Gençlerden gelen mesajlar

"Aile şirketlerindeki gençler için kendi yollarını çizmek sıklıkla çok zordur."

11.06.2014 00:14:550
Paylaş Tweet Paylaş
Gençlerden gelen mesajlar
Geçenlerde büyük bir uluslararası organizasyon için Kenya’da Aile Şirketleri Zirvesi adında bir etkinlik düzenleme şerefine nail oldum. Orada en genci 23, en yaşlısı 48 arasında olan yaklaşık 50 katılımcı vardı. Hepsi de Aile Şirketleri’nde Geçerli Uluslararası En Mükemmel Uygulamalar’ı öğrenmeye fevkalade açtı.

Bu etkinliğin konuları ise veliaht planlamadan başarının sürekli kılınmasına, misyon bildirgesi, parasal sorunlar ve her şeyin içine sızan aile psikolojisine kadar değişen geniş bir yelpazedeydi. Katılımcıların hepsi de son derece seçkin ailelerden geliyordu. Avrupa, İngiltere ve Kuzey Amerika’daki kaliteli okullarda eğitim almışlardı.

Ayrıca hepsi ekonomik endişeler ve sosyal sorunlar hakkında oldukça bilgi sahibi birer “dünya vatandaşı” olacak kadar dünyanın dört bir yanını gezmişti. Zirve’nin bir noktasında katılımcılar, “en gençler” ve “pek de genç olmayanlar” adı altında iki gruba ayrıldı. En gençlerden gelen mesajlar şöyle:

Bu grubun beklentileri hakkında tahmin yapmak çok zor Hepsi çok seçkin ortamlarda ve sayısız fırsatlar yakalayarak büyütüldü. Bu yüzden ne yapacaklarını tahmin etmek zor. Yakın aile üyelerinin, çeşitli fırsatlar yakaladığına, ancak hepsinin olasılık dahilinde kaldığına şahit oldular.

Aile şirketinde işe alınmanın öncesinde veya sonrasında, beklentileri hakkında hiçbir şekilde yüz yüze tartışma yapılmadı. Bu yüzden onlar, daha kıdemli aile üyeleriyle en genç grubun beklentileri arasında bir uzlaşmaya varılacak şekilde açık ve samimi bir tartışmanın açılmasını istiyor.

Büyüme ve kariyer gelişimi “En gençler” için kendi yollarını kavramak ve çizmek sıklıkla çok zor. Burada kıdemli aile üyelerinin vizyonu tartışılmalı, aile kurumuna katılması gereken beceriler ortaya dökülmeli ve onların geliştirilmeleri için gerekli yol haritaları tanımlanmalıdır. Ondan sonra en gençlerin, kendilerini bu yola adayıp adamayacağına dair bir karar vermeleri gerekir.

Getiriler “En gençlerin” çoğunun eline babasının Jaguar’ınısürme veya yurtdışında okurken gösterişli bir arabaya sahip olma fırsatı geçer. Ama artık gerçeklerle yüzleşme vakti gelmiştir. Aile içinde çalışmaya başladıklarında hayatları neye benzeyecektir? Yine evde oturacak ve bağımlı bir çocuk gibi aynı ayrıcalıklara mı sahip olacaklar?

Genç bir yetişkin olarak kendilerini aile içinde nasıl farklılaştıracaklar? Eğer aile şirketine katılmazlar ise o zaman aile içinde nasıl bir muamele görecekler? İşte kendisine bir kariyer çizme arayışında olan genç bir insanın kafasını karıştıran sorunlar bunlardan ibarettir.

Sınırlar, iş tanımları ve ast üst ilişkileri Şayet çok gençseniz ve aile şirketinin dışındaysanız bu durum çok göz korkutucu olabilir. Neler olup bittiğini asla bilemezsiniz. Size belirli bir iş verildiğinde, bu iş tanımının ne anlama geldiği ve sizin nelerden sorumlu olduğunuza dair net bir anlayış sergilenmesi gerekir.

Belirli görevler arasında sınırlar vardır ve herkesten bu sınırlara saygı göstermesi beklenir. Bu durum “en genç” olanın patronun parlayan küçük kızı veya oğlu olarak şirkette çalışmaya başlamadan önceki haliyle taban tabana zıt olabilir. Bu farklı bir sorumluluklar ve ayrıcalıklar profilidir ve bu hususun netleştirilmesi gerekir.

Ortaklığa doğru giden yol nedir? “En genç” kategorisinde olanların çoğu, şirketin mülkiyetinin ailede olduğuna inandırılır. Ardından şirkette çalışmaya başladıklarında ise şirketin sahibinin aslında aile değil ama baba olduğunu keşfederler.

Buradan yola çıkarak kendilerinin nasıl bir ortak haline gelebileceklerini merak ederler. Çoğu şirket kurucusu, çocuklarına şu mesajı verir: “Bir gün bunların hepsi senin olacak.” Bu çocuklardan bazıları “o günün” ne zaman geleceğini görmenin asla mümkün olmadığını keşfeder.

Net bir evlilik politikası Her geçen gün dünyanın en iyi üniversitelerini bitiren ve oralarda kendilerine bir hayat arkadaşı bulan “en gençlerin” sayısı artıyor. Aile şirketine uygun becerileri olan dört dörtlük bir profesyonelle karşılaşmak ve evlenmek elbette ki son derece akıllıcadır. Ancak onlar, kendilerine seçtikleri eşlerine şirkette yer olup olmayacağını da merak eder. Bir garantiden çok nelerin olası olabileceğine dair göstergelerin peşindedirler.

Geçiş, veraset, çıkış politikası “Oyunun sonu” ile ilgili konuşmak, ebeveynlerin nadiren konuşmak istedikleri bir konudur. Bu gibi konular hakkında çocukların ebeveynlerin niyetlerini sorgulaması, anne ve babalarca saldırgan bir davranış olarak algılanabilir.

Oysa hepimiz çok iyi biliriz ki bu gerçeklik sonsuza kadar sürüp gitmeyecek ve nihayetinde bir “son” olacaktır. Ebeveynlerin çocuklarının ne kendilerinin niyetlerini öğrenmelerinden ne de niyetlerini sorgulamalarından rahatsız olmaması gerekir. Bu yüzden burada konuyu açanın ebeveynler olması gerekir.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz