Yeni dünya düzeni

27.09.2016 16:35:450
Paylaş Tweet Paylaş
Yeni dünya düzeni
15 Temmuz Cuma akşamı UNESCO Dünya Mirası Komitesi 40’ıncı oturumuna katılan yabancı misafirler, gazeteciler ve Demet Sabancı Çetindoğan gibi Türk iş dünyasının önde gelen isimlerinin bulunduğu bir toplantıdaydım. Gazeteci arkadaşlarımdan biri Twitter’da Boğaziçi Köprüsü’nde tankların trafiği durduğu yönünde haberler yayınladığını söyledi. Meslektaşlarım arasında “21’inci yüzyılın Türkiye’sinde darbe falan olmaz” yorumları yapanlar oldu. Ardından saat 22:15 gibi Maçka’daki St Regis Otel’deki toplantıdan ayrıldım ve Ataköy’deki evime tam 3,5 saatte ve arabamı Yenibosna’da bir sokağa park ederek ve 3 kilometre kadar yürüyerek ancak ulaşabildim. Neyse ki halkın da direnişi ve tepkisi sonrasında bu girişim başarısız oldu… Tüm Türkiye büyük bir felaketi atlattı. Bu olaydan sonra devlet kadrolarında inanılmaz bir operasyon başladı. Anladık ki geçtiğimiz 10 yılda FETÖ adı verilen terör örgütünün yapılanması askeri okullara giriş sınavlarında, kamuya giriş sınavlarında belki de üniversite giriş sınavlarında çocuklarımızın, iş arayan gençlerimizin hakkı yenilmiş. Sınav soruları, sınav komisyonları adeta ele geçirilmiş. Bu olayın arkasındaki 100-200 yıllık tarihi dinamikleri ve Batı’nın bu coğrafyaya bakışını daha iyi kavrayabilmek için New York Times’ın en iyi satan kitaplarından biri olan “Yeni Dünya Düzeni”ni okumaya başladım. Kitabın yazarı ABD’de birçok başkana dış siyaset danışmanlığı yapan, 1973 Nobel Barış Ödülü sahibi ünlü siyasetçi Henry Kissinger. Kitabın tamamı ilginç. Ancak özellikle İslamcılık ve Ortadoğu” ile “ABD ve İran” bölümleri özellikle okunmaya değer. “Osmanlı İmparatorluğu: Avrupa’nın Hasta Adamı” başlığı ise kuşkusuz sizin de en fazla ilginizi çeken bölüm olacak. Kissinger’e göre tarihin büyük bölümü boyunca uygarlıklar kendi düzen kavramlarını tanımladı. Günümüzde uluslararası sorunlar küresel boyutta yaşanıyor ve ülkeler dünyanın farklı bölgelerindeki politik olaylara neredeyse anında müdahil oluyor. Buna rağmen pek çok konuda önemli oyuncular arasında fikir birliği sağlanamıyor. Bu nedenle gerilim tırmanmaya devam ediyor. Ben bu yeni gerilimli dünya düzeninde Türkiye’nin en çok ihtiyacı olan şeyin daha fazla demokrasi, siyasal hak ve sivil özgürlük olduğunu düşünüyorum. Çünkü demokratik ve temiz bir toplum daha hızlı ekonomik büyüme ve daha fazla refah demek. İyi okumalar diliyorum,

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz