yatırım yapmaya devam edeceğiz” diyor.
AKKÖK’TE PAY YÜZDE 64’E ULAŞTI
Akkök Holding, Türkiye’nin önemli sanayi gruplarından biri. Akkök Holding CEO’su Gökşin Durusoy, sanayi ve üretim yapan grup şirketlerinin gelirler içindeki payının 2012 yılında yüzde 56 iken, 2022 yılında yüzde 64’e yükseldiğini söylüyor. Son 10 yılda kimya, gelişmiş malzemeler sanayi ve kompozit sektörlerine girdiklerini anlatan Durusoy, şöyle devam ediyor: “Ayrıca, tekstildeki daha az katma değerli bazı faaliyetlerimizi küçülttük. Emaye ve seramik kaplamalar alanında önemli global oyunculardan Gizem Frit (Akcoat), Türkiye’de havacılık için kompozit parçaların imalatında faaliyet gösteren Epsilon, karboksimetil selüloz (CMC) üreticisi USK Kimya gibi şirketler Akkök Grubu portföyüne eklendi. Diğer taraftan karbon fiber (DowAksa), epoksi (Akkim), kompozit tekstil (Aksa- Mithra ürünü) gibi alanlarda yatırımlarımız hala devam ediyor. Son 10 yılda sanayiye yaklaşık 1,5 milyar dolarlık yatırım yaptık.” Durusoy, gelecek dönemde de Akkök Grubu’nun ana hedefinin sanayide büyümeye devam etmek olduğunu söylüyor. Durusoy, “Yatırım fırsatları her zaman gündemimizde yer alıyor. Özellikle gelişmiş malzemeler sektöründe yatırımlarımız devam ediyor. Yeni bir yatırım fırsatını incelerken en önemli kriterimizse ihracat odağı ve sürdürülebilirliğe sunacağı katkı. Örneğin bu kriterlere uyan Epsilon Kompozit’te yatırım planımızın büyüklüğü 100 milyon dolara varıyor. Portföyümüze ve hedef pazarlara da bu perspektiften bakacağız. Önümüzdeki 10 yılda sanayinin ciromuzdaki payını artırmayı hedefliyoruz. Bizim için ideal sanayi ağırlığının cirodaki payının yüzde 50-75 arasında bir seviye” diyor.
ALARKO ENERJİ SEKTÖRÜNE YÖNELDİ
Bazı sanayici gruplar portföyde denge arayışında. Alarko Holding İcra Kurulu Başkanı Ümit Nuri Yıldız, 2012’de gelirlerinin yüzde 72’sinin sanayiden gelirken 2022’de bu oranın yüzde 91’e ulaştığını belirtiyor. Bu değerlendirmeyi turizm hariç yaptığını belirten Yıldız, şöyle devam ediyor: “Alarko’da büyük bir dönüşüm ve yeniden yapılanma hareketi başlattık. Ana iş kollarımız olan taahhüt ve iklimlendirmenin yanına enerji sektörünü de ekledik. Yeni ve farklı sektörlere yöneliyoruz. Portföy dengesinin sağlandığı bir yapı hedefiyle yurt dışı gelir ve ihracat potansiyellerini de göz önünde bulundururak tarım ve gıda sanayisini stretejik öncelikli sektör olarak konumlandırıyoruz. Havacılık sektörüne giriş yapacağız. Son yıllarda enerji sektöründe yoğunlaşan ağırlığımızın farklı yatırımlarla dengelenmesini sağlıyoruz. Alarko Tarım bünyesinde bir yandan seracılık faaliyetleri sürdürülürken, beraberinde gübre ve tohum faaliyetleri de yürütülecek. Amacımızı, tarım ve gıda sanayisinin her aşamasında yer almak olarak belirledik. Özellikle gıda sanayisi kısmında hem kurutulmuş hem dondurulmuş ürünlerle sektörde yer almayı hedefliyoruz.”
KONUT DEVİ YÜZDE 40 HEDEFLİYOR
10 yıl önce gelirlerinin yüzde 95’ini inşaat ve taahhüt sektöründen elde eden Mesa ise bu süreçte sanayi yatırımlarını artırdı. Mesa Holding CEO’su Mert Boysanoğlu, yaşanan değişimi ve planlarını şöyle anlatıyor: “Gelirlerimiz içinde yüzde 5 olan sanayi şirketlerimizin payı yüzde 16’ya çıktı. 2012’de Mesa İmalat ve Mesa Ahşap olarak iki sanayi- imalat şirketimiz faaliyet gösterirken otomotiv yan sanayide Mesa Las ve tarımda Mesa Farmtech ile bu sayı dörde yükseldi. İnşaat yan sanayinin yanı sıra lastik fabrikası yatırımımızla otomotiv yan sanayine de girdik. Amacımız sürekliliği olan sektörlerde yer alarak çeşitliliği artırmak. Son 10 yılda mevcut sanayi şirketlerimizin kapasitelerini artırmak için yaklaşık 30 milyon dolarlık yatırım yaptık. Yine yeni şirketler için 40 milyon dolarlık yatırımı başlattık. Holding içinde sanayi şirketlerinin payını yüzde 40’a çıkarmayı hedefliyoruz. Çünkü ana faaliyet alanımız olan konut sektörünün konjonktürel olarak giriş çıkışlarına kompanse edecek düzenli nakit akış sağlayan üretim alanlarına yatırım yapmayı hedefliyoruz. Katma değeri yüksek ürünler üreten ve ihracat potansiyeli olan alanlarda yatırım yapmak temel hedefimiz.”
AZALTAN 2 GRUP
Gürok Grup Yönetim Kurulu Başkan Vekili Esin Güral Argat, sanayinin oranının son 10 yılda yüzde 75’ten 65’e gerilediğini belirtiyor ve nedenini şöyle anlatıyor: “Sofra camı üreten LAV, cam ambalaj üreten GCA, Türkiye’de ilk TSE markalı kiremiti üreten Gürok Kiremit ve RYG Makine şirketlerimizle sanayideyiz. Yakın zamanda FMCG sektörüne giriş yaptık. Ayrıca turizm sektöründe yatırımlarımızı hem yurt dışına taşıdık hem Türkiye’deki yatırımlarımızı genişlettik. 2021 yılında yeni iştirakimiz Gürok İçecek’in Burdur’daki fabrikasının temeli atıldı. Son 10 yılda turizm alanında yurt dışına açılarak özgün konseptli yatırımlara imza attık. Sanayiye ve turizme toplam 1 milyar dolar yatırdık. Sanayi, ağırlıklı işimiz olmaya devam edecek. Sanayi ve üretim alanında farklı alanlara, sektörlere yönelmeyi, yeni sektörlere adım atmayı planlıyoruz. Sanayinin cirodaki payının yüzde 65 aralığında olması bizim için ideal.” Kahramanmaraşlı tekstil devi BLC de sanayinin payını azaltan bir diğer grup. Grubun yönetim kurulu başkanı Şahin Balcıoğlu, hizmet sektöründe yaptıkları yatırımlarla sanayinin cirolarındaki payının son 10 yılda yüzde 90’dan yüzde 60’a gerilediğini belirtiyor. Balcıoğlu, şöyle devam ediyor: “Sanayide düşmeye devam eden kârlılık oranları bize farklı fırsatlar sundu ve ticari olarak bunları değerlendirdik. 2012’de 2 sanayi şirketimiz vardı, 2022’de 4 oldu. 10 yıl önce tekstil ağırlıklı bir sanayi üretimimiz vardı. Bu süreçten sonra yatırımda çeşitlilik sağlamak ve daha yüksek kâr marjı olan ürünlere odaklanmak için yatırımlarımızı bu çerçevede değerlendirdik. Gıda işleme paketleme, enerji, kompozit plaka üretimlerine yatırım yaptık. Önümüzdeki süreçte sanayi yatırımlarımızı kapasite ve çeşitlilik anlamında artırırken ticari tarafımızı da geliştirip dengeli bir seyir izleyeceğiz. Burada arzumuz yüzde 70 sanayi yüzde 30 ticari tarafta kalmak.”
ÜRETİMİN PAYINI 7’YE KATLADI ÇAĞLAR GÖĞÜŞ DOĞAN HOLDİNG CEO’SU YENİ ALANLAR 2018 yılından beri stratejik alanlara yatırım yapan bir özel sermaye fonu gibi hareket eden dinamik bir yapımız var. Elektronik, esnek ambalaj, dijital sigorta ve bankacılık gibi alanlara girdik. Yenilenebilir enerji, sanayi, elektronik, otomotiv, sigorta ve yatırım bankacılığında başarılı sonuçlarımızı organik yatırımlarla devam ettiriyor, birleşme ve satın alma operasyonlarını hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştiriyoruz. ÖNEMLİ ÇIKIŞLAR Doğan Yatırım Bankası, Hepİyi Sigorta gibi yeni işler kurduk. SESA Ambalaj, Karel Elektronik gibi potansiyeli çok yüksek aile şirketlerine ortak olduk. Doğan Grubu aynı zamanda doğru zamanda doğru çıkışlar da yapabilen de bir grup. Amacımız yatırımcımıza, müşterimize, çalışanlarımıza ve en önemlisi ülkemize değer katarak büyümek. Bu anlamda son dönemde hem Çelik Halat’dan ve Aytemiz’den çıktık. 2012 yılından beri medyadan büyük ölçüde çıktık. Aynı şekilde D&R’dan çıktık. BÜYÜK YATIRIMLAR Son 10 yılda sanayiye çok yatırım yaptık, büyüdük. Bugün SESA Ambalaj, Maksipak, Ditaş Grubun altına aldığımız PRS, Karel Elektronik, Daiichi olmak üzere portföyumuzda 6 sanayi şirketimiz var. 2012 yılında grubun portföy yapısı tamamen farklıydı ve gelirlerinin yüzde 79’u medyadandı. Üç sanayi şirketimizin payı sadece yüzde 5’ti. Bugün ilk 6 ay sonuçlarımıza göre sanayi ve ticaret segmentimizin cirodaki payı yüzde 35. 2022 yılının ikinci yarısında satın aldığımız Karel Elektronik’in etkisiyle sanayinin ciro payı yüzde 118 büyüdü. “DÖRT SEKTÖRDE BÜYÜYECEĞİZ” Doğan Holding olarak sağıklı ve dengeli bir portföy yapımız var. Büyüme ve kâr artışı farklı sektörlerden bazı durumlarda birbirlerininin dönemselliklerini kompanse edecek şekilde bazen de hepsi aynı anda yüksek performans göstererek geliyor. Bu yapıyı ve dengeyi devam ettireceğiz. Yatırım stratejimiz kapsamında büyümek istediğimiz dört ana sektör var. Yenilenebilir enerji, sanayi, otomotiv ve teknoloji. Dolayısıyla da bu alanlarda satın alma fırsatlarını değerlendirmeye devam ediyoruz. |
SANAYİNİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER PROF. DR. İBRAHİM ÜNALMIŞ BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ EKONOMİ VE FİNANS BÖLÜM BAŞKANI YATIRIM ORTAMI Türkiye’de pandemi sonrasında yatırım eğilimi yüksekti. Fakat bu dönemde kur oynaklığının yüksek olması yatırım kararlarının alınmasını zorlaştırdı. Çünkü fizibilite çalışması yapmak ve projenin kârlılığını hesaplamak gerçekten zorlaştı. Diğer taraftan geleneksel olmayan politikaların uygulanmaya başlamasıyla ticari kredi faizleri enflasyona göre düştü. Fakat bu ortamda bankalar daha sınırlı kredi vermeye başladı ve şirketlerin hareket alanını sınırladı. PROJE FİNANSMANI Türkiye’de yatırımlar genelde döviz kredisiyle yapılır. Kurlardaki oynaklıklar ve yükselen döviz cinsinden borçlanma nedeniyle şirketler yine proje finansmanında zorlanmaya başladı. Görece büyük projelerde yabancı ortaklarla çalışmak finansman sorununu çözmek için bir alternatiftir. Fakat son yıllarda doğrudan yatırımlar çok azaldı. Çünkü yabancı yatırımcı Türkiye’de yatırıma daha mesafeli bakmaya başladı ve sanayi yatırımlarının önünde bir engel olmaya başladı. 4 ANA SEKTÖRÜN GELECEĞİ Önümüzdeki dönemde dört ana sektörden hizmetlerin göreli büyüklüğünün artması beklenebilir. Genç nüfus yapısı, turizmdeki potansiyeli, sağlık hizmetleri ve eğitim gibi sektörlerde bölgesel güç olması hizmetler sektörüyle ilgili savımızın destek unsurları. Diğer taraftan yenilenebilir enerji, savunma sanayi, yeşil dönüşüm içinde olan otomotiv, sanayinin önümüzdeki dönemde en fazla yatırım çeken sektörleri olacak. Milli gelir içindeki payı yüzde 2 olan bilimsel ve teknik faaliyetlerin payının artması ve teknoloji üretiminin hızlandırılması elzem görünüyor. Savunmada gözlediğimiz teknolojik ilerlemede bu sektöre verilen teşviklerin ve desteğin önemi yadsınamaz. |
CİRODA BÜYÜK KISIM SANAYİDEN HURŞİT ZORLU ANADOLU GRUBU İCRA BAŞKANI 86 FABRİKA Anadolu Grubu olarak kurulduğumuz günden beri, üretime stratejik önceliklerimizin başında yer veriyoruz. Dünyanın farklı ülkelerindeki 86 üretim tesisimizle en üst standartlarda ve kalitede üretim yapıyor, 95 bin kişilik istihdam sağlıyor, ülke sanayisine ve ekonomisine önemli bir katkıda bulunuyoruz. Anadolu Grubu bünyesinde sanayi anlamında üretim yapan şirketlerimiz Anadolu Efes, Coca- Cola İçecek, Anadolu Isuzu, Adel Kalemcilik ve Anadolu Motor. Bu şirketlerimizin grubun toplam gelirleri içerisindeki payı son 10 yılda yüzde 43’ten yüzde 55 seviyelerine yükseldi. MİGROS’A RAĞMEN 2015 yılında holding bünyesine katılan Migros, grubumuzun gelirleri içerisinde önemli bir yere sahip ve sanayi segmentinde değil. Buna rağmen yıllar içinde yurt içi ve yurt dışında yapılan sanayiye yönelik yatırımlar ve şirketlerin üretim odaklı stratejileriyle sanayinin ciromuz içerisindeki payı önemli ölçüde artış göstermeye devam etti.Son 10 yılda girdiğimiz en büyük iş alanı Migros oldu. Bu süreçte finans, gayrimenkul, hızlı servis restorancılığı gibi alanlardan çıktık. Son yıllardaki stratejimizde ana iş kollarımız olan meşrubat, bira, Migros kısmındaki fırsatlara ve büyüme potansiyeline odaklanmayı daha doğru buluyoruz. YATIRIM 10 YILI Son 10 yılda Anadolu Efes, Coca-Cola İçecek, Anadolu Isuzu, Anadolu Motor ve Adel Kalemcilik’in fabrika ve yeni üretim hattı yatırımları, TOGG’un fabrika açılışı ve üretim hattı yatırımları gibi pek çok yatırım yaptık. Holding’in son 10 yılda toplamda sanayiye yaptığı yatırım miktarı yaklaşık 4,2 milyar dolar seviyesinde. Üretim her zaman stratejik önceliklerimiz arasında olmaya devam edecek. Önümüzdeki süreçlerde de büyüme planlarımız paralelinde yurt içi ve yurt dışında portföyümüze uygun ve sinerji sağlayabilecek yeni yatırım fırsatlarını değerlendireceğiz. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?