Sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz

Türkiye’de bira denince akla gelen ilk markalardan biri Efes Pilsen. 80 farklı ülkede bira severlerle buluşan Efes Türkiye’nin Genel Müdürü Altuğ Aksoy, bünyelerindeki markalarla aldıkları kalite ödüllerinin yanı sıra kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin de kendileri için önemini vurguluyor: “Bu alanda yenilikçi ve farklı projelerde öncü olmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Attığımız her adımda bizi biz yapan bazı değerlerimiz var. Bunlardan bir tanesi de ‘Sorumluluk’. ödül aldığımız projelerin de yenilikçi olması ve aynı zamanda sürdürülebilirliğe katkı sağlaması, önem verdiğimiz kriterlerin başında geliyor” diye konuşuyor. Efes Pilsen, 44 yıl önce markasıyla Türkiye’de başladığı yolculuğuna, bugün Avrupa’nın 5’inci, dünyanın 12’nci büyük bira üreticisi olarak devam ediyor. Efes Türkiye Genel Müdürü Altuğ Aksoy, Türkiye’de üretilen biraların kalite ve lezzetlerinin dünya sıralamalarına girmesinin hem markalarının hem de üretim ve kalite çeşitliliğinin ülkemizin damak tadını temsili açısından önemli olduğunu vurguluyor. 80 farklı ülkede bira severlerle buluşan Efes Türkiye, bünyesindeki markalarla bugüne dek 14 uluslararası kalite ve lezzet madalyası kazandı. Ürünleriyle dünyanın önde gelen kalite ve lezzet ödüllerine başvuracaklarını belirten Aksoy, “Ödül aldığımız projelerin de yenilikçi ve aynı zamanda sürdürülebilirliğe katkı sağlaması, önem verdiğimiz kriterlerin başında geliyor” diyor.

Son yıllarda aldığınız hangi ödüller öne çıkıyor?
Bizi bu yıl en çok gururlandıran ve global ölçekte ne kadar doğru işler yaptığımızı gösteren bazı araştırma sonuçlarından bahsetmek isterim. Uluslararası pazar araştırması ve danışmanlık firması Millward Brown Optimor’un 2012 yılında Türk markaları için ilk kez gerçekleştirdiği BrandZ En Değerli 100 Küresel Marka Araştırması’nda Türkiye’nin en değerli 3’üncü markası seçilmenin gururunu yaşadık. Yine uluslararası marka derecelendirme kuruluşu olan Brand Finance’in 2012 sonuçlarına göre “Türkiye’nin En Değerli Markaları’ sıralamasında 6’ncı sırada yer aldık. Superbrands Türkiye tarafından hazırlanan “Türkiye’nin Süper Markaları” listesinde bu yıl bir kez daha yerimizi aldık.

Enerji alanında da yaptığınız projelerden aldığınız ödüller var sanıyorum...
Evet, bu alanda da çalışmalarımız var. Sürdürülebilir bir gelecek yaratmak amacıyla başlattığımız Lüleburgaz fabrikamızdaki enerji tasarrufu konulu projelerimizle son 3 yıllık dönemde enerji tüketimlerini en fazla düşüren fabrika olarak “En Verimli Endüstriyel Tesis” kategorisinde birincilik ödülüne layık görüldük ve "2007 Yılı Türkiye'nin En Verimli Endüstriyel Tesisi" seçildik. Üretim tesislerimizde uyguladığımız yönetim sistemleriyle tüketicilere kaliteli ve güvenli ürünleri, emniyetli çalışma ortamlarında, en az enerji tüketimi ve doğaya en az etkiyle üretim yapma misyonuyla çalışıyoruz.~
Tüm fabrikalarımız ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi belgelerine sahip. Enerjinin en az düzeyde kullanılması ve gereksiz kullanımının önüne geçilmesi için de sürekli iyileştirme çalışmalarını tüm faaliyetlerimize yansıtıyoruz. Bunu, Türkiye’de ilk ISO 50001:2011 belgesini almaya hak kazanarak gösterdik. Efes Türkiye ailesi olarak en önem verdiğimiz ve iddialı olduğumuz konulardan bir diğeri de ürünlerimizin kalite ve lezzeti. Efes Türkiye portföyümüzde bulunan Efes Pilsen, Efes Xtra ve Efes Dark markalarımızla bugüne kadar 14 uluslararası kalite ve lezzet madalyası kazandık.

Son olarak hangi ödülü aldınız?
Türkiye’de ürettiğimiz ve fabrikalarımızdan doğrudan 45 farklı ülkeye ihraç ettiğimiz Efes Pilsen lezzetimizle 2012 yılında 2 uluslararası kalite ve lezzet ödülü aldık. Bunlardan ilki, üstün lezzet ödüllerinin verildiği Brüksel merkezli International Taste & Quality Institute (iTQi) tarafından verilen altın madalya, diğeri ise dünyanın önemli bağımsız kalite enstitülerinden biri olan ve yine Brüksel merkezli Monde Selection tarafından verilen gümüş madalya. Yine 2012 yılında Efes Xtra ile de Monde Selection Altın Madalya ödülünü aldık. Bu değerli ödüllerle ülkemize kazandırdığımız madalya sayımızı 14’e çıkardık. 2012’de sosyal pazarlama alanında da ödüllerimiz oldu. AVEA GIA Ödüllerinde “Sosyal Medyayı En İyi Kullanan Marka” ödülünü kazandık. Ayrıca Efes Pilsen markamızın Bu Sene O Sene projesi ile Mixx 2012 Sosyal Pazarlama 1’incisi, Deneysel ve Yenilikçi Dalı 3’üncüsü ve Marka Destinasyon Siteleri 1’incisi olduk.

Sizin için bu ödüllerin anlamı nedir?
Efes Türkiye olarak, bünyemizde bulunan markalarla 80 farklı ülkede bira severlerle buluşuyoruz. Biliyoruz ki bu ülkelerde sadece markalarımızın değil, ülkemizin de bayrağını dalgalandırıyor; kendi damak tadımızı onlarla paylaşıyoruz. Türkiye topraklarından doğan bir marka olarak uluslararası platformlarda ülkemize ödüller kazandırmak bizim için büyük bir gurur kaynağı. Sosyal medya ödüllerimiz de tüketicileriyle her zaman açık, samimi ve şeffaf iletişim kuran bir marka olarak, bu alandaki çalışmalarımızın öncülüğünü ve özgünlüğünü vurgulaması açısından bizim için çok önemli.

Ödül almanızda ne gibi stratejiler etkili oldu? Ağırlık verdiğiniz konular neler?
Attığımız her adımda bizi biz yapan bazı değerlerimiz var. Bunlardan bir tanesi de “sorumluluk”. Yaptığımız ve yapacağımız her işte öncelikle topluma ve paydaşlarımıza değer katmayı, ülkemizin ekonomik ve toplumsal gelişimine önderlik etmeyi ve gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmayı hedefliyoruz. Bu sorumluluk bilinciyle hareket ettiğimizde bizim için en büyük ödül, aslında toplum, ekonomi ve çevre için değer üretmek oluyor. Bunun için kalitemizden, değerlerimizden ve yönetim biçimimizden asla taviz vermiyoruz. Belirlediğimiz bu stratejiler sonucunda zaten başarı kaçınılmaz oluyor. İşte Efes Türkiye ailesi olarak, bizi başarıya ulaştıran alanlar, insan odaklı ve sorumluluk bilinciyle hareket ettiğimiz alanlar. Ayrıca yaptığımız her işte paydaşlarımızın yanında, hayatlarının içinde olmamız, yaptığımız her işte özgün ve yenilikçi olmamız çok önem verdiğimiz diğer bir konu.~

Sosyal sorumluluk projelerinizle aldığınız ödüller var mı?
Demin bahsettiğim gibi Efes Türkiye uzun yıllardır sorumluluk bilinciyle bu topraklardan aldığı gücü yine bu topraklara değer üretmek için kullanıyor. Bu kapsamda, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı işbirliğiyle yürütülen Gelecek Turizmde projemizle 2011 yılında uluslararası Stevie Awards “Avrupa Kurumsal Sosyal Sorumluluk” kategorisinde ödül kazandık. Aynı projemizle 9’uncu Altın Pusula Halkla İllişkiler Ödüllerinde kurumsal sosyal sorumluluk kategorisinde Altın Pusula Ödülüne de layık görüldük. Sürdürülebilir bir dünya ve gelecek için toplum ve çevre merkezli projeler üretmeye hız kesmeden devam ediyoruz. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ortaklığı ile “Gelecek Turizmde Sürdürülebilir Turizm Programr’mızı geliştirdik. Bu programla, yenilikçi, katılımcı, sürdürülebilir ve cinsiyet dengeli turizm projelerine fon desteği sağlayacağız. 2006 yılında başlattığımız ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı işbirliğiyle yürüttüğümüz “Gelecek Turizmde projemiz bunun en güzel örneklerinden biri.

Aldığınız ödüllerin şirketinize ne gibi katkıları var? İş sonuçlarınızda yansımalarını görüyor musunuz?
Efes kurulduğu ilk günden bu yana tüketicilerinin yanında olan, hayatlarına değer katarak onlarla birlikte gelişmiş bir marka. Biz nasıl World Beer Cup, Monde Selection gibi uluslararası kalite ve lezzet madalyalarımızı kendimizin değil, ülkemizin gururu olarak görüyorsak aynı şey tüketicilerimiz için de geçerli. Aldığımız yeni ödüllerin bilgisi paylaştığımızda gerek sosyal medya, gerek tüketici hattımız gerekse de satış noktalarımız aracılığıyla bizlere öyle güzel ve gurur verici mesajlar gönderiyorlar ki çok daha büyük bir şevk ve tutkuyla yenileri için çalışmamak mümkün değil. Efes Türkiye olarak başarımızı çalışanlarımıza borçluyuz. Çalışanlarımızın, öncelikle kendilerine Türkiye ailesine ve topluma değer katan projeler üretmesi için onlara her zaman destek oluyoruz. Kazandığımız başarılar ve ödüller, bizi, daha büyük başarılara imzamızı atmak için teşvik ediyor. Bu ödüllerle de tüm departmanlarımızın aynı başarı çizgisine ulaşmak için çalışmalarını hızlandırdığı ve yenilikçi fikirler ürettiğini gözlemliyoruz. Bu sebeple başarılarımızı tescilleyen ödüllerin çalışanlarımızı motive ettiğini düşünüyorum.

Ödülleriniz arasında daha çok uluslararası olanlar mı öne çıkıyor? Hangi ödülleri almayı hedefliyorsunuz?
Aldığımız ödüllerin geneline baktığımızda daha çok uluslararası ödüller ön plana çıkıyor. Bu konuda herhangi bir ayrımımız yok. Bize göre her iki kategori de başarılı bir işin yansıması. Yurtdışında ödül kazanmanın bazı avantajları var. Bu şekilde global pazarda ne durumda olduğumuzu görebiliyor, farklı örneklerle kıyaslama yapabiliyoruz. Kurumsal sosyal sorumluluk projeleri bizim için çok önemli. Bu alanda yenilikçi ve farklı projelerde öncü olmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dolayısıyla bu yıl düzenlenecek olan Avrupa Kurumsal Sosyal Sorumluluk ödüllerine aday olmayı hedefliyoruz. Yine bu yıl gerçekleşecek uluslararası tescil kuruluşlarının düzenlediği yarışmalara da katılım göstermeyi düşünüyoruz.~

Ödüllerin sürdürülebilirliğinin sizin için önemi nedir?
Efes Türkiye olarak, benimsediğimiz ve tüm projelerimize yansıttığımız en temel değerimiz sürdürülebilir bir gelecek yaratmak. Bu bağlamda asıl hedefimiz ödül kazanmak değil, sürdürülebilirlik adına gerçekleştirdiğimiz projelerin bize ve ülkemize katma değer yaratmasıdır. Aslında bu konuya bütünsel olarak bakmak gerekiyor. Ödül alınan projenin yenilikçi ve aynı zamanda sürdürülebilirliğe katkı sağlaması, önem verdiğimiz kriterlerin başında geliyor. Ancak Efes Türkiye olarak biz kendimizi Türkiye’nin en genç ve dinamik kurumlarından biri olarak görüyoruz. Bu nedenle inovatif ödüller kurumumuzla daha çok örtüşüyor. Ürünlerimizi ve damak tadımızı dünya bira kültürü içinde temsil eden uluslararası kalite ve lezzet ödülleri de bizim için tabii ki çok önemli bir konu. Sosyal medya projelerimizin ödüllendirilmesi de mecranın özelliği nedeniyle gerçekten tüketicilerimize dokunan ve özgün işler yaptığımızın en güzel kanıtı diyebiliriz.