Ekonomi toplantısı

5.09.2017 16:47:000
Paylaş Tweet Paylaş
Ekonomi toplantısı

Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın banka ve yatırım şirketleri ekonomistleriyle yaptığı toplantıya katıldık. Sayın Ağbal’ın her türlü soru ve eleştiriye açık tarzı, toplantının samimi geçmesini sağladı. Ağbal’a göre ekonomiyi desteklemek için uygulanan gevşek maliye politikası, bütçe disiplinini kalıcı olarak bozmayacak. Bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 1’den yüzde 2’ye çıkacak ama bu yönetilebilir bir seviye. Bütçe konusunda hükümetin karnesi sağlam olduğu için ekonomistler genelde ikna oldu. Ama gelen sorulardan dış açığın finansmanı, enflasyon, büyüme ve Türkiye Varlık Fonu’nun bütçe dışı borçlanma yapması konusunda derin bir endişe olduğunu gözlemledik. Yatırım sektöründen birkaç kişi, sermaye piyasası alanında Türkiye’nin geride kaldığını söyledi. Örneğin otomatik katılım sisteminde, fonların mevduat ağırlıklı olmasını eleştirdik ve Türkiye Varlık Fonu ve Kıdem Tazminatı Fonu yatırım stratejilerinde en iyi dünya uygulamalarının çok iyi etüt edilmesi gerektiğini hatırlattık. Sayın Ağbal, sadece Ataşehir’de yükselen binalarla İstanbul’un uluslararası bir finans merkezi olamayacağını, sermaye piyasalarında yeni bir bakış açısı gerektiğini kabul etti. Türkiye’de bankalar topladıkları mevduattan daha fazla kredi veriyor. Şirketler ise genel olarak fazla borçlu, TL kredilerin vadesi nispeten kısa ve yatırım kredilerinin çoğu döviz bazında. Kamu destekli KGF kredileri, kısa vadede piyasayı rahatlattı ama sonuçta bilançolarda borç hanesini yükseltiyor. Şirket finansmanında sermayenin payı artmadan Türkiye’nin istikrarlı bir büyüme modeline kavuşması çok zor. Sermaye piyasası reformu, tasarrufu artırıcı önlemlerle birlikte evrensel ve kapsayıcı bir bakış açısıyla yeniden ele alınmalı. 

HİSSE ARZLARI BAŞLIYOR

Mayıs ayı içinde Turkcell’in yabancı ortağı Telia, 500 milyon dolarlık hisseyi, yabancı kurumsal yatırımcılara sattı. Global Yatırım Holding ise 230 milyon dolarlık Global Liman halka arzını Londra Borsası’nda yaptı. Bu hisse satışları, yatırımcı ilgisini gösteriyor ama diğer taraftan Turkcell’de satıcının yabancı ortak olması ve Global’in Istanbul Borsası yerine Londra’yı tercih etmesi üzerinde düşünülmesi gereken konulardır. Gelecek aylara yönelik beklentiler konusunda yorum yapmak için değerlemelere bakmak gerekir. Borsada hisse senetleri temel değerleme kıstası olan Fiyat/Kazanç oranına göre hala ucuz gözüküyor. Borsa İstanbul’un ortalama F/K oranı 9 iken aynı oran benzer ülke borsalarında 12’de bulunuyor ki bu da Türk hisse senetlerinin göreceli olarak yüzde 30 ucuz olduğunu gösteriyor. Tahvil faizleri ise yüzde 11,5 ile cari enflasyon seviyesinde bulunuyor. Eğer gelecek 12 ayın enflasyonu beklendiği gibi yüzde 8,4 olursa bugün devlet tahvili alan yatırımcı yıllık bazda yaklaşık yüzde 3 reel faiz elde edebilir. Türkiye’nin dolar bazlı Eurobond’larının yıllık getirisi ise iki yıllık vadede yüzde 3; 10 yıllık vadede yüzde 5’in biraz üstünde bulunuyor. 

BASİRETLİ YATIRIMIN ALTIN KURALLARI 

Getiri hedefinize ve risk profilinize göre portföy oluştururken değişik varlıklara yer verin. Yani paranızı mevduat, döviz, hisse senedi ve gayrimenkul gibi değişik varlık sınıflarına dengeli bir şekilde dağıtın. Hisse senedi gibi analiz gerektiren yatırımları doğrudan hisse alarak değil uzun vadede iyi yönetilen hisse fonları aracılığıyla alın. Ağırlık değiştirirken geleceğe yönelik spekülatif hareketler yerine, değeri düşen varlıkları kademeli alıp yükselenleri kademeli azaltmayı tercih edin. En önemlisi, kısa vadeli spekülatif kazanç vaat eden maceralardan uzak durun.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz