QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan’a, bankasının yeni rotasını ve sektörün 2023 yılını sorduk...
Elçin Cirik
2022 başında genel müdür koltuğuna oturan ÖMÜR TAN, QNB Finansbank’ı 5 yılda en üst lige taşımayı hedefliyor. Her yıl sektörün üzerinde büyüyeceklerini öngören Tan, 2023’te banka bilançosunu daha değişken faizli kredilerle ve TL ağırlıklı yönetmeye çalışacaklarını açıklıyor. “2022’de neredeyse hiç batık kredi görmedik. Tahsilatlar çok iyi oldu” diyen Tan, bu yıl sorunlu alacak oranında artış bekliyor. “Tüm kredi bacağında sorunlu tarafta yukarı gidiş olacağını düşünüyorum” diye konuşuyor.
QNB Finansbank, 2016 yılı ortasında Katar merkezli QNB Group tarafından satın alındı. O tarihten itibaren iddiasını artıran bankanın genel müdürü Ömür Tan, 5 yıllık vadede bankayı en üst lige sokmayı hedefliyor. “Bugün Türkiye’nin en büyük 5 özel bankasından biriyiz” diyen Tan, en üst lig için sadece rakam ve bilançolara bakmamak gerektiğini vurguluyor. Üçlü sacayağının bir tarafında rakamlar, bir tarafında dijitalleşme ve diğer tarafında kurum kültürü olduğuna dikkat çeken yönetici, “Stratejik hedeflerimizin başında bu üçlü sacayağını, bu triatlonu devam ettirmek geliyor. Bankacılığın ‘Iron man’iyiz diyebilirim. Çünkü rakamları yavaş yavaş belli bir yere yaklaştırırsınız ama kültürü ve dijitalleşme bilincini korursanız üçü bir arada sizi başka bir yere doğru götürür” diyor. Banka, 2023 yılında bilançosunu daha değişken faizli kredilerle ve TL olarak yönetmeyi planlıyor. 2023’ü öngörülebilirliği zor bir yıl olarak gören Ömür Tan, 2022’de sektörün özkaynak kârlılığındaki artışı olumlu olarak yorumlarken sorunlu alacak oranına özellikle dikkat çekiyor: “2022’de neredeyse hiç batık kredi görmedik. 2023’te enflasyon azalacak. Sorunlu alacak oranı içinse aynı şeyi söylemeyeceğim. Kesin yükseleceğini düşünüyorum. 2022’deki oran o kadar düşük bir baz ki bundan daha aşağıda olma ihtimali yok” şeklinde konuşuyor. 2022 yılı başında göreve gelen QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan’a, bankasının yeni rotasını ve sektörün 2023 yılını sorduk:
Bankanızın sizinle birlikte yeni dönemde nasıl bir büyüme rotası olacak?
Türkiye’de bankacılık sektöründe büyüme stratejisinde pazarın çok dışında, çok orantısız bir şey yapmanız gerçekçi değil. Mümkün de değil… Dolayısıyla bugüne kadar büyük resimde bireysel ve tüzel kredilerle gidiyoruz. Bireysel bankacılıkta gidilen yol belli…Tüzel taraftaysa 2022’de değişiklikler oldu, çünkü bildiğimizin dışında birçok regülasyon değişikliğiyle KOBİ tarafına daha ağırlık veren, daha da önemlisi TL’ye önem veren bir yol izledik. Rekabet de bunu izledi. Biz bu konuda daha agresif bir liralaşma politikası uygulamış olabiliriz. Bilançonun daha TL’leştiği ve tüzel tarafta daha orta segmentlere doğru ağırlık verdiğimiz bir yapı oldu. Tabii ki kurumsal tarafta da desteklerimiz var, ancak 2022’de büyük altyapı yatırımları ve proje finansmanları da olmadığı için büyüme TL tarafında gerçekleşti.
Mevduatta da aynı dönüşüm oldu mu?
Mevduat tarafında da sektörde TL mevduat oranı yıl başında yüzde 35-40 bandındayken hem regülasyon değişiklikleri hem liralaşma stratejisiyle bu oran, yüzde 50’lere doğru geldi. Şimdi yüzde 50’nin üzerinde üzerine çıkılıp çıkılmayacağı konusu ortada. Tabii dengelere bakmak lazım. Biz elimizden geldiğince TL’leşmeye çalışıyoruz. Bankamızda ilk 9 ay sonunda TL mevduatın banka toplam mevduatı içinde payı yüzde 42.
Bilançonuzda son durumda kredilerin dağılımı nasıl şekilleniyor?
Bilançomuzda, sektöre de paralel şekilde 2022 ilk dokuz ayda yüzde 70 tüzel, yüzde 30 perakende kredilerin ağırlığı var. Krediler içinde kurumsal-ticari krediler yüzde 44 ve KOBİ kredileri yüzde 26 pay alıyor. 2021 sonunda KOBİ kredilerinin payı yüzde 24’tü. Tabii bu noktada şuna dikkat etmek gerekiyor: Kurumsal ve ticari krediler döviz ağırlıklı olduğu için aslında kredi tutarı aynı kalsa da kur artışından gelen bir yükselme var. İlk 9 ayda KOBİ kredilerinde yüzde 65 büyüdük. Aynı dönemde kurumsal ve ticari kredilerimiz yüzde 46 büyüme gösterdi.
Ana büyüme planınızı nasıl özetliyorsunuz?
Biz bugün Türkiye’nin en büyük 5 özel bankasından biriyiz. Bu, üçlü bir sacayağı; sadece rakam ve bilanço olarak bakmamak lazım. Çünkü beş büyük özel banka içinde rakiplerimizin yaşları 74 ila 98 arasında, bizse 35’inci yılında, genç bir bankayız. Rakamlar zamanla kapanan, kapanabilecek farklar. Ama ben bu işi triatlona benzetiyorum. Üçlü sacayağının bir tarafında rakamlar, bir tarafta dijitalleşme ve diğer tarafta kurum kültürü var. Ben bankanın 7’nci genel müdürüyüm. Bugüne kadar tüm genel müdürler bankanın içinden çıktı. Ayrıca sektöre insan yetiştirme kültürüyle 100’ün üzerinde yönetici pozisyonunda insan kaynağı vermiş durumdayız. Bu kültürü devam ettirmenin benim önemli görevlerimden biri olduğunu düşünüyorum. Dijitalleşmede de zaten lideriz ve net liderliğimizi korumak istiyoruz. Ana stratejik hedeflerimizin başında bu üçlü sacayağını, bu triatlonu devam ettirmek geliyor. Bankacıl��ğın “Iron man”ıyız diyebilirim, kendimizi öyle görüyorum. Çünkü rakamları yavaş yavaş belli bir yere yaklaştırırsınız ama kültürü ve dijitalleştirme bilincini korursanız üçü bir arada sizi başka bir yere doğru götürür. Benim büyük resimdeki amacım bu…
Aktif büyüklükte ilk 7 banka ayrımını kırmayı hedefliyorsunuz… Hedefe ne kadar sürede erişeceksiniz?
Bu noktada çok şey yaptık. Örneğin rakibimiz olan 4 özel bankayla aramızdaki aktif büyüklük çarpanı her geçen yıl azalıyor. QNB alımıyla aslında azalmaya başladı. 2022’de mevduat ve kredide hem tüzel hem bireysel tarafta pazar payı kazandık. 2022’de kontrollü gittik, çok daha agresif büyüyebilirdik. Ama asıl 2023 için içeriye yeni müşteri alarak yatırım yaptık, çünkü bu yıl yine maliyetlerin bilançoda büyük yükü olacak. Sonuçta banka olarak bilançonuzu büyütemez ve içeriye yeni müşteri koyamazsanız maliyet baskısı altında kalırsınız. Yeni müşteriler de dengeli şekilde geldi. Tüzel tarafta KOBİ ağırlıklı müşteri geldi. Bireysel bankacılıkta müşteri sayımızı yıllık bazda yüzde 12 artırdık. Üst lige, yukarı yaklaşmakla ilgili şöyle bir durum var: Rakamlara ulaşmak, 1-2 yıllık hedef değil. Hızlı tutmak sağlıklı da değil… Ama rakamları yavaş yavaş yaklaştırırken diğer tarafta dijitalleşmeyi, kurum kültürünü, yönetim felsefesini yukarıda tuttuğunuz zaman çok daha hızlı yukarı götürüyor. Bu, bizim 5 yıllık vizyonumuz.
2023 sektör için nasıl bir yıl olacak? Liralaşma ve KOBİ’ye yönelim sürecek mi?
2022, bankacılık tarihinin kârlılıkta en yüksek oransal artışının olduğu yıldı. Ciddi enflasyon, kur hareketleri oldu. Dolayısıyla aslında enflasyonist etkiyle büyümeler geldi. Ayrıca fonlama maliyetleri ve enflasyon endeksli kağıtların da etkisiyle kârlılık, yüzde 400 arttı. Diğer taraftan baktığımız ana gösterge, öz sermaye kârlılığı. 2021 yılı öz sermaye kârlılığı ortalaması yüzde 14,4, Ekim 2022 sonuysa yüzde 39,5. Özel bankalar, 2022 sonunu yüzde 50 öz sermaye kârlılığıyla bitirebilir. Yüzde 50 ciddi bir oran gözükse de enflasyonun altında kalıyor. Bu göstergedeki iyileşme sağlıklı. Ama burada en önemli konulardan biri sorunlu alacak oranı. 2022’de neredeyse hiç batık kredi görmedik. Tahsilatlar çok iyi oldu. Ben böyle bir yıl hiç hatırlamıyorum, bu kadar sorunlu kredinin olmadığı bir yıl çok az hatırlıyorum. 2023’te enflasyon düşüşe geçecek. Yılın en azından ilk 5-6 ayında politik olarak bir değişiklik olmayacağını düşündüğümüzde faiz marjları böyle devam edecek. Büyük ihtimalle enflasyon, 2022 yılının yarısına düşecek. Diğer taraftan sorunlu alacak oranı içinse aynı şeyi söylemeyeceğim. Sıfır sorunlu kredinin olduğu bir dönem olmayacağını düşünüyorum. 2022’de kredi tarafında regülasyon değişiklikleriyle biraz daha sıkışma oldu. Büyük şirketler bu durumda tedarikçileriyle vade açıyor, biraz biraz hareket oluyor.
Ekim sonu yüzde 2,2 olan bu oranın ne kadar yükseleceğini düşünüyorsunuz?
Kesin yükseleceğini düşünüyorum. 2022’deki oran o kadar düşük bir baz ki bundan daha aşağıda olma ihtimali yok. İkinci grup yani yakın takipteki krediler de 2022’de iyi gitti. Tüm kredi bacağında sorunlu tarafta bir yukarı gidiş olacağını düşünüyorum. Dramatik bir kötü tablo çizmek istemiyorum ama bazın üzerine çıkacağı kesin. Ayrıca 2023’te sektör kârlılığında da 2022 kadar artış olmaz. Özkaynak kârlılıkları aşağı gelir, ancak enflasyon etkisi nedeniyle eski seviyelere kadar inmez. Rakam vermek istemiyorum ama bu kalemin de düşeceği kesin.
Sizin bu ortamda yol planınız nasıl olacak?
Her zaman hem kredi hem mevduatta pazarın üzerinde büyümek ana stratejimiz. QNB’nin satın alım yılı 2016’dan beri bu şekilde devam ettik. 2022 yılı ilk dokuz ayda büyümemiz mevduatta yüzde 59, kredilerde yüzde 52 oldu. 2022 yılını pazarın üzerinde büyümeyle kapatacağız. Önümüzdeki dönemde de aynı şekilde devam edeceğiz. İkinci nokta olarak bilançoyu daha değişken faizli kredilerle ve TL olarak yönetmeye çalışacağız. 2023’te dijitalleşmede oyunun kuralını değiştiren bir dolu yenilik geliyor. Bunlardan biri servis bankacılığı, yeni dönemin önemli konularından biri olacak. Çünkü artık bankacılık, tek başına, diğer paydaşlarla iş birliği içinde olmayan bir iş kolu olamaz; bu sürdürülebilir değil. Servis bankacılığıyla tüm bankacılık servisleri başka platformlar içinde kullanılacak. 2023’te oyunun kurallarının değişmeye başladığını göreceğiz. Servis bankacılığının ilk örneklerini 2023’te görmeye başlayacağız. Bu alanda Türkiye’de ilk departman kuran bankayız, çalışmalar yapılıyor. Açık bankacılık da sistemlerin entegre olmasıyla 2023’te oyun değiştirici bir konu haline gelecek.
İlk 4 özel bankanın bireysel müşteri sayısı yüksek. Bu rakamlara nasıl ulaşacaksınız?
Bireysel tarafta bizde oyunun kuralı dijitalleşmeyle devam ediyor. Uzaktan müşteri ediniminde hızlı büyüyoruz. Bugün bizim 4,5 milyon adet müşterimiz dijital kanallarımızı kullanıyor. Bireysel bankacılıkta her segmentin ihtiyaçları ve bizim sunabileceklerimiz farklı. Üst segment bireysel bankacılıkta bu yıl daha görünür olmayı planlıyoruz. 2022’de üst segmente yönelik ürünler sunduk, örneğin Miles&Smiles QNB First kartı tam bir seyahat deneyim kartına çevirdik. Kitle bankacılığındaysa Q’nun etkisini kullanıyoruz. Q müşterilere özel, fark yaratan çözümler sunuyor. Burada da görünürlüğümüz arttı. Günün sonunda içerideki müşteriyi memnun ederseniz kaybetmezsiniz ve aslında müşteriyi korumak kazanmaktan daha zor.
Son olarak 2023’te sektörün ne kadar büyüyeceğini tahmin ediyorsunuz? Bu dönemde bankanız ne kadar büyüyecek?
2022 yılı güncel verileriyle 16 Aralık BDDK rakamlarına göre sektörün toplam kredi büyümesi yüzde 51. Mevduat büyümesi de yüzde 67. Mevduat tarafında 2022 yılına KKM damgasını vurdu, yılın ürünüydü. 2023’te de KKM devam edecek ama burada faizlerin cazibesini kaybetmesi nedeniyle ilgi giderek azalıyor. Şu anda bile TL faizler nedeniyle cazibesini kaybetti. TL mevduat faizleri daha yukarıda, gelecek yıl da mevduatlarda TL büyüme devam edecek. 2023 yılında mevduatta büyüme yüzde 45-50’lerde olacak. Banka bilançolarında TL ağırlıklı kredi büyümesi de sürecek. 16 Aralık haftası verilerine göre sektörde TL kredi büyümesi yüzde 72’ye yaklaştı. Yılı enflasyonun biraz altında, yüzde 75 civarında kapatabilir. 2023’te enflasyon oranın, 2022 yılının yarısı kadar olacağını düşünürsek, bankacılıkta TL kredilerde büyümenin de yüzde 40-42 arası olacağını tahmin ediyorum. Döviz kredilerinde, döviz bazında kesinlikle büyüme öngörmüyorum. Mevduat tarafında da bu yıl sektörde yüzde 45-50 bandında büyüme olacağını düşünüyoruz. 2023 yılında ajandada büyük bir proje finansmanı da yok. 2022’den çok farklı bir resim beklemiyorum. 2022 yılını nasıl öngöremediysek 2023’ü de öngörmek kolay değil. QNB Finansbank olarak 2023 yılında TL kredi ve TL mevduatta yüzde 50 civarı büyüme öngörüyoruz.
“KGF, KRİTİK” KREDİ TALEPLERİ 2022’de 200’ün üzerinde regülasyon değişimi oldu. Regülasyonların banka bilançosuna etkisi bir yana, geldikleri gün itibarıyla uygulanması lazım. 2023’te bu kadar regülasyon olacağını sanmıyorum. Aslında kredilerde talep, 2022 ortasına kadar daha çok geliyordu. Şimdi artık müşteriler de regülasyonu anladığı için talebi azaltmak zorunda kaldı. Böylece piyasada vadelerin açılması ve piyasanın birbirini fonlaması söz konusu oldu. Şu anda büyük bir sıkışıklık olduğunu düşünmüyorum. Ama enflasyon etkisiyle müşterilerin üretim maliyetleri, işletme sermayesi ihtiyacı arttı. SIKIŞMA İHTİMALİ Burada bankalardaki limitler aynı oranda artmadığı sürece önümüzdeki dönemde bir sıkışma olabileceğini tahmin ediyorum. Büyük kurumsal yapılar, krediye ulaşmada sıkıntı yaşadıkça daha uzun vadede ödemeyi ve tedarikçilerini kendi kendilerine fonlatmaya doğru gidiyor. Önümüzdeki dönemde KGF kapsamında bir kredi açılması olacağını düşünüyorum. KGF doğru mekanizmayla kurgulanırsa KOBİ’lerin fonlama ihtiyacını halleder. Yakın dönemde çıkmasını bekliyorum. KGF’nin doğru fonlama, doğru fiyat mekanizmasıyla olması ve bankaların da bu konuda iştahlı olacağı bir krediye dönüşmesi lazım. Böyle olursa sıkıntı olmaz. KGF, yeterli kaynak olmaz, kredi musluğu yeteri kadar açılmazsa o zaman bir sıkışma olabilir. |
KİŞİSEL AJANDAM ODAK ALAN En önem verdiğim konulardan biri, dijitalleşme. Dijitalleşmede aslında lider bankalardan biriyiz. Dijital Köprü, enpara.com ve Q’muz var; hepsi sektörde dijitalde öncü. Bu tarafta yatırımlarımıza devam ediyoruz, 2023’te de sürdüreceğiz. Benim ajandamda bilançoyu sağlıklı ve daha eşit büyütmek, dijitalleşmedeyse orantısız ilerlemek var. Dijitalleşme trenini kaçırırsanız arkasından bakarsınız, hiç şakası olmayan bir yolculuk bu… Bu alanda önde olmak bazı sorumluluklar getiriyor, beklentileri artırıyor. Sistemi de bu beklentilere doğru yatırımlarla götürmeye çalışıyorum. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Sürdürülebilirlik konusuna da çok önem veriyorum. Mevcutta lider olduğumuz alanlar, banka kurum kültürü, dijitalleşme ve insan yetiştirme performansımız sürdürülebilirliğe dokunuyor. Kurumsal sosyal sorumluluk platformumuz “Minik Eller Büyük Hayaller” ile çocuk odaklı çalışıyoruz. Genel müdür olduktan sonraki ilk etkinliğimde sürdürülebilirlik ve çocuk odaklı bir çalışmayı özellikle seçtim. 2022 yılında bankanın sürdürülebilirlik organizasyon yapısını da değiştirdik. “Sürdürülebilirlik Komitesi”ni çok aktif kullanıyoruz. 2023’te bu alanda birçok yenilik duyacaksınız. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?