Bürokrasiyle savaşmak

Günümüzde her endüstride ve sektörde, yeni kurulmuş teknoloji şirketleri statükoya meydan okumaya çalışıyor. Onların başarılı olmalarının önünde duran en önemli engellerden biri de bürokrasidir.

5.08.2014 12:39:110
Paylaş Tweet Paylaş
Bürokrasiyle savaşmak
Günümüzde her endüstride ve sektörde, yeni kurulmuş teknoloji şirketleri statükoya meydan okumaya çalışıyor. Onların başarılı olmalarının önünde duran en önemli engellerden biri de bürokrasidir. Her ne kadar bürokrasiye karşı çalılıklar arasından çıkmanın yaratıcı yollarını bulmaktan başka yapabileceğiniz çok fazla bir şey yoksa da şirketinizin büyüdükçe kendiliğinden engeller yaratmamasını sağlayacak önlemler alabilirsiniz.

Sıklıkla bir şirket ne kadar çok büyürse çalışanlara o kadar az sorumluluk ve özgürlük verilir. Buna karşılık yönetime bürokrasi ve hiyerarşi hakim olur. Ancak kontrolü toptan ortadan kaldırmak da bir kuruluşun canına okuyabilir.

Her iki türden bürokrasiye karşı mücadele etmenin sırrı ise şirketinizdeki meraklılık ruhunu korumak ve insanların iş yapma yöntemlerini sorgulamalarının sürdürülmesini sağlamakta yatar. Bozucu inovasyonlar, yeni kurulmuş bir teknoloji şirketinin kültürünün önemli bir parçasıdır ve onun faaliyet gösterme sistematiğini belirler. Bu yüzden onlara sıkı sıkıya tutunun. Virgin’de son 40 yıldır bu işi tam anlamıyla hakkını vererek yaptığımız için büyük bir gurur duyuyoruz.

Sık sık bir şirket kurucusunun faaliyetlerin günlük kontrolünü, kendisinin şirketin geleceğine odaklanmasına olanak sağlayacak şekilde başkalarına havale etmesinin şart olduğunu söylerim. Mademki bu şirketin kuruluş vizyonunu siz yarattınız, o zaman “Daha iyisini yapabilir miyiz” ve “Kendimizi nasıl daha fazla geliştirebiliriz” gibi kendi fikrinizi daha ileri aşamalara taşımak için temel sorulara cevap verme misyonunu üstlenecek kişi de siz olmalısınız.

Şirket içi gereksiz bürokrasiyle kırtasiyeden uzak durmak söz konusu olduğunda işleri başkalarına havale ederek aynı zamanda davranışlarınızla da örnek olmuş olursunuz. İşe uygun olduğunu düşündüğünüz insanları şirkete alın ve sonra onlara güvenin. Sakın mikro bazda yönetmeye kalkışmayın, onların zahmetli imza süreçlerinden geçmeksizin kendi başlarının çarelerine bakmalarına izin verin.

Bu sayede kendi zamanınızdan tasarruf etmiş olursunuz. Çoğu zaman insanlar, kendi işlerini iyi yapmaları için gerek duydukları özgürlük kendilerine tanındığında gelişebilir. Siz de şirket dışındaki bürokrasiyle ilgilenmek için daha iyi konumlanmış olursunuz,

Şu anda sıkı düzenlemelere karşı savaş açmış girişimcilerden biri de Tesla’nın CEO’su Elon Musk. Kendisi bu aralar, Amerika’nın çoğu eyaletinde kendi elektrikli arabalarını otomobil bayileri aracılığıyla değil de doğrudan tüketicilere satabilmek için savaş veriyor. Halen çoğu eyaletin yasalarında, bayilerden oluşan şirketleri korumak için araç üreticilerinin sadece lisanslı bayiler aracılığıyla satış yapmalarını mecburi tutan kanunlar var.

O ve ekibi ise otomobil bayilerinin, sık sık yağ değişimi, ayarlar ve diğer türden bakımlar gerektirdiğinden kendileri için bir gelir kapısı olan benzinle çalışan araçları kayıracaklarından elektrikli araçlar için onların adil bir satış mekanı olmayacağı kanısında.

Son savaş alanı ise Tesla’nın kendi çığır açıcı arabalarını doğrudan müşterilere satma liyakatini kesin bir şekilde sona erdiren yeni bir kanunun çıktığı New Jersey eyaletiydi. Musk çevrimiçinde yayınladığı kendi günlüğünde, New Jersey halkına temyize giderek cevap verdiğini yazdı.

Otomobil bayilerini Vali Chris Christie ile kapalı kapılar ardında lobi çalışmaları yürütmekle suçladığı yazısında, onların “yasal sürecin arkasından dolandıklarını ve yasaların özüyle taban tabana zıt bir düzenlemeyi geçirdiklerini” yazmış ve New Jersey sakinlerini kendi yerel politik temsilcileriyle irtibat kurmaları yönünde ikaz etmişti. Musk’ın ekibi diğer eyaletlerde ise politikacılara deneme sürüşü yaptırmaktan, bu arabaları çevrimiçinde satmaya kadar çeşitli farklı taktikler denemişti.

Musk ve ekibi, kendi ürünlerinin muazzam gücü sayesinde bütün bu formaliteler ve düzenlemelerle savaşabiliyor. Bunun yerine koyabilecekleri başka hiçbir şeyleri yok. Eğer fikriniz sayesinde tüketiciler kazançlı çıkıyor ve bunu ispatlamak için gerekli düzenleyici organlarla birlikte çalışıyorsanız, o zaman önünde sonunda bu savaşı siz kazanırsınız.

Mevcut düzenlemelere karşı savaş açmakla başarılı olabileceğini düşünen bir diğer şirket de seyahat eden insanların kiralanacak yaşam alanı olan ev sahipleriyle bağlantı kurmalarına yardım eden bir şirket olan Airbnb. Geleneksel otelcilik sektörü onların gelişimlerinin her aşamasında Airbnb’ye çeşitli zorluklar çıkarmıştı.

Bu şirket, yapılan eleştirilere karşılık vermek amacıyla ABD’nin dört bir yanında otel vergilerinin ödenmesini sağlamak ve her bir eyaletin kurallarıyla uyumlu olmak için bin bir türlü zahmete katlanmıştı. New York’ta, ödenmesi gereken 21 milyon dolarlık vergiyi toplamak için gerekli izni almak amacıyla başvuruda bulunmuştu.

Yeni bir ürün veya hizmet bir endüstriyi allak bullak ettiğinde hemen düzenleyiciler eşitleyici rolüne soyunmaya zorlanır. Eğer siz de bir piyasa bozucusuysanız, kendi davanızdan geri adım atmamanız çok önemlidir. Oyunu kurallarına göre oynayın, ancak diğerlerinin alavere dalaverelerine de hazırlıklı olun ve asla sizi çamurun içine çekmelerine izin vermeyin.

ÇOK ŞİRKET TEK VİZYON
irgin, müzik isinden diğer endüstrilere doğru genişlemeye başladığı zaman uzmanlar ve rakiplerimiz bize, batmamızın kaçınılmaz olduğunu iddia ederek bu gibi adımlar atmaktan kesinlikle uzak durmamızı tavsiye ediyordu. Söyledikleri sadece tecrübemizin olmaması değil ama aynı zamanda bunun Virgin'in genel misyonuyla da uyuşmayacağı yönündeydi.

En son saydığımızda, o günden bu yana 400'den fazla yeni şirket kurmuşuz ve grubumuzun başarısının da ispatladığı üzere şirketinizle ilgili vizyonunuzun, ekibinizin hayal gücünü sınırlandıracak kadar kısıtlayıcı olmaması gerekir. Elbette ki şemsiyeniz altındaki her bir şirkete yönelik daha odaklı bir stratejiyle güçlü bir şekilde desteklenen genel bir vizyon geliştirmek zorundasınız. Bu iki şey birbirini dışlamaz, aksine tamamlar; birinin asla diğerine üstünlük kurmaması gerekir.

Yeni bir iş kurmak, her zaman bir macera demektir ve hiçbir zaman her girişimci için her şey aynı şekilde gerçekleşmez. Şirketinizi ayakta tutmak için meydan okumalara göğüs gererken zaman içinde şirketinizin vizyonunda ayarlamalar yapılması gerektiğini görebilirsiniz. İlk işim olan öğrenci dergisini, 1960’lı yıllarda gençlere günlük kilit meseleleri duyurmak için kurmuştum.

Vietnam'daki savaş büyük bir sorun haline geliyordu ve o zaman sadece 16 yaşımda olmama rağmen savaş aleyhtarı bir kampanya başlatacak güçlü bir platform kurulmasını istiyordum. Bu dergi, ardından bizim bir plak mağazaları zinciri yaratmamızı ve sonrasında bir kayıt stüdyosu, ardından bir kayıt şirketi kurmamızı ve onunla da Virgin markasını oluşturmamızı sağlayan, posta havalesiyle plak satan ikinci şirketimizin doğmasına yol açmıştı.

Geriye dönüp baktığımda, hedeflerimizin zaman içinde kesinlikle değiştiğini ve büyüdüğünü görüyorum. Ancak bütün bu kuruluşlarda ortak olan kilit bir bileşen asla değişmemişti: Hepsi de insanların yaşamlarını iyileştirmek için yaratıldı. Stratejimiz çoğu vakada farklıydı.

Bazen daha iyi fiyatlar, bazen daha iyi ürünler ve muhteşem hizmetler, bazen de kilit sorunlarla ilgili farkındalığı artırmaya odaklanıyorduk. Ancak bütün şirketlerimiz, bu ortak amaç çerçevesinde kaynaştı. Tıpkı diğer girişimcilerin çoğu gibi ben de grubumuz büyüdükçe liderlik yapmayı öğrendim ve bu temel sayesinde şirketimiz için genel bir vizyon yaratabildim.

Başarımızı sürekli kılmakta bunun çok büyük bir rolü vardı. Bugün her ne kadar diğer pek çok sektörün yanı sıra havayolları, cep telefonları, bankacılık ve uzay turizminde ve düzinelerce ülkede faaliyet gösteriyor olsak da neredeyse 50 yıl sonra halen toplumu ilerletme vizyonumuza sımsıkı odaklanmış durumdayız.

Bu arada iklim değişikliği, doğanın korunması, barış ve uzlaşma gibi sorunlarla ilgilenmek ve ayrıca girişimciliği de desteklemek için kâr amacı gütmeyen bir vakıf olan Virgin Unite'ı da kurmayı ihmal etmedik.

Bir şirketler grubunu kurarken ve yönetirken, tepeden kontrol dayatmaktan kaçınmanız gerekir. Şayet böyle yaparsanız, yönetici ekiplerinizi her biri kendilerine has hedefleri ve farklı vizyonları olan gerçekten farklılaştırılmış şirketler kurmaktan alıkoyarak boğmuş olursunuz.

Onun yerine, nasıl olsa her bir şirketin başında durup onları meydan okumalara karşı tek başınıza savunamayacağınıza göre, işleri başkalarına nasıl havale edebileceğinizi öğrenmelisiniz. Ben daima operasyonel kontrolün çoğunu kıdemli ekiplerime havale etmişimdir.

Bu sayede bir yandan şirketim için daha büyük resme veya vizyona odaklanabilmiş ve diğer yandan da ekiplerimizin olağanüstü seviyede kalite, inovasyon ve hizmet sunmaya odaklanmalarını sağlamışımdır.

Peki doğru bir denge tutturup tutturamadığınızı nasıl anlayacaksınız?
Şirketlerinizin faaliyet gösterme tarzlarında benzerlikler göstermesinden. Virgin şirketleri arasındaki birleştirici bir faktör de bizim kendi işlerimize yansıttığımız mizah anlayışı ve günlük gamsızlığımızdır ki bu müşteriler için çok hoş bir deneyim yaratır. O bizim piyasaları çalkalamaya ve şeyleri yeni bir yoldan sunmaya odaklanmamızdan kaynaklanır.

İster Virgin Atlantic'e, ister Virgin Money'e veya Virgin Active'e ya da dünyanın dört bir yanındaki çeşitli Virgin Mobile şirketlerimize bakıyor olun hemen bu ayırt edici farkı göreceksiniz. Biz kendimizi öyle fazla ciddiye almayız. Yoksa başka nasıl eğlenebilirdik ki? Şirketiniz için vizyonunuz ne olursa olsun, onu net ve hedeflerle dolu tutmayı unutmayın. İşte o zaman doğru yoldasınız demektir.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz