Başarı için fark yaratmak gerek

22.02.2016 11:31:490
Paylaş Tweet Paylaş
Başarı için fark yaratmak gerek

Folkart Yapı, henüz 9 yıllık bir şirket… Ancak İzmir’e yaptığı 900 milyon TL’lik yatırımla dikkatleri üzerinde toplamayı başardı. İzmir’in ilk A+ konut projesi olan Folkart Narlıdere, şimdiden sektörde önemli bir marka haline geldi. Projenin başarısının arkasındaki isim ise Hedef Alliance’ın eski üst düzey yöneticilerinden Mesut Sancak. Sancak, 2004 yılında Hedef Alliance’ın pazar payını artırmak adına gittiği İzmir’de nitelikli konut eksikliğini gördüğü için bu projeye imza attığını söylüyor. İzmir’de kentsel dönüşüm alanında yaklaşık 30 yıllık iş olduğunu düşünen Sancak, kısa sürede konut sektöründe nasıl bir marka yarattığını, İzmir’e yaptığı yatırımları ve geleceğe yönelik hedeflerini şöyle anlatıyor:

 “Ben, Sancak Ailesi’nin şirketinin amiral gemisi olan Hedef Alliance’ın hem ortağı hem de üst düzey yöneticilerinden biriydim. 2004 yılına geldiğimizde Ege Bölgesi’nde henüz istediğimiz sonucu alamamıştık. Türkiye’de Hedef Alliance’ın pazar payı yüzde 40 olduğu halde, Ege Bölgesi’nde bu oran yüzde 20’yi aşamamıştı. O zamana kadar İzmir’e pek çok yönetici gelip gitmişti, ancak yine de istediğimiz oranda bir sonuç alamamıştık. Satış yönüm kuvvetliydi. Bu yüzden 2004 yılında, 1 yıllığına piyasa payımızı en azından grup ortalamasına yaklaştırmak ve sonra gitmek üzere geldim İzmir’e. İlk 6 ayda Ege Bölgesi ortalamasını yüzde 42’ye kadar çıkardım. Sonra dönmem gerekiyordu ama bir türlü dönemedim. Çünkü İzmir’i çok sevdim. İstanbul’dan çok yorulmuştum ve İzmir’de kalmak istedim. Ayrıca İzmir’de A plus ve nitelikli konut-ofis projesi eksikliği vardı. Bu açığı kısmen kapatabileceğimizi ve İzmir’in bize ihtiyacı olduğunu düşündüm. İzmir’de, özellikle kentsel dönüşüm noktasında yaklaşık 30 yıllık bir iş var. Ayrıca depreme dayanıksız ve kentsel dönüşüme ihtiyacı olan binaların sayısı da hayli fazla... Biz bu konuda detaylı bir araştırma yapmıştık zaten. Önümüzdeki 20-30 yıl içinde İzmir’e yaklaşık 800 bin adet bina yapılacak. Dolayısıyla bu konuda önemli bir rol oynayabileceğimizi düşündüm. İzmir’de inşaat sektörünün geleceği hayli parlak. Bu konuda en önemli aktörlerden biri olacağımızı öngörmemiz İzmir’de kalmamıza neden oldu.

EN İYİLERLE ÇALIŞTIK

Eğer marka olmak istiyorsanız fark yaratmanız gerekiyor. Yaptığınız işte tabiri caizse ‘mor inek’ olmanız lazım. Farklı bir iş yaparsanız sivrilirsiniz, insanlar sizi konuşur ve başarılı olursunuz... Ben de İzmir’de farklı şeyler yaparak başladım... Örneğin, ilk projemiz olan Narlıdere projesi... Bu ilk projede Emre Arolat gibi alanında en iyi mimarlardan biriyle çalıştık. Hatta Emre Arolat’a da İzmir’den böyle bir teklifin gelmesi garip gelmiş olacak ki bana ‘Eğer sıradan bir proje yapacaksanız beni çağırmayın’ demişti. Demek ki o da İzmir’i bilen biri olmasına rağmen, bu şehirde farklı bir şeyler yapılabileceğini düşünmüyordu. Fakat biz farklı işlere imza atmak istiyorduk. İstediklerimi ve düşüncelerimi kendisine ilettim ve çok güzel bir çalışmada birlikte olduk. Markalaşma yolunda kalitenin peşinde koşmak ve iyi bir ekibe sahip olmak çok önemli. Biz her zaman kendi alanında en iyilerle çalıştık. Çok iyi mimar ve mühendislerimiz vardı. İyi futbol iyi futbolcularla oynanır. İyi işler ise işinde iyi insanlarla yapılır. Evet, İzmir’de fark yarattık. Kaliteden asla ödün vermedik ve kendi alanımızda en iyilerle çalıştık. Hiçbir inşaat firmasında bizde var olan organizasyon şeması yok. Her ayrıntı olması gerektiği gibi... Toplamda 160 tane uzmanımız var. Bunların çoğu mimar ve mühendislerden oluşuyor. Tabii ki şantiyelerimizde sayı artıyor ve değişiklik gösteriyor. 

İZMİR REKABETTE RAHAT

Yakın gelecekte İzmir’in geleceği çok parlak olacak. Türkiye’de yılda 600 bin konut ihtiyacı doğuyor. 1 milyon üzerinde konut ise el değiştiriyor. İstanbul’da yüzlerce şirket var. Bu anlamda rekabet açısından daha rahat bir şehir olan İzmir, göz ardı edilecek bir yer değil. Avrupa’da nüfus hızlı artmıyor, bu yüzden konut ihtiyacı da fazla olmuyor. Ancak Türkiye’de konut ihtiyacı sürekli artıyor. Ülkemizde inşaat sektörünün yapacağı çok iş var. 5 milyonun üstünde depreme dayanıksız bina bulunuyor. Türkiye’de önümüzdeki 30 yılda yaklaşık 10-12 milyon bina yapılacak. İzmir bu açıdan çok şanslı. Kentsel dönüşümde çok önemli bir şehir olacak. İzmir, İstanbul otobanıyla birlikte İstanbul’un alternatifi haline gelecek. İstanbullular İzmir’e akın edecek. Türkiye’nin büyüme ortalaması üzerinde büyüyecek bir şehir olacak. İşte burada oluş nedenlerimizden biri de bu... İzmir’in geleceğine çok güveniyoruz. Ankara- İzmir hızlı treni, İzmir’i Orta Anadolu’yla birleştirecek. İzmir-Antalya otobanı ise İzmir’e büyük katkı sağlayacak. İzmir, 5 yıl sonra çok farklı bir olacak.

YENİ PROJELER YOLDA

Önümüzdeki dönemde Folkart Time Bornova projesini hayata geçiriyoruz. Zamanın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. İçinde okulu, çarşısı, spor merkezi, rezidansları ve ofisleri olan, her şeye kolaylıkla ulaşılabilecek bir yapı olacak. Her şey elinizin altında. Folkart Time Bornova, 800’ün üzerinde ofis ve rezidanstan oluşan içinde 1.500 öğrencinin eğitim göreceği bir kolej ve alışveriş merkezi olan 400 milyon TL’lik büyük bir yatırım.

Bir başka projemiz de Çeşme Paşalimanı’nda çalışmalarına başladığımız Folkart Blu Çeşme.   Bu proje 1+1, 2+1, 3+1 olmak üzere toplam 83 süitten oluşuyor. Bu da 80 milyon TL’lik bir yatırım. Nisan 2017’de teslim edeceğiz. Çeşme’de bir projemiz daha olacak. O da yine süitlerden oluşacak. Mimari tasarım çalışmalarına başladık, Mart ayında startını vermeyi hedefliyoruz. Her projemizde en iyiyi yapmaya çalışıyoruz. O yüzden de bütün projelere çok zaman ve emek harcıyoruz. Her projenin kendine özgü zorlukları, farklı hesapları var. Bütün projeler uzun soluklu çalışmayı gerektiriyor.”

 

“ZARAR EDEBİLİRDİK”

Narlıdere Folkart gibi projeleri çalışmak risk gerektirir. Böyle bir projeyi o günün şartlarında yapmak zordu, zarar etme ihtimalimiz de vardı. Ancak, İzmir’e iyi bir giriş yapmalıydık. Baktığımızda, bugünün şartlarında da yine böyle bir projenin ortaya çıkması zor. “Narlıdere Folkart” bırakın Türkiye’yi, Avrupa’da ve dünyada rastlanılacak bir proje değil... Ancak farklı işler marka yaratır.

 

“MÜKEMMELİYETÇİ BİR LİDERİM”

Ben kendi liderlik tarzımı kararlı ve mükemmeliyetçi olarak tanımlayabilirim. Yerine ve durumuna göre toleranslıyım. Telafisi mümkün olmayan hatalar yapmamak önemli tabii. Mesela, iş güvenliği konusu asla hata kabul etmez. Özellikle insan söz konusu olduğunda çok hassasım. En çok önemsediğim şey iş güvenliğidir. İşimde titizimdir. Bugünün işini yarına bırakmayı sevmem. Girdiğim işte ya fark yaratırım ya da o işe girmem. Normal hayatımda da bu böyledir, iş hayatında da...

 

“GELECEK&FOLKART”

Biz kendimize uzun vadeli hedefler koyuyoruz. Şu anki hedefimiz, önümüzdeki 5 yıl içinde İzmir’den çıkmış Türkiye’nin en büyük inşaat firması olmak. En büyük olmak demek sadece binlerce konut yapmak değil, projenin en farklısını, en güzelini, en kalitelisini ortaya koymak en zoru başarabilmektir. 2016 yılında Avrupa’nın en yüksek binasının yatırımını yapacağız. Yaklaşık 810 milyon TL’lik bir yatırım. Bina 85 katlı olacak. 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz