Son 40 yılda dünya, gergedan nüfusunun yüzde 95’ini kaybetti. Bu oran küresel kaçak avlanma krizinin ciddiyetini gösteren sarsıcı bir istatistik. COVID-19 salgınının 2020’de gergedan cinayetlerinde azalmaya neden olması biraz teselli ediyor. Güney Afrika yetkililerine göre kaçak avlanma, bu yılın ilk 6 ayında yüzde 50 azaldı. WildAid’in CEO’su Peter Knights, bu düşüşün ekonomiler yeniden açılırken sürdürülebilmesi halinde 10 yıl içinde ilk kez gergedan nüfusunda artış görebileceğimizi umuyor. Ancak salgının Güney Afrika’daki ekonomik etkisinin nihayetinde kaçak avlanmada bir artışa yol açabileceği ve kaydedilen ilerlemeyi tersine çevirebileceği korkusu var. Bu noktada kaçak avlanmayı sona erdirmek için mücadele edenlerin neyle karşı karşıya olduğunu bilmek önemli. Yasadışı vahşi hayvan ticareti, iyi organize olmuş suç örgütleri tarafından kontrol edilen küresel ölçekte milyarlarca dolarlık bir iş.
Bu ticareti durdurmak için mücadeleyi hızlandırmazsak ve tehdit altındaki hayvan popülasyonları korunmazsa benzeri görülmemiş bir tür ölümüyle karşı karşıya kalabiliriz. Özellikle sahte tedavilere olan inanç türün tehdidinde önemli bir unsur. Örneğin gergedan boynuzunun tıbbi bir çare olduğuna inananlar, boynuzların da insan saçı ve tırnakları gibi tamamen keratinden meydana geldiğini bilmeli. Gergedan boynuzu yerine kendi tırnaklarını yemeleri de onlar için eşit derecede çözüm olur.
UMUT VEREN GELİŞMELER
Umut veren gelişmeler de var. Peter Knights ve müttefikleri gibi doğa koruyucularının, sorunu ticaretin tüm tedarik zincirini kapsayacak şekilde çözmek için siyasi iradeyi kullanmaya çalışmaları önemli bir hareket. WildAid, gergedan boynuzuna olan tüketici talebini azaltmak için kampanyalar yürütüyor. Çünkü şirket, talep durduğunda öldürmenin de durabileceğine inanıyor. Son WildAid canlı web dizisi ve “Kaçak Avlanma Hepimizden Çalıyor” kampanyası, gergedanları korumak için yapılan çok etkili bir çalışma oldu. Bu çalışma sayesinde herkes yaşananları daha net görme şansı elde etti ve önemli bir farkındalık kazandı.
Geçen yıl gösterime giren ve etkileyici anlatım diliyle dikkatleri çeken “Sides of a Horn” isimli filmin yönetmeni Toby Wosskow’u da desteklemekten ayrı bir gurur duyuyorum. Film aynı aileden iki erkeğin bu savaşın zıt taraflarını nasıl seçtiklerini araştırıyor: Bir kardeş kaçak avcı, diğeri de korucunun olmayı seçiyor. Film, bu savaşın toplulukları nasıl parçaladığını ve soyları tükenme tehdidi altında olan gergedanları nasıl etkilediğini çok boyutlu olarak ortaya koyuyor. Güney Afrika’nın kaçak gergedan avcılığı hikayesini aynanın her iki tarafından anlatan ilk film olan “Sides of a Horn”u henüz izleme şansınız olmadıysa mutlaka izleyin derim.
Pandemiden önce Virgin Limited Edition’ın Güney Afrika’daki özel hayvan doğal koruma alanı Ulusaba’yı ziyaret ettim. Bu görkemli, kadim hayvanların özgürce dolaşmasını izlemek büyük bir ayrıcalık. Gergedan türü 50 milyon yılda neredeyse hiç evrim geçirmedi; bu özelliğiyle de yaşayan, nefes alan bir zaman makinesi. Gergedanların yok olmasını engellemek zorundayız. Umarım torunlarım bu hayvanların o vahşi güzelliklerini yaşar.
İŞLETMELER BUNDAN SONRA NE KURACAK?
Virgin Start Up’ın son derece aydınlatıcı bir akşam için oluşturulmuş en son dijital toplantısında, işletmelerin bir sonraki adımda neler kuracağı ve COVID-19’un uzun vadede iş dünyasının geleceğini nasıl şekillendireceği konuşuldu. Düşünceleri aynı olan 150’den fazla kurucu ve sektör lideriyle dolu verimli bir dijital görüşmeydi. Konuşmaya Virgin Start Up’tan Ben Keen, fütürist ve Futuremade’in kurucusu Tracey Follows, B Lab İngiltere’de B Şirket Sertifikasyon Direktörü James Ghaffari ve FutureX Kurucu Ortağı ve CEO’su Bruce Walker liderlik etti.
Panel, önümüzdeki on yılın iş dünyası haritasını çıkarırken küçük işletmeler için başarıyı artıracak eğilimleri ve zorlukları ortaya koydu. Güçlü bir amacın ve “sürekli olarak değişen iş” zihniyetinin her zamankinden daha önemli olacağını görmekten memnun oldum. B Lab İngiltere’den James, “İnsanlar mevcut krizi aşmanın bir yolu olarak sürdürülebilirlikle ilgilenirken sürdürülebilirlik projelerine talep katlanıyor” dedi.
FutureX'ten Bruce, ayrıca şunları kaydetti: “İş dünyası şu anda, insana ve gezegene öncelik veriyor.”
Panelde, girişimcilerin ve her büyüklükteki işletmenin amaca yönelik bir ortama uyum sağlamasına yardımcı olacak bazı ipuçları paylaşıldı. Ben de sizlerle paylaşmak için notlar aldım:
1. Tedarik zincirinize yakından bakın. Her adımı etik ve sürdürülebilirlik çabalarınızla uyumlu mu?
2. Çalışanlarınızı iş modelinizin merkezine koyun. Kendinize size nasıl davranılmasını istediğinizi sorun. Annenize veya kardeşinize nasıl davranılmasını istersiniz?
3. Yeni kentsel çevreye bakın. İnsanlar ofislerde, şehirlerde ve iş bölgelerinde daha az zaman geçirdikçe hangi ürün ve deneyimleri istiyor, hangi ürün ve deneyimlere ihtiyaç duyuyor?
4. Büyük trendler hakkında bilgi sahibi olun ve hangi avantaja sahip olduğunuzu düşünün. Tracey’ye göre mevcut trendler, eğitim, sürdürülebilirlik ve yaşlanan nüfuslar olarak sıralanıyor.
5. Sürdürülebilirlik siciliniz hakkında doğrulanmamış iddialarda bulunmayın veya kafa karıştırıcı bir dil kullanmayın. Mümkün olduğunca basit ve şeffaf tutun. Daha da iyisi, güvenilir ve geniş çapta tanınan sertifika düzenleyiciler ve danışmanlarla çalışın.
Ayrıca, küçük işletmeler ve yeni şirketlerin mesajlarını duyurmaları için bazı yolları tartıştık. İşte panelden tavsiyeler:
1. Kendinize karşı dürüst olun ve samimi bir şekilde iletişim kurun. İşletmeler, insanlara işlerin ne zaman iyi gittiğini ne zaman kötü gittiğini söyleyerek sadakat ve güven oluşturur.
2. Yönetişim modelinizi yani yasal yapınızı ve iş modelinizi değerlerinizi yansıtacak şekilde değiştirin. Bunu yapmak kendinizi sorumlu tutmanızı sağlayacaktır.
3. Bağlılık ve şeffaflık oluşturabilmek için tüm paydaşlarınızı iyi tanıyın ve işlemler yerine ortaklıklar oluşturun.
4. Kârlı bir modele sahip olmaktan çekinmeyin.
5. Rekabet yerine iş birliğini tercih edin.
Umarım aldığım ipuçlarını ve tavsiyeleri gerçekten yararlı bulursunuz, düşüncelerinizi sosyal medya kanallarımda da duymak isterim!
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?