6 Şubat’ta yaşanan büyük iki depremin Türkiye’ye maliyeti kamu tarafından 104 milyar dolar olarak açıklandı. Bölgede üretim durdu, büyük bir göç dalgası başladı...
Özlem Aydın Ayvacı
Tüm Türkiye depremin yıkıcı etkilerini ekonomide de yaşıyor. Öyle ki sektör bağımsız pek çok şirket, 2023’e girerken belirlediği hedefleri revize etmiş durumda. E-ticaret, inşaat gibi sektörlerde yukarı yönlü bir düzenleme göze çarparken lojistik, tekstil, hazır giyim, plastik gibi alanlarda hedeflerde aşağı yönlü hareket dikkat çekiyor. Mevcut durumda revizyonu erken bulanlar ise yakın dönemde güncellemenin kaçınılmaz olacağı konusunda hemfikir.
Kahramanmaraş depreminden etkilenen illerin ülke ekonomisindeki yeri çok büyük. Türkiye nüfusunun yüzde 15,7’sinin yaşadığı bölge GSYİH’nin yüzde 9,3’ünü üretiyor. Ülke istihdamının yüzde 15,3’ü ve ülke genelindeki işletmelerin yüzde 11,7’si depremden etkilenen illerde yer alıyor. 2022 yılında Türkiye’nin gerçekleştirdiği 19,7 milyar dolar ihracatın yüzde 8,7’si afet bölgesinde yer alan iller tarafından gerçekleştirildi. Bölgeden 2021 yılında İSO ilk 500’de 63 şirket yer aldı. 1.257 Ar-Ge merkezi ve 320 tasarım merkezinin 63 tanesi ve 97 teknoparkın 11 tanesi bölgede bulunuyor. Bu ekosistemde öne çıkan faaliyet alanlarınıysa tekstil, demir ve demir dışı metal, enerji, gıda, plastik ve kimya sanayi oluşturuyor. Bu büyük afetin Türkiye’ye maliyetiyse kamu tarafından 104 milyar dolar olarak tahmin ediliyor. Bölgede özellikle Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman’da üretim durmuş durumda. Büyük bir göç dalgası yaşanıyor. Hem deprem bölgesi hem tüm Türkiye, depremin yıkıcı etkilerini ekonomide de yaşıyor. Örneğin PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, plastik sektörünün deprem öncesi ihracattaki büyüme beklentisinin yüzde 12 civarındayken deprem bölgesinde yaşanan üretim kaybı ve bunun ihracata yansımaları nedeniyle yüzde 10’a gerilediğini belirtiyor. Doğrudan bölgede olmayıp ticareti olan ya da insan kaynağı bulunan da pek çok şirket var. Dolayısıyla hem deprem bölgesindeki şirketlerin hem tüm Türkiye genelindeki pek çok sektör ve şirketin 2023’e girerken belirlediği hedeflerin pek çoğu revize ediliyor.
TESİSLERİN YÜZDE 10’U ÜRETİMDE
Tekstilin hammaddesinin yüzde 50’sini temin eden, çelik mutfak ürünlerinin yüzde 70’ini üreten, kuyumculuk ve altında Türkiye’nin ikinci şehri olan Kahramanmaraş’tan, depremden sonra 500 bine yakın kişi göç etti. 200 bin işçiye istihdam sağlayan kentte fabrikaların ve esnafın yüzde 95’i ağır hasar aldı. 10 bin bina da yıkıldı. Depremin üzerinden geçen süre zarfında kentte sanayiyi ve istihdamı ayağa kaldıracak ciddi bir adım maalesef atılamadı. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, 30 milyar dolarlık tekstil ve giyim ihracatının hammaddesini Kahramanmaraş’ın ürettiğini, şehirdeki tekstil üretiminin 10 milyar doların üzerinde olduğunu anlatıyor. Bölgeye verilecek teşviklerin ilçe bazlı olmasını talep eden Öksüz, “Depremden etkilenen sanayi tesislerinin yüzde 90’ı Kahramanmaraş’ta. Yetişmiş çalışanları tekrar buraya çekmemiz için asgari ücretin en az 1,5-2 katı bir kazanç sağlamalıyız” diyor. Kahramanmaraş Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Narlı da şehirde şu ana kadar faaliyete geçen tesis oranının sadece yüzde 10 olduğunu belirterek acil destek isteğini yineliyor. Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Başkanı Mustafa Buluntu, toparlanmanın uzun zaman alacağını, her sektör için ciddi desteğe ihtiyaç olduğunu söylerken “Sanayicilerin ciddi kredi borçları, çekleri var. 6 ay öteleme çözüm değil, yeni kredi imkanı tanınmalı. 6 Nisan’da çek takas sistemi yeniden yürürlüğe girecek. Bu çeklerin ödenme şansı yok. Belki bizimle birlikte birçok insanın da batmasına neden olacağız. Ayrıca ABD’nin ithal ettiği pamuktan iplik üretiminin yüzde 90’ı Maraş’ta yapılıyor. Bu nedenle global kriz de yaşanabilir. Maraş’taki durumun Bursa, Adana ve Denizli’yi de etkilemesi bekleniyor” diye anlatıyor.
LOJİSTİKTE EN HIZLI 3 ETKİ
Lojistik sektörü, depremden sonra önemi en fazla artan sektör haline geldi. Alışan Lojistik CEO’su Uygar Uşar, yatırım planları ve bütçelerinde henüz bir değişiklik yapmasalar da şu ana kadar depremin 3 etkisini gördüklerini belirtiyor ve bunları şöyle açıklıyor: “Bu etkiler bizi kısa vadede planlarımızda değişikliğe götürebilir. Bunlardan ilki şubat ayındaki yüzde 10-15 oranındaki ciro düşüşü. Bu durum ağırlıklı olarak müşterilerimizin bölgeye olan satışlarının durmasından kaynaklandı. İkincisi, bölgede yatırım yapan müşterilerimizin yatırım ve buna bağlı lojistik ihtiyaçları en az 2-3 ay ötelendi. Üçüncüsüyse bölgeye yapılan nakliye maliyetleri çok yükseldi. Özellikle hafriyat araçlarının bölgede olması nedeniyle bu araçlar kullanılarak yapılan taşımacılık maliyetleriyle bölgeye olacak nakliye maliyetlerinin inşaatların başlamasına paralel artmaya devam edeceğini öngörüyoruz.” Taşımacılıkta önceliğin deprem bölgesine verilmesi, ihracat sefer sayısına da yansıdı. Türkiye’nin ihracatta öncelikli pazarı olan Avrupa’ya en önemli çıkış kapıları olan ve resesyonla beraber hızı kesilen Kapıkule ve Hamzabeyli’den çıkan tır sayısı, depremden sonraki ilk 10 günde yıllık bazda yüzde 25- 30 arasında azaldı. Uşar, azalan operasyon sayısına bağlı olarak büyüme hedeflerinde güncelleme yapmaları gerektiğinin ortada olduğuna dikkat çekiyor ve şöyle devam ediyor: “Ayrıca bölgenin yeniden imarına yönelik yapılacak faaliyetler için gerçekleştirilecek taşıma işlemleri de araç parkında daralmaya yol açacak ve lojistik maliyetleri kaçınılmaz olarak artacak. 2023 bütçesi içinde öngördüğümüz bazı yatırım kaynaklarımızı bu bölgelere kullanmak zorunda kaldık. Bu da ilk çeyrekteki yatırım planlarımızı güncellememizi gerektirdi.”
YATIRIMLAR BÖLGEYE
Aslında Alışan Lojistik gibi pek çok şirket, depremden etkilenen şehirleri ayağa kaldırma konusunda inisiyatif aldı. Bu da yatırım ve projeleri deprem bölgesine yöneltti ve yöneltmeye devam ediyor. Arçelik Türkiye Genel Müdürü Can Dinçer, “Markalarımızla fayda odaklı hazırladığımız tüm projelerimiz üzerinde çalışarak aksiyon planlarımızı afet bölgelerindeki ihtiyaçlara göre yeniden gözden geçirdik. Kaynaklarımızı depremden etkilenen vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına yönlendirdik. Daha önce kaynak ayırdığımız bazı proje ve etkinlikleri iptal ederken bazılarını da erteledik” diyor. Hepsiburada, deprem felaketinin yaşandığı 6 Şubat sabahından bu yana deprem bölgesi için başlattığı seferberliğe devam ediyor. Bölgenin ekonomik kalkınmasını desteklemek üzere 2 yıllık programı hayata geçirdiklerini söyleyen Hepsiburada CMO’su Ender Özgün, “2024’ü de kapsayacak şekilde deprem bölgesindeki 10 bin esnafa 10 milyar TL’lik ticari hacim sağlamak, 5 bin kadın girişimciyi e-ticaret ekosistemine kazandırmak üzere Hepsiburada sözü verdik. Tüm hedeflerimizi de bu amaca ulaşmak üzere güncelledik” diyor. Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, özellikle projelerini depremden etkilenen şehirlere, üreticilere ve yeme içme sektörüne yönlendireceklerini belirtiyor. Türüng, “Bu afetten yeme içme sektörü de yara aldı. Yeme içme ve ağırlama sektörünün en önemli iş ortağı olarak yardıma ihtiyacı olan işletmelerin ve yerel üreticilerin yanında olmaya devam edeceğiz” diye anlatıyor.
PERAKENDEDE DÜŞÜŞ BEKLENTİSİ
Depremden en fazla etkilenmesi beklenen bir diğer sektör de perakende. Koton CEO’su Bülent Sabuncu, depremden dolayı ilk ayda satışların yüzde 5 düştüğünü belirtiyor ve 2023 sonunda yine de 2022’de koydukları büyüme hedeflerine ulaşacaklarını ifade ediyor. Ariş Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Güzeliş, 2023 yılı için belirledikleri yüzde 20 büyüme hedeflerini depremin ardından güncellediklerini ve hedef olarak 2022’yi yakalamayı önlerine koyduklarını ifade ediyor. Güzeliş, “Yılın ikinci yarısı için tekrar değerlendirme yapacağız, 2022’ye göre yüzde 10-20 gibi bir güncelleme yapacağız gibi görünüyor. Deprem felaketinin ardından yurt dışına yönelik perakende hızlandırma ve güçlendirme kararı aldık” diye anlatıyor. Minycenter&Carter’s Genel Müdürü İpek Özilhan Özkan, büyük afet nedeniyle şubat ayında satış hedeflerini yakalayamadıklarını belirtiyor. Özkan, önümüzdeki dönemde afetin etkilerinin hissedilmeye devam edeceğini söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Seçimlerin de toplumun alışveriş davranışlarını etkileyeceğini düşünüyoruz. Belirsizliklerin olduğu bu süreçte giderlerimizi yakından takip edip yeni mağaza açılışı ve renovasyon gibi planladığımız yatırımlarda daha seçici davranacağız.” Joker Baby Genel Müdürü Mine Kara, deprem bölgesinde tedarikçilerinin ve müşterilerinin de olduğunu söylüyor. Bu yılın en zor konularının ürün temini, hem mağaza hem online tarafında müşteri ziyaret sayılarının beklenen oranda artmaması ve ekonomik zorluklardan dolayı en optimum fiyatlı ürüne yönelme olacağını düşünüyor.
HUBUBAT VE GIDADA BELİRSİZLİK
Bölgede pek çok iş ortağı zarar gören şirket de var. Örneğin Puratos Türkiye Başkanı Bora Akın, afetin bölgedeki çalışanlarına, bayilerine ve müşterilerine ciddi anlamda zarar verdiğini belirtiyor. “Bayilerimiz ve yüzlerce müşterimizin mağazaları, imalathaneleri ve depolarında ciddi yıkımlar oldu, hatta bazıları yerle bir oldu. Tüm bu yıkımlar ve orada yaşayan halkımızın göç etmesi sonucunda tüm sektörlerde olduğu gibi ekmekçilik, pastacılık ve çikolata sektöründe de bir kayıp oluştu. Bizim de ciromuzun yüzde 15’i olumsuz anlamda etkilendi” diyor. Taban Gıda CEO’su Hasan Hacıhaliloğlu, deprem nedeniyle sektörün maddi zararının sınırlı olduğunu söylüyor ve “Deprem, stratejilerimizde bir değişikliğe sebep olmayacak. En önemli belirsizliğimiz 1 Mayıs itibarıyla hububat ürünlerine vergi uygulanıp uygulanmayacağı konusu. Bu durum dengeleri ciddi değiştirebilir. Mayıs ve dolayısıyla hasat öncesi stok yapma isteği artabilir. Kuraklık en büyük gündemlerimizden biri. Önümüzdeki yıl ihtiyaçlarımızı önemli oranlarda değiştirebilir. Ve tabii ki Rusya-Ukrayna savaşı tüm tahmin ve stratejileri bir anda darmadağın edebilir” diyor.
İNŞAAT BÜYÜTECEK
Yaşanan büyük afet sonrası bazı sektörler ise hedeflerini yukarı yönlü revize etti. Deprem sonrası ortaya çıkan yeni konut ihtiyacının pek çok sektörü büyütmesi bekleniyor. Ortadoğu Holding İcra Kurulu Üyesi Nusret Kayhan Apaydın, “Ülkenin önemli kısmındaki yapı stokunun yenilenmesi zorunluluğu, inşaat sektörünü önümüzdeki minimum 10 yıl için oldukça hareketli kılacak. Bu sektörde proje bazlı çalıştığımız için 2023 yılında başlayacağımız proje hedeflerimizi değiştirmiyoruz” diyor. Polisan Holding CEO’su Mehmet Hacıkamiloğlu, “TOKİ eliyle yapılacak konut adedi yaklaşık 350 bin. Özel sektörün de bu sayı kadar konut yapması bekleniyor. Bu aşağı yukarı 400 milyon metrekare alanın boyanması anlamına geliyor. Bu da ortalamada 70 bin ton boyaya tekabül ediyor. Türkiye’nin yıllık boya tüketimi 600 bin ton ve Polisan Kansai Boya’nın aylık 15 bin, yıllık üretim kapasitesi tek vardiyada 180 bin ton. Deprem dolayısıyla ortaya çıkan ek talebi de göz önünde bulundurarak vardiyamızı ikiye çıkardık” diye anlatıyor. Orge Elektrik Taahhüt CEO’su Nevhan Gündüz, “Ciroda yüzde 50, istihdamda yüzde 20 büyüme hedefliyoruz” diyor. Sigma Elektrik Genel Müdürü Özgür Ünlü de benzer bir yaklaşımla şöyle konuşuyor: “Bu süreçte elektrik malzemelerine yoğun bir talep olacağı düşüncesiyle üretim kapasitemizi mevcut hedeflerimizin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz.” Teksan Genel Müdürü Yunus Teksan ise jeneratör talebinin yüzde 10 artacağını belirtiyor ve “Bölgedeki yeniden yapılanma döneminde kapasite ve üretim hedeflerimizi yukarı yönlü revize edeceğiz” diyor. Hilti Türkiye Genel Müdürü Banu Deniz Çetinkol da oluşan yeni ihtiyaçlarla 2023 yılı hedefleri olan çift haneli büyümeye ulaşacaklarını düşünüyor.
TEMKİNLİ OLANLAR KAZANDI
Deprem öncesinde de var olan ekonomik durgunluk, savaş gibi nedenlerle 2023 bütçesini temkinli yapanlar hedeflerinde bir değişiklik yapmadı. Netaş CEO’su Sinan Dumlu, bu isimlerden biri. Dumlu, bunun nedenini şöyle açıklıyor: “2023’ün bir bölümünün yavaş ya da belirsiz geçeceğini öngörmüştük. Faaliyet gösterdiğimiz BT ve telekom alanları değer yaratan sektörler. Dolayısıyla çeşitli krizlerde dönemsel yavaşlama olsa da, alımlar ertelense de piyasaların bu açığı zaman içinde kapatacağını düşünüyoruz. Ertelenen yatırımlarınsa son çeyrekte ya da 2024’ün ilk çeyreğinde yapılacağını öngörüyoruz. Yatırımların ertelenme durumu ve zamanı netleştikçe hedeflerimizi gözden geçireceğiz.” Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Ünlütürk de deprem sonrası hedeflerini güncelleme gereksinimi duymayanlardan. Ancak önümüzdeki dönemi yakından takip edeceklerinin altını çiziyor ve şöyle devam ediyor: “Üretimimizi yoğun olarak ülkenin batısında gerçekleştirmemiz nedeniyle tahminlerimizde bir sapma yaşanacağını düşünmüyoruz.” Oğuz Holding CEO’su Enes Örer, 2023’e net 2 kat büyüme hedefiyle girdiklerini ve bu hedefi yenilemelerine gerek olmadığını söylüyor. Örer, yaşanan afetin etkilerini nasıl hissettiklerini şöyle anlatıyor: “Bölgesel olarak üretim, lojistik ve satış kaymaları olacağı aşikar. Adana fabrika üretimimiz ağırlıklı olarak Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerini kapsadığından burada bir düşüş bekliyoruz. Üretim ve lojistik noktasında Sakarya ve Konya fabrikalarımıza yüklenme olacağı için gerekli hazırlıkları yaptık. Üretim noktasında hatlarımız son teknoloji ve yüksek adetli olduğundan, her türlü gelişmeye balanslı hareket edebiliyoruz.”
GÖZDEN GEÇİRME PLANI
Depremin üzerinden 2 aya yakın bir süre geçti ama bu zamana kadar hedeflerini revize etmeyenler de bir gözden geçirme sürecinde olduklarını söylüyor. Europcar Türkiye CEO’su Fırat Fidan, 2023 yılına yüzde 10 büyüme hedefiyle girdiklerini ve bu hedefi depreme rağmen koruduklarını belirtiyor. 2023 yılında özellikle bölge özelindeki hedeflerini ilerleyen günlerde gözden geçireceklerini ifade ediyor. TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç, “2023 yılı için koyduğumuz hedeflerimizde şu an için bir revizyona gitmedik. Bölgenin daha dayanıklı ve kapsayıcı bir şekilde ayağa kalkması, bu yönde yapılacak çalışmaların kısa vadeli ve hızlı yara sarmaya yönelik olmasının yanında orta ve uzun vadeli, nitelikli ve sürdürülebilir bir kalkınma planı çerçevesine oturtulması gayretlerine katkı vermek önceliğimiz. 11 ilimizin yeni kalkınma sürecinde de yeşil dönüşüm rotasının gelecekteki benzer risklere karşı dayanıklılığımızı artıracağına inanıyoruz. Başta kaynak temini olmak üzere tüm çözümlerimizi bu bakış açısıyla geliştiriyoruz” diye anlatıyor. Alcas Metal Kurucu Ortağı Mehmet Yılmaz, ticaretlerini olumsuz etkileyecek bir durumun oluşmadığını söylüyor. Yılmaz, “Deprem bölgesinde binaların ve şehrin komple yeniden yapılanmasında üzerimize düşecek her türlü göreve kâr hedefi gözetmeksizin hazırız.” diyor. Bambi Yatak Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Adem Çetmen, bu yıla ait iletişim ve üretim planlarında değişim öngörmediklerini ancak bütçelerine depremzedelere ait projeleri de eklediklerini belirtiyor. Koza Halı Genel Müdürü İbrahim Cingisiz, Gaziantep’te üretime bir süre ara verilmesiyle planlanan termin tarihlerinde bir güncelleme olduğunu söylüyor ve “Büyüme, satış ve ihracat hedeflerimizde bir değişiklik olmadı” diyor.
“2023 PLANLARIMIZ BÜYÜK ÖLÇÜDE DEĞİŞECEK” MERT BOYSANOĞLU / MESA HOLDİNG CEO VE YKÜ & MESA MESKEN YKB KONUT STOKU Yaşadığımız büyük deprem, 2023 planlarımızın büyük ölçüde değişmesine neden olacak. Önümüzdeki yıllarda yapılacak projelerde, şehirlerin büyüme hattında tercih edilen konut tipolojlerinde de değişiklikler olacak. 1999’dan önce yapılan konut stokunun kesinlikle gözden geçirilmesi gerektiği tekrar ortaya çıktı. İHTİYATLI YAKLAŞIM Bölgede meydana gelen kayıp ve hasardan dolayı ülkemiz ekonomisinde bir durgunluk yaşanabilir. Bu süreçte Türkiye’de konjonktürel koşullardan kaynaklanan bir durgunluk da olacağını düşünüyorum. Bu anlamda yatırımlarımıza biraz daha ihtiyatlı bakmamız gerekebilir. “OYUNCU AZALIR” Önümüzdeki dönemde tüketim davranışlarında ve yeni konut alma şevkinde bir miktar kırılma olacağını, ekonomik kararlarda “dur, bekle” eğilimi olasılığını öngörüyorum. Bir yandan da insanların yaşadıkları konutun güvenliğini sorgulayacağını ve konut değiştirme arzusunda olacağını düşünüyorum. Ülkemizde kayıtlı/kayıtsız müteahhitlik şirket sayısı 400 binin üzerinde. Bu alanda kesinlikle bir sertifikasyon sınırlaması ve bir denetim mekanizması gerekiyor. Sektördeki oyuncu sayısının azalacağını düşünüyorum. |
“CİRODA YÜZDE 10 KAPASİTEDE YÜZDE 30 DÜŞÜŞ BEKLİYORUZ” ŞAHİN BALCIOĞLU BLC GROUP YÖNETİM KURULU BAŞKANI HEDEFLER DEĞİŞTİ Tüm işletmelerimizin Kahramanmaraş’ta bulunmasından dolayı bazı tesislerimizde az ve orta hasarlar var. Bunların giderilmesinden sonra faaliyete başlayacağız. Dolayısıyla yıla dair tüm hedeflerimiz değişti. İhracatta ortalama 2-3 aylık bir kayıp var. Kaybettiğimiz çalışma arkadaşlarımız var. Şehirde genel olarak bir göç dalgası olduğu için istihdam konusunda hedefleri yakalamakta sorun yaşayacağız. Yatırımları mecburen askıya aldık. “TESİSLERİ AYAĞA KALDIRACAĞIZ” Kaynaklarımızı yeniden yapılanma ve çalışma arkadaşlarımızın toparlanması için harcayacağız. Depremden önce ciro bazında yüzde 50, kapasite bazında yüzde 15 büyüme hedefliyorduk. Şu anda ciroda yüzde 10, kapasitedeyse yüzde 30 düşüş bekliyoruz. Öncelikle tesislerimizi ayağa kaldırmaya çalışacağız. Bunun için en önemli gereksinim insan kaynağı. |
“KSS PROJELERİMİZİ TEKRAR DEĞERLENDİRİYORUZ” İBRAHİM GÜLER HAYAT HOLDİNG OPERASYONLARDAN SORUMLU BAŞKAN YARDIMCISI BÜYÜMEDE REVİZYON YOK Hayat Holding olarak, orta ve uzun vadede rekabetçi global yatırım planımız ve büyüme hedefimiz için herhangi bir revizyona gitmedik. Olağan planımıza bağlı kalarak hedeflerimize odaklanıyoruz. PROJELER AFET BÖLGESİNE Orta ve uzun vadede bölgenin tekrar ayağa kaldırılması, bireylerin sosyal hayata katılarak günlük yaşamlarına dönmeleri için sürdürülebilir adımlar atarak uzun bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyoruz. Ana gündem maddelerimizden biri kurumsal sosyal sorumluluk projelerimizi afet bölgesini kapsayacak şekilde tekrardan değerlendirilmesi… |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?