Yeni
Türk Ticaret Kanunu 1 Temmuz'da yürürlüğe giriyor. Türkiye'de ticaret
hayatını tamamen değiştirecek yeni kanunla getirilen internet sitesi
kurma, finansal bilgileri bu sitede açıklama, bağımsız denetim gibi
birçok zorunluluk, ABD ve Avrupa'da henüz yok. Türkiye'ye en yakın
uygulama ise Alman Ticaret Kanunu. Bu kapsamda yasanın içerdiği
maddeleri ağır bulanların sayısı hiç de az değil. Bunun yanında belirli
bir standart oluşturacağını düşünenler de var... Ancak her iki kesim de
yeni kanuna şirketlerin hazırlıklı olmadığı konusunda hem fikir. Yeni
Türk Ticaret Kanunu uzun zamandır konuşuluyor. Etkileri ve ne getireceği
konusunda tartışmalar yapılıyor. Herkes görüşünü bildiriyor. Ancak
kanunun yurtdışında kurumsallaşma anlamında önemli adımlar atan
ülkelerle kıyaslaması henüz yapılmış değil. Sonuçta, ABD, Almanya,
Fransa, İngiltere gibi ülkelerde Türk Ticaret Kanunu'nun getirdiği
önemli zorunluluklar konusunda durumun ne olduğu önem taşıyor. Capital,
bu konuda özel bir araştırma gerçekleştirdi. Türkiye'nin önde gelen
denetim ve danışmanlık şirketleri ile konunun uzman isimleriyle,
kurumsallaşma konusunda önde olan bu 4 ülkenin Türkiye'de yürürlüğe
girecek yeni yasa maddelerinde ne durumda olduğunu araştırdı. Çıkan
sonuçlar oldukça ilginç... Buna göre internet sitesi kurma, finansal
bilgileri bu sitede yayınlama, anonim ve limited şirketler için bağımsız
denetim, riskin erken teşhisi komitesi oluşturma gibi zorunluluklar bu
ülkelerin çoğunda yok. Bazı maddelerde ise yurtdışında farklı
uygulamalar söz konusu. Uzmanların çoğu ise yeni TTK'nın dünyanın en
büyük ekonomisi ABD'dekinden bile zor yaptırımlar içerdiğini düşünüyor.
Buna karşın Alman Ticaret Kanunu'na oldukça yakın olması dikkat
çekici...
FİNANSAL BİLGİLER AÇIK
Yeni Türk Ticaret Kanunu'nda en fazla eleştirilen madde, internet
üzerinden şirketin tüm finansal bilgilerine ulaşma zorunluluğu... Bu
maddeye göre şirketlerin yönetici ücretleri de açık şekilde
yayınlanacak. İş dünyasında tartışılan bu uygulama ABD ve Almanya'da
yok. Fransa'da ise sadece halka açık şirketlerde zorunlu. Uzmanlar, bu
konuda patronların çok şikayetçi olduklarını söylüyor. Cerebra Yönetim
Danışmanlığı Ortağı Fikret Sebilcioğlu da bu görüşte: "Dileyen herkesin
her an şirketlerin finansal rakamlarını görecek olması patronları
rahatsız ediyor. Patronlar bilgilerin internette yayınlanmasının rekabet
koşullarını olumsuz etkilemesinden korkuyor." Vergi uzmanı Prof. Dr.
Şükrü Kızılot ise internet sitesi üzerinden finansal bilgilerin
açıklanmasının Kıta Avrupası ve ABD'de mevcut olmadığına dikkat çekiyor
ve "ABD ve Avrupa'da bir şirketin finansal tablolarını ancak ticaret
odaları açıklar" diye konuşuyor. Yeni kanunda sadece Türkiye'ye özgü
olan başka maddeler de mevcut. Risk yönetimi komitesi ve halka açık
şirketlerde bağımsız yönetim kurulu üyeliğinin zorunlu hale getirilmesi
bunlardan en önemlileri... ~
ABD ve Fransız ticaret kanunlarında bu tür düzenlemeler yok.
Ernst&Young Şirket Ortağı Metin Canoğulları da yeni TTK'daki detaylı
prensiplerin Avrupa ve ABD'de olmadığını söylüyor. Özellikle Türkiye'de
tüm şirketlerde UFRS standartları kullanımının zorunlu olmasına
değiniyor ve ekliyor: "ABD'de halka açık şirketler Amerikan muhasebe
standardı olan GAAP'a göre, Avrupa'da ise UFRS'ye göre mali tablolarını
açıklıyor. Ancak, halka açık olmayan şirketler için böyle bir zorunluluk
yok."
KASADAN PARA ALMAK YOK
Yeni TTK özellikle patronların hayatını etkileyecek sert kurallar
getiriyor. Bunlardan en önemlisi ise ortakların şirketteki cari hesabı
konusu. Mevcut durumda ortaklar şirketten gerektikçe para alırken bundan
sonra kasadan para almaları yasaklanmış durumda... Aksi taktirde
kasadan para çekmenin cezaya tabi olacağını söyleyen Grant Thornton
Türkiye Başkanı Aykut Halit, "Artık patronlar şirket kasasını kendi
cüzdanı gibi kullanamayacak" diyor. Bu uygulama da ABD ve Fransız
ticaret kanunlarında yok. ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa'da yer
almayan bir diğer madde ise tüm şirketlerin bağımsız denetçi tarafından
denetlenecek olması. Yurtdışında sadece halka açık şirketler için
bağımsız denetim zorunluluğu bulunuyor. Fikret Sebilcioğlu, bu konuda
Türkiye'ye en yakın Almanya'da bile sadece küçük şirketler için bağımsız
denetimin zorunlu olduğunu belirtiyor. Patronların hayatını
zorlaştıracak bir diğer uygulama ise tüm belgelerin orijinaline ilave
olarak birer kopyasının da basılı veya elektronik ortamda saklanmasının
mecburi tutulması... "Denetim sırasında orijinali yanında kopyasını da
gösteremeyen cezaya tabi olacak" diyen Aykut Halit, çok basit gibi
görülen bu değişikliklerin uygulanmasının şirket sahipleri ve çalışanlar
için ciddi zorluklar içerdiğini söylüyor. Diğer taraftan eğer vergi
usul kanunu değişmezse muhasebede 2 ayrı defter tutulması söz konusu
olacak. Uzmanlara göre 2 defter tutulması şirketlerin muhasebe birimleri
için önemli yük getirecek.
ALPER UĞURAL / RİSK YÖNETİM DERNEĞİ BAŞKANI
"ŞİRKETLERİN RÖNTGENİ ÇEKİLECEK"
ŞEFFAFLIK ARTACAK Yeni kanun şirketlere en çok şeffaflık konusunda
yükümlülük getiriyor. Bağımsız iç ve dış denetim mekanizmalarının
devreye girmesi ve tüm raporların internet sitesinden yayınlanmasıyla
şirketlerin bir anlamda röntgeni çekilecek. Bu durumun ilk etapta
sıkıntı yaratabileceği beklentisi hakim. Fakat bu durum bilgi toplumu
oluşturma sürecinde önemli bir aşama. KÜÇÜKLER ZORLANABİLİR Yeni TTK'nın içeriğinde yer alan uygulamalar,
kurumsallıktan uzak ve özellikle küçük ölçekli şirketler için tabi ki
yeni yükümlülükler ve ek iş yükü getirebilir. Ancak şunu atlamamız lazım
bu düzenlemeler zaten yasa dışılığın önlenmesi, şeffaflığın
arttırılması, şirketlerin kurumsallaşarak kişilere bağımlılığın
azaltılması için bugüne kadar yapılmış olması gereken düzenlemeler.~
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
UZMAN SIKINTISI YOLDA
Yeni kanun muhasebeden denetime kadar pek çok alanda ticaret hayatının
standartlarını da değiştiriyor. Örneğin, yeni TTK'de denetim raporu
olumsuz olduğunda genel kurul karar alamayacak. Bu uygulama yine ABD,
İngiltere, Fransa ve Almanya'da yok. Ayrıca yine bu ülkelerde olmayan
denetçinin halka açık olmayan şirketlerde riskin erken teşhisi komitesi
kurulması yönündeki yazılı bildirim yapabilecek olması da dikkat çekici.
Uzmanlara göre, getirilen yeni standartlar konusunda en büyük zorluk,
bunlara hakim yeterli sayıda kalifiye uzman temininde yaşanacak. Mazars
CEO'su İzel Levi Coşkun, UFRS eğitimi alan ve bu konuda deneyimli kişi
sayısının yetersiz olduğunu belirterek "Sektörde ciddi bir insan kaynağı
sorunu yaşanıyor ve yaşanacak" diyor. Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun en
çok tartışılan konularından biri de bağımsız yönetim kurulu üyeleriyle
ilgili... Uzmanlar, benzer sorunun bağımsız yönetim kurulu üyesi
bulmakta da görüleceğini düşünüyor. Yeni TTK, halka açık şirketlere, en
az 2 bağımsız yönetim kurulu üyesi bulundurma zorunluluğu getiriyor. Bu
uygulama Fransa ve Almanya'da yokken, ABD'de var ancak zorunlu değil. MY
Executive'in kurucu ortağı Müge Yalçın'a göre bu durum önümüzdeki
dönemde bağımsız yönetim kurulu üyeliği talebini artıracak.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
HAZIRLIKLAR YETERSİZ
Uzmanlara göre Türkiye'deki 80 bin anonim ve 700 bin limited şirketin
büyük bir kısmı yeni kanun konusunda hazırlıklı değil. Gübre Fabrikaları
Risk Yönetimi Müdürü Ertuğrul Köse de yapılan anketlerin Türkiye'deki
şirketlerin yüzde 70'inin bu konuda yeterince hazırlıklı olmadığını
gösterdiğini söylüyor. Köse, "Şirketler tarafında denetim, kayıt dışılık
ve bilgilerin kamuya açıklanması zaman alacak. Bu yüzden yeni TTK'nın
uygulanma süreci sancılı geçecek" diyor. Yeni TTK'nın uygulanması
konusunda en avantajlı olan kesim ise halka açık ve kurumsal şirketler.
PwC Türkiye Denetim Hizmetleri Ortağı Gökhan Yüksel, "Yeni kanun
Türkiye'ye ağır gelmeyecek. Kanunun getirdiği birçok önemli değişiklik
halihazırda borsa şirketleri ve kurumsallaşmış şirketler tarafından
uygulanıyor" diye konuşuyor. Yaptığımız araştırma da Doğuş Grubu, Soyak
Holding ve Gübretaş gibi büyük ve kurumsal şirketlerde hazırlıkların
çoktan başladığını gösteriyor. TKK'ya hazırlık çerçevesinde yönetim
kadrolarını eğittiklerini, çalışma ve danışma komiteleri
oluşturduklarını söyleyen Soyak Holding Denetim ve Risk Komitesi
Koordinatörü Cevat Şimşek, "Uzmanlardan oluşan komiteler grup içi
eğitimleri ilk seviyedeki yöneticilere kadar ulaştırdı" diyor.
PROF. DR. ŞÜKRÜ KIZILOT / GAZİ ÜNİV. ÖĞRETİM ÜYESİ
"KANUN ACİLEN DEĞİŞMELİ"
CEZALAR ÇOK AĞIR Ticaret hayatında şirketten para çekmek kaçınılmaz
olabiliyor. Yeni kanunda şirketten para çekildiği takdirde, 300 günden
aşağı olmamak üzere adli para cezası ile hapis cezası var. Şirket
yöneticisi adli para cezasını yatırmayı unutursa veya yatıracak imkanı
olmassa hakim bu kişiyi hapse gönderebilecek. Öte yandan kanunda birçok
belirsizlik, tezatlık var. Tavan sınır konulmamış. ÇOK ÜRKÜTÜCÜ AB'de uygulamalar ekonomik suça ekonomik ceza
yönünde. Bu kanun, bu haliyle çıkarsa şirketleri naylon fatura
düzenlemeye, usulsüzlüğe itecek. En büyük tezatlıklardan biri de anonim
şirkette ortağa para çekmeyi yasaklarken bunun genel müdüre
yasaklanmamış olması. Acilen kanunun değişmesi lazım. Aksi taktirde bu
kanun yürürlüğe girerse hapse girmeyen şirket yöneticisi ve şirket
ortağı kalmaz. Kanunun mevcut şekliyle ertelenmesi çözüm değil. Kanun
değişmezse bu durum pek çok şirketi şahıs işletmesine dönüşmeye
zorlayacak. Bu da kanunun amacının aksine şirketleri kurumsallaşmamaya
itecek.~
MALİYETLER ARTACAK MI?
Şirketlerin yeni TTK konusunda ciddi bir hazırlık sürecinden geçmeleri
gerekiyor. Uzmanlara göre, bu süre en az 3 ila 5 yıl alacak. Yeni
kanunun şirketlere getireceği en önemli maliyet kalemlerini ise
önümüzdeki dönemde bağımsız denetim ile risk yönetimi oluşturacak. 1
Ocak 2013'ten itibaren başlayacak bağımsız denetim uygulamasında büyük
şirketler daha fazla denetime tabi tutulurken, küçüklerin denetiminde
bir veya birden fazla denetçi yeterli olabilecek. Şimşek, bu konuda
özellikle KOBİ'ler için kaynak ve teknolojik altyapı sıkıntısı
olabileceği konusunda uyarıyor. Hazırlık sürecinde uzmanların yeni TTK
ile ilgili şirketlere en önemli tavsiyesi kapsamlı bir analiz
yaptırdıktan sonra uyum çalışmalarına başlamaları. Deloitte Türkiye
Yönetim Kurulu Danışmanı Ali Kamil Uzun da daha güçlü ve sağlam kurumsal
yapıya ulaşma sürecinde geçiş ve uyum maliyeti olmasının doğal
karşılanması gerektiğini söylüyor. Yeni TTK'nın Türk şirketleri için
finans kaynaklarına kolay ulaşımdan doğrudan yabancı yatırımlara kadar
birçok fırsat yaratacağını söylüyor
İZEL LEVİ COŞKUN / MAZARS DENGE CEO'SU
HER ŞİRKETE UYGUN DEĞİL"
ALMANYA'YA YAKIN Yeni TTK Alman Ticaret Kanunu'na dayanıyor.
Kanunun getirdiği şeffaflık, eşitlik, hesap verebilirlik ve sorumluluk
gibi ilkeleri bugün tüm dünyanın kabul ettiği ve uluslararası platformda
Türk şirketlerinin rekabet gücünü artıracak prensipler. Elbette
şirketlerdeki mevcut sistem ve iş yapış şekillerinin Yeni TTK
düzenlemelerine uyumu zorlu bir süreci gerektiriyor. Ancak kanunun
sonuçlarının ticarete çok önemli katkıları olacak. AYRIM YAPMAK LAZIM Türkiye'deki belki de 100 binlerle ifade
edilebilecek anonim ve limited şirketin büyük bir bölümü gerçek anlamda
şirket değil. Ağırlıklı olarak vergisel sebeplerden fert firma veya
kolektif şirket olmaları gerekirken limited veya anonim şirket olarak
kurulmuşlar. Bu yüzden de kurumsallaşmamışlar ve ileriye dönük
kurumsallaşma ihtimalleri de oldukça düşük. NASIL ÇOZULUR? Aslında bu tür şirketlerin yeni TTK'ya uyum
sağlamalarını beklemek de doğru değil. Yapılması gereken hukuki bir
mekanizma oluşturularak asıllarına dönmeleri, yani fert firma ya da
kollektif şirkete dönüşme imkanın kendilerine bir şekilde sağlanması
olacak. Bu yapıldığı taktirde geriye kalanların yeni TTK'ya uyum
sağlamaları çok daha kolay olacak.
AVANTAJLARI AZ DEĞİL
Oyunun kurallarını ağırlaştırsa da bazı uzmanlar yeni kanunun
avantajlarının zorluklarından daha fazla olduğunu düşünüyor. Özellikle
yeni kanun eskisine göre çok daha modern, dili çok açık ve rahat
anlaşılıyor. Deloitte Türkiye Yönetim Kurulu Danışmanı Ali Kamil Uzun'a
göre, yeni kanunun en önemli özelliği, kurumsallaşmanın ana ilkeleri
olan şeffaflık, adillik, hesap verilebilirlik ve sorumlulukları teşvik
etmesi. Kurumsallaşan şirketlerin çok daha güçlü yapılara kavuşacağını
söyleyen yeni kanunu hazırlayan komitenin başkanı Prof. Ünal Tekinalp
yeni TTK'nın getireceği değişiklikleri yapmamak ileride çok daha büyük
olumsuzluklara sebep olacağını belirtiyor.
MUHARREM YILMAZ / TÜRKİYE KURUMSAL YÖNETİM DERNEĞİ YKB
"FİNANSAL KAYNAKLARA ERİŞİM KOLAYLAŞACAK"
İŞ HAYATI DEĞİŞECEK Geçtiğimiz yıl şubat ayında yürürlüğe giren yeni
Türk Ticaret Kanunu, iş dünyasına önemli yenilikler getirecek. Ayrıca
kurumsal yönetim alanında ilerleme adına bizler için önemli bir zemin
oluşturacak. Kanun, Türk şirketlerinin yapısını güçlendirdiği gibi,
finansal kaynaklara erişim imkanlarını kolaylaştıracak. Şirketlerin risk
ve fırsatları daha iyi değerlendirmelerini sağlayacak. BAŞARILI ÖRNEK İMKB Kurumsal Yönetim Endeksi'nde yer alan şirket
sayısının 30'u aştığı, iyi örneklerin aile şirketleri ve sivil toplum
kuruluşları tarafından tanınmaya, benimsenmeye başlandığı bir dönemde,
oluşan bu bilinç yeni kanunun getirdiği uygulamaları daha büyük bir
hızla hayata geçirecek. Yeni kanunla birlikte yakın gelecekte daha fazla
başarı örneğinin ortaya çıkacağına inanıyoruz.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?