Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir’le deprem felaketinin gruba etkisini, yeni yatırım planlarını ve bu yıla ilişkin hedeflerini konuştuk...
Ayçe Tarcan Aksakal
Limak Holding, depremde büyük yara alan grupların başında geliyor. Holdingin başta Limakport İskenderun Limanı olmak üzere barajlardan çimento fabrikalarına yatırımlarının yaklaşık yarısı afet bölgesinde… Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı EBRU ÖZDEMİR , depremden sonra önceliklerinin değiştiğini söylüyor. “Önce yaralarımızı saracağız ve limanı ayağa kaldıracağız” diye konuşuyor. Bu yıl enerji, turizm ve inşaatta yeni yatırımlara devam edeceklerini belirten Özdemir, madenciliğe gireceklerine, altın bulmak istediklerine dikkat çekiyor ve ekliyor: “Çevremize daha çok katkı sağlamak için sürdürülebilir olarak büyümek ve iş yapmak zorundayız.”
5 milyar dolar cirosuyla Türkiye’nin en büyük gruplarından olan Limak Holding, deprem felaketinden büyük yara aldı. Başta İskenderun Limanı olmak üzere barajlardan çimento fabrikalarına yatırımlarının yaklaşık yarısının afet bölgesinde olduğunu söyleyen Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, “Depremden sonra önceliklerimiz değişti, önce yaralarımızı saracağız” diyor. Bölgede 2 bin 200 çalışanlarının olduğunu söyleyen Özdemir, ilk önce 300 milyon dolar yatırım yaptıkları Limakport İskenderun Limanı’nı ayağa kaldırmayı hedeflediğini anlatıyor. İş makinelerini limana yığdıklarını, hızla bölgeyi onaracaklarını söyleyen Özdemir, bu zor dönemde bir taraftan da yatırımlara devam etmek zorunda olduklarını belirtiyor. Özdemir, “Daha çok bağış yapabilmek ve çevremize dokunabilmek için sürdürülebilir olarak büyümek ve iş yapmak zorundayız” diyor. Geçen yılı 5 milyar dolar ciroyla kapattıklarını, bu yıl yüzde 8 büyüme hedeflediklerini söyleyen Özdemir, madencilik sektörüne gireceklerini ifade ediyor. Altın bulmak istediklerini belirten Özdemir, turizm ve yenilenebilir enerjide de yeni yatırım planlarının olduğunu sözlerine ekliyor. Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir’le deprem felaketinin gruba etkisini, yeni yatırım planlarını ve bu yıla ilişkin hedeflerini konuştuk:
Deprem haberini alınca ilk ne hissetiniz? Nasıl aksiyon aldınız?
Sabahları çok erken uyanıyorum. 6 Şubat günü de sabah saat 6.00 civarı uyanınca depremle ilgili haberleri gördüm. Ardından bölgede sıkıntı olacağını düşündüğüm için önce pilotlarımıza haber verdim. Sonra şirket içi iletişim grubumuzu harekete geçirdim. Ancak o anda depremin boyutunu tam bilemiyorsunuz. Biz de depremin Kahramanmaraş merkezli olduğunu biliyorduk, ancak hangi yatırımlarımızı etkilediğini bilmiyorduk.
Yatırımlarınızın ne kadarı bölgede?
Barajlar, çimento fabrikaları, konsantre meyve suyu tesisimiz ve İskenderun Limanı gibi afet bölgesinde çok sayıda yatırımımız var. Neredeyse yatırımlarımızın yarısı bölgede. 2 bin 200 çalışanımız bu bölgede görev yapıyor. Bu nedenle ilk etapta bunların kontrollerini yaptık. Sadece limanda hasar olduğu bilgisini aldıktan sonra hemen bir kriz masası oluşturarak çalışmaya başladık. İnsan kaynakları departmanımız deprem bölgesindeki çalışanlarımızın ve ailelerinin durumunu tespit etmek için telefon açarak bilgi aldı.
Böyle bir durum için acil durum planınız var mıydı?
Daha önce Kemerköy-Yeniköy yangınında sıkıntı yaşamıştık ve o zaman bu konularda organize değildik. Ancak yangından sonra acil durumlara karşı tecrübe kazandık. Acil toplanma ve müdahale planlarını iç iletişim ve kriz masası kurulumuzla daha organize hale getirdik. Bu sayede deprem felaketinin olduğu ilk gün hızlıca sahada olabildik.
Aldığınız ilk aksiyon ne oldu?
Önce hasarları tespit ettik. Liman dahil hiç kimseyi kaybetmediğimizi görünce insanları aramaya odaklandık. Tüm şantiyelerimize inşaat makine ve ekipmanlarının hazırlanması, organize edilmesi için bilgi verdik. Daha sonra başta AFAD olmak üzere ilgili tüm kamu kurumlarıyla koordineli çalıştık. Zaten o günden itibaren sürekli sahadayız. İlk günden itibaren önceliğimizi arama kurtarma çalışmalarına verdik. Adana’dan Çanakkale’ye tüm şantiyelerimizi en yakından başlayarak deprem bölgesine mobilize ettik. Ayrıca yurt dışında çalıştırdığımız işçilerimizin birçoğunun yakını Elbistan’da yaşıyordu. Aileleri afet bölgesinde olan işçilerimizi yurt dışından Türkiye’ye getirip bölgeye intikal ettirdik. Bunlar da hem arama kurtarma çalışmalarına katıldı hem akrabalarını buldu. Ayrıca İskenderun’da yaşanacak yer kalmadığı için buradaki çalışanlarımızın ailelerinin bir kısmını Ankara’ya getirdik. İskenderun’dan 5-6 otobüs kaldırdık.
Afet bölgesine sizden kaç kişi yardıma gitti?
İş makinelerinin yanı sıra bölgeye 800 civarında uzman personel yolladık. Alanda olan çalışanlarımızla bölgedeki personel sayımız toplamda 1.000’i geçti. Holding olarak deprem sonrasında yardım tarafına çok odaklandık. 6 Şubat’tan beri de Limak olarak sadece deprem konusunda çalışıyoruz. Bunun dışında rahatlıkla her işimizi durdurduğumuzu söyleyebilirim. Hala 200’ün üzerinde iş makinemiz afet bölgesinde çalışıyor. Bunlar önce arama kurtarma faaliyetlerine katıldı, şimdi enkaz kaldırma çalışması yapıyor.
Sizi en çok etkileyen ne oldu?
Tabii biz AFAD değiliz ancak arama kurtarma ekiplerine ekipmanlarımızla destek vererek çok sayıda kişinin enkaz altından kurtuluşuna yardım ettik. Neredeyse 24 saat kriz masasında oturduk. Ben de enkaz altında kalan 150 kişinin kurtuluşuna bizzat şahit oldum. Bölgeden de çok sayıda insan bize arama kurtarmayla ilgili taleplerini yazdı. Dolayısıyla sosyal bir STK gibi çalıştık ve hala böyle çalışıyoruz.
Deprem felaketi sizde lider olarak neyi değiştirdi? Depremden sonra aldığınız önemli kararlar oldu mu?
Bende bu felaketin değiştirdiği en önemli konu can güvenliği oldu. Her şey geri gelebilir, zararlar telafi edilebilir ancak can geri gelmez. Biz limanda hiç kimseyi kaybetmedik. Afet planımız ve gönüllülerimiz var. Ancak kendimize ait uzman bir arama kurtarma kadromuz yoktu. Şimdi bunu kurmak istiyorum. Limak Afet Takımı gibi bir organizasyon kurmayı planlıyorum.
Bu tür dönemlerde liderlere ne tür sorumluluklar düşüyor? Bu süreçte siz nasıl bir liderlik ortaya koymaya çalışıyorsunuz?
Bir liderin yapması gereken en önemli şey çalışanlarına aile olduğu hissiyatını vermek. Yaptığımız bağışları da çalışanlarımız adına yapıyoruz. “Biz bir aileyiz” diyoruz ve ailemizin en önemli unsuru can güvenliği. Deprem felaketi aile, birlik olma konusundaki hassasiyetimizi çok fazla artırdı. Öncelik sıralamamız çok değişti. Hızlı aksiyon alma, dayanıklı ve esnek olma çok önem kazandı. Bu dönemde çalışanlarımızın yardım etmek için yürekten çalıştığını gördüm. En mutlu olduğum kısım da bu oldu.
“Önceliğimiz değişti” dediniz. Daha önce ilk sırada ne vardı?
Çok felaketler yaşayınca insan aslında canın ne kadar önemli olduğunu anlıyor. Bu tip büyük felaketler bizi derinden yaraladı, çok üzüldük. Bölgede de insanların durumunu görünce aynı duyguları hissettik. Biz milimetrik iş yapıyoruz. Bütçelerimizi, iş programlarımızı günlük takip ediyoruz. Ama bunların hepsine şimdi ara verdik ve “Önce deprem yaralarını saracağız” dedik. Önceliklerimizi bu şekilde değiştirince bunun bize verdiği manevi huzur çok daha büyük oldu. İş her zaman yapılır, önemli değil. Bölgede de aynı ciddiyette çalışmaya devam ediyoruz. Afet bölgesinde Çanakkale Köprüsü’nü yaptığımız ciddiyette 1.000 konteynerlik bir konteyner kent kuruyoruz. Atık suyundan elektriğine kadar her detayını en ince detayına kadar planlıyoruz.
Bölgeye ne kadar yardım yaptınız?
Şu ana kadar yaptığımız yardımların toplamı 400 milyon TL’yi buldu. Toplamda bölge için 2 milyar TL’lik bütçe ayırdık. Sürdürülebilir bir yardım planlıyoruz. Bir kısım kaynağımızı da Limakport İskenderun Limanı’nı çok hızlı ayağa kaldırmaya harcayacağız. İş makinelerimizi limana yığıyoruz, hızla orayı onaracağız.
Limanda hasarın boyutu nedir? Zararı nasıl telafi edeceksiniz?
Limanda büyük hasar var. Tabii bu duruma çok üzüldük. Ancak bunu hep beraber bir araya gelip onaracağız. Limanda çalışan 1.200 personelimizin neredeyse tamamı evsiz kaldı. Bizim bu bölgeye sahip çıkmamız lazım. Bu bölgedeki insanların burada kalmaya ve yaşamaya devam etmesi gerekiyor. Bunların en önemli ihtiyacı barınma. Dolayısıyla önce onların barınma ihtiyacını bir an önce çözmeyi planlıyoruz.
Limana ne kadar yatırım yapmıştınız?
10 yıl önce İskenderun Limanı’nı aldığımızda rıhtımları yeniden yaptık. Toplamda 300 milyon dolar yatırım yaptık. Kapasitemizi sıfırdan 500 bin TUI’ya kadar çıkardık. Şimdi rıhtımlarda hasar var. Bunları ne kadar sürede yenileyebileceğimize bakıyoruz. Ancak bu konuda çok hızlı olacağız.
Müteahhitlik sektörü bu afetle birlikte odağa yerleşti. Özellikle sizin sektörünüzde sosyal sorumlu olmak neleri gerektiriyor?
En önemlisi sürdürülebilir olmayı gerektiriyor. Bu bir tercih değil sorumluluk. Binalardaki deprem izolatörlerini Sabiha Gökçen Havalimanı’nı yaparken ilk biz uyguladık. Havalimanı faya çok yakın olduğu için deprem önlemlerini araştırmaya başladık ve bu konuya ekip olarak çok kafa yorduk. San Francisco’da bir uygulama bulduk ve ardından deprem izolatörlerini Sabiha Gökçen’de uyguladık. Bu proje, dünyadaki en büyük alanda uygulanan deprem izolatörü oldu. Hatta o zaman deprem izolatörleri hem Türkiye hem dünyadaki şartnamelerde yoktu. Ancak biz havalimanını yapıyorsak bunu yapmamız gerekiyor dedik. Bize ekstra maliyet getirmesine rağmen tüm önlemleri aldık.
Bundan sonraki en önemli hedefiniz nedir?
Çevreye duyarlı, kurumsal, iyi bir yönetişimi olan bir şirket olacağız. Etik ve esnek olacağız. Kadın-erkek eşitliğini koruyacağız. Hesap verebilir olacağız. Artık toplumun bizlerden beklentisi çok büyük. Dolayısıyla yapımız da artık bu beklentileri karşılayacak şekilde olmalı. Zaten bu yıl Davos’taki en önemli konulandan biri buydu. Artık liderler ve CEO’lardan maksimum kâr beklenmiyor. Yeni dönemde lider sürdürülebilir, etik, hesap verebilir ve sosyal yatırımlarda topluma önder olmalı.
Bu yıla ilişkin ajandanızda ne var?
2023 önceliğimiz değişti. Yaraların sarılması çok önemli. Biz bölge insanıyla birlikte yaraları saracağız. Deprem felaketi 15 milyon insanı etkiledi. Bölgede çok büyük bir yatırımcı ve iş sahibi olduğumuz için her zaman yardım faaliyetlerinde olacağız ve desteklerimize devam edeceğiz. 360 derece bölgeyi sahiplenmek istiyoruz. Limakport’u bir an önce ayağa kaldırmak istiyoruz. Bu, bizim şirket olarak bir numaralı hedefimiz.
Bu yıla ilişkin başka hedefiniz var mı?
Depremden hemen önce FC Barcelona’nın stadı Spotify Nou Camp’ın yenilenmesi işini aldığımızı duyurduk. Yurt dışındaki işlerimizi devam ettirmek istiyoruz. Kuveyt Havalimanı büyük bir hızla bitmeye doğru ilerliyor. Barselona stadına da 2-3 ay içinde başlayacağız. Açıkladığımız hedeflerimizden biri ise yenilenebilir enerji. Grup içi enerji tüketimlerimizi güneş enerjisine döndürmek istiyoruz. Kıbrıs’taki otelimiz, çimento fabrikalarımız ve meyve suyu tesisimizde bunu yapacağız. Karbon emisyonumuzu azaltmak istiyoruz. Büyük felakete rağmen yatırımlarımıza, büyümemize devam ediyoruz. Bu yıl da Limak Holding yine aynı oranda büyümesini sürdürecek çünkü bunu yapmak zorunda.
İkinci jenerasyon olarak en büyük hayaliniz nedir?
Şirketimizin sürdürülebilirlik unsurlarını tamamlamış, kurumsallaşmış bir şekilde devrini hedefliyorum. Bu da ancak doğru strateji, etkili yönetim ve iyi insan kaynağıyla olur. Sonuçta iyi temellerde büyümemiz lazım. Ayrıca Limak Vakfı’nı büyütmek istiyorum. Şimdi vakfımızı dünyaya açıyoruz. “Türkiye’nin Mühendis Kızları” adlı projemizi “Global Mühendis Kızlar” projesi olarak büyütüyoruz. Bununla ilgili Dünya Ekonomik Forumu’nda ödül de kazandık. Lider olarak beni en çok mutlu eden çalışanlarımızla beraber vakfımızın iyi projelerle diğer insanlara destek olması ve bunun sonucunda sosyal etkimizi artırmamız. Sosyal etkimizi ne kadar artırırsak o kadar sürdürülebilir olacağımızı düşünüyorum.
2022'Yİ 5 MİLYAR DOLARLA KAPATTIK 50’NCİ SIRADA Limak Holding olarak toplam 9 sektörde faaliyet gösteriyoruz. En büyük sektörümüz müteahhitlik, ardından enerji yatırımlarımız geliyor. Geçen yıl dünyanın en büyük müteahhitlik şirketleri arasında 50’nci sırada yer aldık. ANA İŞ İNŞAAT Önümüzdeki dönemde kesinlikle bildiğimiz işi yapmaya devam etmek istiyoruz. Birçok ülkeden inşaat, yap-işlet devret projeleriyle ilgili çok teklif geliyor. Mühendislik tarafımızı konuşturacağımız, fark yaratabileceğimiz özel projelerde olmak istiyoruz. Gelecekte de en büyük işimiz inşaat olmaya devam edecek. 2023 HEDEFİ Daha çok bağış yapabilmek ve çevremize dokunabilmek için Limak sürdürülebilir olarak büyümek ve iş yapmak zorunda. Geçen yılı 5 milyar dolar ciroyla bitirdik. Bu yıl da yüzde 8 büyüme hedefimiz var. Yeni yatırımlarla büyümeye devam edeceğiz. Yatırım yönümüz inşaat alanında Avrupa, dünyada ise fark yaratabileceğimiz projeler olacak. |
ÖZDEMİR’İN YENİ ÖNCELİK LİSTESİ
|
“AVRUPA’DA BÜYÜMEK İSTİYORUZ” YURT DIŞI Yurt dışındaki inşaat projelerinde büyümek istiyoruz. Özellikle inşaatta Avrupa’da çok büyümek istiyoruz. Çünkü Avrupa altyapı olarak çok eskidi. Barselona’da yeni aldığımız işi bunun için bir adım olarak görüyoruz. TURİZM Türkiye ve Kıbrıs’ın turizm potansiyelinin çok ciddi olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde turizm yatırımlarımız devam edecek. YENİ OTEL Kıbrıs’ta yeni bir otel projesine başlamayı düşünüyoruz. Kendimize ait arazimiz var. Otelin bu yıl çalışmalarını yaparız, yıl sonuna doğru başlarız. Belki deprem nedeniyle biraz daha gecikebilir ama Kıbrıs’ı çok önemli buluyoruz. |
MADENCİLİK SEKTÖRÜNE GİRECEĞİZ ALTIN Yeni sektör olarak bizim kendimize belirlediğimiz madencilik ilgi alanımızda bulunuyor. Madencilikle birlikte sektör sayısı 10’a çıkacak. Bu yıl bununla ilgili fizibilite çalışmalarını yapıyoruz. Altın çıkarmak istiyoruz. Elimizde birkaç yerimiz var, bunları araştırıyoruz. ENERJİ Yatırımlarımız devam ediyor. Bu yıl iki yeni baraj projemiz olabilir. Bunların fizibilitelerini yapıyoruz. Yenilenebilir enerjide ise güneş yatırımlarına odaklanacağız. 100 megavatlık güneş projesi yapacağız. Yenilenebilir enerjide sadece Türkiye’de değil başka ülkelere de bakıyoruz. TEKNOLOJİ Teknoloji çok hoşumuza gidiyor. İnşaat sektöründeki start up’ları destekliyoruz. Hem yatırımcı oluyoruz hem kendi projelerimizde onlara kendilerini deneme fırsatı veriyoruz. Bu bizi heyecanlandırıyor çünkü inşaat sektörü teknolojik olarak en az gelişmiş sektörlerden biri. Daha yeni bakış açılarına ihtiyacı var. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?