Değişme zamanı gelen sonraki endüstri

19.02.2019 12:19:000
Paylaş Tweet Paylaş
Değişme zamanı gelen sonraki endüstri

Bugünlerde “bozuculuk” kelimesi çok kullanılıyor. Ancak kemikleşmiş ve halinden memnun endüstrileri silkelemenin, onları kendisine getireceği gerçeğini göz ardı etmeyelim. Afrika’da mobil bankacılık, geleneksel bankacılığı çoktan sollayıp geçti bile ve artık milyonlarca insanın finansal hizmetlere erişebilmesine olanak sağlıyor. Düşük maliyetli ve dağınık haldeki yenilenebilirler ise kömürle çalışan enerji santrallerinin ölümünü hızlandırıyor. Bu arada bulut bilişim sayesinde binlerce küçük ve orta boy işletme devasa boyutta bilgi işlem sistemlerine yatırım yapmak zorunda kalmaksızın yerleşik şirketlerle rekabet edebiliyor. Ayrıca Elon Musk’ın bahisleri Tesla ile yükseltmesi de büyük araba üreticilerinin tamamını elektrikli geleceğe yönelik planlar yapmaya zorladı. Kariyerimin büyük kısmını, havayolları ve alkolsüz içeceklerden tutun da trenlere, otellere, cep telefonlarına ve medyaya kadar geniş bir yelpazede yer alan ana-akım endüstrilerde bozuculuk yapmaya adamışımdır. Gözüme çarpan bir başka endüstride de artık değişim zamanı geldi. Bu endüstri, bugün 100 milyar dolar değerinde bir pazarı temsil ediyor ve 2050 yılına kadar hacmini yaklaşık 4 kat artıracakmış gibi görünüyor. Aslında 100 yıl önce icat edildiğinden (daha doğrusu tesadüfen keşfedildiğinden) bu yana hiçbir köklü değişikliğe uğramamış bir teknolojiyi baz alıyor. Burada pazara giden kanallar, bir avuç şirketin hegemonyasında ve genel olarak AR-GE’ye harcadıklarının kat be kat fazlasını reklam vermeye harcıyorlar. Bu endüstri, insan sağlığı ve üretkenliği açısından fevkalade kritik şeyler üretiyor (bilhassa gelişmekte olan dünyada) ve bu yüzden ileride bugün ABD, Almanya ve Japonya’nın toplamı kadar elektrik tüketiyor olacak. Aynı tas aynı hamam tarzında çalışmaya devam etmeleri halinde yüzyılın sonunda, global ısınmanın 0.5 derece artmasından sorumlu olacak. Eğer hala tahmin edemediyseniz ben söyleyeyim: Klimalardan bahsediyorum. 

BÜYÜK KAYIP Gezegenimiz ısındıkça insanlarımızı serin tutmaya daha fazla ihtiyacımız oluyor. 2030’a gelindiğinde aşırı sıcaklar yüzünden iş gücü üretkenliğinde 2 trilyon dolar civarında bir kayıp yaşanacak. Sadece Hindistan’da 450 milyar dolarlık kayıp olacak gibi görünüyor. İyi haber ise RAC’lerin (evlerdeki klimaların) teknoloji potansiyellerinde zar zor olsa da ilk adımların atılmaya başlanıyor olması. Yüzyıllık maratona rağmen bugün en ileri seviyede ürünler, teorik verimliliklerinin sadece yüzde 14’ünü tutturabilmiş durumda. Şimdi önemli bir teknolojik değişimi tetikleyebilirsek, bu iklim değişikliğini önlemek için önemli teknoloji tabanlı adım olabilir. Kötü haber ise kendi hallerine bırakılmış yerleşik imalatçıların bizim için gerekeni yapmayacak olması. Şu anda satabilecekleri kadar çok miktarda ve ucuz fiyata klima satmanın derdindeler. Düzenleyici otoritelerin zorlamasıyla artık verimlilik hakkında hiç olmasa bir parça düşünüyorlar. Pazarın az sayıda oyuncunun kontrolünde olması, girişimcilerle inovasyoncuların müşterilere (veya kendilerini destekleyecek yatırımcılara) erişmesinin çok zor olacağı anlamına geliyor. Diğer bir iyi haber de bunların hiçbirinin üstünden gelinemeyecek meseleler olmamasıdır. Bugün hiç usanmadan hükümetleri enerji verimliliği standartlarını yükseltmeye ve soğutucuların üretimini durdurmaya ikna etmemiz gerekiyor (ki Kigali Soğutucu Verimlilik Programı, bu konuda gıpta edilecek kadar mükemmel çalışıyor). Koreli ve Japon düzenleyiciler, son birkaç yıl içinde klima verimliliğinin ikiye katlanmasını şart koştu ve imalatçılar halen fiyatları düşürmenin bir yolunu bulmakla meşgul. Artık teknoloji çıtasını yükseltmemiz şart. Ticari LED aydınlatmada maksimum teorik verimliliğin yüzde 70’ine ulaşılmış durumda. Güneş panellerinde bu oran yüzde 40. Klima uzmanı değilim ama yüzde 14 bana gerçekten içler acısı geliyor. Bu yüzden Global Soğutma Ödülü programını destekliyor olmaktan büyük bir gurur duyuyorum. Rocky Mountain Enstitüsü ve ortakları tarafından düzenlenen bu inovasyon ödülü yarışması, çığır açacak potansiyele sahip soğutma çözümlerine ışık tutmayı hedefliyor. Hindistan hükümetinin desteğiyle başlatılan bu programda, toplam parasal ödül olarak 3 milyon dolar dağıtılıyor. Girişimcilerin ve inovasyocuların kendilerini gösterebilmesi ve ihtiyaç duydukları desteği alabilmesi için bu gibi ödüllü yarışmalar çok önemli. Ayrıca nihayetinde endüstrinin de eyleme geçmeye başlamasını sağlayabilirler.

YENİ ŞEYLER DENEYECEKLER İÇİN 4 ÖNERİ

aşamın keyfini çıkarmak ve sefasını sürdüğünüz konforlu ortamınızda sadece canınızın istediğini yapmak gerçekten çok kolay olabilir. Büyük bir ihtimalle hiçbir zarar görmezsiniz, yapabilmeyi bildiğiniz tek bir şeyi yaparak gerçekten kendinizi gayet iyi hissedebilirsiniz. Ancak bu hayat çok renksizdir. Canı gönülden söyleyebilirim ki benim hayatımda konforlu bölgemin güvenli duvarları arasında gerçekleşen tek bir iyi olay bile yoktur. Size meydan okunduğunu hissettiğiniz, ‘Eyvah, belki bu hiç de iyi bir fikir değildi’ diyerek vazgeçmeyi düşündüğünüz ama sonra bu kuşku duyma dönemini atlatıp üstesinden geldiğiniz anlar gibisi yoktur. Sizi temin ederim ki iyi şeyler hep bu anlarda olur. Eğer yaşamınızın biraz sıradanlaştığını ve günlük alışkanlıkların ağır basmaya başladığını hissediyorsanız o zaman yeni bir şeyler deneyin. Bunun için şu an mükemmel bir zaman. Yeni yıl, yeni bir sayfa, vites yükseltme şansı. Şayet bir parça ilham almaya ihtiyacınız varsa Bekaretimi Bulmak (Finding My Virginity) (adlı otobiyografimin içeriğinde baştan aşağıya ilk kez yeni bir şeyler deneme heyecanını neden asla kaybetmememiz gerektiği anlatılıyor. Bu kitap, Bekaretimi Kaybetmek dönemiyle başlıyor ve son 20 yıl boyunca kendi yaşamımla Virgin’in büyümesini kapsayan hikayeyi anlatıyor. Orada kendi şirketim sıradan bir İngiliz şirketi olmaktan çıkarak global bir marka olmaya yönelirken evimi nasıl bir yüzer evden cennet bir adaya taşıdığım gözler önüne seriliyor. Benim sivil vatandaşları uzaya uçurma hayalim, artık bir çocukluk fantezisinden gerçekliğe dönüşmüş durumda. Bu arada eskiden hep benden daha büyük rakiplerle kapışmaktan ibaret olan temel odağımı değiştirerek onun yerine iş dünyasını iyilik yapmaya teşvik etmeyi koydum. Bu süreçte pek çok keyifli, ıstıraplı, fırtınalı, çalkantılı, kederli, mahkemelik, kaygılı ve krizli günlerim oldu. Son 20 yılda başıma gelen her şey, konforlu ortamımın dışında oldu ve bana göre bu eşi benzeri olmayan mükemmel bir seyahatti. İşte size yeni şeyler deneme konusunda benim en favori 4 ipucum: 

1SAKIN KORKMAYIN: Korku, insanları birçok şeyi yapmaktan alıkoyar. Tanımadığınız insanlarla konuşmaktan veya bilmediğiniz bir beceriyi denemekten korkmayın. Muhtemelen onlar da içten içe sizin kadar tedirgindir ve siz bir adım attığınızda insanlar, genellikle sizi şaşırtıcı derecede sıcak karşılar. Bunu yaptığınız ilk zamanlar biraz gariplikler yaşayabilirsiniz ama ne kadar çok yabancıyla tanışır ve konuşursanız, kendinizi o kadar rahat hissetmeye başlarsınız. 

2İŞE KÜÇÜK BAŞLAYIN Önünüze daha pek çok seçenek çıkacaktır. Kütüphaneye gidin ve bir yemek kitabı bularak yeni birkaç yemek tarifi icat etmeye çalışın ya da normalde asla okumayacağınız türden bir kitabı ödünç alın. Gönüllülük bazında yapılan işleri deneyin, zamanınızdan ayıracağınız birkaç saat bile birilerinin gerçekten çok işine yarayabilir ve siz de bu süreçte yeni bir şeyler öğrenebilirsiniz. Bilmediğiniz bir sporu yapmayı deneyin veya hiç aşina olmadığınız bir bölgede yürüyüş yapın. Aranızdaki bağların koptuğu insanlarla yeniden iletişim kurun. Uzunca bir süredir hiç konuşmadığınız birilerini arayın ve onlara daha önce hiç görmediğiniz bir yerlere birlikte gitmeyi teklif edin. 

3GÜNLÜK TUTUN Ben her şeyi bir yerlere not etme delisiyimdir. Yeni bir şey denediğinizde hemen kağıda dökün. Nesinden hoşlandınız, nesinden nefret ettiniz? Ondan başka fikirler çıktı mı? Bunları temel alın. Denemek istediğiniz şeylerin bir listesini çıkarın ve onları yaptıkça üzerini çizin. 

4AZİMLİ OLUN Denediğiniz herhangi bir şeyde hemen pes etmeyin. Zira insanların ilk defa denedikleri yeni bir alanda başarılı olmasına nadiren rastlanır. Sam ile onun çalışmaya ara verdiği boş yılında sörf yapmayı denediğimizde sayamayacağım kadar çok defa sörf tahtasından düşmüştüm. Ancak sonuçta bir şekilde ayakta kalmayı öğreniyorsunuz ve bu müthiş bir his!

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz