Akaryakıtın Gizli Devi

Türkiye’de 38 akaryakıt şirketi var. Bunların bazıları, önemli Pazar paylarına rağmen öne çıkmazlar. İşte Zülfikari Grubu’na ait Turkuaz Petrol de bunlardan biri. 580 milyon dolarlık ci...

1.08.2006 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Türkiye’de 38 akaryakıt şirketi var. Bunların bazıları, önemli Pazar paylarına rağmen öne çıkmazlar. İşte Zülfikari Grubu’na ait Turkuaz Petrol de bunlardan biri. 580 milyon dolarlık cirosuyla Capital500’de “İlk100”de yer alan şirketin genç patronu İsfendiyar Zülfikari, “Hedefimiz grup olarak hızlı ve sağlıklı büyümek” diyor. Şu anda yüzde 3 olan Pazar payını yüzde 5, sektördeki yerini ise ilk 5’e ulaştırmayı hedefliyor. Grup olarak amacı ise 10 yılda, 10 milyar dolarlık ciroyu yakalamak…

Türkiye’nin dört bir yanında öne çıkmadan büyüyen, işlerini geliştiren gruplar var. Capital500 listesi tam da bu tip şirketlerin buluştuğu bir adres. 500 şirket arasında çok sayıda bilinen, öykülerine yer verilen kurum var. Ancak, bir de ciroları ve öyküleriyle herkesi şaşırtabilecek nitelikte şirketler bulunuyor.

hed

Bunlardan biri de Zülfikariler Grubu… 1942 yılında kimyevi maddeler ticareti ile yola çıkan şirket, bu alanda güç topladıktan sonra farklı sektörlere de girdi. Ancak, en büyük atılımını, 1990 yılında akaryakıt dağıtım işine girerek yaptı. Turkuz Petrol, kısa sürede hızla büyüdü, sektöründe önemli bir konuma ulaştı.

Grubu, Eminönü’nde küçük bir dükkanda kuran İskender Zülfikari’nin ölümünden sonra işleri devralan İsfendiyar Zülfikari henüz 29 yaşında. 2001 yılından bu yana grubu o yönetiyor. Şirketin şu anda 4 önemli iş alanı var: Akaryakıt ve enerji, dış ticaret, kimya ve finans. Akaryakıt dağıtım işini, gelecekte büyütüp enerjiye dönüştürmeyi planlıyor. Kimyada ise üretim ve dış ticaret var. Bu sektörde de büyüyerek yollarına devam etmeyi istiyorlar. Finansta şu anda faktoring şirketi Akdeniz Faktoring ile temsil ediyorlar. Hedef ise bankacılığa girmek.

Grubun genç patronu İsfendiyar Zülfikari, petrol dağıtım, dış ticaret, lojistik ve faktoring sektöründe faaliyet gösteren grubun geleceğini Capital’e anlattı.

Turkuaz’ın Pazarda ki Yeri
Biz pazar payı hedefimizi yüzde 5 olarak belirledik. Önümüzdeki 10 yılda bu hedefe doğru ilerleyeceğiz. İlk etapta dolum tesisi yatırımlarına öncelik vereceğiz. Çünkü, sevkiyat yapamadığımız her bayii, riskli bir bayi olarak görüyoruz. Bu, talep ettiği ürünü alamadığı için istasyon açısından risk. Aynı zamanda hem de bizim için risk. Çünkü, bizim veremediğimiz ürünü, bayi bir başka dağıtım şirketinden rahatlıkla alabilir. Bizim önceliğimiz, bayinin yanında olmak, ihtiyaçlarını karşılamak. Dolum tesislerindeki yatırımlarımızı bitirdiğimizde, ağımızı da kuracağız, o zaman da Turkuaz’ın farkı net bir şekilde ortaya çıkacak.

Şu anda pazardaki payımız yüzde 3 düzeyinde. Ancak, dolum tesislerimizin kapasitesi bizi sektörde ilk 5’e götürecek bir düzeydedir. Biz şirket olarak, 37 kuruluş arasında 8’inci sıradayız. Ama Turkuaz’ın atıl bir kapasitesi var.

Hedef Önce 6’ıncılık
Bizim açımızdan şu anda pazar payı ve istasyon sayısından önce yatırımlar geliyor. Önceliği tesis yatırımlarına veriyoruz. Dolayısıyla, bizim şu anda atıl bir kapasitemiz ve bunu da kapatmamız gerekiyor. Ama biz bu atıl kapasiteyi daha da büyütmeyi düşünüyoruz. Tesis sayısı ve istasyon sayısı artacak.
Şu anda 285 istasyonumuz var ve yıl sonuna kadar da 400 istasyona ulaşmayı hedefliyoruz.
Ancak, bu sayıyla bizim atıl kapasitemizin dolması mümkün değil. Bizim kapasitemiz ilk 5’i zorlayacak durumda. Biz yüzde 5 pazar payıyla 6’ıncı sıraya ulaşacağız. Bu hedefimize ulaşmak için çalışmalar yapıyoruz.

Sektöre İlgi Neden?
Sektörde çok sayıda şirket olduğu ve yenilerin ilgi gösterdiği doğru. Bunun arkasında yeni düzenlemeler ve marjların iyileşmesi yatıyor. İki yıl önceye gidersek, çok düşük kar marjları vardı. Düşük marjlar sektöre darbe vuruyor, ilgiyi azaltıyordu. Bundan biz de zarar görüyorduk.

Ancak, hükümetin yeni politikaları ve enerji otoritelerinin olumlu politikaları bu alanda iyileşme sağladı. Tam istediğimiz rakamları yakalamasak bile, kar marjlarında iyi bir düzeye gelebildik. Piyasaya oyuncu girmelerinin bir nedeni de budur diye tahmin ediyorum.

Yeni Dönemde Neler Olacak?
Yeni Rekabet Kanunu’na göre, dağıtım şirketleri, bayileriyle en fazla 5 yıllık sözleşme imzalayabilecek. Konsolidasyon ve benzer operasyonlar, rekabetin biraz daha öne çıkmasıyla ortaya çıkacaktır.

Önümüzdeki dönemde fiyat rekabetinin oluşacağını düşünüyorum. Fiyat rekabeti oluştuğu zaman, mali gücü olmayanlar, ya birleşmek veya satmak zorunda kalacaklar.

Örneğin, otomobil sahibi bir kişi, yolunun üzerindeki iki istasyondan hangisinin fiyatı uygunsa ihtiyacını oradan karşılayacak. İşte böyle bir rekabetin başladığı noktada ise piyasadan elemeler olacak.

İşin doğrusu fiyat rekabeti şu anda da mümkün. Ancak, şu anda şirketlerin önceliğinde fiyat rekabeti yok. Ama ileride olacak. Önümüzdeki 5 yılda bankacılıkta yaşanan konsolidasyonun benzerini bizim sektörde de göreceğiz.

Turkuaz’ın Yeni Planları
Yeni rekabet ortamında biz de kendimizi gözden geçireceğiz. Turkuaz için her zaman ciro ve karlılık paralel giden iki unsur oldu. Şu anda iki departmana ciddi yatırımlarımız var. Birisi, dolum tesisleri yatırımları, ikincisi ise pazarlama. Bunların ikisine paralel olarak da lojistik sektörüne büyük yatırımlar gerçekleştiriyoruz. Önümüzdeki 10 yıllık süreç için de ciddi çalışmalar yapıyoruz. Biz şirket olarak bu rekabetin içinde var olacağız ve sonuna kadar da gideceğiz.

Bu dönemde hedefimiz istasyon sayısını 400’e çıkarmak. Hedefe ulaşırken de şu andaki istasyon yapımızı dikkate alacağız. Turkuaz’ın tarihçesine bakıldığında, genel olarak konsantrasyonumuzun İç Anadolu ve Ege bölgelerinde olduğunu görürsünüz. Bazı noktalarda artık doyum noktasına geliyoruz. Bundan sonra diğer noktalarda ve başta şehir merkezleri olmak üzere zayıf olduğumuz yerlere odaklanacağız. Ancak, şu anda il bazında detay vermek istemiyorum.

Önce 1 Milyar Dolar Grubumuzun cirosu şu anda yaklaşık 800-900 milyon dolar düzeyinde. 10 yılda bu rakamı 10 milyar dolara ulaştırmayı hedefliyoruz. Amacımız, sadece hızlı büyüme değil, doğru stratejiyle, doğru yerlerde bulanmak. Çünkü, 10 milyar dolar olup, ertesi gün 1 milyar dolar olan şirketler de gördük.
Grup olarak doğru işleri yapan, zamanında, hizmeti, malını teslim eden, güven veren bir grup olduk. Bu imajı da hiçbir zaman zedelemeyeceğiz. Bana göre, 62 yıllık geçmişi olan bir şirket için, 1 milyar dolar da çok başarılı bir rakam değil, 10 milyar dolar da. Bizim yapacağımız daha çok iş var.

Büyüme Nerede Olacak? Doğal olarak enerji ve finans alanında büyümek istiyoruz. Lojistikte büyümek ve yeni yatırım yapmak amacındayız. Şu anda bunu kendi içimizde yapıyoruz. Limanımız var, ayrıca liman özelleştirmelerini de izliyoruz. Faaliyet alanımıza liman işletmeciliğini de eklemek istiyoruz.
Belli bir araç kapasitemiz var. Hem petrolde hem de kimyada, kendi araçlarımızla lojistik hizmeti veriyoruz. Mevcut depolarımızın yanına yeni yatırımlar da yapıyoruz. Bu sisteme, ileride gemi taşımacılığını da ekleyip entegre bir lojistik şirketine dönüşmeyi planlıyoruz. ,

Zülfikarlar Grubu’nda Yeni Neler Yapılacak?

4 Ana İşimiz Var Zülfikarlar Grubu’nun tek hedefi, enerjide büyümek değil. Grubumuz, dış ticaret, enerji, lojistik ve finans olarak dörde ayrılmış durumda. Bu dört alanının hepsinde de farklı hedeflerimiz var. Şu anda finansal kuruluşlarımızda yakaladığımız hacimler, petroldeki rakamlara yaklaşmış durumda.

Biz Turkuaz ile enerjinin bir alanına adım atmış durumdayız. Diğer enerji atılımları için çalışmalar yapıyoruz. Devletle görüşmelerimiz var. Yurt dışında görüşmeler yapıyoruz. Ama bunun yanında, ana işimiz olan akaryakıtta ciddi bir efor harcıyoruz. Önümüzdeki dönemlerde sürpriz girişimler olabilir. Enerjinin diğer faaliyetlerine, yabancı ortakla veya tek başımıza girebiliriz.

Finansta Hedefler Bu alanda faktoring şirketi ile faaliyet gösteriyoruz. Grubun önemli bir alanı. Enerjide olduğu gibi, bu faaliyetlerimizi büyütmek istiyoruz. Hedefimiz bir finansal market olmak. Bunun için çeşitli arayışlar halindeyiz. Yatırım bankacılığı, banka satın almak ve yurtdışındaki finansal kuruluşlarla işbirliği, bu planın içinde yer alıyor. Bu yöndeki girişimlerimiz devam ediyor.

Faktoring şirketimiz, Faktoring Derneği’nin verilerine göre, 96 şirket arasında ilk 20’de yer alıyor. 2006 sonunda ise ilk 10’da olmak istiyoruz.

Şirket Sayısı Fazla mı?
Son yıllarda sektöre yoğun girişler oldu. Mevcut hükümetin politikaları, bu sektöre girmek isteyenlerin önünü açtı. Ancak, aynı rekabet, henüz ürün ve hizmet kalitesinde gerçekleşebilmiş değil. Bu rekabet sonucunda piyasa ve tüketiciler daha iyi hizmet alamadı. Yani şirket sayısındaki artış ve rekabet henüz tüketiciye yansımadı.

Diğer taraftan akaryakıt sektöründe tüketim açısından önemli bir gelişme var. Trafiğe çıkan araç sayısı ile tüketim rakamları arasında bir korelasyon olmalı. Ancak, son yıllarda bu konuda bir farklılık var. Trafiğe çıkan araç sayısı ile akaryakıt tüketimi örtüşmüyor. Bunun nedenleri üzerinde EPDK çalışıyor. Akaryakıt dağıtım şirketleri olarak bu tablodan rahatsızız.

Araç başına tüketim hakkında elimizde rakamlar yok. Ancak, örneğin, metrekare başına düşen istasyon sayısına bakabiliriz. Bu açıdan değerlendirme yaptığımızda, Türkiye’de gereğinden fazla istasyon ve dağıtım şirketi olduğunu görüyoruz.
Üstelik bu sadece İstanbul için geçerli değil. Büyük kentlerde yeteri kadar araç var. Batı’ya yakın çerçevede neredeyse her aileye bir araç düşüyor. Ancak, araçlara düşen istasyon sayısı, gerektiğinden fazla sayıda. Dolayısıyla, birtakım çalışmalar yapıp, bazı istasyonların ve dağıtım şirketlerinin ele alınması gerekiyor. Hizmet kalitesine göre ayrıştırılması gerekiyor. İşte bunları yaptığımız zaman da konsolidasyon gerçekleşecektir. Bence, 37 dağıtım şirketi bizim sektörün ihtiyacından çok fazla gözüküyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz