2017'nin 3’üncü çeyreğinde Türkiye ekonomisi yüzde 11,1 büyüyerek beklentileri aştı. Geçen yılın aynı dönemi darbe girişimi sonrasına rast geldiği için bu yıl baz etkisinden dolayı yüzde 8,5 civarı bir büyüme beklentisi vardı. Bayramların kaymasından dolayı çalışma günü sayısının artması da olumlu etki yaptı. Ama asıl itici güç, devlet destekli Kredi Garanti Fon’unun (KGF) devreye girmesiyle yaşanan hızlı kredi büyümesi oldu. Nitekim yüzde 11’lik büyümenin yüzde 7’si özel tüketimden gelirken yüzde 3,6’sı yatırımlardan geldi. Net ihracat ve kamunun büyümeye katkısı yüzde 0,3 ile sınırlı kaldı. 2017’nin tümünde yüzde 7 civarı beklenen büyüme, KGF’nin etkisinin azalacağı 2018’de yüzde 3-4 gibi normal bir seviyeye inebilir. Kamunun bilançosu 2017’- de büyümeye destek vermeye imkân sağladı ama bunun maliyeti enflasyon ve faizlerin yükselmesi oldu. 2018’de politika önceliği, sürdürülebilir bir büyümeye razı olup enflasyonu tek haneye indirmek olmalıdır. Fakat 2019 seçim takvimi doğru politikalara izin vermezse enflasyon, faizler ve cari açık daha fazla artarak ekonomide kırılganlığı derinleştirebilir.
MB KREDİBİLİTE KAYBEDİYOR
Aralık ayında ABD Merkez Bankası (FED) faizi çeyrek puan artırınca TCMB de yarım puan artışa gitti. FED faizi yüzde 1,5’e çıkarırken TCMB faizi yüzde 12,25’ten yüzde 12,75’e yükseltti. Piyasada oluşan beklenti, TCMB’nin yüzde 1’e yakın bir artışa gitmesiydi. Yıllık enflasyonun yüzde 13 olduğu ve döviz kurunun hem seviyesinin hem de oynaklığının arttığı bu dönemde, TCMB’nin daha kararlı davranması gerekirdi. TCMB’nin siyasi baskı altında gereken politika tepkisini veremediği algısı, gelecekte piyasayı sözlü müdahaleyle yönlendirme imkânını azaltıyor.
BITCOIN SPEKÜLASYON BLOCKCHAIN GERÇEK
Sanal para denilen bitcoin’de son aylarda inanılmaz bir spekülasyon yaşanıyor. Bitcoin’in değeri 2017’de 20 kat; son 5 yılda ise 1.400 kat arttı. Yani 5 yıl önceki 100 dolar, 15 Aralık 2017 itibarıyla 140.680 dolar oldu! Tarihteki tüm spekülasyonları geçen bitcoin spekülasyonu bir süre daha devam edebilir veya her an çökebilir. Çünkü buna yatırım yapanların çoğu değerini düşünerek değil, daha yüksek bir fiyattan satmak için alıyor. Bitcoin’in aksine blockchain teknolojisi ise finans, bankacılık ve kamu hizmetlerini kökten değiştirme gücüne sahip. Örneğin teknoloji girişimcisi Cemil Şinasi Türün, Türkiye’ye özgü vadeli çek sistemini blockchain’e taşıyacak bir proje yürütüyor. Türün’ün kurmayı planladığı Defterhane, vatandaşların kendilerine kredi yaratabildikleri, faizsiz ve aracısız, dağıtık bir değer transferi ve takas platformu olacak. Konuyu akademik boyutta takip eden Chicago’- daki İllinois Üniversitesi’nde istatistik hocası Dr. Hakan Demirtaş’ın yaklaşımı şu şekilde: “Bitcoin’in lehine ve aleyhine tüm tartışmaları izliyorum. Kurulu düzendeki hükümet, merkez bankaları ve diğer finans kuruluşları bunu ciddi bir tehdit olarak algılıyor. Çünkü üzerinde kontrolleri yok. 10 yıl içinde bankalar bildiğimiz şekliyle var olamayacaklar. Sigorta, perakende bankacılık, para transferleri gibi hepsi blockchain teknolojisiyle halledilecek. Bitcoin’in kendisi tarihin çöplüğüne karışsa bile blockchain teknolojisi finans dünyasına hakim olacak.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?