TÜNELİN UCUNDAKİ UMUT IŞIĞI

Önümüzdeki birkaç yıl boyunca tüm dünyayla birlikte Türkiye’de de COVID-19 salgınının ekonomik ve toplumsal etkilerini yaşıyor olacağız. İyi senaryolara göre salgın sonrası güçlü bir toparlanma ve hızlı bir çıkış yaşanabilir. Şu noktada uzmanlar önümüzdeki döneme ilişkin keskin öngörüler yapamıyorlar, neler olacağını hep birlikte yaşayıp göreceğiz. Ancak mayıs ayında bizzat Profesör Dr. Uğur Şahin tarafından, Türkiye’ye haziran ayında 30 milyon, eylül sonuna dek ise 120 milyon doz BioNTech aşısı gönderileceğinin açıklanmış olması hepimize umut vermenin ötesinde Türkiye’nin ekonomik performansı açısından kritik önemde olduğunu düşünüyorum. Umut tıpkı tünelin ucundaki ışık gibi herkese ilerleme gücü ve motivasyon katan bu gibi olumlu gelişmelerin önümüzdeki günlerde artmasını diliyorum.

Elbette vaat edilen aşılar yılın ilk 3-4 ayı içinde Türkiye’ye ulaşmış olsaydı her anlamda çok daha iyi olurdu. Sağlık sistemimiz ve hekimlerimiz bu denli zorlanmazdı, eğitim, turizm gibi pek çok alanda normalleşmeye başlayabilirdik. Ancak bu maalesef mümkün olamadı ve Türkiye önemli bir fırsatı kaçırdı. Ben yine de haziran sonuna dek yapılacak yoğun aşı programının Türkiye için çok önemli bir adım olacağına inanıyorum. Bu yoğun aşılama sonrası eylül ayında okulların açılabileceğini, çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin çok özledikleri yüz yüze eğitime başlayabileceğini düşünüyorum. Turizm için ise temmuz, ağustos, eylül ve ekim ayları kazanılabilir. COVID-19 salgınını yönetme ve aşılama konusunda elde edilecek her kazanım ve başarı toplumsal ve ekonomik refah alanında da olumlu katkılar yapacağı tartışmasız bir gerçek. Önümüzdeki yıl elbette kolay olmayacak ancak yaz aylarında aşılama konusunda hedeflenen rakamlara ulaşılabilirse yılın son çeyreğinde rahat nefes almaya başlayabiliriz. Editör arkadaşım Aslı Sözbilir’in özel bir söyleşi gerçekleştirdiği Nobel ödüllü ünlü ekonomist Robert J. Shiller, “Eğer pandemi hızlı sonlandırılabilirse krizden çıkabilir ve 2022 itibarıyla 2019’daki rakamları geçebiliriz” diyor. Aksi halde ise iki dipli resesyon riski uyarısı yapıyor.

Bu ay Capital’de çok değerli iş insanlarıyla söyleşilerimiz bulunuyor. Kapak söyleşimiz ise Türk iş dünyasının duayen ve sıra dışı isimlerinden olan Hüsnü Özyeğin. İşleri oğlu Murat Özyeğin ve kızı Ayşecan Oktay’a devrederek Özyeğin Üniversitesi’ne odaklanan Hüsnü Bey, “Bu devri birkaç yıl önce yapmalıydım. İşleri benden daha iyi idare ediyorlar” diyor. Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz da uzun süren sessizliğini Capital için bozdu ve Sütaş’ın yeni dönem hedeflerini anlattı. Yıldızlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi Hakkı Yıldız ile de ağaç ve orman ürünleri, demir- çelik ve gübre sektörlerine odaklanarak büyüme planlarını konuştuk.  İlginizi çekeceğini düşünüyoruz.

Keyifli okumalar diliyorum. Sağlıkla kalın.