"Sermayem çalışkanlığımdı"

Başarının sırrı... Çok çalışmak Başarının en büyük sırrı çok çalışmak diyebilirim. Diğer etkenler ise çevremize ilgi ve saygı göstermek, doğru riskleri yönetmeyi sevmek ve sürekli nasıl bir yenilik ya da icat yapabiliriz diye kafa yormak. Yetkin kadro Aynı hedefe odaklanmış yetkin bir kadroyla çalışmak da çok önemli. Ben samimi olarak bugünlere geleceğimi hiç hayal etmiyordum. Hedeflerim her zaman vardı. Ancak o kadar gençken bu günleri gördüğümü iddia edemem.

14.09.2015 12:43:360
Paylaş Tweet Paylaş
"Sermayem çalışkanlığımdı"

KAZIM TÜRKER,
19 yaşında iş hayatına atılmış bir girişimci. Konfeksiyon mağazasıyla işe başlayan Türker, 1993’te taahhüt işlerine girerek Türkerler Holding’in temellerini attı. Taahhüt işleriyle tanınmaya başlayan Ankaralı grup, enerji sektörüyle de yükselişe geçti. Şirketin son 20 yıldaki hızlı büyümesinin arkasındaki isim olan Kazım Türker, doğru sektörlere, zamanında yatırım yapmasıyla bu başarıyı yakaladı. Türker’e göre ise işin sırrı çok çalışmak. Başarılı olmak için bir reçetenin olmadığına da inanan Türker, doğru takım, doğru ortak ve her işi bir risk problemi olarak görmenin iş hayatında başarıyı getirdiğine inanıyor. “Bu noktaya geleceğimi hayal bile edemezdim” diyen Türker, konfeksiyondan sonra inşaata, 11 yıl önce de enerjiye girmeseydi bu kadar hızlı büyümeyeceğini de sözlerine ekliyor. Son dönemin yükselen gruplarından Türkerler Holding’in kurucusu Kazım Türker’le bugünlere nasıl ulaştığını, başarısının sırrını konuştuk: Biz atadan, dededen Ankara’da mağazacılık yapan bir aileyiz. Babamın da mağazası vardı. Beş erkek kardeşin en küçüğüydüm. Gençliğin verdiği ataklıkla kendi mağazamı açmaya üniversite birinci sınıftayken karar verdim. Bildiğim iş oydu. Aile dostlarımdan aldığım cüzi destekleri ilk sermayem yaptım ve mütevazı bir mağaza kiraladım. Ana sermayem ise çalışkanlığım ve adanmışlığım oldu. Hem inşaat mühendisliği okudum hem de mağazamı çalıştırdım. 1993 yılında inşaat işine girdim. Benim için önemli olan konu risk yönetimidir. Her iş, aslında bir risk yönetim problemidir. Riskleri doğru tanımlar ve sonrasında da doğru yönetirseniz başarılı olursunuz. Ben de ilk yıllardan itibaren risklerimi ve kabiliyetlerimi doğru biçimde dengelemeye çalıştım. İlk aldığımız taahhüt işlerini hep yanımda işi bilen, deneyimli ortaklarla aldım. İş aldığım işverenlerimi bana güvendikleri için mahcup etmemek, benim için kârlılıktan her zaman daha önemli oldu. Siz verdiğiniz sözleri yerine getirirseniz, daha büyük fırsatlar ve işler kapınızı mutlaka çalıyor. İnşaat işine girdiğim sırada önemli projeler aldık. İlk yıllarda doğalgaz boru hattı işleri aldım. Bu bana Ankara ve çevresindeki en büyük kapasiteli basınç düşürme tesisi inşaatını alma imkânı getirdi. Bizim bugün İzmirgaz başta olmak üzere altyapı yatırımlarındaki başarılarımız o projelere dayanır. Yani bu proje bizim için önemli bir dönüm noktasıydı.
DEVLETİN KALBİNDEYDİK
 İnşaat işinden sonra enerjiye geçmeye karar verdik. Ankara’da her zaman hayatın ve buradaki insanların içinde oldum. Mağazacılığın da verdiği imkân sayesinde birçok kişi tanıdım. Devletin kalbi Ankara’ydı. Çevremde nelerin olduğunu, yakın gelecekte hangi imkân veya tehditlerin oluşabileceğini en yakından görüp, takip edebildim. Bu da bana daha birçok kişinin aklında yokken, yeni projeler konusunda kafa yorma ve yatırım yapma imkânı verdi. Türkiye’deki enerji piyasasının tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi devletten özel sektöre doğru kayacağını, bununla ilgili kanuni altyapının çok önceden oluşturulduğunu yakinen gördüm. Dünya ölçeğinde bu işi çok iyi bilen uzmanlarla çalıştım, proje geliştirmek için akla ve bilgiye yatırım yapmaktan hiç çekinmedim. Çoğu yatırımcının daha aklında yokken Türkiye’nin her tarafından rüzgâr ölçüm direklerimiz bize reel veri aktarıyordu. Sonuçta, yenilenebilir enerjide hidroelektrik, rüzgâr ve jeotermal santrallerle üretim ve geliştirme yaptığımız büyük bir portföyün sahibi olduk.
HER İŞ BİR RİSKTİR
Sektör çeşitliliğine gitmemiz bizim için önemli bir atılım oldu. Biz her bir iş fırsatına bir risk problemi olarak bakarız. Yöneticilerimizle birlikte analiz eder, risk faktörlerini yapılandırırız. Sektör çeşitliliğinde de başarılı olmamızın ana nedeni budur diye düşünüyorum. Hayatın içinden elimizi hiçbir zaman çekmedik. “Her işi en iyi biz biliriz” demeyiz ancak yaptığımız iş her ne ise onda en iyi olmak için çalışırız. Ülkemizin ve dünyanın gelişimini doğru okumayı hedefliyoruz. Saygın ve yetkin ortaklarla güç birliği yapmanın bizi de geliştirdiğini görüyoruz. Yeni gireceğiniz her sektörde öncelikle işi en iyi bilen uzmanlarla birlikte çalışmanız şart. Tercihen yine o sektörde deneyimli, anlaşabileceğiniz şekilde sizinle benzer hedeflere sahip ortaklarınız da olmalı. En önemlisi, kurum olarak sırtınızı uzmanlara veya ortaklara yaslayıp bekler pozisyonda olmamalısınız. Eğer siz de o sektörü, o işi öğrenmek ve şirket kültürünün bir parçası yapmak için çaba gösterirseniz o zaman yeni yatırım yaptığınız o işe diğer sektörlerde elde ettiğiniz deneyimlerinizi de aktarma, yani bir diğer deyişle icat yapma imkânınız olur.
 UZANLAR’IN FABRİKASI
Bizim büyümemizde önemli dönüm noktalarından bir tanesi de Uzanlar’ın fabrikasını almamız oldu. Biliyorsunuz biz o dönem sadece bir fabrika almak için özelleştirme ihalelerine katılmıştık. Ancak daha sonra Rekabet Kurulu’nun başka bir firmayla ilgili bir kararı nedeniyle bir anda kucağımızda iki fabrika bulduk. Bu haberi aldığımda sabaha kadar uyuyamamıştım. Benim için çok stresli bir dönemdi. Ancak çok ama çok çalıştık. Her iki fabrikayı da çok kârlı, örnek tesisler haline getirdik. Bu sayede de yüksek bir kârlılıkla birkaç yıl sonra o fabrikaları satma başarısını gösterebildik. Böylece enerji sektöründe daha da hızlanabildik. Ankara Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası ülkemizin sayılı yüksek katlı akıllı binalarından bir tanesiydi. Bu, Türkerler için önemli bir deneyim oldu. Ayrıca Türkerler’i akıllı bina inşa etmek konusunda çok farklı bir noktaya ulaştırdı. Yine İstanbul’da devam eden yatırımımız Çiftçi Towers, yetkinliğimizi küresel düzeyde geliştirdi. Tüm bu deneyimimizi Ankara Etlik’te ortağımız İtalyan Astaldi ile birlikte inşa etmekte olduğumuz dev sağlık kampüsüne de yansıtıyoruz. Kampüsün ana binası, dünyadaki en büyük kapalı alana sahip ilk 10 binadan bir tanesi olacak. Özetle büyük ya da küçük her işimiz bizim için çok değerli. Bize sadece gelir değil deneyim ve vizyon da katıyorlar.

DOĞRU ORTAK ÖNEMLİ
 Hayatta her işiniz her zaman iyi gidecek diye bir kural yok. Zor zamanlarınız da olur. Yanınızda doğru kişilerin hele ki doğru ortakların olması çok önemli... İki iyi ortak yanlış giden bir işi doğru hale getirebilirken, kötü iki ortak doğru giden bir işi batırabilir. Doğru insanlar ve doğru ortaklarla çalışmak benim bu hayattan çıkardığım önemli bir derstir. İş dünyasında başarılı olmanın sırrı diye bir reçete vermem mümkün değil. Her insan diğerinden farklıdır. Herkesin kendine özgü bir anlayışı, iş yapma şekli vardır. Eğer kişi yaptığı işte başarılı oluyorsa bana göre doğru özelliklere sahiptir ki başarılı olmuştur. Bunun çok çalışmak ve yaptığınız işe dört elle sarılmak dışında evrensel bir reçetesi bence yoktur.

"Benim tempoma ayak uydurmak zordur"
HOBİM İŞİM

Ben ana hobisi işi olan kişilerdenim. Yapacağım her işi, üzerinde düşündüğüm her konuyu not alırım ve ilgilisinden takip ederim. Kişilik olarak da çok aktifim. Notlarıma yazdığım bir konuyu sonuçlanana kadar her şekilde, her zaman sürekli takip ederim. O yüzden benim tempoma ayak uydurmak gerçekten zordur.
GELECEK&TÜRKERLER
Türkerler olarak artık özellikli projeler haricinde inşaat sektöründe sadece kendi yatırımlarımızın inşaatlarını yapıyoruz. Kendimizi bu hedefe göre yapılandırdık. PPP sağlık altyapı projeleri, enerji ve gayrimenkul alanlarında yatırımlarımıza devam edeceğiz. Bu kapsamda küresel ölçekte saygın uluslararası ortaklarla birlikteliğimizi güçlendirerek geliştireceğiz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz