Başkanın gözünden sektörün profili 1- Bizim en büyük farkımız, inceleme tekniklerimizdir. Biz
yerinde denetim yaparız, diğer ülkeler ise çok nadiren yerinde denetim
yaparlar. 2- En önemli teknik konu, iyi günlerde yığınak yapmak, kötü günlerde kullanıma sunmaktır. 3- 10 şiddetinde bir kriz olursa, herhalde dünyada hiçbir banka
kalmaz. 7-8 şiddetindeki depremler, hep stres testidir. Dünyada şu anda X
şiddetindeki bir depreme en dayanıklı ülkelerden biri de Türkiye. 4- Ekim sonu rakamlarına göre, geçen yılın aynı dönemine kıyasla
kârlarda yüzde 13'lük bir düşüş var. Geçen yıl 20 milyon TL
civarındaydı; bu yıl da bu rakama yaklaşır. 5- Reel olarak baktığınızda kârlılık gerilemiştir, çünkü bilançolar aktif anlamda büyüyor. 6- Bankacılarımız çok zeki insanlar, nereden nasıl kâr yapacakları buluyorlar, tahminler şaşabiliyor. 7- Kredi kartlarında takibe dönüşüm oranı düştü, yüzde 6'lardayız. Kredi kartlarının artış hızı son 2 yıldır çok uslu. 8- Kredi talebi tüketici kredilerine kaydı. Tüketici kredilerine hassasiyet göstermek lazım. 9- 2012'de yerli ya da yabancı talepler olabilir. Bankacılık alışkanlık yapıyor. Bazı kişiler, hep bankacılık yapmak istiyorlar. 10- BDDK'nin lisans vermediği gibi bir önyargı var. Ancak,
yazılan pek çok başvuru yok zaten. Siemens ve Robabank'ın hiç başvurusu
yok.
"BAŞARIMIZIN NEDENİ, ÖZERK OLMAMIZ"
Türkiye'deki üst kurullar için kullanılan bağımsız ifadesi yanlış. Bu,
dünyada da öyle... Örneğin ABD'deki benzer kurumlar olan SEC ve OSS de
özerk kurumlar. Bu tür kurumlar, bütçelerini kendi yapar, gelirini kendi
belirler.
Biz gelirimizi bankalardan alıyoruz. Kararlarını sıfırdan sonuna kadar
kendi alırlar. 'Bağımsız kurullar' tanımını bazen biz de kullanıyoruz,
öyle yerleşmiş. Ancak, bağımsız o anlamda değil. Çünkü, bu kurullar,
sokaktaki tepkiye, medyanın yazdıklarına, hükümetin veya ekonominin
genel dengelerine, uzun vadeli programlara bağımlıdır. Biz de
bağımlıyız. Bunlardan ayrı iş yapamayız ki, yanlış olur. Ben özerklik
kavramını koruyarak makro ekonominin genel şartlarına uyumlu hareket
etmekten söz ediyorum. Çarkın biri sola dönerken, siz sağa dönelim
derseniz makinayı durdurursunuz.
Capital: Siz görev süreniz boyunca BDDK'yi yönetirken bağımsız
kalmakta, hükümet etkisinden uzak kalmakta zorlandınız mı? Baskı
hissettiniz mi?
- Hayır. Çok samimiyetle söylüyorum. İnanın, bizim buradaki başarımızın
en büyük nedeni aldığımız kararlarda ve uygulamalarımızda özerk
olmamızdır. Diğer kurumlarla koordineli çalışmamız, görüşmemiz özerk
olmadığımız anlamına gelmiyor. Örneğin likiditeyle ilgili bir düzenleme
çıkardığımızda Merkez Bankası ile ortak çıkarırız. Ya da banka bonosu
ile ilgili SPK ile konuşuruz. Bu bir takım oyunu, böyle paslaşmalar
yaparız. Ancak özellikle bir baskı ya da zorlama olmadı, bunu açıkça
söyleyebilirim.