Pandeminin pek çok sektöre en önemli etkisi kârsızlık oldu...
Bu süreçte her ne kadar bazı sektörler beklentilerinin üzerinde büyüme performansı gösterse de kârları eridi. 2020’nin ikinci çeyreğinde pek çok şirket, pazar kaybetmemek, nakit akışını sürdürebilmek, varlığını koruyabilmek için kârsız ya da düşük kârla da olsa satışa odaklandı. Amaç krizi en az hasarla atlatmak olsa da bazı sektörlerde oyuncu sayısı bazılarında istihdam bazılarındaysa yatırımlar azaldı.
Özlem Aydın Ayvacı
Aralık 2020 tarihli sayıda
Kâr marjları son birkaç yıldır düşüşteydi. Ancak pandemi pek çok sektörde şirketlerin kârda büyük erime yaşadığı bir süreci başlattı. Şirketler satışlarını devam ettirmek adına, daha az kârlı ürünlere odaklanmak zorunda kaldı. Silverline Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Laçin de aynı fikirde. Beyaz eşya sektöründe bugün cirosal ve adet olarak bir başarı görülse de bunun kârlılığa aynı derecede yansımadığını söylüyor. Nakit akışını yönetmek, mevzi kaybetmemek adına satış yapıldığı için kâr marjlarında düşüş olduğuna dikkat çekiyor ve ekliyor: “Piyasanın yüzde 40-50 daraldığı günleri gördük. Dolayısıyla birinci adım satmak ve eski ritme kavuşmaktı. Bunu da inanılmaz kârlı ürünlerle yapamazdık. Bu da kârlılıktan yüzde 100 feragat anlamına geliyordu. Beyaz eşya sektöründe net kâr marjı ortalama yüzde 7-8’den yüzde 3-4’lere düştü.” Laçin’in özetlediği bu tablo tüm Türkiye için geçerli. 2020’de kâr marjını artırabilen gıda ambalajı, teknoloji perakendeciliği, gıda perakendeciliği gibi birkaç sektör olsa da genel tabloda pek çoğu kârda büyük erime yaşadı. Ev tekstili, züccaciye, leasing gibi az sayıda sektör kârda mevcudu korudu. Gayrimenkul, beyaz eşya, bilişim, otelcilik, faktoring gibi pek çok önemli sektörde ise önemli düşüşler göze çarptı.
KÂRI DÜŞENLER
Mücevherat, yatak, yazılım, mobilya aksesuarları, elektrik taahhüt, mobilya, otomotiv yan sanayi gibi pek çok sektör kâr marjlarında darbe yiyen alanlar arasında… Ariş Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Güzeliş, pandemi nedeniyle normalden daha az kârlılıkla satış yapabildiklerini söylüyor. Marjlarının yüzde 40-50’lerden 15- 20’lere düştüğünü söyleyen Güzeliş, “Hedefimiz daha az kârlılıkla daha çok ürün satabilmek” diyor. TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, “Çok ciddi bir maliyet artışı ve TÜFE ile karşı karşıyayız. Bu unsurları verimlilikle bertaraf etmeye gayret ediyoruz” diye konuşuyor. Orka Banyo Genel Müdürü Nalan Yılmaz, banyo mobilyaları sektöründe kâr marjının yüzde 8-10 aralığından yüzde 5-7’lere gerilediğini belirtiyor. Yılmaz, “Kâr üretimi azalması nedeniyle öz sermayesi ve kredibilitesi güçlü olanlar ayakta kalacak. Ancak krediyle dönen şirketlerin kârlarını finans kuruluşlarına vermeleri nedeniyle işletmelerini kapatacaklarını düşünüyoruz” diyor. Kimi sektör ise kârlılığını sürdürse de maliyet artışları nedeniyle sorun yaşıyor. Seramik sektöründe ocak-ağustos döneminde geçen yıla göre ihracatta miktar olarak yüzde 12, tutar olarak yüzde 13 aralığında artış yaşandı. İhracat miktarlarında ve döviz kurlarında yaşanan artış nedeniyle sektörde bazı şirketlerin kâr marjlarında yükselme görüldü. İbrahim Polat Holding CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesi Baran Demir, “Bununla beraber, hammadde maliyet artışları dikkate alındığında kârın ortalama bir dengeye oturduğunu söyleyebiliriz. Kâr üretiminin azalması, sektörde dağıtım kanallarında, toptan satıştan perakende kanalına geçişi artırdı. Stoklar arttı. Bu nedenle bazı şirketler zararına satış yaptı. Tahsilat vadeleri uzadı. Bu dönemde, ihracat kabiliyeti olmayan ve standart üretim yapan şirketler kâr elde etmekte ve faaliyetlerini devam ettirmekte zorluk yaşadı” diyor.
YATIRIMLAR ERTELENDİ
Kârı azalan sektörler verimliliği ve satışları artırarak çözüm yolu bulmaya çalışırken yatırımlarsa başka bahara erteleniyor. İşbir Holding CEO’sı Metin Gültepe, yüzde 35’ten 20’ye düşen yatak sektörü kâr marjlarını nasıl kompanse etmeye çalıştıklarını şöyle anlatıyor: “Kârlılığın düşmesiyle beraber yeni yatırım planları gözden geçirilirken, verimlilik ve tasarruf artırıcı yeni yöntemler de araştırılıyor.” Girdilerin kur üzerinden farklılık göstermesi, satışların ise TL bazlı oluşu yatak sektöründe kârlılığı ciddi anlamda etkiliyor. Gültepe, “Kâr oranımız düştü. Buna karşın yoğun üretim miktarımız dengelerimizi korudu. Yükselen döviz kurları da ihracat fırsatlarını beraberinde getirdi. İhracattaki artış sayesinde girdilerdeki kura bağlı yükselişi, iç tüketiciye yansıtmamaya çalışıyor, kur dengesini ihracatla sağlıyoruz” diyor. Tepe Home Genel Müdürü Levent Çapan, mobilya sektöründe kâr marjlarının 2019’daki yüzde 8-13 bandından yüzde 4-9 bandına geldiğini söylüyor ve ekliyor: “Sektör genelinde şirketlerin ciroları artarken kârlılık oranlarında her yıl düşüş gözlemliyoruz. Yüksek döviz kurları, hammaddeye yapılan zamlar, tüketici alım gücündeki gerileme ve yüksek faiz oranları bu durumun ana nedenleri arasında. Müşterilerin fiyat duyarlılığı sonucu artan maliyetlerin fiyatlara yansıtılması zorlaştı. Bu da daha düşük kârlı satış politikası yürütülmesini zorunlu kıldı.” Çapan, küçük ölçekli ve e-ticarete uyum sağlayamayan şirketlerin süreç uzadıkça daha fazla hasar aldığını ve pek çoğunun varlığını sürdüremediğini belirtiyor ve “Rekabetin yüksek oranda arttığı bu zorlu süreçte ayakta kalma mücadelesi için kârsız satışlara dahi başvurulan bir dönemden geçiyoruz” diye konuşuyor.
BÜYÜK DÜŞÜŞ
2019’da kâr marjı kafe-restoran sektöründe yüzde 10-12 bandındaydı. Yine bilişim sektöründe de marjlar yüzde 15 civarındaydı. Platin Bilişim Genel Müdürü Ayhan Bamyacı, 2020 itibarıyla şirketlerin bilişimde güvenlik yatırımlarının azalmasından dolayı kârda sıfır noktasına geldiklerini söylüyor. Bamyacı, kâr marjına etki eden ama müşterilere yansıtamadıkları bir diğer nedenin de teknik personel maliyetlerinin artması olduğunu belirtiyor ve sektörde sürece dayanamayan şirketlerin eleneceğini düşünüyor. Midpoint Ortağı Cengiz Sönmez, restoranların kapalı kaldığı hazirana kadar zaten zarar ettiklerini belirtiyor. Sönmez, yaz aylarında sosyal mesafeye uygun açtıkları restoranlarındaysa kâr marjlarının yeterli olmadığına dikkat çekiyor ve ekliyor: “Zararı en aza indirmeye çalışıyor, borçlanarak devam ediyoruz. Devlet desteği, AVM kiralarındaki ve restoranlardaki KDV indirimi sürerse bir süre daha kârsız devam edebiliriz. Ayrıca vergi, sigorta ve banka kredi ödemelerinin ötelenmesini talep ediyoruz.” Orge Elektrik Taahhüt CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nevhan Gündüz de sektörlerinde kâr üretiminin azalması nedeniyle nakit akışlarında sorun yaşayan, finansman kabiliyeti görece düşük sektör katılımcılarının faaliyetlerini durdurmasının söz konusu olduğunu belirtiyor.
DESTEKLER CAN SUYU OLDU
Mobilya Aksesuar Sanayicileri Derneği (MAKSDER) Başkanı Aliosman Mertöz, işçilik maliyeti, vergiler ve genel giderlerin nakit akışlarını zorladığını belirtiyor. Sektörde harcama kalemlerinin ve giderlerin kısa vadeli ve nakit olmasına karşın, satışlarda minimum 90 gün ve üzeri vadelerle tahsilat yaptıklarını, kur ve maliyet artışlarının da sektörde kârı erittiğini belirtiyor. 2020’nin 3’üncü çeyreğinin iyi geçtiğini aktaran Mertöz, “Uzun vadeli ve düşük faizli borçların yanı sıra nakit desteği can suyu oldu. Ara eleman, teknisyen ve nitelikli iş gücü konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Kârlılığımızın azalması bizi daha verimli çalışmak için yeni tasarımlar yaratma, teknolojik yatırım ve verimlilik alanlarında çalışmaya yöneltti. Yılı yüzde 5 marjla kapatabileceğiz” diyor. LG Electronics Türkiye Ev Eğlencesi Elektroniği ve Beyaz Eşya Ürün Grupları Satış Başkanı Bülent Bülbül ise 2020’nin ilk 6 ayında kâr marjlarında düşüş olduğunu söylüyor. Bu düşüşte finansal maliyetlerin artması, pandemi etkisiyle ciroların düşmesi ve döviz kurundaki artışın etkili olduğunu belirten Bülbül, sektörde kârlılığın genel anlamda korunduğunu söylüyor. Bunda pandemi döneminde sağlanan desteklerin etkisi olduğunu belirtiyor. Sektörde kârını artıranların da olduğunu ifade eden Bülbül, bunu nasıl başardıklarını da şöyle anlatıyor: “Kâr artışında en önemli etken yaşanan pandemiden dolayı üretimde gerçekleşen daralmanın pazarda fiyat artışlarına neden olmasıydı. Kısa çalışma ödeneği, AVM kiralarında sağlanan destekler de kârlılığı olumlu etkiledi.”
MEVCUDU KORUYANLAR
Ev tekstili ve züccaciye sektörüyse pandemiye rağmen kâr marjlarını korumayı başardı. Ev tekstili sektörü yıllardır Uzak Doğu ve Pakistan’la girdiği müthiş rekabetten dolayı milimetrik maliyet kontrolüne alışkın bir sektör. Cotton Box Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Turgut, zaten çok yüksek olmayan marjlarını nasıl koruduklarını şöyle anlatıyor: “Yaşadığımız pandemi sürecinin etkisiyle taleplerin Uzak Doğu’dan ülkemize kaymış olması ve ekonomik ve siyasi nedenler sonucunda sektörümüzde 2019 şartları devam etti. Körfez Bölgesi ve Avrupa’nın belli ülkeleri siparişlerinin bir kısmını Türkiye’ye yöneltti. Bu durum sektörümüze ekstra bir kârlılık getirmese de mevcut kârlılığın devam etmesinde etkili oldu.” Teknosa Genel Müdür Bülent Gürcan, mevcudu koruduklarını anlatıyor. Ürün karmasında önemli değişikliklerin olduğunu söyleyen Gürcan, “Tüketiciler teknoloji ihtiyaçlarını karşılarken, özellikleri ve performansı yüksek ürünleri tercih edince alışveriş sepeti büyüdü. Bu da marjlara ‘tutarsal’ olarak olumlu yansıdı” diyor. Züccaciye sektörü 8 alt kolu barındırıyor. Her bir alt kolun kâr marjları farklı olmakla birlikte kârlılık oranları yüzde 15’in altına indiği zaman sektörde tehlike çanları çalmaya başlıyor. Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, 2020’de geçen yıla göre kâr marjlarında bir değişim olmadığını söylüyor. Pandemi döneminde en çok kırılma yaşayan sektörlerden biri olmasına rağmen kârı korumayı nasıl başardıklarınıysa şöyle anlatıyor: “Tüketicilerimiz pandemide evde kaldıkları için ev aletlerine olan ilgileri de arttı. AVM’ler kapalı olunca yeni satış kanalımız olan online’da büyüme gerçekleştirdik. Stok çalışma, maliyetlerin azalması gibi faktörlerle kâr marjımızı koruduk.”
MARJI ARTIRANLAR DA OLDU
Leasingde yılın sonunda 2019 ile aynı marjın korunacağı tahmin ediliyor. BDDK Finansal Kiralama Sektörü verilerine göre 2020 yılının 7’nci ayı itibarıyla sektörün dönem net kârının toplam özkaynaklara rasyosu yüzde 8,95 olarak açıklandı. Aynı veriye 2019’un 7’nci ayı itibarıyla baktığımızda özkaynak rasyosunun yüzde 7,23 olduğunu görüyoruz. 2019 yılı sonu rakamlarına baktığımızda ise bu rasyo yüzde 11,58 idi. Burgan Leasing Genel Müdürü Cüneyt Akpınar, “Bu anlamda 2020 sonunda sektörün aynı seviyelere yaklaşmasını bekliyoruz” diyor. Akpınar, daha önce yatırım ertelemesine neden olan dalgalanmaların ardından 2020 yılına pozitif başladıklarını söylüyor ve “Ertelenen taleplerin devreye girmesi nedeniyle 2019 yılının aynı çeyreğine oranla net kârda yüzde 80 artış yaşandı. Kârlılıktaki artışın temel nedeni ise kısa vadeli krediler kullanarak fonlama maliyetlerinin düşürülmesi oldu. Ancak burada da vade uyumsuzluğu riski alınıyor” diyor. Gıda ambalajı sektörü de bu dönemde marjını artırmayı başardı. Amcor Plant Genel Müdürü Fatmagül Cengaver, 2019’da yüzde 3-4 bandında olan kâr marjlarını yüzde 10’a nasıl çıkardıklarını şöyle anlatıyor: “Gıda ambalajı üretiyoruz, flexibles ambalaj. COVID-19 bulunduğumuz sektörü çok etkilemedi, siparişlerimizde düşüş yaşanmadı. Satışlarımız döviz bazlı olduğu için, mart ayından itibaren yüzde 40’ın üzerinde gerçekleşen devalüasyon ve nispeten alt seviyedeki enflasyonla kârımızı artırdık.”
“OTOMOTİVDE KÂR YARIYA DÜŞTÜ” İSKENDER ULUSAY / AKTAŞ HOLDİNG İCRA KURULU BAŞKANI MALİYETLER ARTTI Kârlılık açısından tüm sektörlerde ciddi sıkıntı var. Özellikle son yıllarda giderek artan maliyetler, kâr marjlarının düşmesine neden oldu. Dünyadaki rekabetten dolayı otomotiv şirketlerinin kârlılıkları düşmeye başladı. Otomotiv endüstrisinde, durgunluk dönemlerinin ardından yeni normale uyum sürecinin hızlanmasıyla yavaş yavaş toparlanma meydana gelse de küresel olarak bakıldığında, otomotiv pazarında 2020 yılında yüzde 20-30 daralma bekleniyor. CİRO VE KÂRDA KAYIP Sektörde kâr marjı yüzde 2-4 civarındayken, bugün bunun yarıya düştüğünü görüyoruz. TAYSAD’ın yaptığı araştırmaya göre yılın sonunda şirketlerin yüzde 50’sinden fazlasında ciro kaybının yaşanması, vergi öncesi kârlılıklardaysa yüzde 40-45 seviyesinde düşüş bekleniyor. Bu süreçte üretim ve ciro anlamında olumsuz etkilensek de yeni ve inovatif ürün yatırımlarımız oldu. Piyasadaki bazı açık noktalara bu ürünlerle girip geçtiğimiz yılın da üzerine ekleyerek, büyüme ivmemizi sürdüreceğimizi düşünüyoruz. |
“EKİPLER KÜÇÜLÜYOR, ŞİRKETLER KAPANIYOR” ALİ GÜVEN / NETCAD CEO’SU TARİHSEL MARJ DÜŞTÜ Yazılım sektörü eğer doğru yönetilirse çok kârlı bir sektördür, konjonktürden de çok etkilenmez. Türkiye’de yazılım sektörünün kâr marjı tarihsel olarak yüzde 25-30 bandında. Pandemi yılı olarak adlandırdığımız 2020’deyse satışlar çok ciddi azaldığı fakat giderler daha makul azaldığı için bu kâr marjı yüzde 15-20 bandına düştü. İNSAN GÜCÜNÜ KAYBEDİYOR Yazılım şirketlerinin geleneksel bir dilemması vardır. Yazılım ve proje ikilemi yaşarlar. Başarılı olabilmenin yegane yolu projeleri çok iyi analiz etmek, kâr marjını kontrol etmek ve yapılacak projenin bir sonraki adımda bir yazılım ürünü olmasını garanti altına almaktır. Maalesef bu tür kriz ortamlarında nakit akışı paniğiyle birçok yazılım şirketi bu kriterleri dikkate almaz. Kârsız proje işi alır sonra daha büyük problemler yaşar. Oluşan kârsızlık ortamı da maalesef insan gücünü azaltmaya yol açar. Bunun etkisi de gelecek yılları kaybetmek olur. |
“KÂRDAN TAVİZ VERDİK PAZAR PAYI KAZANDIK” CEM ŞENBAY / FLORMAR CEO’SU İSTEYEREK YAPTIK Renkli kozmetik sektöründe kâr azaldı ama bunu isteyerek yaptık. Giderler arttı, gelirler azaldı. Satın alma gücü düştü. Satışları belli bir noktada tutabilmek adına promosyon ve pazarlama maliyetlerimizi artırdık. Pandemide genel indirim oranımız yüzde 17’den yüzde 22’ye çıktı. Her marka yüzde 50-60 indirim kampanyası yapıyor. Çünkü satışları belli bir noktada tutmak zorundayız. ÖNCELİK SATIŞ OLDU Pandemide önceliğimiz satış oldu. Kârdan taviz verdik. Satış kaybını limitli tuttuk. Aynı kârı korumak isteyenlerse hem ciro hem pazar payı kaybetti. Sektör yüzde 40 civarında küçüldü. Tüketici büyük indirimlere alıştı. O indirimleri görmediği markaları tercih etmiyor. Biz de müşteriyle bağı koparmamaya çalışıyoruz. Bu nedenle kâr azaldı ama pazar payımız arttı. |
“KIŞ ZOR GEÇECEK” TUNÇ BATUM HILTON DALAMAN SARIGERME RESORT GENEL MÜDÜRÜ BAŞA BAŞ ÇIKMAK MUCİZEYDİ Dolulukların düşük seyrettiği haziran, temmuz aylarında başa baş çıkmak bile mucizeyken normal doluluklara ulaşılan ağustos, eylül aylarında vergi öncesi kâr marjımız 2019’daki yüzde 30’dan 25’e düştü. Pandemiden kaynaklanan ek personel ve diğer önlemlerle ilgili maliyetler marjı düşürdü. AMAÇ NAKİT AKIŞI Oteller açık kalarak nakit akışlarını sağlamaya çalışıyor. Açılamayan tüm işletmeler ellerindeki birikimle gelecek yıla kadar dayanacak. Açılanlar hiç olmazsa biriken zararı bir nebze olsun finanse etmeyi başaracak. Bunun yanında yılın sonunda kâra geçerlerse bu yıl için harika bir sonuç olacaktır. Sektörün önündeyse zor bir kış var. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?