İhracatta kayıp

22.09.2023 14:53:560
Paylaş Tweet Paylaş
İhracatta kayıp

SERAMİK 

İHRACATTA KAYIP

DARALMA 2022 yılına üretim ve ihracatta iyi bir performansla başlayan seramik sektörü, enerji fiyatlarındaki ciddi artışlardan sonra yılın ikinci yarısından itibaren ihracatta ciddi düşme yaşadı. Bunun sonucunda 2022 ihracatı tutarda yüzde 15 büyümesine rağmen miktar olarak düştü. 2023 yılını değerlendiren Türkiye Seramik Federasyonu Başkanı İlter Yurtbay,

Rusya-Ukrayna savaşının getirdiği durgunluktan dolayı yıl sonunda ihracatta 20 civarında daralma beklediklerini belirtiyor.

MALİYET 2023’ün ilk yarısının seçim süreci ve AB pazarlarındaki enflasyonla mücadele politikaları nedeniyle durgun geçtiğini söyleyen Yurtbay, yılın ikinci yarısının daha hareketli geçeceğini öngörüyor. Maliyet artışlarıyla ilgili konuşan Yurtbay, “Özellikle doğalgazdaki yüzde 266 artışla işletme sermayesi ihtiyacı doğdu. Aynı dönemde işçilikte olan artışlar maliyetlerimizi ciddi şekilde etkiledi. Bu maliyet artışları, yıllardır büyük çabalar sonucu elde ettiğimiz dış pazarları rakiplerimize kaptırmamıza yol açıyor” diyor.

HAMMADDE Sektörün diğer sorunları hakkında bilgi veren Yurtbay, şunları söylüyor: “Rusya-Ukrayna savaşı sonrası, Ukrayna’dan kil temin edilemez duruma geldi. Bunun tek alternatifi olan Şile bölgesindeki killerdeyse orman izinleri alınamıyor. Orman izinlerinde düzelme sağlanmadığı takdirde, sektör çok kısa zamanda hammaddesiz kalacak. Diğer ülkelerden bulunacak alternatifler hem maliyetleri arttıracak hem yurt dışına döviz ödememiz anlamına gelecek.”

YATÇILIK 

YATIRIM İHTİYACI

KAPASİTE Yatçılık sektörü, COVID-19 etkisiyle pek çok sektörün tersine bir deneyim yaşadı. Kapanmanın ve izole yaşam modelinin geçerli olduğu pandemi dönemi, teknelere rağbeti artırdı ve bunun sonucunda da sektör, süregelen ritminin çok üzerinde bir performansa ulaştı. Tekne satışlarındaki hareketliliğin 2023’ün ilk yarısında da devam ettiğini belirten YATED Başkanı Murat Bekiroğlu, “Mevcut 6 bin 500-7 bin civarında konaklama kapasitemizin üzerine çıkmış durumdayız” diyor.

BEKLENTİ Bekiroğlu, kapasitenin en az yüzde 50 artırılması gerektiğini söylüyor. Yeni yatırımların Türkiye’nin cennet koylarına değil, uygun görülen hazine arazilerine yapılmasının daha uygun olduğunu ifade eden Bekiroğlu, “Marina yatırımları için de özel sektörün ve yatırımcının teşvike, desteğe ihtiyacı var. Yapılacak yeni yatırımlarla hem arz-talep dengesi sağlanmış olur hem ülkemizin daha fazla döviz kazanmasının yolu açılır” diyor.

FİYAT Marina fiyatları da sektörün bir diğer önemli sorunu. Avrupa’da koylarıyla ünlü Yunanistan, İtalya, Hırvatistan gibi ülkelerdeki marinalara göre de çok fiyatlar çok yüksek. Bekiroğlu’nun verdiği bilgiye göre Fransa’nın Monaco şehrinde 42 metrelik bir teknenin yüksek sezonda marinadaki günlük bağlama fiyatı 650 Euro. Aynı tekneden Göcek’te bir gün için 1.200 Euro ücret isteniyor.  Bodrum’da bir marinaya girmek isteyen tekne, günlük 700 Euro öderken Yunanistan’da günlük 35 Euro’ya kalınabilecek yerler var.

E-TİCARET

2’YE KATLAYACAK

HACİM 2022 yılında e-ticaret hacmi yüzde 109’luk artışla 800,7 milyar TL oldu. Sektörün, 2023 yılında da yine yüzde 100’ün üzerinde büyümeyle 1,7 trilyon TL büyüklüğe ulaşması bekleniyor.  Türkiye için fiyat duyarlılığının en yüksek olduğu bir dönemden geçtiğimize dikkat çeken Avantajix.com Kurucu Ortağı Güçlü Kayral, “İnternet üzerinden yapılan alışverişlerde indirimler, kampanyalar, kuponlar ve ara iade avantajları da alıcıları cezbediyor” diyor.

REKABET Türkiye’nin içinde bulunduğu mali koşullar ve değişkenlikler dolayısıyla maliyetlerde sürekli bir oynaklık söz konusu olduğunu belirten Kayral, şöyle devam ediyor: “Sektör bağımsız tüm satıcılar tereddüt içinde işlem yapıyor. Elden çıkardıkları ürünün yerine yenisini koymak için satış fiyatından daha yüksek bir maliyet karşılarına çıkıyor. Yaşanan bu durumlar da zaten yoğun rekabet içinde bulunan sektörü zorluyor. Fiyat rekabeti, zaten fazla olmayan kâr marjlarını düşürebiliyor ve sürdürülebilirliği zorlaştırıyor.”

MARKALAŞMA Kayral, bu kısırdöngünün çıkış noktasının “markalaşma” olduğunu düşünüyor. Kendi markasını yaratabilen, tüketici gözünde pozitif ayrışan ve tüketiciye fazladan bir satın alma bahanesi sunabilen üretici ve satıcıların “rekabet/üstü” olduğunu belirten Kayral bu satıcıların krizden bir nebze daha az etkilenebileceğini söylüyor.

DÜĞÜN

ENFLASYON ETKİSİ

EKOSİSTEM Düğün sektörü, 2022 yılında canlandı. 2021’de 563 bin çift evlenirken 2022’de bu sayı 572 bine çıktı. 2023 beklentisini 600 bin çiftin evlenmesi olduğunu belirten Düğün.com kurucusu Emek Kırbıyık, “Bu yıl yapılan düğünlerin hacmi oldukça yüksek. Düğün sektörü, birçok diğer sektörü de doğrudan etkileyen çok yüksek hacme sahip bir alan. Harcamalar, mobilya, beyaz eşya, konut harcamalarını, ziynet eşyası, kuaför, elbise, konaklama gibi alanları da kapsıyor” diyor.

TERCİH Enflasyonist ortam nedeniyle maliyetleri kontrol altına almak tüm sektörler için zor. Düğün sektöründeki şirketlerin de bu duruma ayak uydurmaya çalışıyor. İnsanlar, ne yaşanırsa yaşansın bir araya gelerek düğün yapmaktan asla vazgeçmiyor ancak maliyetlerin artması nedeniyle tercihlerde birtakım değişiklikler söz konusu. Örneğin çiftler farklı şehirlerde iki düğün yapmak yerine bir düğün yapıyor. Hafta içi düğünleri de son zamanlarda bir alternatif oldu. Balayı tercihlerinde de daha çok yurt içi seçenekler değerlendiriliyor.

FİYATLAMA Düğün sektörünün şu an en büyük sorununun enflasyon ve fiyat istikrarsızlığı olduğunu belirten Kırbıyık, şöyle devam ediyor: “Şirketler, fiyatlama yapmakta çok zorlanıyor. Çiftlerle 8-9 ay önce belli bir fiyattan anlaşıyorlar ancak düğünün yapılacağı döneme kadar fiyatlar 2-3 kez artıyor. Bu durumda şirketler verilen sözleri tutma konusunda güçlük yaşayabiliyor. Böyle olunca şirketler ileriye dönük çok fazla anlaşma yapamıyor.”

KAPI

İVME DÜŞTÜ

İHTİYAÇ Türkiye’de her yıl yaklaşık 5 milyon adet kapı ihtiyacı doğuyor. İhtiyacın yüzde 80’lik bölümü projeli toplu işlere, yüzde 20’lik kısmı ise perakende yenileme işlerinden geliyor. Kapı sektörünün genel mobilya ihracatından çok küçük bir pay aldığını belirten Albox Yönetim Kurulu Başkanı Olgun Sağlam, “2023’ün ilk yarısında mobilya sektörü ihracatta kan kaybı yaşıyor. Kapanmayacak bir fark değil ama yine de eskiye oranla daha kaplumbağa hızında ilerliyoruz” diyor.

TAHMİN Suudi Arabistanla ilişkilerin düzelmesinin sektör için can suyu olduğunu belirten Sağlam, “Çünkü Suudi Arabistan, bizim geleneksel ve en çok ihracat yaptığımız 5 pazardan biriydi. Tabii bunda yılın ilk aylarında yaşadığımız asrın felaketini, iki seçim dönemini, kurdaki belirsizliği de hesaba katmak lazım” diyor. Sağlam, yıl sonunda ihracatta yüzde 8’lik artış bekliyor. 

GÜNDEM Sektörün ana gündeminin katma değerli ürün gamını artırmak ve ihracat yapılan ülke sayısını korumak olduğunu belirten Sağlam, şöyle devam ediyor: “Ne yazık ki hala ülkemizde birçok üretici merdiven altı olarak üretimine devam ediyor. Yurt dışı markaları Türk halkı tarafından daha kaliteli olarak algılanıyor. Şirketlerin ihracatla hem kendilerine hem sektöre katma değer sağlaması gerekiyor. Aynı zamanda tasarımcı, iç mimar, dış ticaret uzmanı gençlerimizin de sektörümüze giriş yapmasını istiyoruz.”

MÜCEVHER

ARTIŞ TRENDİ

İHRACAT Mücevher İhracatçıları Birliği (JTR) tarafından açıklanan TİM verilerine göre 2023’ün ilk 6 ayında mücevher ihracatındaki artış trendi devam ediyor. 2023 yılı 6 aylık TİM verilerine göre bir önceki yılını aynı dönemine göre yüzde 13,10 artış gösteren mücevher ihracatı 3 milyar 50 milyon dolar olarak gerçekleşti. 5 yıllık süreçte yapılan bir analizdeyse Türkiye küresel pazardan aldığı payı rekor oranda artırarak yüzde 4’den yüzde 7’ye yükseltti.

DEĞER Pandemi sonrası küresel ticarette yaşanan sarsıntı ve özellikle Ukrayna savaşının etkilerini aşmaya çalıştıklarını belirten JTR Başkanı Burak Yakın, “İhracatımızı hem değer hem miktar olarak arttırdık. Bunda altının değer kazanması kadar işçilik anlamında daha yüksek faturalar kesilmesinin de önemi var” diyor.

DAĞILIM Yılın ilk yarısında Birleşik Arap Emirlikleri’ne yapılan ihracat, miktar bazında yüzde 205 artışla 29,9 tondan 90 tona yükselirken değer bazında yüzde 58 attı. ABD’ye ihracat yüzde 347 artışla 40 tondan 181,8 tona yükseldi. Hong Kong ve İsrail, geleneksel pazarlarda yerini korurken İsviçre miktar olarak yüzde 475’lik artışla 1 tondan 6,3 tona çıktı. Yakın, Meksika’yla ilişkilerin de giderek geliştiğini söylüyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz