Trend
Finans dünyasında, dijital dağıtım platformları,
yeni ürün tedarikçileri ve dış kaynak
kullanımındaki artış yeni bir yapı oluşuyor.
Yaşanan bu değişim bu alanların hem gelir
hem giderlerinde kalemlerinde 1 trilyon dolarlık
değişim yaratacak. Oliver Wymann
ortaklarından MURAT ABAY, bu görüşlerin
yer aldığı ve ocak ayında Davos’ta görüşülen
“Modüler Finansal Hizmetler” raporlarını
şöyle aktarıyor:
YENİ YAPI NE GETİRECEK?
“Finansal hizmetler
sektörü, modüler bir yapıya dönüşüyor.
Çalışmamız, bu dönüşümün şu anda 5,7
trilyon dolar toplam gelire sahip bankacılık
ve sigortacılık sektörlerinde 1 trilyon dolarlık
bir gelir ve gider değişimine neden olacağını öngörüyor.
Modüler yapıya geçişin olası etkisi şöyle: Aracı platformlar
ve mevcut müşteri platformları ile 50-150 milyar dolarlık
gelir fırsatı mevcut. Aynı şekilde inovatif ürün kaynaklı yeni
iş modelleriyle 150-250 milyar dolarlık yeni gelir bekleniyor.
Rekabet ve şeffaflık nedeniyle müşterilerin maliyetlerinde de
150 ila 300 milyar dolar arasında bir düşüş öngörülüyor. Bu
yeni modüler yapının 2 trilyon dolar olan bankacılık
sektörü mevcut toplam maliyetine ise
şöyle bir artısı olacak: Bankaların platformlarını
yenilemesiyle 340 milyar dolarlık tasarruf elde
edilecek. Bu noktada tedarikçi platformlarının
da 50 milyar dolar operasyonel gelir olanağına
sahip olduğunu öngörüyoruz.
MÜŞTERİ LEHİNE
Finansal hizmetlerin modüler bir
yapıya dönüşümünden en çok müşteriler fayda
sağlayacak. Müşteriler, daha fazla sayıda
tedarikçiye erişim olanağı bulacak ve artan
rekabet marjları sınırlayacak. Bu dönüşüm farklı
piyasalarda farklı hızda ortaya çıkıyor. Örneğin
ABD pazarı Avrupa ve Asya pazarlarına göre
daha modüler. Türkiye’de de modüler yapıya
dönüşümün ilk adımları görülmeye başlandı. Direkt bankacılık
ve özellikle ödeme sistemleri alanında artan Fintech şirketleri
bu alanda pazarın olgunlaşması için platform oluştursa da
mevcut durumda bu yapıların çoğu müşteriye ulaşmak için
bir bankaya entegre çalışmak zorunda. Önümüzdeki yıllarda
bu değişimin devam etmesini ve modüler dönüşümün pazar
yapısı üzerindeki etkilerini görmeyi bekliyoruz.”
En iyi proje
"Artık aracın değeri tam korunuyor"
Sigorta tarafında bir derde daha çözüm bulundu.
Aracın çalınması ya da pert olması durumunda,
aracın piyasa değeriyle kaskonun ödediği bedel
arasındaki fark uzun yıllardır sigortalıların dert yandığı
bir konuydu. Şimdi BNP Paribas Cardif “Aracınızın
Değerini Koruyan Sigorta” ile bu soruna çözüm sunmayı
amaçlıyor. BNP Paribas Cardif Genel Müdür Yardımcısı
CEVDET ALTUĞ, bu yeni ürünle ilgili şöyle konuşuyor:
TALEP YÜKSEK
“Ürünümüzle standart kasko poliçelerinde
ilk yıldan sonra oluşan açığı kapatarak aracın çalınması
veya pert olması durumunda, aracın yaşına bağlı
olarak düşen kasko teminat bedelinden kaynaklanan
değer kaybını önlüyoruz. Bu ürüne inancımız yüksek.
Ürünü sunmaya başladığımızda hem iş ortaklarımızdan
hem nihai kullanıcılardan memnun edici geribildirimler
aldık. Talepler beklentimizin üzerinde gelişti. Hedef
kitlemiz ilk olarak otomotiv ve finansman şirketlerinin
müşterileriyken, finans sektöründeki diğer oyunculardan
ve sigorta şirketlerinden de ürüne ciddi talepler alıyoruz.
Yakın zamanda farklı sektörlerdeki iş ortaklarımız
kanalıyla ürünü onların nihai müşterilerine de ulaştırmaya
başlayacağız.
3 YILDA 50 MİLYON TL
Ürünümüzü otomotiv finansman
sektöründeki farklı iş ortaklarımıza sunmaya başladık.
Ürünün her geçen yıl daha fazla talep görerek
önümüzdeki 3 yıl içinde toplam 50 milyon TL’lik bir
hacme ulaşacağını öngörüyoruz. Araç Değer Koruma
Sigortası’nı kademeli olarak farklı iş ortaklarımıza hem
yeni hem 2. el araçlar için sunmaya başladık. 2015
yılında 3 milyon TL’lik prim üretimi yakaladık. 2016
yılında ise ürünü 4 iş ortağımıza farklı segmentlerdeki
araçlar için sunarak toplam 15 milyon TL’lik bir prim
üretimi gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Aracın markasına,
modeline, yaşına ve seçilen ürünün kapsamına göre risk
ve müşteri bazlı fiyatlandırma yapıyoruz.”
CEO Ajanda
Kritik maliyet düşürme çabaları
Bu yılın başından başlayarak gerek ülke içinde
gerek global ekonomide yaşadığımız zorluklar,
her sektör gibi finans alanlarını da verimlilik üzerinde
daha çok yoğunlaşmaya yöneltiyor. Biz de finansın
farklı sektörlerinden deneyimli yöneticilere hangi
kalemlerde maliyetleri düşürmeye çalıştıklarını
sorduk.
DİJİTALİZASYON PROJELERİ “2016’da büyüme
ivmesinin artmasını beklemiyoruz” diyen TEB
Faktoring Genel Müdürü ÇAĞATAY BAYDAR, bu
sebeple şirketlerdeki en önemli hedefin verimliliğin
artırılması olacağını düşünüyor. Baydar, “İlk akla
gelen personel
maliyeti ancak bizim
hedefimiz mevcut
kaynaklarla daha
fazla iş yapabilmeyi
başarmak. Bu yüzden
satış hedeflerimizde
artış koyarken en büyük
kaynak desteği olarak
dijitalizasyon projelerini
koyduk. Hatta geçen
yıl dijitalleşme ve
verimlilikle ilgili şirket
bünyesinde 90’a yakın yaratıcı öneri oldu. Bunların bir
kısmını bu yıl içerisinde hayata geçirmeyi planlıyoruz.
Amacımız operasyonel yükleri hafifletmek, kırtasiye
ve arşiv maliyetlerini azaltmak, aynı işin birkaç
defa yapılmasını önlemek adına müşterilerimizden
başlayarak son noktaya kadar bir sinerji yaratmak.
Bunun için en büyük adım, internet sitemizden
müşterilerimizin başvurularını yapabilecekleri, yine
internet üzerinden işlemlerini yürüterek tüm bilgi
ve raporlara doğrudan erişebilecekleri bir platform
yaratmak oldu” diye konuşuyor. TASARRUF KALEMLERİ TSKB Genel Müdürü
ÖZCAN TÜRKAKIN da bankanın farklı alanlarında
maliyetleri nasıl düşürdüklerini şöyle aktarıyor:
“Verimlilik projeleri kapsamında, bankacılık faaliyetlerimizden oluşan dış etkilerimizi ve
ofislerimizdeki elektrik, doğalgaz, su ve kağıt
tüketimimizi önemli oranda azaltıyoruz. Ayrıca iş
seyahatlerimizi optimize ediyoruz. Son 10 yılda
elektrikte yüzde 25, doğalgazda yüzde 32, kağıtta
yüzde 27, suda yüzde 32 tasarruf sağladık. Ayrıca
2009’dan bu yana TSKB kredileriyle gerçekleşen
verimlilik yatırımlarıyla her yıl orta büyüklükte bir
şehrin ısınmasına denk tasarruf sağlanıyor.”
BANKAYLA ORTAK HAREKET Mali verimlilik
alanında sektörde liderlerden olduklarını belirten
Burgan Leasing Genel Müdürü CÜNEYT AKPINAR,
bu konuda “Verimlilik
kavramını gündelik
hayatımıza dahil
etme gayretindeyiz.
Bunun için bankamızla
önemli adımlar attık.
Örneğin, bankamız ve
iştirakleri geçtiğimiz
yılın son çeyreğinde
tek bir binada toplandı
ve operasyonel
maliyetlerimizi optimize
ettik. Ofis ihtiyaçlarını
bankamızla birlikte
alarak ölçek ekonomisinden faydalanıyoruz, personel
servislerini bankamız ile birlikte kullanıyoruz”
şeklinde konuşuyor.
GÖSTERGE
Yılın son çeyreğinde
bankacılık sektöründe kredi
tutarı 1,48 TRİLYON TL
olurken, mevduat tutarı
1,25 TRİLYON TL olarak
gerçekleşti. BDDK verilerine
göre mevduatın krediye
dönüşüm oranı 2015
sonunda yüzde 1,19’a
kadar çıktı. 2010’da
bu oran yüzde 0,85’ti.
CEO TWEET
MURAT ÜLKER
“Sanayi devrimi ilk sermaye işiydi. Sonra teknolojik üstünlük, pazarlama, iletişim derken bugün işimiz markalar ve inovasyon…”
HAKAN AKBAŞ
“ABD’de kişi başı gelir Türkiye’nin 3 katı fazla. Benzin fiyatı Türkiye’nin 3’te 1’inden daha az.”
MEHMET ŞİMŞEK
“Nüfusumuz hızla yaşlanacak. Zenginleşmeden yaşlanma riskini azaltmak için daha çok yapısal reformu hayata geçirmeli.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?