Daha iyi bir çalışma ortamı yaratmak

29.01.2020 14:24:000
Paylaş Tweet Paylaş
Daha iyi bir çalışma ortamı yaratmak

The B Team CEO’su Halla Tómasdóttir ile fikir teatisinde bulunmak her zaman çok zevkli geçer. 100% Human at Work buluşmamızda yaptığımız tartışmada da bu genel kural bozulmadı.

Bu etkinlik, insanlık adına nasıl daha iyi bir çalışma ortamı yaratabileceği hakkında bir beyin fırtınası yapılması için 100% Human at Work ağına dahil 250 şirketi bir araya getirdi.

Burada eşitsizlikle mücadeleden tutun da başarının yeniden tanımlanmasına, güven duygusunun önemine ve şirketlerin neden bir aile gibi yönetilmesine kadar her şey hakkında konuştuk. Ayrıca Change Please ekibiyle de yeniden karşılaşma şansı buldum. Onlar aslında İngiltere’de evsizlik sorununa çözüm bulmaya çalışan bir Virgin start up kahve şirketi ve ürünleri hem Virgin Trains hem Virgin Atlantic yolculuklarında ücretsiz sunuluyor. Pozitif değişiklik peşinde koşan girişimcilere zaman harcamak asla zaman kaybı değildir.

ŞİRKETLERE GÜVENİYORLAR

Bu buluşmada bugün dünyamızın deneyimlemekte olduğu güven krizi hakkında uzun uzadıya konuştuk. Edelman Güven Barometresi’ne göre, insanlar artık doğru işler yapılması konusunda hükümetler, medya, hatta STK’lardan bile daha çok işverenlerine güveniyor. Burada şirketlere düşen görev ise şeffaf olarak ve sorumluluk duygusuyla çalışarak bu güveni boşa çıkarmamak.

Kendimize düzenli olarak şunları sormalıyız: “Bakmak zorunda olduğumuz insanlarımız için elimizden gelen her şeyi yapıyor muyuz?”, “Doğru şeylere yatırım yapıyor muyuz?”, “Gerçekten hissettiklerimizi açıkça dile getirebiliyor muyuz?”  Halla Tomas, giderek kutuplaşan bir dünyada, şunun da yapılmasının gerektiğini söyledi: “Şirketlerin ayrıştırıcı uçurumları abartmak yerine köprüler kurması gerekir.”

The B Team ile Virgin Unite, işte bu nedenden dolayı 100% Human at Work’ü kurdu. Şirketleri bir araya getirmek, güven duygusu ve şeffaflık yaratmak, dünyanın en çetrefilli bazı sorunlarına çözümler bulmak için kendi ünümüzden faydalanmak istiyoruz. Şirket liderlerinin koşuşturmalarına baktıkça, bu ağın kaydettiği muazzam büyüme, iyi yönetim, net sıfır salım taahhüdü ve işin merkezine insan olmayı yerleştirmek gibi alanlarda yarattığı pozitif etki karşısında şaşkınlık içinde kalıyorum.

Virgin Group bünyesinde bu sayede eski hükümlüler ve mülteciler gibi ötekileştirilmiş ve dezavantajlı gruplara iş imkanları sağlayan Better Chances; 2020 yılı sonuna kadar 1 milyon engelli insanın iş gücüne katılmasını sağlamayı hedefleyen Virgin Media’nın Scope ile olan ortaklığı; 2022 yılına kadar liderlik pozisyonlarında 50/50 kadın erkek eşitliğinin kurulmasını amaç edinmiş Virgin Atlantic taahhüdü gibi sayısız cinsiyet eşitliği girişimlerini içeren çeşitli inisiyatifler kuruldu.

EĞLENMEYİ UNUTMAYIN

Bu girişimler elbette kendilerine has sorunlarla birlikte geliyor, ancak Halla Tomas, buluşmada herkese şunu hatırlattı: “Doğru şeyi yapıyor olmanın meyvelerini daima uzun vadede toplarsınız.”

Biz buluşmada, ayrıca iş yerinde eğlenmenin bir yolunu bulmanın önemi hakkında da konuştuk ki bu benim bilhassa önem verdiğim bir konu. Yaşamınızın büyük bir kısmını çalışmaya harcadığınızda, onu eğlendirici ve ödüllendirici kılmak için elinizden gelen her şeyi yapmanız gerekir. Çalışmak sizin için tutkuyla bağlı olduğunuz bir şey olmalı, yani dünyada kocaman bir şeyin parçası olmanıza olanak sağlayan bir şey. Peki bu pozitif kültürü şirketinizde yönetici seviyesinde nasıl yaratabilirsiniz? O buluşmada herkese hatırlattığım üzere spontane olun, eğlenmeyi ihmal etmeyin ve daima “Boş ver yapalım gitsin” deyin.

Genç liderler ümit veriyor

Londra’da düzenlenen One Young World adlı global gençlik zirvesinde yapılan tartışmalardan olağanüstü esinlendiğimi söylemek isterim. Dünyadaki önemli bazı meydan okumalara parlak fikirli çözümler bulmak için farklı nesillerin bir araya geldiğini görmek fevkalade etkileyiciydi. Orada mülteci ve göçmenlerin yaşadığı dramlardan iklim krizine, çatışmalara ve barış görüşmelerine, evrensel sağlık sorunlarına ve adalete erişim gibi her şeye yönelik potansiyel çözümleri tartıştık.

Her kesimden liderlerle dolu odada heyecanla etrafıma bakınırken The Elder’ın eski başkanı Kofi Annan’ın kurduğu şu cümleyi hatırladım: “Liderlik etmek için asla çok genç ve öğrenmek için de asla çok yaşlı değilsiniz.”

Virgin Atlantic’in Tel Aviv’e başlattığı yeni seferin lansmanını yapmak için İsrail’de çok yoğun bir hafta geçirdim. Ancak zirvede genç insanların fikirleri ve hevesleriyle baştan aşağıya enerjiyle doldum. Orada 50 One Young World’ün genç delegesiyle içinde Mary Robinson, Gro Harlem Brundtland ve Lakhar Brahimi’n de olduğu The Elders üyeleriyle birlikte bir atölye çalışması başlattık.

Burada vurgulanan konulardan biri de liderlikte empati kurmanın önemiydi. Mary Robinson, çok dokunaklı bir şekilde şöyle dedi:

 “Gücünüzün bilincinde olun ve empati kurabildiğiniz için güçlü olduğunuzun farkına varın.”

Bu atölye çalışmasının ardından yeni bir global liderlik düzenini nasıl kurabileceğimizi tartışmak için The New Now’ın iki yükselen yıldızı Jaha Dukureh ve Uzo Iwela ile birlikte bir panele katıldım.

DERİNE İNMEK

Tekrar söylüyorum, empati aslında karşılıklı konuşma meselesidir. Orada hepimiz başkalarının bakış açılarını kavramaksızın asla sorunları çözemeyeceğimiz üzerinde uzlaştık. Çocukluğunda kadın sünneti vahşetine maruz kalmış ve ona karşı mücadele eden bir aktivist olan Jaha, bizim empati kurabilmemiz için en savunmasız insanların sesi olmamız gerektiğini söylemişti. Bu sayede sorunları daha derinine inerek anlayabilir ve hikayeyi değiştirerek sıklıkla sadece liderlerin değil ama kurban olarak görülen insanları da güçlendirebiliriz.

Jaha’nın kendi kelimelerini kullanarak Toi, şöyle ilave yaptı: “Mesele sorunun kendisini anlamaya geldiğinde, bu konuda kim benden daha iyi uzman olabilir bilemiyorum, çünkü ben bunu bizzat yaşadım.”

Doktor, yazar ve Afrika’nın hikayesini değiştirmek için çabalayan bir aktivist olan Uzo, Afrika’daki sorunlara nasıl çözümler bulabileceğimiz ve dünya genelindeki farklı meselelere öğrendiklerimizi nasıl uygulayabileceğimiz hakkında büyük bir tutkuyla konuştu. Şöyle dedi: “Gelin şimdi bir sorunlar kıtası olan Afrika hakkında konuşalım. Meydan okumaları fırsatlara dönüştürelim.” Doğuştan iyimser bir insan olarak bundan daha fazlasını ben bile söyleyemezdim!

İYİ BİR BAŞLANGIÇ

Orada gün boyunca farklı global sorunlar arasındaki yakın ilişkiyi birkaç kez tartışma fırsatı bulduk. Örneğin mülteciler vakasında, iklim krizinin sosyal huzursuzluklar ve silahlı çatışmalarda çok büyük bir oynadığını kavradık. Şayet dünyada mültecilerin yaşadığı dram, bizim için önemli ise iklim krizine karşı savaşmak ve gezegenin sağlam birer bekçisi olmak iyi bir başlangıç noktası olabilir.

One Young World forumunda konuşan Jaha, Uzo ve birbirinden muazzam genç delegelerle kendini ispatlamış liderleri dinlerken içim geleceğe dair tarifi imkansız ümitlerle doldu.

Dünyanın artık dönüştürücü bir değişime ihtiyacı olduğu kaçınılmaz bir gerçek. Ancak biliyorum ki bunu işte bu genç insanlar başaracak.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz