ANA FİKİR
Bazıları havanda su dövüp hiçbir yere varamazken bazı insanlar neden çok başarılı olur? Büyük şeyleri başarma bilimini analiz ederken kendilerine sıkı amaçlar belirlemiş ve bu amaçlar için tutku ve azimle uğraşan insanlar görürsünüz. Başarılarına yön veren de işte bu sıkı amaçlardır. Amaçlarınızı doğru belirleyin; bunların hayata geçme meselesi kendi kendine hallolacaktır. Sizi şimdi bulunduğunuz yerden gelecekte olmak istediğiniz yere taşıyacak olan sıkı hedeflerin gücü budur. Olmak istediğiniz yere varmak için sıkı hedefler belirleme alışkanlığını edinin. Beyninizi harekete geçirecek, kalbinize dokunacak, sizi öğrenmeye ve hayatınızda ya da kariyerinizde mutlak bir gereklilik haline gelecek büyümeye yol açacak bir hedefiniz olmaksızın hiçbir şey olmayacaktır.
SIKI HEDEFLER –K-
Eğer sıkı hedeflerinizi önemsemezseniz, onları başarmak için fazla motivasyonunuz da olmayacaktır. Daha fazlasını başarmak için istediğiniz şeyin peşinden diğer her şeyden daha fazla koştuğunuza emin olun. Sıkı hedefler, çok sıkıntı yaratmayacaksa sahip olunması hoş şeyler değildir. Sıkı bir hedef, size hayal edilebilecek herhangi bir hedeften daha fazla değer vadeden bir şeydir. Bu nedenle de onu hayata geçirmenizin önünde hiçbir engel bırakmamalısınız.
Kalpten istemek : Daha fazlasını başarmak söz konusuysa bu soruyu cevaplandırmak bir numaralı görevdir. Eğer bu soruya cevaplarınız aşağıdan biriyse bu hiçbir işe yaramayacaktır:Patronum bunu başarmanın önemli olduğunu düşünüyor. Bu hedefi koymalıyım, çünkü zorundayım.Doktorum, eşim, müdürüm bunun değerli olduğunu söyledi. Sizi ileriye doğru ateşleyecek güce sahip bir hedef belirlemek söz konusu olduğunda, bu cevapların hiçbiri işe yaramayacaktır. Kalpten bağlılık hissettiğiniz bir hedef belirlemelisiniz. Pratikte bu tür bir bağlantı inşa etmenin üç yolu vardır:
1- İçsel motivasyon yapmayı gerçekten sevdiğiniz bir şeyi yapıyorsanız başarmak için çok daha fazla motivasyonunuz olur. Eğer hedef, kimsenin sizi zorlamadığı ya da ödüllendirmeyeceği boş zamanınızda yapacağınız bir şeyle ilgiliyse gerçek bir içsel motivasyona sahipsiniz demektir ki bu da harika bir şeydir. Yaptığınız şey hakkında tutkuluysanız gerçek bir yüzde 100 çaba çok daha mümkündür. Herkesin itişleri ve çekişleri vardır. İtişler, sizi demotive eden ve enerjinizi emen konulardır. Çekişler ise sizi motive eder ve kendinizi tatmin olmuş hissetmenizi sağlar. İtişler ve çekişler aynı madalyonun iki ayrı yüzü değildir, ancak içsel motivasyonunuzu artırmak için hedeflerinize daha fazla çekiş enjekte etmeli ve hissettiğiniz itişleri de uzaklaştırmak ya da azaltmalısınız.
Sizin için kişisel olarak nelerin itişler ve çekişler olduğunu açıkça belirlediğinizde, günlük rutininize daha fazla çekiş enjekte etmeye çalışabilirsiniz. Kafa yorulacak bazı sorular: Giriştiğiniz bir şeyden vazgeçme hissi duyduğunuz yakın bir durumu açıklayın. Sizi o zaman tükenmiş hissettiren itiş neydi? Kendinizi dünyanın tepesinde ve istisnai biçimde motive hissettiğiniz bir zamanı hatırlayın. Bunun ardındaki itiş neydi?~
2-Kişisel motivasyon eğer hedefinizle derin bir kişisel bağınız varsa çok daha fazla motive olursunuz. Örneğin kendilerine yardımdan aciz yoksullara çok özel faydalar sağlayacak sıkı bir hedef üstlenirseniz, aksi halde sahip olabileceğiniz tüm olumsuz düşünceleri aşabilecek zihinsel bir güce sahip olursunuz. Hedefinizin faydalarına duygusal olarak bağlı olursanız, onları hayata geçirmeniz daha kolay olur ve motivasyon katlanır. Sıkı hedeflerinizi kişiselleştirmek için: Bireyselleştirin : Bir fayda edinecek biriyle tanışın. Azize Teresa'nın dediği gibi: "Eğer kitleye bakarsam hareket edemem. Eğer bir kişiye bakarsam hareket edebilirim." Yapmaya çalıştığınız şeyden fayda sağlayacak birini tanıyın. Böylece yüzü olmayan bir gruba yardım etmeye çalışmaktan çok daha fazla motive olmuş hissedeceksiniz. Birçok hayır kurumu insanların daha fazla bağış yapması için bu yaklaşımı kullanmaktadır. Bağışlardan fayda sağlayacak kitleler yerine, yardım görecek bireyleri dikkate almaktadırlar. Bağışçılar daha büyük bir gruba ait anonim üyeler yerine bireyleri gördüklerinde farklı tepki vermektedir. Hatta araştırmalar bağışçıların, bir istatistiğin sonuçlarına yardım etmek yerine spesifik alıcılara iki katı bağışta bulunduğunu göstermektedir. Kişiselleştirin : Hedefinize ulaşmanızda fayda sağlayacak kişiyi kendiniz kılın. Sadece para kazanmanın ötesinde hedefinizi başarmanın sizin için anlamına dair bir duygu geliştirin. Hedefinizi kendi nezdinizde yoğun biçimde uygulanabilir kılın. Büyük şirketler daima kişisel bağlantılar oluşturmanın yollarını bulmuştur ve sizin de sıkı hedeflerinizle ilgili olarak yapmanız gereken budur. Uzun vadede en iyisini yapma eğiliminde olan şirketler, müşterilerini kısa vadeli hissedar kazançlarına feda etmek yerine insanlara değer vererek bunu başarır.
3. Dışsal motivasyon :kendinizi sıkı hedefleriniz konusunda daha motive etmenizi sağlayacak bir şey, herhangi bir şey bulun. Dışsal ödüller kesinlikle kendi yerlerine sahiptir. Eğer verimli biçimde kullanılırsa sıkı hedeflerinize ulaşma çabasının başlamasına yardım ederler. Örneğin finansal teşvikler doğru belirlendiklerinde, ödüller etkinliğe uygun olduğunda ve gösterilen çabayla orantılı olduğunda gerçekten işe yarar. Dışsal bir ödülün işe yaramasının anahtarı; ödüllerin uygun olduğunu garantilemektir. Ciddi etkinlikler için eğlenceli ödüller veremezsiniz ve bunun tersi de doğrudur. Örneğin şirketinizin hayatta kalması için herkesi motive etmek amacıyla bir şirket pikniği düzenlemezsiniz. Anlamsız bir ödül işe yaramayacak ya da motive edici olmayacaktır. Bunun tersine şirket, sermayesini yeniden değerlendirme sürecini tamamladığında ve 1. yıl satış hedefleri karşılandığında yüzde 25 ikramiye önerirseniz, çok daha fazla insan istenen çabayı gösterme konusunda motive olacaktır. Bütün mesele, sıkı bir hedef belirlemede ödülleri karıştırma uydurma meselesidir. İster içsel, kişisel ister dışsal hedefler için "doğru" ya da "yanlış" değildir. Her üç tip motivasyon da kendi artı ve eksilerine sahiptir. Üç tip ödülün sizin iç faydalı bir karışımını ortaya çıkarmalısınız. Böylece sıkı hedefiniz üzerinde hemen çalışmaya başlayabilirsiniz. Para ya da daha büyük pazar payı için uğraşmak da kulağa motive edici geliyor. Ancak birçok şirketin yönetim ekibi, çalışanlara daha çok para verdiklerinde, hedeflere bağlanacaklarını varsaymaktadır. Pazar payıyla ilgili yöneticiler, belki de bundan motive olabilir. Ama ön cephede yer alan insanlar daha fazla şeye ihtiyaç duymaktadır. Tecrübe göstermiştir ki sadece paraca motive olan şirketler (Örneğin Enron, Bear Stearns, Lehman Brothers) müşterileriyle duygusal bağ yaratmış rakipleriyle mücadele edememektedir.Parayla hiç ilişkisi olmayan ama kalple ilgili hedefler koyan şirketlerin iyi bir örneği Google'dır. "Doğru bildiğimiz on şey" listesini de içeren bir kurumsal felsefeye sahiptir. Bu listenin bir numarası şudur: Bulunduğunuz yerden gelecekte istediğiniz yere gitme konusunda ilk adım olarak hedeflerinizin gerçekten kalpten olduğunu garantileyin. Bu hedef için turnusol kağıdı testi, ihtiyaç duyduğunuz için değil istediğiniz için yapmanız gereken bir şey. Hedefinizi duygusal kılmaya yetecek kadar motive edicileri devreye sokarsanız (içsel, kişisel ve dışsal) çok daha fazla enerjiye ve adanmışlığa sahip olacaksınız. Derin bir bağlantı oluşturun, çünkü hedefinizi siz önemsemezseniz hiç kimse önemsemeyecektir. Sıkı hedefler zihninizde o kadar berrak ve canlı olmalıdır ki bunlara ulaşmadığınızda hayatınızda bir şeylerin eksik olduğunu hissedersiniz.~ Hayalinizdeki hedefleri hayata geçirmek için tarihteki büyük akılların kullandığı aynı canlandırma ve imgelem tekniklerini kullanmalısınız. Dahiler havada süzülmek için imgelemlerini kullanmıştır, siz de aynısını yapmalısınız.
SIKI HEDEFLER –H-
Sıkı hedefler zihninizde o kadar berrak ve canlı olmalıdır ki bunlara ulaşmadığınızda hayatınızda bir şeylerin eksik olduğunu hissedersiniz. Hayalinizdeki hedefleri hayata geçirmek için tarihteki büyük akılların kullandığı aynı canlandırma ve imgelem tekniklerini kullanmalısınız. Dahiler havada süzülmek için imgelemlerini kullanmıştır, siz de aynısını yapmalısınız. Hayat dolu : İnsan olarak görsel uyarıya tepki veririz. Resimleri, sözleri hatırladığımızdan daha iyi hatırlarız. Hedeflerinize ulaşmaya çalışırken bunun işinize yaraması için, sıkı hedeflerinizi ele alın, bunları berrak ve zihinde kalıcı görüntülere dönüştürün. Hedeflerinizi görünür kılmalısınız. Fikirleri berrak zihinsel imajlara dönüştürmek tarihteki büyük beyinlerin de kullandığı "gizli sos"tur. Eğer bunu yapabilirseniz istisnai biçimde iyi bir şirket olursunuz.
"Bir eskizi kağıda dökmeden önce tüm fikir zihinsel olarak işlenmiştir. Zihnimde yapıyı değiştiririm, iyileştirmeler yaparım ve hatta cihazı çalıştırırım. Bir eskizi kağıda dökmeden bile tüm parçaların ölçülerini işçilere veririm ve tüm parçalar tamamlanıp birbirine uyduğunda gerçek çizimleri kesin olarak yapabilirim."
Nikola Tesla, mucit
"Tesla, kendi kendini çalıştıran motor fikrine bir akşam üstü gün batımını izleyip Goethe'den bir şiir okurken vardı. Aniden elektro mıknatıslardan oluşan bir çember içinde hızla dönen bir manyetik alan hayal etti. Enerji yüklü çember benzetmesi, güneşin dairesel yapısından ve dönme gücü de şiirin ritminden çıkmıştı."
John Bess, Tesla'nın biyografi yazarı
Hedefinizi canlandırmak için üzerinde bir "Martin Luther King" çalışması yapmalısınız. Lincoln Anıtı'nın merdivenlerinde dururken şunu demedi: "Amerika'da ırklar arası ilişkilerin yıldan yıla düzeleceği bir gelecek hayal ediyorum." Bunun yerine, bugün de anlamını sürdüren, berrak bir zihinsel imaj yarattı: "Bir gün, Georgia'nın kızıl tepelerinde, eski kölelerin çocuklarıyla eski köle sahiplerinin çocuklarının kardeşlik masasının etrafında birlikte oturacaklarını düşlüyorum." Benzer biçimde Başkan J. F. Kennedy, 1961'de Amerika'nın Sovyetler Birliği ile içinde bulunduğu uzay savaşını kazanmaya yoğunlaşması gerektiğini, sırf bu iyi bir şey diye söylemedi. Bunun yerine şunu ifade etti: "Bu ulusun kendisini, bu on yıl sona ermeden bir insanın aya ayak basması ve güvenle dünyaya geri dönmesini gerçekleştirme hedefine adaması gerektiğine inanıyorum." Büyük politikacılar, görsel konuşma ustasıdır ve tüm tarih boyunca bunu amaçlarıyla ilgili tutku ve ivme yaratmak için kullanmışlardır.
Peki, kendi sıkı hedeflerinizi canlı kılmak için siz ne yapacaksınız?
Birincisi, hedefinizi gerçekleştirmenin ne hissettireceğine dair zihninizde bir vizyon yaratın. Bu, kristal berraklığında ve sanki hedefinizi elde etmişsiniz gibi gerçekçi olmalıdır.Daha sonra vizyonunuzu canlandırın. Eğer hedefiniz bir maratonu bitirmekse çizgiyi geçtiğinizde sırtınızdan akan tatlı ter ve çocuklarınıza sarılmakla ilgili zihinsel bir resim yaratın. Eğer hedefiniz bir terfi almaksa başarınız size söylendikten sonra merdiven boşluğunda gizlice zıpladığınızı düşünün. Hedefinizin önce zihninizde gerçekleşmesini sağlayın.Bir kez zihninizde açık bir resim oluşturduğunuzda, artık bunu kağıda dökmelisiniz. Her şeyi belgeli yapmak söz konusu zihinsel imajı gelecek kullanım için depolamak anlamına gelir ve aynı zamanda zihninize yazdığınızı kodlamanızı sağlar. ~
Pratik tabirlerle zihninizdeki imajı kağıda dökmekle onu güçlendirmiş olursunuz. Kuşkusuz birçok hedefin canlandırılması zor bir iştir, ama yapılabilir. Bu alanda başarılı olmuş insanlara en iyi örneklerden bazıları şunlardır: Steve Jobs, "1.000 şarkı cebinizde" sloganıyla Apple iPod'u lanse etti. Benzer biçimde, Apple MacBook'u çıkardığında Job onun için "Dünyanın en ince notebook'u" dedi. Google'un kurucuları Sergey Brin ve Larry Page, şirketlerini kurmak için fon bulmak amacıyla girişim sermayesi şirketi Sequoia Capital'a gitti . Google'ın amacını "dünyanın bilgisine bir tık ile erişmek" olarak belirlediler. Starbucks kurucusu Howard Schultz, Starbuck'ın hedefini "evle iş arasında üçüncü bir yer yaratmak" olarak açıkladı. Bu insanların yaptıkları şeylerin zaten çok anlamlı olması nedeniyle görsel imajlarla ortaya çıkmalarının kolay olduğunu söylemek mümkün, ama gerçek şu ki herhangi bir iş hedefi, bir sistem izlendiğinde berrak bir imaja kavuşturulabilir. Bir iş hedefini zihninizde berrak kılacak ayrıntıları ekleyerek hayata geçirmenin 9 yönü vardır:
1-Boyut : Vizyonunuzdaki şeyleri ne kadar büyük ya da küçük olarak gördüğünüzü düşünün. "iPad'den daha iyi" icadınız bir Kindle'dan büyük mü, küçük mü? Lumina ya da Explorer boyutlarında, son teknoloji bir elektrikli araba mı ortaya çıkardınız? İkramiye çekinizle alacağınız yalı küçük ve konforlu mu yoksa büyük ve lüks mü?
2-Renk : Renk ipuçları için zihinsel imajınıza yakından bakın. Kilo vermeye çalışıyorsanız, o kiloları verdikten sonra kendinizi bronz bir tenle hayal edin. Çünkü artık mayonuzla havuz dışında çok daha fazla vakit geçireceksiniz. Ya da sahildeki yeni evinizin dışındaki okyanusun ne kadar mavi olduğunu kafanızda canlandırın. Renkler her türden faydalı düşünceyi ve ruh halini harekete geçirebilir.
3-Şekil : Vizyonunuzda görebileceğiniz farklı şekilleri tanımlayın. Bu şekilleri topladığınızı ve onları hissettiğinizi düşünün. Kabalar mı yoksa pürüzsüz mü? Ağırlar mı hafif mi? Eğer vizyonunuz yeni bir tür cihaz geliştirmekse nesneyi mağaza vitrininde satışa çıkmış olarak göz önüne getirin. Eğer hedefiniz iş hayatınızı daha organize hale getirmekse elinizi düzenli masanızın üstünde gezdirdiğinizi hayal edin.
4-Ayrı parçalar : Hedefinizi gerçekleştirmek için farklı parçaların nasıl bir araya gelebileceğini düşünün. Diyelim hedefiniz işinizde yükselmek olsun. Çalışma programınızı yeniden düzenlediğinizi, böylece kilit önem taşıyan bir proje için hafta sonunda da çalışabildiğinizi hayal edin. Daha sonra proje meyve vermeye başladığında, satışların tırmandığını gözünüzün önüne getirin. Bir ikramiye çekinin ardından patronunuz sizinle başarınız hakkında görüşmek isteyecektir. Daha sonra bunu ailenizle ve diğerleriyle nasıl kutlayacağınızı hayal edin.
5-Ayarlamalar : Sıkı hedefinizi gerçekleştiğinde siz nerede olacaksınız? Ne hissedeceksiniz? Başka kim bununla ilgili olacak? Nerede olacağınızı ve ne yapacağınızı gözünüzde canlandırın.
6-Arka plan : Hedefiniz gerçekleşme sürecindeyken sahne arkasında neler olduğunu anlamaya çalışın. Başarınızı takdir eden coşkulu bir izleyici kitlesi önüne çıkana kadar başarı belki size hala gerçek görün meyecektir. Bunu vizyonunuza içselleştirin. Çünkü ilk anda neler olduğunu daha açık görmenizi sağlayacaktır.
7-Aydınlatma : Hedefinizi gerçekleştirmenin sağlayacağı aydınlatmayı tanımlayın. Bu sizin ruh halinizi ve enerji seviyenizi etkileyecektir. Oda ışığında aydınlanmış şeyler pek işe yaramayabilir. Eğer hedefiniz Monte Carlo'da gece kayağı yapmaksa parlak güneş ışığında bir sürat teknesi hayal etmenin bir faydası yoktur.
8-Duygular : Hayalinizi gerçekleştirdiğinizi ne hissedeceğinizi açıklamaya çalışın. Orada başka kim olacak ve nasıl tepki gösterecekler? Yüz ifadelerini, beden dilini ve izleyecek her şeyi gözünüzün önüne getirin.~
9-Hareket : Hayalinizi hayata geçirmek için bir şeyler yapıyor musunuz? Bunu açık bir biçimde tarif edin. Eğer hedefiniz daha iyi bir emekliliğe hazırlanmaksa kendinizi daha fazla uyurken gözünüzde canlandırabilirsiniz, çünkü her şey yolundadır.Tüm bu yönlerin her biri aklınızdaki her iş hedefi için uygulanabilir olmayacaktır. O nedenle bu, tamamının gerçekleştirilmeye çalışılması zorunlu, yorucu bir liste değildir. Daha ziyade bu 9 nokta, steril iş hedefleri haline gelebilecek iş hedeflerine biraz yardım edecek zihinsel bir imaj enjekte etme yollarının hatırlatıcılarıdır. İnkar edilemez gerçek, biz insanların yazılı sözden çok zihinsel imajlara tepki verdiğimizdir. İş hedeflerinize berrak bir görünürlük katmak için elinizden geleni yapın. Böylece sadece daha gerçek olmakla kalmazlar; onları başarma şansınızı da geliştirirsiniz.
"Herhangi bir hedefin önündeki en büyük engel, görsel uyarı eksikliğidir. Bizler insanız, yani görseliz ve beyinlerimiz resimleri herhangi bir sözden daha iyi hatırlar. Öyleyse bunu kendinize karşı değil de kendiniz için neden kullanmayasınız? Boyut, renk, şekil, ayrı parçalar, ayarlar, arka plan, aydınlatma, duygular ve hareket gibi spesifik unsurları barındıran bir resim çizin ya da bunlardan bir kolaj oluşturun. Daha sonra hedefinizi beyninize kazıyacak bu somut sözcükleri kullanarak kağıda dökün. Sıkı hedeflerinizin tümünün sizi bir Einstein yapacağını söylemiyorum. Ama eğer kuralları izlerseniz, kesinlikle onun gibi hareket edeceksiniz. Her şeyden önce şunu söyleyen odur: "Nadiren sözcüklerle düşünürüm." Mark Murphy
SIKI HEDEFLER -G- Sorun hayallerinizi gerçekleştirmek olduğunda, erteleme gerçek bir katildir. Sıkı hedefler, davranışsal ekonomi gibi bilimlerin kullandığı en ileri tekniklerle bunun üstesinden gelir. Kendinizi sıkı hedefinizi gerçekleştirmenin bir seçenek değil, zorunluluk olduğuna ikna edin. Eğer sıkı hedefinizin gelecekteki geri dönüşünü bugün tecrübe ettiklerinize göre daha tatmin edici kılarsanız, sıkı hedefinizi otomatik olarak daha çekici hale getirirsiniz ve ne kadar çekici olurlarsa onları bir an önce gerçekleştirmek için gerekli aciliyet duygusuna o kadar sahip olursunuz.
Gerekli: Sıkı hedefleriniz için çabalamak söz konusu olduğunda, işleri erteleme sorunu hakkında ne yapabilirsiniz? Çözüm, matematikçilerin "iskonto oranı " dediği şeyde yatmaktadır. Hepimiz şu anı gelecekten daha değerli sayma eğilimindeyiz. İskonto oranı gelecekte de bugün değer verdiğiniz bir şeye aynı değeri vermeniz için sahip olmanız gereken para miktarını ölçer.İskonto oranınızı hesaplamak için şu formülü kullanın: Bir yıl sonra alacağınız 150 doların bugün aldığınız 100 dolar değerinde olacağını düşünüyorsanız, o zaman iskonto oranı şöyle hesaplanabilir:
İskonto Oranı = 50 dolar / 100 dolar = yüzde 50 Eğer gelecek yıl alacağınız 120 dolar için bugün aldığınız 100 dolardan feragat etmeye hazırsanız, o zaman iskonto oranınız şöyle olur: İskonto Oranı = 20 dolar / 100 dolar = yüzde 20 Eğer bir yıl sonra alacağınız 180 dolarsa İskonto Oranı = 80 dolar / 100 dolar = yüzde 80
İşinize yarayacak iskonto oranı söz konusu olduğunda, mutlak doğru ya da yanlış cevap yoktur. Mali durumunuza, halen başka hangi kullanım alanları için elinizde ne kadar para bulundurduğunuza (ki ekonomistler buna "fırsat maliyeti " der), ne kadar risk olduğunu düşündüğünüze, gelecek beklentilerinize bağlı olarak farklılaşacaktır. Tüm bu faktörleri hesaba kattığınızda, her halükarda gelecekteki geri dönüşün şimdiki değerden yüksek olmasını istersiniz. Ya da farklı söylemek gerekirse iskonto oranınız nadiren sıfır olacaktır. Her zaman bundan yüksek bir rakam olacaktır. İskonto oranı kavramını bir kez anladığınızda, beyninizi kendi tarafınıza çekerek erteleme sorunuyla mücadele etmek daha kolay hale gelecektir. Pratik tabirlerle hedefleriniz konusunda güçlü bir aciliyet duygusu yaratmalısınız. Bunu yapabilmenin 6 yolu var:~
1-Şimdiki maliyetlerinizin bir kısmını geleceğe kaydırın ki bu aslında iskonto oranınızı düşürür. Yarın için "Tasarruf Edin" adı verilen inovatif bir emeklilik tasarruf programı, katılımcılara ücretleri arttıkça daha fazla tasarruf etmelerini önermektedir. Bu insanlar, bu yaklaşımı tasarruf bakımından sevmektedir. Çünkü gelecekteki ücret artışlarını mevcut ödeme seviyelerini koruyarak tasarruf etmektedirler. Sıkı hedeflerinize adanmak için mevcut maliyetlerinizin bir kısmını gelecekteki yüksek iskonto oranına taşıyın. Böylece artık çok yüksek görünmeyeceklerdir.
2- Gelecekteki faydaların bir kısmını bugüne taşıyın, böylece beyniniz faydalardan indirim yapmayacaktır ve hedefiniz daha şimdiden çekici görünecektir. Bankalar halen bir tasarruf mevduatına para koyulduğunda her ay daha az nakit ödenmesini sağlayan piyango benzeri tasarruf planları sunmaktadır. Böyle bir şey motivasyonunuzu önemli ölçüde artırabilir. Sıkı hedeflerinizin öngörülen faydalarının bir kısmını bugüne nasıl taşıyabileceğinize bakın.
3- Gelecek faydaları daha anlamlı hale getirin. Çünkü insanlar genellikle maliyetleri somut, faydaları ise soyut olarak görür. Bir hastanenin CEO'su olduğunuzu ve sıkı bir hedef belirlediğinizi varsayalım: "Hasta güvenliğine değer veren bir kültür yaratacağız." Hedefinizin algılanan değerini güçlendirmek için bunu şöyle dile getirmelisiniz: "Bir hastaya potansiyel olarak zarar vermiş tüm hataları rapor etmeliyiz. Gerçekte kimse zarar görmemiş bile olsa ve 72 saat içinde her bir olaydan en az iki doğrulanabilir ders alacağız ve 96 saat içinde de bir çözüm hayata geçireceğiz. Böylece her hemşire ve doktor hasta güvenliğinin birinci önceliğimiz olduğunu kesinlikle anlayacaktır."
4-Maliyetlerinizi asgariye indirin. Maliyetlerinizi ele alın ve bunların nasıl faydaya dönüştürülebileceğine bakın. Bunu istikrarlı ve iyi biçimde yapabilmek için iki soru söz konusudur: Bunu yaparak ne öğreneceğim? Bu daha büyük bir hedefe adanmışlığımı nasıl ortaya koyacak? Bu iki soruya cevap ararken maliyetlerinizi öngörülen faydalar olarak yeniden çerçevelendirebileceğinizi görebilirsiniz. Kendi başlarına ödüllendirici olabilecek yeni bilgiler ve beceriler öğreniyorsunuz. Ancak aynı zamanda gelecekte her şeyi daha iyi yapabilmek için teçhizatlı hale geliyorsunuz. Maliyet yüklenmeye istekli olmak kesinlikle daha büyük hedefleri başarmaya adanabileceğinizi ortaya koyar. İvme yaratın.
5-İnskonto oranınıza doğrudan saldırıya geçin. Düşürün. Kişisel iskonto oranınızı sürdürülemez bir şekilde yüksek seviyede belirleyip belirlemediğinizi sınamak için kendinizi ölçmeyi deneyebilirsiniz. Hedeflerle, meydan okumalarla, davranışlarla ve benzeriyle ilgili olarak sizinle benzer durumda olan insanlarla konuşun. Kendileriyle ilgili kararları verirken hangi iskonto oranını kullandıklarını bulun ve daha gerçekçi ve sürdürülebilir olmak bakımından iskonto oranınızı yeniden ayarlamayı göz önüne alın.
6-Seçeneklerinizi sınırlandırın. Hedeflerinizle rekabet halinde olan alternatiflerin sayısını azaltın. Genel olarak fazla seçenek iyiyse de çok fazla seçenek de karar alma sürecini karıştırabilir ve odağınızı kaybetmenize yol açabilir. Bazen ilerlemenin en iyi yolu, az seçeneğe sahip olmaktır, böylece aklınız fazla karışmaz. Seçeneklerinizi daraltın ve sarılabileceğiniz seçenekler sayesinde başarı şansınızı artırın. Bu, özellikle belirli bir son tarih için uğraşıyorsanız doğrudur, seçenekleri azaltın böylece daha az karışıklık olur.İlginç bir sosyal deneyde araştırmacılar, öğrencileri iki gruba böldü. Bir gruba peynirli pizza verildi ve her biri 50 sent olmak üzere patlıcan, biber, ve benzeri ürünler eklemeleri istendi. Diğer gruba 12 malzemeden oluşan "süper" pizza verildi, eksiltecekleri her katkı malzemesi için 50 sent indirim yapılacağı söylendi. İlave malzeme ekleyen grubun malzeme sayısı ortalama 2,7 olurken malzemeden çıkarma yapan grubun malzeme sayısı ortalama 5,3 oldu. Bu durum hedef belirlemeyle ilgili ne anlatabilir? ~
Öncelikle kendi hedefinizin zihinsel sahipliğini üstlenebilirseniz, erteleme konusu o kadar önemli bir sorun olmamaktadır. Hedefinize sahip çıktığınızı düşünüyorsanız, bu hedefi sizden almak isteyen herhangi bir şeye ya da kimseye saldırgan biçimde tepki verirsiniz. Benzer biçimde, hedefinizi yoğun biçimde canlandırdıysanız ve zihninizde berrak bir resme sahipseniz, beyniniz sahipliği üstlenecektir. Pizza malzemelerinin sayısını azaltmaktan hoşlanmayan insanlar gibi hedefinize ulaşmak için sıkı çalışmaya daha istekli olursunuz. Böyle yaparsanız, hedefinize ulaşmanın nasıl bir şey olacağını adeta koklar, ona dokunur ve tadını alırsınız, sonra da zihniniz sizi durup beklemekten alıkoyar ve çaba göstermeye iter. Hedefiniz ne kadar canlandırılmışsa o kadar iyi sonuç alırsınız. Bu ikisi el ele gider.
SIKI HEDEFLER –Z-
Mesele zorluk olduğunda, nişan alınması gereken belirli bir nokta vardır. Sahip olduğunuz tüm yetenekleri harekete geçirecek zorlu bir hedef belirlemek, böylece de gerçek bir başarı duygusu yaşamak istersiniz. Öte yandan hedeflerinizin sizi vazgeçirecek kadar zorlu olmasını da istemezsiniz. Yapmanız gereken şey, geçmiş tecrübelerinizi değerlendirmek, hedef belirlemenizin nişan noktasını tespit etmek ve sonra da o nişan noktasında sizi yıldızlardaki hedeflerinize doğru ateşleyecek hedeflerinizi belirlemektir.
Zorluk : Mesele zorluk olduğunda, nişan alınması gereken belirli bir nokta vardır. Sahip olduğunuz tüm yetenekleri harekete geçirecek zorlu bir hedef belirlemek, böylece de gerçek bir başarı duygusu yaşamak istersiniz. Öte yandan hedeflerinizin sizi vazgeçirecek kadar zorlu olmasını da istemezsiniz. Yapmanız gereken şey, geçmiş tecrübelerinizi değerlendirmek, hedef belirlemenizin nişan noktasını tespit etmek ve sonra da o nişan noktasında sizi yıldızlardaki hedeflerinize doğru ateşleyecek hedeflerinizi belirlemektir.Profesyonel ve kişisel hayatınıza geri dönüp baktığınızda, en fazla gurur duyduğunuz başarılarınız neler? Bu, kişiden kişiye oldukça değişkendir ve tek başınıza almanız gereken belirleyici bir karardır ama bu alıştırmayı yaparken mola verin ve kendinize birkaç soru sorun: -Gurur duyduğum başarılarımın elde edilmesi kolay mıydı zor mu? -Az mı çok mu çaba gerektirdi? -O hedefler üzerinde ilk çalışmaya başladığımda bilmem gereken her şeyi biliyor muydum, yoksa yol boyunca yeni beceriler ve üstünlükler edindim mi? -Bu hedefle ilgili olarak ilk çalışmaya başladığımda başarı konusunda endişeli miydim yoksa güvenli mi? -Süreç boyunca tam olarak rahat mıydım yoksa sakin olmak için özel bir çaba gösterdim mi?
Birçok diğer insan gibiyseniz, kişisel ya da profesyonel hayatınızda en fazla gurur duyduğunuz başarılarınız çok çaba gerektirmiştir, zordur, sizi yeni şeyler öğrenmeye zorlamıştır ve birçok sorunlu durum yaşamışsınızdır. Böylece sıkı hedefler, eğer içinizdeki başarma duygusunu açığa çıkaracaksa zor olmak zorundadır. Sizi germeli; kişiliğinizde zaten var olan ama açığa çıkarılması için çaba gerektiren ihtimaller membasına temas etmelidir. Zorluk sıkı hedeflerin entegre ve hayati bir parçasıdır. İnsanların ciddi ölçüde zorlu hedefleri başarma konusunda doğal bir yetenekleri vardır. Tarih Thomas Jefferson, Abraham Lincoln, John F. Kennedy, Martin Luther King Jr., Mahatma Ghandi ve Azize Terasa gibi bir ulus yaratmış, aya insan yollamış, bir ulusu özgürleştirmiş, insanları doyur¬muş kişiliklerle doludur. Bunlar ve başka diğerleri istisnai ölçüde zor hedefleri başarmak için mantıksal olanın sınırlarını zorlamışlardır. Bunlar ve diğer ilham verici örnekler, eğer zorlu hedefleri başaramazsak bunun nedenini içkin bir yeteneğin yokluğu değil, motivasyon eksikliği olduğunu göstermektedir. Bu üst düzey performans sahiplerinin daha zeki, daha yetenekli, daha sağlam bir destek sistemine sahip olduklarını varsaymak kolaydır, ama bu doğru değil. Araştırmalar, üst düzey performans sahiplerine ortalama insandan daha fazla armağan verilmediğini göstermektedir. Basitçe daha motive durumdadırlar, sıkı çalışırlar ve ortalama insandan daha fazla odaklıdırlar. Analiz etmeye çalıştığınız her durumda, tutumun yeteneği ortaya çıkardığını görürsünüz. ~
Her alandaki yıldız oyuncular, bulundukları yere acımasız iş ahlakları ve gerekli yetenekleri geliştirmek için yeterli çaba göstermeleriyle gelmiştir. Kendi alanlarında uzman duruma gelmiş ve sıra dışı işler yapmaya devam eden kişilerle ilgili olarak "doğru" ya da "yanlış" genetik diye bir şey yoktur. Zor hedefler erişim alanınızdadır herkes için olduğu gibi.
Araştırmalar, zor hedeflerin her zaman daha iyi performansa yol açtığını göstermektedir. Çünkü: Zor hedefler sizi dikkat göstermeye zorlar - dersinizi iyi çalışmalı ve otomatik pilotta gezen bir uyurgezer gibi dolaşmak yerine optimum düzeylerde performans göstermelisiniz. Zor hedefler sizi öğrenmeye zorlar - sizi dışarı çıkıp bir şeyler öğrenmeye zorlar. Zor hedefler güven aşılar - çünkü kimse zor bir işi bir aptala vermez. Zor hedefler yaptığınız şeyin önemli olduğu mesajını iletir - kimsenin okumayacağı bir rapor değil; fark yaratacak bir iş yapıyorsunuz. Zor hedefler sizi en iyisini yapmaya zorlar - derin kazmanızı ve mevcut meydan okumayla ilgili bir A planı ortaya koymanızı gerektirir.
Yani zor hedeflerin iyi olduğu açıkça ortadayken elinizden gelenin en iyisini yapmanız gerektiği de açıktır. Fiziksel olarak imkansız bir hedef belirlerseniz, bu sizi kesinlikle motive etmeyecektir. Mesele hedef belirlemeye gelince, belirli bir zorluk noktası söz konusudur:
Bu nişan noktası sizin için emsalsiz olacaktır. Bazı insanlar alışkanlık olarak hedeflerini aşağıda belirler ya da fazla çaba harcamadan gerçekleştirebilecekleri hedefler koyar. Diğerleri hedeflerini kasten yukarıda belirler, o kadar zor hedefler koyarlar ki başlama zahmetine bile girmeden otururlar. Başka bir deyişle hedefinizi nişan noktasını belirleyerek koymalı ve bu da sizi, beyninizi diri tutacak yeni şeyler öğrenmeye zorlamalıdır.
Pekala zorluk derecesini doğru belirlediğinizi nasıl söylersiniz? Basit belirlediğiniz hedef gözünüzü korkutacak ve ilk tepkiniz geri çekilmek olacaktır. Sıkı hedefler genellikle göz korkutucudur, çünkü korku ya da başarısızlık hissine kapılırsınız ve insanların iddia ettiğiniz kadar iyi olmadığınızı düşüneceklerini sanırsınız. Bu, en hafif tabirle oldukça utandırıcı olabilir. Korku aslında işe yarasa da sizi sıkı hedefler koymaktan alıkoyacak aşırı korkuyu yenmenin yolu kendinize basit bir soru sormaktır:
Bunu dürüstlükle cevaplarsanız, potansiyel tepkilerle ilgili kısa bir liste ortaya çıkarırsınız. Bunların her birini ayrıntılı olarak analiz ettiğinizde, korkuların otomatik olarak boşa çıktığını görürsünüz. Aslında insanların zayıf olduğunuzu düşünecekleri korkusuyla zor bir şeyi denemekten korkuyorsanız, çok zor işlere girişmiş ama yeterli olamamış, saygı duyulan birçok insan örneği görürsünüz. Korkularınızı bir bir yok ederseniz, rasyonel düşünce karar alma sürecinize geri dönecek ve "sıkı" hedeflerle uğraşma konusunda kendinizi daha güçlü hissedeceksiniz.
Tecrübeler gösteriyor ki sıkı hedeflere yönelme konusunda korkulacak hiçbir şey yoktur ya da çok az şey vardır. İlk seferde başarılı olamasanız bile zor bir şeylere girişmek gelecekte daha da zor şeyleri başarma kapasitesi oluşturacak ve bunu güçlendirecektir. Burada önemli olan, ilk seferde başarısız olunduğunda ortaya çıkabilecek sıkıcı sonuçları varsayarak eylemsizlik felcine düşmemektir. Bu, kesinlikle doğru değildir. Hiçbir şey için değilse bile insanlar gerçekten zor bir şeyi denediğiniz için size saygı duyacaktır.
Zor hedefler belirleme konusunda son bir nokta. Herhangi bir alanda çalışmaya başladığınızda bir performans hedefi belirlemek anlamlı değildir. Çünkü henüz ne bilmediğinizi bilmiyorsunuz. Bu durumda en iyisi, hedefleri öğrenmeye çalışmaktır. Hedefleri öğrenmek hala zor olabilir, ama bunlar sizi daha sonraki performans hedeflerinizi belirleme konusunda konumlandıracaktır. Yani hayatınızda hiç golf oynamadıysanız, şunları yapmak için performans hedefi belirlemeyin: "Bir sonraki turda 100 yapacağım." Daha doğrusu, zorlu bir öğrenme hedefi koymaktır: "Gerilme hareketinde ustalaşacağım ve bir vuruş yaparken başımı aşağıda, gövdemi merkezde tutmaya odaklanacağım."~
"Sıkı hedefler dünyasında elinizden gelenin en iyisini yapmak yeterli değildir. Ama ne kadar zor yeterince zordur? Pekala sıkı hedefiniz, geçmişte yaptığınız büyük işlerle ilgili hissettiklerinize uymuyorsa zorluğun derecesini artırın. Beyninizi sarsın, yüksek performansa sahip olduğunuz mesajınızı iletin; farklı bir mesaj iletebileceğinizi ve hedefinizin herkes için gerekli olduğunu iletin. Çünkü hedefiniz ne kadar zorlu olursa, hissedilmesi o kadar gerekli hale gelir ve göstermeniz gereken performans o kadar iyi hale gelir."
Mark Murphy
SIKI HEDEFLER
Her şeyi bir araya getirmek : Olmak istediğiniz yere varmak için sıkı hedefler koyma alışkanlığını edinin. Beyninizi harekete geçiren, kalbinize dokunan, sizi öğrenmeye zorlayan ve hayatınızda ya da kariyerinizde mutlak bir gereklilik olarak gelişen bir hedefe sahip olmaksızın, hiçbir şey olmayacaktır. Bir kez sıkı bir hedefe sahip olduğunuzda, bunun gerçekleşmesini engelleyecek duvarları ve her engeli yıkacaksınız.Sıkı hedeflerinizi hayata geçirmeye başlamak için yapabileceğiniz birkaç şey var:
Strateji 1 - Sıkı hedeflerinizi yarıya bölün
Sıkı hedeflerinizden birisinin tamamlanacağı yaklaşık bir tarih belirleyin. Sonra zaman çerçevenizi ikiye bölün ve şunu sorun:Bu noktaya kadar sıkı hedefimin gerçekleşmesiyle ilgili doğru yolda olduğumu hissetmemi sağlayacak neler yaptım? Sonra ilgili yarı yol noktasına kafa yorun ve böylece otomatik olarak amacınıza doğru ilerleme doğrultusunda iyi bir adım atmış olacaksınız. Söz konusu yarı yolu da ikiye bölebilir ve bu işe yarayacaksa, gerekli zamanın ilk çeyreğinde neler yapmanız gerektiğini ortaya çıkarabilir. Tercih ederseniz, bunu ilerlemeci bir tarzda aylık ya da haftalık hedefler bazında da yapabilirsiniz.Bu tarz geriye dönük bir çalışmayla sıkı bir hedefi tanımlanmış adımlara bölebilir ve neyin ilk önce yapılması gerektiğini ortaya çıkarabilirsiniz. Bu adımların her biri kendi başlarına meydan okuyucu olabilir; ama bu, size şekillendirebileceğiniz bir çerçeve için zaman verir.
Strateji 2 - Bir dostu çağırın Saygı duyduğunuz ve sıkı amaçlarınızı kendisiyle paylaşabileceğiniz birisiyle eşleşin. Ona ayrıntılı olarak şunları açıklayın: K — Kalpten: Neden hedeflerinizi önemsiyorsunuz. C — Canlandırılmış: Hedefinize ulaştığınızda durum nasıl görünecek. G — Gerekli: Bu hedef neden tam da şimdi gerekli. Z — Zor: Hedefleriniz sayesinde ne öğreniyorsunuz.
Bundan sonra sizi periyodik olarak kontrol etmeleri ve bu hedeflerle ilgili sürecin nasıl işlediği konusundaki düşüncelerini sorun. Onlara sizinle konuştukları hakkında kendilerini sorguya çekmek istediğinizi söyleyin ve aşağıdaki gibi kışkırtıcı sorular sormasını isteyin:
- Hedefine doğru ilerlemek için bugün neler yaptın?
- Bu hedefle ilgili olarak ne kadar ilerleme kaydettiğini anlat.
- Bugün işine yarayacak ne öğrendin?
Bir dostun yardımını böylece listeleyerek sıkı hedeflerinizi aklınızda öne koyarsınız. Bu düzenli yoklama sizi motive eder ve ilerlemenizi sağlar.Sıkı hedefler belirlemek ve bunlara ulaşmak için şimdi tam zamanı. Sıkı hedeflerin nasıl belirlendiğini ve başarıldığını anlamak için tarihe bakabilirsiniz: Abraham Lincoln: "Halk için halk adına ve halk tarafından yönetilen bir hükümet için kavga edin; bu kavga yeryüzünden silinmeyecektir.."~ RonaldReagan: "Bay Gorbachev, bu duvarı yıkın!" Winston Churchill: "Maliyeti ne olursa olsun sahillerde, paraşütçülerimizin indiği bölgelerde, tarlalarda ve caddelerde, dağlarda savaşmalıyız; asla teslim olmayacağız."
Belki sizin sıkı hedefleriniz çok tahammüllü değildir ya da çok uzun vadelidir, ancak kalan hayati gerçek sıkı hedeflerinizin sizin için yapmak istediğiniz ve başarmak için çabaladığınız şeyler olmasıdır. Sıkı hedefler, sizi ve kuruluşunuzu kendi sınırlarına zorlar. Sizi öğrenmeye, gelişmeye ve sahip olduğunuz her şeye bunu katmaya zorlar. Asla hayal etmediğiniz yeni doğrultularda hareket etmeye zorlar. Nerede olmak istediğinizle ilgili noktayı zorlamak ve başarmak için kestirme yollar araştırmayın. Bunu sağlayacak sıkı hedefleri ortaya çıkarın ve işe koyulun.
"İnsanlar ortalama amaçlara nasıl ulaşacakları konusunda çok fazla zaman harcıyor. Daha ziyade ihtiyaç duyduğumuz şey, sıra dışı amaçlardır. Bakın, dünyadaki tüm günlük ritüeller, eğer gerçekleştirmek istediğimiz amaç zayıf ise işimize yaramaz. Steve Jobs, Jeff Bezzos ya da Google'un kurucularının hedeflerini gerçekleştirmek için küçük numaralar kullandıklarını düşünmüyor muyuz? (Cidden; iPad, Kindle ve Google arama motorunu birileri, bu insanların buzdolaplarına yapışkan bir not bıraktıkları için ortaya çıktıklarını düşünebilir miyiz?) Ya da yapmakta oldukları şeye gerçekten bağlı olduklarını ve amaçlarının kendileri için bir timsah sürüsü arasından geçmeyi göze alacak kadar önemli olduğunu mu düşünmeliyiz?"
Mark Murphy
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?