EN HAREKETLİ BÖLGELER
Global olarak satılık şirketlerin bulunduğu coğrafyalara baktığımızda
yüzde 70’inin Amerika ve Avrupa’da yer aldığını görüyoruz. Pragma
Kurumsal Finansman Yönetici Ortağı Kerim Kotan, özellikle Yunanistan,
İspanya ve İtalya gibi sıkıntıda olan ekonomilerde satılık şirket
sayısında bir artış gözlemlediğini belirtiyor. “Yunanistan’da kurumsal
finansman ve yatırım bankasında çalışan arkadaşlarımızdan her gün
onlarca satılık şirket haberi geliyor. 2013 yılı ve sonrasında da BRIC
ülkeleri ve Türk şirketlerinin yurtdışında yaptıkları satın almalara
şahit olacağız. Aynı zamanda batıdaki yavaş büyüyen, düşük marjlı
şirketlerin satın alındıktan sonra nasıl hızlı büyüyen, daha yüksek
marjlı işlere dönüştürüldüğünü göreceğiz” diyor. inHERA Capital Kurucu
Ortağı Levent Bosut, krizin derinleştiği Yunanistan’da şirketlerin
borçlu grupların varlıklarını, İspanya, İrlanda ve İtalya’da da işleri
yavaşlayan birçok şirketin daha düşük beklentilerle şirketlerini satmayı
düşündüklerini söylüyor. TSKB Kurumsal Finansman Grup Müdürü Hakan
Aygen de önümüzdeki dönemde dünya genelinde satılık veya ortak arayan
şirket sayısında artış beklediklerini ifade ediyor. “Ama burada temel
motivasyon unsuru kriz olmayacak. Uzun süredir ertelenmiş yatırımları
olan, daha bölgesel veya küresel oyuncu olmak isteyen birçok nitelikli
şirket, öz sermaye tabanlarını güçlendirmek amacıyla ortak arayışına
girebilir. Talep yetersizliği veya mali sorunlar nedeniyle satışa konu
olacak şirketler ise daha çok Euro Bölgesi’nden gelecek” diye konuşuyor.
ÖLÇEKLER KÜÇÜLÜYOR
Birleşme ve satın almalara açık olan şirketler neredeyse her sektörden
geliyor. Ancak enerji, finans, altyapı, madencilik ve kimya bu sektörler
arasında öne çıkıyor. Capital’in dünya genelinde satılık olduğunu
belirlediği 47 şirketten 8’inin finans, 7’sinin de enerji sektöründe yer
alması bu durumun bir göstergesi... Uzmanlar da bu göstergeleri
doğrulayan açıklamalar yapıyor. Pragma Kurumsal Finansman Yönetici
Ortağı Kerim Kotan, 2013 yılında global anlamda sanayi ürünleri, petrol,
gaz ve finansal hizmetler sektörlerinin alıcı, finansal hizmetler ve
sanayi ürünlerinin de ciddi satıcı olabileceğini düşünüyor. “Örneğin
otomotivde de ciddi satıcılar bekliyorum ama alıcı olmadığı için o
sektörde M&A pek hareketli olmaz” diye konuşuyor. Son yıllarda
birleşme ve satın almalara konu olan şirketler, genelde büyük ölçekli
şirketlerdi. Uzun bir aradan sonra oluşacağı düşünülen yeni dalgada ise
satılık şirket ölçekleri daha geniş bir yelpazeye yayılacak gibi
görünüyor. Tüm dünya genelinde KOBİ’lerin giderek daha çok ortaklık ve
satış işlemlerine ilgi duyduklarını belirten TSKB Kurumsal Finansman
Grup Müdürü Hakan Aygen, “Büyük şirketlerin sayısında bir azalma olmasa
bile çok sayıda küçük şirketin yeni bir akım olarak piyasaya çıkması
ortalama büyüklükleri aşağı yönde çeken bir etki yaratabilir” diyor.
Kerim Kotan da global çerçevede 2007’de yaklaşık 90 milyon dolar olan
ortalama işlem büyüklüklerinin 2012’de 60 milyon dolara kadar düştüğünü
ifade ediyor. Bunun arkasındaki nedenleri de şöyle açıklıyor: “Kriz
sonrası KOBİ’lerin kendilerini toparlamakta büyüklere nazaran
zorlanmaları, hem stratejik hem finansal potansiyele sahip
yatırımcıların, şirket alırken büyükten küçüğe doğru kaymalarında etkili
oldu.”