Başarının Sırrı İnsana Ve Bilgiye Yatırım

“Artık insan kaynağına odaklananların daha kârlı çıktığı sır değil. Eskiden hizmet sektörü, bu konuyla daha fazla ilgileniyordu. Oysa bugün pek çok üretim şirketi insan kaynağının önemini kavramış durumda”.  Bu sözler, Boston Consulting Group’un danışmanlarından Rainer Strack’a ait. İnsana yatırımın önemini bu sözleriyle ifade ediyor. Ancak, hala Türkiye’de insan kaynağının öneminin çok iyi anlaşıldığı görüşünde değilim. Oysa dünyada iş dünyasında iş yapış şekilleri değişiyor. Evet, pek çok şirketin çalışan maliyetleri artıyor. Ancak, bunun nedeni, yeni dönemde, her ekonomide insan kaynağının şirketlere rekabet avantajı sağlamış olması. Sadece rekabet avantajı mı? Çalışana yatırım değer artışı da sağlıyor.

İşte en güzel örneklerinden biri Dışbank’ın Fortis Grubu’na satışı… Dışbank CEO’su Tayfun Beyazıt, “bilgi ekonomisi”ne yaptıkları yatırımların, bu satışın değerinin artışındaki etkisine dikkat çekiyor. “Bilgi ekonomisi’”ne geçebilmek için, kaliteli insan kaynağı ve ona yatırım yapılması gerekiyor. Yoksa bilgi ekonomisinin parametrelerine yerine getirmeniz mümkün değil. 

Değer artışına yine dönersek, Tayfun Bayazıt’ın dikkat çektiği değer, aslında bir zincirden oluşuyor. Bir satın alma ya da ortaklık gündeme geldiğinde, “sürdürülebilir başarı” önemli hale geliyor. Dünya devleri, ortaklık kurdukları şirketlerin gelecekte de başarılı olmasını bekliyor. Bunun en önemli garantisi ise insana ve bilgiye yapılan yatırım. Bilgi hafızası, bilgiyi analiz edebilen insan kaynağı ve bu sonuçlardan gerekli stratejileri üretebilecek bir yönetim kadrosu… Başarının, değerin de formülü bu… Formül basit ama yerine getirmek zor.

Capital’in bu elinizde tuttuğunuz 150. özel sayısının gündemini, “Bilgi Ekonomisi” oluşturuyor. Bu bölümdeki her yazıda, guru’ların her cümlesinde, bilgiden ve onu üretecek insan kaynağından bahsediliyor.

Örneğin, “Yaşayan Şirket” kitabının yazarı Arie De Geus, uzun ömürlü şirketlerin sırlarından bahsederken şöyle diyor: “Vizyoner yöneticileri ve iyi bir değer sistemleri var. Değişime hızlı adapte olabiliyorlar”. Uzun ömürlü olabilmek için De Geus, özellikle değer sisteminin altını çiziyor. Çalışanların birbirine bağlanacağı bir değer sistemine sahip şirketlerin her türlü zorluğun üstesinden gelebileceğini savunuyor.

Aslında çok basit örnekler de verilebilir; gurulara kadar gitmeye hiç gerek yok! Capital’de ayrıca hazırladığım “İnsanlar” köşemde, Burger King Genel Müdür Caner Dikici, çalışanlarının koşullarını düzeltince, hizmet kalitesini nasıl yükselttiklerini anlatıyor. Cironun nasıl arttığından bahsediyor. Basit ama güzel bir örnek…

Rekabette bir adım öne geçmek için, teknolojiyi iyi kullanın, bilgiye yatırım yapın, çalışanlarınızın gizli değerlerini keşfedin… Yaz ayları bu konuları düşünmek için en iyi aylar. İşin çarklarından biraz kendinizi çıkarıp, biraz bunlara  kafa yorun. Unutmayın, geleceğin iş modelleri bu çerçeve içinde gelişiyor. 

İyi bir ay geçirmenizi diliyorum

Saygılarımla,
Volkan Akı