Günümüz girişimcisinin tanımı

Girişimci” kelimesini bir etiket olarak kullanmak gerçekten çok enteresan. Arkadaşlarım ve ben 1970'lerin başlarında Virgin şirketlerinin ilklerini kurarken bizim ne yaptığımıza hiç kimse bir anlam veremiyordu.

Bazı önde gelen insanlar bize girişimci diyordu, ancak onlar bu kelimeyi aşağılayıcı bir anlamda kullanıyor ve bizlerin her şeyin düzenini bozmayı amaçlayan birer maceraperest olduğumuzu ima ediyor ve hatta bizi güvenilmez buluyorlardı.

Bugünlerde girişimci olarak çalışan insanların sayısı o kadar çok arttı ki bu kariyer tercihi neredeyse bir yaşam tarzını tanımlar hale geldi. Bugün “girişimci” tanımı çok daha zorlaştı.

Burada önemli olan bize yöneltilen eleştirilerin kısmen doğru olmasıydı: Biz gerçekten de birtakım şeylerin düzenini yıkmak istiyorduk. O zaman da şimdi de ne zaman yeni bir Virgin şirketi kurmaya kalksak orada sadece sıradan bir para kazanma egzersizi yapmak değil, insanların hayatlarında pozitif yönde bir değişiklik yapmak ve tüketicilere var olandan daha iyi bir çözüm sunmak istiyoruz.

Hangi ürünü veya hizmeti sunuyor olursak olalım, biz onun akranlarından en az birkaç gömlek üstün olmasını isteriz. Benim girişimci olarak tanımlayabileceğim yaklaşımımız, zaman içinde gerçek bir avantaj olduğunu ispatlamıştır.

Örneğin, 1990'larda bizim pazara girdiğimizden bu yana biri haricinde Virgin Atlantic'in bütün rakipleri havlu atıp bu pazardan çekildi. Bunun birden çok sayıda nedeni vardı. Ancak muhtemelen en önemli olanı, onlardaki inovasyon ve cesaret eksikliğiydi.

Biz bunu ilk kez Virgin'in hava yolculuğuna girişi şüpheyle karşılandığı ve sonra ardından hava yoluyla seyahat edenlerin içinde eğlencenin ve olağanüstü servislerin de olduğu farklı türden bir deneyim istediklerini ileri sürerek harekete geçtiğimizde rakiplerimizin tepki vermekte aşırı yavaş kaldıklarını gördüğümüz zaman fark etmiştik.

Benim perspektifime göre, bir girişimci sadece bir şirket kuran kişi değildir. İnovasyon yapma arzusu o kişiyi pozitif yönde değişiklikler yapmak için didinmeye zorlar. Şirketlerin elastik olmaları gerekir: Bu aslında gerçek arzuları girdikleri yeni pazarları bozmak ve kurulu şirketlerinde de değişen şartlara karşı çabucak tepki vermek olan tepedeki insanlarda başlar.

Ancak iş hayatında girişimci olunmadan da başarılı olunabileceğini söylemek muhtemelen doğrudur, yani büyümek ve ilerlemek için sürekli bir sonraki fırsat arayışında olmaksızın gelen parayı istifleyerek.

Burada fark yaratan korkusuzluk faktörüdür. En mükemmel şirketler daha önce mevcut olmayan bir ürünü veya hizmeti pazara sunanlardır. Yeni bir lansman yapmadan önce pazaryerini ne kadar çok araştırsanız ve üzerinde deneyler yapsanız da bir girişimci nihayetinde bilinmeyenin içine atlamaktadır.

Çok genç insanların burada bir avantajı vardır, çünkü onlar geride durmalarına neden olacak hiçbir sorumlulukları ya da pek çok açıdan kaybedecekleri hiçbir şeyleri olmadığı için iş hayatındaki meydan okumalara korkusuzca yaklaşabilir.

Bir insanın kariyeri ilerledikçe, kendi ailesine bakmak ve ev ipoteği taksitlerini ödemek gibi endişeler devreye girer. Şayet oyunun kurallarını değiştirici bir fikre sahip olduğunuzu düşünüyor ve aynı zamanda bu gibi sorumlulukları üstlenmiş durumdaysanız, işte o zaman gerçek bir girişimcilik sınavıyla yüz yüzesiniz demektir.

Bununla başa çıkmanın en iyi yolu, bu gibi faktörlerin sizin karar verme sürecinizi yönlendirmesine izin vermemek ama onları işin içine entegre etmektir. Başarısızlığa hazırlıklı olun, dezavantajlarınıza karşı önlem alın ve ardından hiç vakit geçirmeden lansmanınızı yapın.

Bu denklemin öteki yanında ise dirençli olma güc�� yatar. Onca kılı kırk yaran planlara ve hazırlıklara rağmen yeni kurulan şirketlerin büyük bir çoğunluğu kuruldukları ilk yıl içinde batar gider. Peki bu bize ne söylüyor? Girişimcilerin başarısızlıkla sadece başa çıkmakla yetinmeyip aynı zamanda onu hoş karşılamak zorunda olduklarını...

Bir şeylerin yanlış düşünüldüğünü itiraf etmekten ve sil baştan yapmaktan utanmamak gerekir, zira biz Virgin'de bu yüzden çok acı çektik. Burada fark yaratan, dibe vurduktan sonra yeniden zıplama yeteneğidir. Yani sizin ve ekibinizin arkanıza bakmadan cansiperane yeni hedefler peşinde koşma arzunuzdur.

Yani bir girişimci pek çok şey demektir: Bir istihdam yaratıcı, bir oyun değiştirici, bir şirket lideri, bir inovasyoncu, bir piyasa bozucusu. En önemli olanı ise eğer yeterince fazla istiyorsanız girişimci demek siz demektir.