Geçtiğimiz günlerde politika arenasında yapılan açıklamalar sonrası gözler, varlık yönetim şirketlerine döndü.
2002’de devreye alınan varlık yönetimi düzenlenmesi sonrası Finansal Kurumlar Birliği’ne bağlı 22 oyuncu faaliyet gösteriyor. Toplam aktif büyüklüğü 7,3 milyar TL olan alanın önemli liderlerine varlık yönetimi şirketlerinin finans sektörüne etkisini sorduk:
“1,6 MİLYON SİSTEME DÖNDÜ”
2021 yıl sonu itibarıyla 5 trilyon TL eşiğini geçen kredi hacmi, bu yılın ilk yarısında 6,5 trilyon TL’ye ve tahsili gecikmiş alacaklar da 170 milyar TL sınırına ulaştı. Finansal Kurumlar Birliği (FKB) Başkanı Ali Emre Ballı, bugüne kadar varlık yönetim şirketlerinin satın aldığı anapara tutarının 76,3 milyar TL olduğunu söylüyor.
Başkan Ballı, bu anlamda varlık yönetim şirketlerinin banka ve banka dışı sektörlere önemli bir kaynak girişi sağladığına dikkat çekiyor ve şöyle anlatıyor: “Rasyolarının iyileştirilmesi ve ana faaliyet konuları olan kredi süreçlerinin devamlılığı ve kredi kalitesinin artırılması için katkıda bulunuluyor. Varlık yönetim şirketlerimiz, ödeme koşullarını iyileştirerek ve alternatif imkanlar sunarak yaklaşık 1,6 milyon kişinin finansal sisteme geri dönüşüne yardımcı oldu.”
“ÇÖZÜME KAVUŞTURUYORUZ”
Armada Varlık Yönetimi Genel Müdürü Emrah Ünsal’a göre varlık yönetim şirketlerinin nasıl bir yasal zeminde çalıştığının altının çizilmesi gerekiyor. “Başta BDDK olmak üzere kamu kurumlarının sıkı ve sürekli denetimine tabi olan varlık yönetimi şirketleri, ülkenin güçlü bankacılık ve banka dışı finansal kurumlar sisteminin bir parçası” diyen Ünsal, şöyle devam ediyor:
“Bireylerin ve ticari işletmelerin finansal problemlerinin çözüme kavuşturulmasını ve sisteme kazandırılmasını, kredi arzının büyümesini, devletin vergi ve harç gelirlerinin artırılmasını hedefliyoruz. Bunu yaparken binlerce kişiye istihdam sağlayarak değer yaratmayı amaçlıyoruz. Bu sistemden tehdit diye bahsetmek fazlasıyla yüzeysel kalıyor. Varlık yönetim şirketlerinin hayata geçmesiyle borçlular özel koşullarını dikkate alacak muhatap bulabiliyor. Hem borçlular hem kaynak kuruluşlar için artıları olan bir sistem bu. Varlık yönetim şirketleri yaklaşık 600 bin KOBİ ve ticari müşterisinin ödeme sorununa çözüm üretebilmek için çalışıyor. Amacımız, bu şirketlerin ticari ve ekonomik devamlılığını sağlamak. İlerleyen zamanlarda bu hizmeti daha güçlü bir borç yapılandırma danışmanlığı ve verimlilik artışıyla devam ettireceğiz.”
“SÜREÇ İŞLEVSEL HALE GELDİ”
Dünya Varlık Yönetim Genel Müdürü Nida Çetin, BDDK’nin 2002’de varlık yönetimi düzenlenmesini devreye almadan önce banka ve diğer finansal kuruluşların tahsili gecikmiş alacakların yasal takip ve tahsili süreçlerini kendi bünyelerinde veya dışarıdan hizmet almak suretiyle gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, “Satılmadan bilançolarda taşınan tahsili gecikmiş alacaklar, finansal kuruluşların aktif kalitesini etkiliyordu. Varlık yönetim sektörünün oluşmasıyla süreç hem finansal kuruluşlar hem borçlular için daha verimli ve işlevsel hale geldi” yorumunu yapıyor.
Yeni açıklanan borçların silinmesi kararıyla ilgili de Çetin, şöyle konuşuyor: “Paketle yaklaşık 5,5 milyon kişinin icra takibine konu olmuş 2 bin TL’ye kadar olan borcunun affedileceği duyuruldu. Bunların yaklaşık 1 milyonu varlık yönetim şirketlerine borcu olan kişilerden oluşuyor. Kapsama sadece bireysel kredilerden kaynaklı borçların gireceği ve bireylerin varlık yönetimi şirketlerine olan toplam borçlarının belirtilen tutarın altında olması koşuluyla aftan faydalanabilecekleri tahmin ediliyor. Paket ekim ayında meclis gündemine geleceği için uygulamanın kapsamı ve şekli görüşmeler sonucunda netlik kazanmış olacak.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?