Önce aile mi, iş mi gelecek?

Nooyi’nin yaşadığı deneyim, aslında profesyonel ya da baba işindeki binlerce kadının hayatının bir parçası. Onlar her gün “iş mi, özel hayat mı” sorusuna yanıt arayıp işlerine devam etmek zorunda kalıyor. Aralarından bazıları da her şeye rağmen zirveye tırmanabiliyor.

19.10.2014 13:53:110
Paylaş Tweet Paylaş
Önce aile mi, iş mi gelecek?
Genç kadın ofiste işlerine odaklanmış çalışıyordu. Saat 21.30’a gelmişti. Büyük bir şirket satın alması yaşanıyordu ve o nedenle birkaç gündür geceli gündüzlü çalışıyordu. Telefonu çalınca önce saate baktı, “Bu saatte kim arar” diye düşündü. İlk aklına gelen evden arandığıydı. Ancak telefondaki şirketin CEO’su ve başkanıydı. CEO, lafı çok uzatmadan birkaç cümleden sonra şaşırtan haberi verdi: “Seni başkan yapıyoruz ve yönetim kuruluna alıyoruz.”

Kariyeri hakkında çok olumluydu. İyi bir eğitim ve iş geçmişi vardı. Çalışkanlığı nedeniyle şirkette tutulduğunun farkındaydı. Ancak geldiği ülkeyi de biliyordu. Sonuçta yeni pozisyon teklifi aldığı şirket, Amerika ile özdeşleşen bir kurumdu. Kendisi gibi Hindistan kökenli birinin ilk defa başkan olabilmesi müthiş bir gelişmeydi. Önce kafasından bunları geçirdi.

Sonra teşekkür etti ve telefonu kapattı. Normalde daha işi vardı ve ofiste kalması gerekiyordu. Ancak, aldığı iş teklifini bir an önce evdekilerle paylaşmak ve haberi vermek istiyordu. Hemen ofisten çıktı ve saat 22:00’da eve vardı. Garajdan eve girdiğinde annesinin merdivenlerde kendisini beklediğini gördü. Hemen mutlu haberi vermek istedi: “Anne harika haberlerim var.”

Fakat annesinin önceliği farklıydı. “Haber bekler, önce acil süte ihtiyacımız var. Hemen yakındaki bakkaldan süt almalısın” karşılığını verdi. Genç kadın şaşırmıştı. Oysa kariyerinin dönüm noktasındaydı ve müthiş bir haberi paylaşmak istiyordu.

Aklına eşi geldi. “Madem süt ihtiyacı var, eşim alabilirdi” diye düşündü ve arabasına baktı. Evet, araba garajdaydı. Hemen annesine eşinin evde olup olmadığını sordu. “Evet, saat 20:00’den beri evde” yanıtını alınca bir daha sordu:

“Anneciğim ondan neden istemedin?” Annesinin yanıtı basitti: “Hiç ondan istemek aklıma gelmedi, unuttum.” Artık bakkala gitmekten başka çaresi yoktu. Hemen arabaya bindi, sütü alıp eve geldi. Bu kez annesine döndü ve hayal kırıklığını paylaştı:

“Sen nasıl bir annesin? Ben tam seninle şirkete başkan ve yönetim kurulu üyesi olarak atandığımı paylaşmak üzereydim, sen beni bakkala gönderdin.” Annesinin yanıtı daha keskin oldu:

“Dur ben sana açıklayayım. Belki başkan belki de yönetim kurulu üyesi olabilirsin. Fakat bu evden içeriği girdiğin andan itibaren bir eş, bir anne, bir kız olduğunu unutma. Hiçbir şey bunların yerini alamaz. O nedenle evden içeri girdiğinde pozisyonunu garajda unutacaksın, eve getirmeyeceksin.”

Belki tahmin ettiniz.., Çocuğu için süt almaya gitmeye zorlanan kadın, Pepsi Cola’nın CEO’su Indra Nooyi’den başkası değil. Hayatının değiştiği bir gecede, çok önemli haberi vermeye hazırlanırken, “anne olduğu” altı kalın çizgiyle belirtilen Nooyi, “Kocamla 34 yıldır evliyiz ve iki kız çocuğumuz var. Sizin her gün bir eş mi, yoksa bir anne mi olacağınıza karar vermeniz gerekir. Aslında gün boyunca defalarca böylesi kararlar almak zorunda kalırsınız” diyor.

Nooyi’nin yaşadığı deneyim, aslında profesyonel ya da baba işindeki binlerce kadının hayatının bir parçası. Onlar her gün “iş mi, özel hayat mı” sorusuna yanıt arayıp işlerine devam etmek zorunda kalıyor. Aralarından bazıları da her şeye rağmen zirveye tırmanabiliyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz