Sıfır aile bireyi ile mümkün mü?

4.03.2016 12:01:430
Paylaş Tweet Paylaş
Sıfır aile bireyi ile mümkün mü?

Esas Holding’in kurucusu Şevket Sabancı ile sanıyorum ilk ve en kapsamlı söyleşiyi 5 yıl önce ben yapmıştım. “Allah senden razı olsun Rauf kardeşim” demişti. “Aslına bu konuşmayı yapmayacaktım. Ama sayende eski yılları, eski dostları hatırladım. Bana unutturduklarımı hatırlama şansı verdin” demişti. Müthiş bir hafızası vardı ve kendisinden çok yararlandım. Ancak bu söyleşinin dergide bir bölümünü yayınlayabilmiştik. Benim için her zaman yararlandığım bir söyleşi olmuştu. 3 önemli saptamayı o tarihte paylaşmıştı:

1 Aile fertleri işe girmeden evvel aile dışında başka yerlerde çalışabilmeli. Tam bir profesyonel çalışma düzeninin sahibi olmalılar. Aile üyesi kendini ispat etmeden, ham bir şekilde aile işine girerse bu, o çocuğa da haksızlık olur.

2 Ailenin yeni nesillerinde çokluk olmamalı, birkaç kişi işe dahil edilmeli. Yoksa bu durum gizli bir problem yaratır, günün birinde ortaya çıkar.

3 Büyük ailelerde sermaye vardır. Gerekirse çocuklara sermaye vermeli ve işlerini kurmalarını özendirmelidir.

ŞEVKET BEY’İN FORMÜLÜ

Ocak ayı içinde Esas Holding’in başlattığı “Esas Sosyal” projesinin gecesinde Şevket Sabancı’yı tekrar gördüm. Etrafı sarılıydı, ender bir şekilde gazetecilerle sohbet ettiğine tanık oldum. Her konuya girdi. Bir ara aile şirketine geldi söz. Sabancı’dan ayrılma kararlarına ve dünyadaki uygulamalara değindi. “Bizim deneyimlerimizden başka aileler yararlanmalı” diyerek şu önerilere dikkat çekti:

*Biz Sabancı Ailesi’nde 5 kardeştik. Her baba kendi çocuğunu işin içine dahil etmek istiyordu.

*O tarihte işin içinde giren 13 çocuk vardı. Ben kardeşlerime, “Gelin bunu önce 5’e, sonra 2’ye indirelim” önerisini götürdüm.

* Belli bir süre sonra bütün aile işin içinden çekilsin, 2’yi de “sıfıra” indirelim dedim. Bunu yaparken yumuşak inişle yapalım. Belli bir politika uygularsak çocuklar da küçük düşmez, kırılmazlar önerisini götürdüm.

* Üçüncü nesilden 13 çocuk aynı iş yerinde nasıl olacak, nasıl bir hamurda kaynayacaklar? Ancak kardeşlerimi ikna edemedim. Böylece ayrılmaya giden yol açıldı. O gecede Şevket Sabancı’nın bir önerisi de “çocukların eğitimi” ve “parasal güç” ile ilgiliydi. Şunu paylaştı:

“Emine Kamışlı, İngiltere’de okurken biz de orada yaşıyorduk. Babası zengin diye istediği parayı alamazdı. Ona haftada 150 sterlin harçlık verirdik, onun 20 sterlin’ini annesi eve katkı diye geri alırdı. Para kazanmanın, bütçe yönetmenin önemini bilerek yeni kuşakların yetişmesi çok önemlidir.”

İlk hipermarketi kim açtı?

Zamanın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, ikinci kez girdiği Mart 1989 seçimleri öncesinde yayınladığı “Seçim Bildirgesinde”, İstanbul’u Avrupa kenti haline getireceğini, bu kapsamda da “hipermarketler” kurulmasını desteklediğini açıklamıştı. Seçimden önce de “yap-işletdevret” modeliyle bazı yerlerde hipermarket kurulması için kolları sıvamıştı.

Tekfen Grubu’nda kaldı. Tekfen Holding adına liderliği yapan yönetici hemen kolları sıvadı.

* O dönem Avrupa’nın önde gelenleri arasında yer alan Printemps Grubu’nun gıda grubuyla temasa geçti. Galleria’da bir mağazaları olduğu için Türkiye’yi bir miktar biliyorlardı.

* Ancak ortaklığa ikna kolay olmadı. Şartnamede “yabancı koşulu” vardı. Ancak Printemps yüzde 4’ten fazla pay istemiyordu. Bir şekilde kılıfına uyduruldu ve yüzde 10 ortaklıkla anlaşma sağlandı.

* Hemen ardından Fransa’dan ekipler gelip çalışmaya ba��ladı. Migros henüz büyümemişti. Türkiye, raf yönetimi, et hazırlama gibi konularda yolun başındaydı.

* Barkod henüz yoktu, ilk kez Merter mağazasında uygulandı. Teraziler bile Fransa’dan getirildi. Fransızlar, ekibe, “yumurtayı kutuyla satmayı” bile anlattılar.

*  Mağazaya ürün veren tedarikçilere, hangi koşullarda üretecekleri ve teslim edecekleri de anlatıldı. Ürün çengeli  uygulamasını bile Fransızlar örneklerle ortaya koydu. Sonunda hazırlıklar tamamlandı ve Tekfen’in TEK’i Primtemps’in PRİ’si bir araya geldi. Böylece Türkiye’nin ilk gıda hipermarketi TEKPRİ Merter Çırpıcı’da açıldı. Yıllardır bu işin içindeyim, öykünün bu tarafını kaçırmıştım. Tekfen adına Türkiye’de ilk gıda hipermarketine liderlik eden isim, şimdi Tekfen Holding CEO’su olan Murat Girgin idi. Hikayenin devamını da ondan dinleyelim: “Hipermarket açıldı, müthiş bir ilgi gördü. Öyle ki insanlar yer olmadığı için mağazaya sırayla alınırdı. 5 kişi ödemeyi yapar, yerine 5 kişi alırdık. Ancak Mart 1989’daki seçimleri Dalan kaybetti, yerine gelen Nurettin Sözen, Fransızlarla ortaklığa karşı çıktı. Belediyeden yönetime insanları koydu. ‘Tanzim satış mantığıyla yöneteceğim’ dedi. Adını değiştirdi, Pelpa koydu. Sonra işler bozuldu. Bir süre sonra Götzen ile ortaklık yaparak şimdiki Tekzen’i kurduk.”

Mudo’nun sırrı nerede?

Mudo’nun kurucusu Sevgili Mustafa Taviloğlu ile geçen ay başında bir panelde bir arada geldik. Onun hayatında İzmir’in özel bir yeri var. Türk Telekom, iş ortakları etkinliğinde onunla paneli yönetmek için beni davet etmişti. Girişim öyküsünü, onu başarıya götüren etkenleri konuşurken, Cem Yılmaz’ın bir görüntüsünü getirmemizi rica etti. O görüntüde şu söz vardı:

“Başarılı insanların ortak özelliği it gibi çalışmalarıdır. Başka bir şey ne duydum ne de gördüm.”

“Benim hayatımı da bununla özetlemek mümkün” diye devam etti Taviloğlu ve birkaç konunun altını çizdi: “Yıllar önce futbolcu Pele’yi dinlemiştim. ‘Benim adım aslında Pele değil. Mahallede top oynadığım çocuklar bana öyle seslenirlerdi’ diye anlatmıştı. Mahallede, her fırsatta çalıştığını söyledi. ‘Başarılıysam, çok çalışmaya ve benimle oynayan, bana pas atan arkadaşlarıma borçluyum’ demişti. Rıdvan Dilman TV’de neden çok izlenir? Hiç görüntü yayınlamadığı halde programı yıllardır izleniyor. Çünkü, çok çalışıyor. Kendinden dinlemiştim. ‘Her hafta bütün maçları bir kez daha izlerim’ demişti. Hayatı ciddiye alıyorum. Hayatta mucizelere yer yok. Çok çalışıyorum, doğru işi, doğru insanlarla yapıyorum.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz