Portöy barometre
İyimser beklentiler
2015, piyasalarında volatilitenin yüksek olduğu,
yatırımcının kayıp yaşadığı bir yıl olarak geride kalıyor. Borsa en çok değer
yitiren yatırım araçlarının başında geliyor. Devlet tahvili faizdeki yükseliş
nedeniyle enflasyonun altında kaldı. Altın, artık güvenli liman değil. Döviz
yatırımcısının ise yüzü güldü. Peki, 2016’ya nasıl gireceğiz? Yılın ilk çeyreği
için beklentiler biraz daha olumlu. 14 aracı kuruluş ve portföy yönetim
şirketinin genel müdürü anketimizi yanıtladı.
BORSA Gelişmekte
olan ülke piyasalarından 8 yıl sonra net çıkış oldu. Borsa İstanbul bundan en
çok etkilenen piyasalardan biri oldu. Değerlemeler, gelişmekte olan ülkeler
arasında en alt seviyelerde. Bu ortamda yılın ilk çeyreği için ağırlık görüş
75.000-85.000 aralığı. İki katılımcı ise daha iyimser ve 85.000’in üstünü
öngörüyor.
DOLAR/TL 2015’te
Brezilya ve Güney Afrika’dan sonra en çok değer yitiren gelişmekte olan ülke
para birimlerinden biri de TL oldu. 2016 yılına bakıldığında ise genel görüş
2,90-3,00 bandında bir seyrin devam edeceği yönünde. İyimser olan üç katılımcı
2,90 altı seviyeleri ifade ediyor. 2 katılımcı ise 3,00 ve üstünü öngörüyor.
GÖSTERGE FAİZ ABD’nin
faiz artırımı hamlesi sonrası TCMB, geçen ay faizde bir değişikliğe gitmedi. Bu
da geçen ay faizin yüzde 11 seviyelerine çıkması sonucunu beraberinde getirdi.
2016’nın ilk çeyreğinde ise beklenti, 10,00-11,00 bandında hareket edeceği
yönünde.
Takvim
FED BEKLENECEK
3 Ocak: Türkiye, TÜİK,
ÜFE verileri
8 Ocak: ABD, tarım dışı
istihdam verisi
9 Ocak: Türkiye, TCMB cari
açık
14 Ocak: İngiltere, MB
faiz kararı
15 Ocak: ABD, kapasite
kullanım ve sanayi üretimi verisi
13 Ocak: Türkiye, işsizlik
oranı verisi
19 Ocak: Almanya, genel
görünüm ve ekonomik görünüm.
21 Ocak: Euro Bölgesi, Avrupa
MB faiz kararı
27 Ocak: ABD, FED faiz
kararı
1 SORU-1 YANIT
“FED, faizi 2016’da
100 baz puan artırır”
İnanlar İnşaat
Yönetim Kurulu Başları Serdar İnan
FED’in hamleleri nasıl olur ve dolar/TL nasıl bir seyir izler?
Deniz Portföy Genel
Müdürü Fatih Arabacıoğlu
“FED, faizleri 2016
sonunda yüzde 1,40 civarına yaklaştırmayı hedefliyor ve veriler kuvvetli
beklentilerine uygun gelirse 2016 yılında dört tane çeyrek puanlık artırım
yapmaya niyetli. Yani her üç ayda bir, çeyrek puan düzenli artış beklentisi
yaratmadı. Enerji ve doğal kaynak fiyatlarındaki sert düşüş devam ederse yılın
ilk yarısında daha seyrek bir artırım görebiliriz. Şimdilik hem fiyatlamalar
hem de FED kanalından gelen değerlendirmeler, 2016 ve 2017 için 100’er baz
puanlık artırımların beklendiğini gösteriyor. Bundan sonra kur için Merkez Bankası’nın
hamleleri önemli olacak. Dolarda 2,90 desteği aşağı kırılırsa 2,75-2,90
aralığında istikrar kazanması, reel ekonomiye güven verici bir etki yaratır.
Bunun hisse ve tahvil piyasalarında etkisini görebiliriz.
Bu beklenti
karşılanamazsa 2,90 desteği tutunur ve 3,0 seviyesi hem psikolojik hem reel
kesim açısından kırılması tehlikeli olabilecek bir kritik direnç olarak
görülmeye devam eder.
Euro/dolar paritesi
kısa vadede 1,07-1,09 aralığına sıkışık durumda. Ancak uzun vadeli trend aşağı
olduğu için 1,07’nin kırılması yeni diplere yol açma riskine sahip. Uzun vadeli
desteğimiz 1,02’de. Avrupa’dan ve ECB’den gelecek yeni veriler kritik öneme
sahip.”
BES FON
DÖVİZ VE ALTIN
KAZANDIRDI
Geçen ay piyasalar açısından volatil bir süreç yaşandı. ABD
doları güçlü seyrini korurken altında ise son düşüşlerin ardından tepki
alımları geldi. Bu durum kamu dış borçlanma fonlarına ve altın fonlarına olumlu
yansıdı. En çok kazandıran ilk altı fon kamu dış borçlanma aracı fonları, yüzde
3,52 ile 1,93 arasında getiri sağladı. Altın fonların getirisi ise yüzde 1,88
ile 1,83 arasında değişti. Ayın en çok kazandıran BES fonu ise Ergo Emeklilik ve
Hayat Gelir Amaçlı Kamu Dış Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu oldu.
GÖRÜŞ
“Hisse ağırlığı
artabilir”
FED’in faiz artırımı
sonrasında MB’nin yeni bir hamle yapmaması da piyasalar tarafında dikkatle
takip edildi. Beklenmedik Rusya gerilimiyle piyasa tekrar oldukça ucuz
seviyelere geriledi. Aynı zamanda kısa vadeli beklentileri de geride bırakmış
oldu. Böyle bir ortamda 2016’nın ilk çeyreğini de içine alacak şekilde bir
yükseliş olabileceği yorumunu yapan ING Yatırım Genel Müdürü Bülent Altınel,
şunları söylüyor:
“Piyasada 2015 son
çeyrek beklentileri gerçekleşmiş durumda. Olumsuz gelişmelerden sonra piyasada
değerlemeler uygun seviyelerde, pozitif yönde tepki gelebilir Bu yükseliş de bankalar
liderliğinde olabilir. BİST’in değerleme olarak fiyat/kazanç oranının 10
seviyesiyle gelişmekte olan ülkelere göre daha ucuz olduğu da dikkate
alındığında portföylerde yüzde 40 hisse bulundurulabilir. Yüzde 40 mevduat ve
yüzde 20 tahvil-bono şeklinde portföy şekillenebilir.”
Yatırım araçlarında
geçen ay
FAİZ/ DÜŞÜŞ SINIRLI
OLUR FED’in faiz artışını başlatmasının ardından 2016’da faiz artışlarına
devam etmesi bekleniyor. TCMB’nin ise 2016’da faiz artırımına gitmesi beklenmiyor.
Aralık ayındaki toplantıda faizlere dokunmayan MB’nin ‘bekle gör’ politikası izleyerek
FED ve enflasyondaki gelişmeleri takip edeceği görülüyor. Bu durumda kısa
vadede faizlerde düşüş beklentisi sınırlı. Bu ortamda da TL faiz tarafında
mevduat ve ÖST fonlar tercih edilebilir.
DÖVİZ/ PORTFÖYDE
DÖVİZ OLABİLİR 2016’da FED’in hareketleri takip edilirken MB de enflasyon
ve dövizdeki fiyatlamaları takip ederek faizde düzenlemeler yapabilir. Doların
değerlenebileceği bir ortamda faizde beklendiği kadar artış yapmasa bile MB’nin
faiz indirimine gitmesi de kolay değil. 2016 ilk çeyreğinde marttaki FED
toplantısına yaklaşıldıkça dolar/TL’de 3 seviyeleri görülebilir. Hatta buranın
üzerine de çıkılabilir. Portföyde bir miktar dolar tutulabilir.
BORSA/POZİSYON
ARTIRILABİLİR Kademeli olarak hisse pozisyonu artırılabilir. 2015’te yüzde
22 değer kaybeden BİST Bankacılık Endeksi, yatırımcılara cazip iskonto sunuyor.
Bununla birlikte 2016 yılında Avrupa’da görülen toparlanma eşliğinde ihracat
ağırlıklı şirketler izlenebilir. Yatırım yapılacak şirketin bir hikayesi
olmalı. Temettü verimi, kapasite kullanım oranlarında artış, yeni yatırımların
devreye alınması gibi faktörler göz önüne alınmalı.
ALTIN/ÖNERİ DÜŞÜK ABD
ekonomisinde toparlanma eğiliminin devam etmesiyle birlikte FED faiz oranını 25
baz puan artırdı. FED’in faiz politikaları altın üzerinde baskı yaratmaya devam
ediyor. Yapılan değerlendirmelerde altın için 1.050 desteğinin kırılması
halimde 1.000 dolar/ons sevileri hedef olarak gösteriyor. Yukarıda 1.100 direnç
konumunda. Değerlendirmelerde altın çok fazla tavsiye edilmiyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?