Son dönemde tüm finans dünyası blockchain,
kişilerarası borçlanma modeli ve
kitle fonlaması gibi bankaları oyun dışına
atan yeniliklerin finans sisteminde işleri nasıl
değiştireceğini sorguluyor. Bu yeni teknolojiler,
dünyada bankaların gelir yapısını yeniden
inşa etmeye zorluyor. Bankalarda neler değişecek?
Türk bankaları bu değişime hazır mı?
EY Türkiye Ortağı GÖKHAN GÜMÜŞLÜ ile bu
sorulara yanıt aradık:
TEK NOKTA OLMAYACAKLAR
“Blockchain’in
ilerleyen dönemde getirmesi beklenen
en önemli değişikliklerden biri, aracıların etkisini azaltmak.
Bankacılık, sigorta, ticaret ve üretim gibi pek çok alanda taraflar,
aracı kullanmak yerine işlemlerine ilişkin kayıtları ortak bir
defter üzerinde güvenli ve doğrulanabilir bir şekilde oluşturup
takip edebilecek. Bugün bir ödeme ya da yatırım işleminde
aracı kurumlar gerekirken bu teknolojiyle taraflar tek bir ortam
üzerinden işlemlerini yapabilecek. Ancak şu da var, burada
standartların oluşturulması, ekosistemin geliştirilmesi ve bunlar
üzerinde yeni ürünlerin oluşturulmasında bankalar rol alabilir
ve buradan yeni gelir kalemleri oluşturabilir. Kişilerarası (P2P)
borçlanma ve kitle fonlaması (crowdsourcing) da bankaların
ana iş kollarından olan kredi dünyasını etkileyecek. Bankalar
kredi konusunda tek finansman noktası olmaktan çıkıyor. Bu
konuların gelecekte ne kadar etkin olacağı
düzenlemelere bağlı. Bankaların bu
konularda tasarruf ya da gelir artışı sağlaması
mevcut müşteri segmentleri ve iş
modelleriyle bağlantılı. Müşterilere fiziksel
kanallarla ulaşan ve segment bazında
farklı yaklaşımları olmayan bankalarda
kitle müşteriler için dijital kanalları kullanmak
hizmet maliyetlerini kontrol etmede
avantaj sağlayacak.
TÜRK BANKALARI HAZIR MI?
Türkiye’de
bankaların bugünden yapması gerekenlerin
başında ilgili altyapıyı oluşturmak ve kurum içerisinde
buna ilişkin yetkinlikleri geliştirmek geliyor. Bankaların
standart sistemlerinin dışında olan blockchain gibi yeni
uygulamaları kullanabilmek için için farklı kurumlarla
nasıl bir ortak altyapı kurması ve yönetilmesi gerektiğinin
belirlenmesi önem taşıyor. Farklı sektörlerle teknoloji geliştirme
alanında ortaklıklar yapılması da düşünülebilecek
opsiyonlar arasında yer alıyor. Gelir artışında robo danışmanlar
ayrı bir yere sahip. Yapay zekâ uygulamalarını
sadece müşteriye dönük alanlarda değil, bankaların
kendi operasyonel süreçlerinde de yoğun şekilde göreceğiz.
Giderek ürün bazında gelirden hizmet bazında
tanımlanan bir gelir dünyasına doğru ilerliyoruz.”
Trend
İhracatçı fırsatı gözden kaçırıyor
Bu yıl yurt içinde alacaklarla ilgili yaşanan
sıkıntılar, pek çok şirketi yurt dışında yeni pazarlara
yönlendiriyor. Yalnız burada gözden kaçan bir nokta
var. Ekonomi Bakanlığı’nın ihracat yapan firmalara
dönük teşvik çalışmaları her geçen gün genişliyor.
Bugüne kadar 5 binden fazla firmanın ihracat teşviki
almasında aracılık eden KOBİ Türkiye Başkanı KORAY
AKSU, bu fırsatı şöyle aktarıyor:
850 MİLYON TL DESTEK ALINDI
“İhracatçı firmalar
bugün yurt dışında şube açarken, fuara katılırken
veya tanıtım çalışması yaparken yaptığı harcamaların
miktarına göre yüzde 50 ila 70 oranlarında devletten
teşvik alabilir. Türk ihracatçılar bu yıl Afrika ülkeleri
Güney Afrika Cumhuriyeti, Etiyopya ve Cezayir ve
Uzak Doğu ülkelerine yönelmeye başladı. Ekonomi
Bakanlığı da bu ülkeleri öncelikli ülkeler olarak
belirledi. Yüzde 60 olan hibe destek miktarına ilave
İhracatçı fırsatı gözden kaçırıyor
trend
“Bankalarda yeni gelir kalemleri oluşabilir” yüzde 10 koyarak desteği özellikle yüzde 70’e çıkardı.
Ekonomi Bakanlığı’nın 2015 yılı verilerine göre geçen
yıl yaklaşık 850 milyon TL destek verildiği tahmin
ediyorum. Bu desteklerden geçen yıl 19 binin üzerinde
şirket yararlandı.
6 AY ÖNCEYİ DE KAPSIYOR
Bu yıl ise ihracattaki
daralma ve ekonomideki genel tablo dolayısıyla ilk
6 aylık veriler geçen yılla paralel gidiyor. Baktığınızda
ihracatçı şirket başına yıllık 1,5- 2 milyon dolara kadar
teşvik alınabiliyor. Ancak maalesef firmalar bu haklarını
ihmal ediyor veya prosedürlerle uğraşmak istemiyor.
Teşvikleri kullanabilmek için firmanın büyüklüğünün,
küçüklüğünün, çalışan sayısının, firma sahiplerinin yerli
ya da yabancı olmasının, ihracat rakamının azlığı
veya çokluğunun ya da KOBİ olmasının önemi yok.
Ayrıca verilen destek, şirketin geçen 6 aya dönük ilgili
harcamalarını da kapsıyor.”
CEO TWEET TIMOTHY ASH
“Merkel’i eleştirmek kolay ama ya
sınırları göçmenlere açmasaydı ne
olacaktı? Yanıtı şu: Doğu Avrupa’da
kaos, istikrarsızlık ve ölümler…” NURGÜN EYÜBOĞLU
“Pazar payı bir çektir. İhtiyaç anında bozdurur
parsayı satın alırsın. Çeki hangi fiyattan
bozdurduğun ise gerçek ölçülmesi gereken
değerdir.”
MEHMET ŞİMŞEK
“Çin’in orta sınıfı Almanya, Birleşik
Krallık ve Fransa’daki toplamdan
daha büyük. İhracatçılarımıza
duyurulur.”
GÖSTERGE
Dünyada 2000-2014 arası kişi
başına milli gelir artışında Çin,
YÜZDE 353 ile başta geliyor.
Hindistan’da14 yılda kişi başına
gelir YÜZDE 176 büyürken
Endonezya’da oran YÜZDE
127’yi buluyor. Türkiye’de ise
14 yılda kişi başına düşen gelir
de YÜZDE 91 artış yakalandı.
CEO Ajanda
CEO Ajanda
Teknoloji, iş dünyasında tüm iş yapış
modellerini yeniden belirliyor. Finansın
liderleri de verimli çalışmak ve ofis dışından
işleri yürütmek adına teknolojiyi yakından takip
ediyor ve iş hayatlarında onun nimetlerinden
yararlanıyor. Finansın iki önemli ismine teknolojik
cihazları özel ve iş hayatlarında ne derece etkin
kullandıklarını sorduk:
FAZLA MESAİYE İNANMIYORUM
Gün içinde
hem özel hem iş hayatında iPhone ve iPad’in en
çok kullandığını cihazlar olduğunu belirten Fiba
Emeklilik Genel Müdürü Ömer Mert, teknolojinin
hayatına sağladığı artıları
şöyle aktarıyor:
“Sabah işe giderken,
gün içinde toplantılara
gitmeden önce hem
yol durumu hem
gideceğimiz yerin
konumu Yandex ve
İBB uygulamalarından
kontrol ediyorum. Bu,
en çok vakit yollarda
kaybolduğundan
inanılmaz verimlilik
sağlıyor. Ofis dışında
şirket raporlamalarımızı
telefonumdaki MS
power BI’ya online olarak bağlanıp günlük ve anlık
kontrol ediyorum. Gün içinde ajanda yönetimi, eposta
trafiği gibi tüm işin gerektiği çalışmaları da
telefon üzerinden yapıyorum. Ayrıca müşteriye
ait işlemlerde online şekilde CRM uygulamamıza
bağlanarak, müşteri şikayeti veya taleplerini online
şekilde takip ediyorum. Özel hayat tarafında aileyle
haberleşmeyi daha çok WhatsApp üzerinden takip
ederek aslında verimli bir iletişim sağlamış oluyoruz.
Akşamları iPad kullanımına geçip film, dizi izliyor,
dergi okuyorum ve müzik dinliyorum. Bu kadar verimli iş yapma ve takibinin mümkün olduğu
teknolojik ortamda fazla mesaiye inanmıyorum. Ben
mesai bitiminde şirketten çıkarken diğer çalışanları
da bu yönde teşvik ediyorum.”
İŞLERİ HIZLANDIRIYOR
Pasha Bank Genel
Müdürü Cenk Eynehan ise teknolojiyi nasıl etkin
kullandığını şu sözlerle anlatıyor:
“Akıllı telefonum ve diz üstü bilgisayarım günlük
yaşantımın bir parçası. Akıllı telefonun e-posta,
sosyal medya, fotoğraf makinesi, iPod, günlük ve
haftalık programımın planlayıcısı olması nedeniyle
en çok kullandığım teknolojik alet. Tüm bu
özellikleri barındırması nedeniyle hayatımı oldukça
kolaylaştırıyor. İşlerin hızlanmasını sağlıyor,
bankacılığın teknolojik olarak çok ileri gittiğini
ve bunun başlıca
nedeninin bilgiye
erişebilmek olduğunu
düşünürsek bu birden
çok özelliği nedeniyle
akıllı telefon benim
olmazsa olmazım. Diz
üstü bilgisayarım da
hafta sonu ve tatillerde
uzun dokümanların
okunması, edit edilmesi,
sunumlar ve excel
tablolarında çalışma
anlamında hayatımı
oldukça kolaylaştırıyor.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?