AP kararına farklı yaklaşımlar

19.01.2017 16:00:130
Paylaş Tweet Paylaş
AP kararına farklı yaklaşımlar
Capital’in editör yazısını yazmak üzere masama oturduğum 25 Kasım’dan bir gün önce Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye ile üyelik müzakerelerini dondurma kararı aldı. Bu kararın siyasi bir ağırlığı bulunuyor. Karar AB üyesi devlet ve hükümetlerin liderlerinin görmezden gelemeyecekleri bir mesaj anlamına geliyor. Dünya üzerinde 30 farklı dilde yayın yapan medya kuruluşu Deutsche Welle’ye (DW) göre bu kararla Avrupa’da pek çok ülkede yaklaşan seçimlerde AB iç siyasetinde aşırı sağcı ve popülistlere karşı seçmene, “Türkiye dosyasını rafa kaldırdık” mesajı da verilmesi hesaplanıyor. AB liderlerinin 15-16 Aralık’taki bir sonraki olağan toplantılarında AP kararı nedeniyle müzakereleri dondurmaları beklenmiyor. Ancak sonuç olarak AP hukuksal bağlayıcılığı olmayan ama epey siyasi bir kararı almış durumda. Bu karar, anlamı ve sonrasında yaşanacakları daha çok konuşup, tartışacağız belli. Bu kararın ardından tırmanışa geçen kur da tüm iş dünyasını endişelendiriyor. Yazarımız Mehmet Öğütçü, “Enerjik Bakış” adındaki köşesinde bu ay AP’nin bu kararına ilişkin farklı bir bakış açısı getiriyor. Türkiye’nin bugüne dek üyelik sürecinde zaman zaman aşağılanmaya maruz kaldığını belirtiyor. AB’nin vesayetini devre dışı bırakıp Almanya, İngiltere, İspanya, Fransa gibi belli başlı Avrupa başkentleriyle şimdikinden daha etkin, karşılıklı yarara ve saygıya dayalı ikili ortaklıklar geliştirmek mümkün” diyor. Öğütçü’nün diğer tespitlerini köşesinden detaylı olarak okuyabilirsiniz. 2016’nın ilk iki çeyreğinde büyüme hızlarının gerilemesinin üçüncü çeyrekte de sürmüş olması ihtimali söz konusu. Bu ise resesyon sinyali. Yükselen kurlar, T.C. Merkez Bankası’nın 2017 enflasyon tahminini yüzde 6,5’e çıkarması gibi olumsuz gelişmeler peş peşe eklendiğinde gelecek yıla ilişkin beklentiler aşağıya düşse de iş dünyası pozitif duruşunu korumaya çalışıyor. Editörümüz Özlem Aydın Ayvacı’nın 50 sektörün ve onlarca şirketin 2017 büyüme beklentilerini içeren “Yeni Yıl Planları” başlıklı araştırması da (sayfa 128) tabloyu açıkça ortaya koyuyor. Önümüzdeki yıl için 17 sektör tek haneli, 27 sektör çift haneli büyüme bekliyor. 5 sektörün ise büyüme beklentisi sıfır, bir sektör küçülme öngörüyor. Hedef küresel ligde yukarılara çıkmak ise demokrasi, siyaset, adalet ve eğitim gibi alanlarda çağımızın en ileri değerlerinden kopmadan yola devam etmek gerek. İyi okumalar...

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz