- Anasayfa
- Yazarlar
- Fatoş Karahasan
- Pazarlama
Pazarlama
Ünlüler Cannes Lions'a akın etti
Bu yıl Cannes Lions Uluslarası Yaratıcılık Festivali’inde, reklam dünyasının önemli isimlerinin, girişimcilerin ve yöneticilerin yanı sıra Kim Kardashian, Jamie Oliver, Pharrell Williams, Marilyn Manson, Oscar’lı yönetmen Kenneth Branagh gibi ünlüleri de dinleme imkanı bulduk. Tüm konuşmacılar, ağız birliği yapmışçasına yeni dönemde “hakiki” olmak” gerektiğinin ve insanlara kulak vermenin önemine dikkat çekti.
* Ünlü şef Jamie Oliver, obeziteye ve kötü beslenme alışkanlıklarına karşı açtığı savaşı anlattı. Çocukların şekerli içecekler ve “fast food” menüler yüzünden hızla kilo aldığına dikkat çekti. Ülkelerin en önemli işinin çocukların sağlıklı beslenmesini sağlamak olduğunu hatırlatan Oliver, pek çok gıda markasıyla çalışmayı reddettiğini söyledi.
* Pharrell Williams, duygulara, duyulara ve izleyiciyle kurulan ilişkiye odaklandı. “Önemli olan, yaptığınız işle karşı tarafta yaratmak istediğiniz etkidir. Kendinize önce niyetinizin ne olduğunu sorun, vermek istediğiniz duyguya odaklanın. İşinize anlam katın” benzeri sözlerle izleyicileri şekillere, imajlara değil öze odaklanmaya çağırdı.
* Rock yıldızı Marilyn Manson ise önce şovunu ve kişisel markasını yaratmak için uğraştığını, imajın müzikten önce geldiğini söyledi. “Artık özel hayat diye bir şey yok. Etrafta sizin hayatınızı sizden iyi bilen insanlar var. Şöhret bunu gerektiriyor” diyerek açık olmanın önemini vurguladı.
* Dünyanın en çok fotoğrafı çekilen insanlarından Kim Kardashian, özel yaşamıyla iş yaşamını kesin çizgilerle birbirinden ayırdığını söyledi. Twitter’da 33 milyon, Instagram’da 37 milyon izleyicisi olan Kardashian, “Instagram’da çok fazla marka reklamı yapan arkadaşlarımı takibi bıraktım. Reklamın kokusunu millerce uzaktan alırım” dedi. Beraber çalıştığı markalara Instagram hesabının sadece özel yaşamına ait olduğunu belirttiğini ve kendi sosyal mecra hesabından marka reklamı yapmayacağını anlaşmalara madde olarak eklettiğini de ifade etti.
Bir numara olmanın 7 kuralı
Brand Finance’ın, 2008’den beri yaptığı Türkiye’nin En Değerli Markaları araştırmasında, bu yıl zirveye Akbank yerleşti. 8 yılda marka değerini 4 kat artırarak 2,5 milyar dolara çıkaran Akbank’ın genel müdürü Hakan Binbaşgil, başarının sırrını 7 noktada özetledi.
1 Sağlıklı finansal göstergeler: Binbaşgil, Akbank’ın özkaynaklarının ve aktif kalitesinin yüksekliğine ve borsada en fazla alma tavsiyesi verilen banka olduklarına dikkat çekti.
2 Yenilikçilik: Akbank teknolojiye büyük yatırım yapıyor ve yeni müşteri alışkanlıklarına cevap verebilmek için inovasyona yılda 100-120 milyon dolar kaynak ayırıyor. 15 milyon Akbank’lı mobil bankacılık hizmeti alıyor.
3 Hizmet kalitesi: On yıldır “Örnek Şube Sertifikasyon Programı” yürüten kuruluş, 950 şube ve direkt kanallarının hizmet kalitesini kesintisiz olarak ölçümlüyor.
4 Toplumsal projeler: Kültür, sanat ve müzik alanlarına sponsor olarak destek veren Akbank, çağdaş sanatı gençlere yaymak için üniversitelerde geniş çaplı etkinlikler düzenliyor.
5 Girişimcilik: 2010’dan beri fikri olan 36 firmaya 90 milyon TL kaynak sağladı.
6 Çalışanlara yatırım: 15 binin üzerinde çalışan kadrosunda her kişiye yaklaşık 62 saat eğitim veriliyor.
7 Stratejik marka yönetimi: 35 kişilik bir marka yönetim ekibinin yanı sıra her şubede bir kişi marka elçisi olarak çalışıyor. Böylece her noktada tutarlılık ve tek seslilik sağlanıyor.
25 ülkede reklam kampanyası
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin verilerine göre Türkiye’nin en fazla çikolata ve çikolatalı ürün ihracatı yapan firması olan Şölen, 200’ün üzerinde ürün çeşidini 100’ü aşkın ülkeye ihraç ediyor. Kuruluşun Biscolata, Luppo, Milango gibi markalarının yanı sıra çocuk kategorisindeki markası Ozmo da hızla büyüyor. Şölen CEO’su Elif Çoban’ın “Çocuk atıştırmalık kategorisinde şemsiye marka olma özelliğini taşıyan ilk Türk markası” olarak tanımladığı Ozmo için kuruluş, 25 ülkede reklam yapıyor. 59 ülkeye ihraç edilen Ozmo’nun toplam cirosu, son 5 yılda ortalama yüzde 52 büyüyerek, 180 milyon TL ciroya ulaştı. Elif Çoban, markanın çocuklara yönelik olmasının kendilerine büyük bir sorumluluk yüklediğini ve çocuklarla iletişim kurarken dünya standartlarını bilen uzman danışman şirketlerle çalıştıklarını özellikle vurguluyor.
Geleceğin bankacılığını temelleri
Avrupa’da bankacılık regülasyonlarından geleceğin bankacılığına kadar pek çok alanda kitapları yayınlanmış olan Chris Skinner’ın son kitabı “Dijital Bankacılık”, BKM’nin katkılarıyla Türkçeye çevrildi. Dijital Bankacılık, hem gelecek konusunda planlarını henüz netleştirmemiş hem geleceğe yönelik bir değişim içinde olan bankalar için ayrıntılı bir kılavuz olarak tasarlamış. Kitap, dijital banka haline gelmek isteyen bankaların ürün, hizmet, süreç ve yapılarını nasıl yeniden planlanıp düzenleneceği konusunda okuyuculara adeta rehberlik yapıyor. Chris Skinner kitabında geleceğin bankacılığını 5 temel üzerine oturtuyor: Tek müşteri görünümü (One Customer View), gerçek zamanlı işlemler (Online), ekonomik/ ucuz servisler, açık sistemler (Open API) ve modüler altyapı yatırımları. Chris Skinner “Bugünün bankacılığı binalar ve kalabalık banka çalışanları üzerine kurgulanmış durumda. Geleceğin bankacılığı ise yazılımlar ve hizmetler üzerine kurgulanacak” sözleriyle sektörü bir an önce değişimi kucaklamaya davet ediyor.
"Erişilebilir lüks"te yeni marka
Güral Şirketler Grubu, 3 milyon dolar yatırım yaparak “erişilebilir lüks” olarak tanımladıkları Güral G+Plus markasını yarattı. Güral Porselen Yönetim Kurulu Üyesi Harika Güral, G+Plus’ı Paris’te kendi evini dekore ederken hayal etmiş ve lüks segmentteki ürünleri ulaşılabilir fiyatlarla Türkiye’deki tüketiciye ulaştırmak amacıyla yola çıkmış. G+Plus tanıtım toplantısında konuştuğum Güral Şirketler Grubu Başkanı İsmet Güral, Avrupa, ABD, Meksika, Güney Amerika ve Afrika’da 60 ülkeye ihracat yaptıklarını belirtti. İsmet Güral, Avrupa’nın en büyük üretim kapasitesine sahip olan tesislerine sahip olduklarını ve Güral’a ait 35 mağaza ve 5 bin satış noktasıyla hizmet verdiklerini anlatarak, “Herkesin kriz lafını ağzından düşürmediği ve çok korktuğu 2015 yılına biz yeni yatırımlarla girdik. Yeni markamız Güral G+Plus için başlangıç olarak 3 milyon dolarlık bir yatırım yaptık, zaman içinde ürün gamımız çeşitlendikçe bu rakam da artacak” yorumunu yaptı.
Bu yıl Cannes Lions Uluslarası Yaratıcılık Festivali’inde, reklam dünyasının önemli isimlerinin, girişimcilerin ve yöneticilerin yanı sıra Kim Kardashian, Jamie Oliver, Pharrell Williams, Marilyn Manson, Oscar’lı yönetmen Kenneth Branagh gibi ünlüleri de dinleme imkanı bulduk. Tüm konuşmacılar, ağız birliği yapmışçasına yeni dönemde “hakiki” olmak” gerektiğinin ve insanlara kulak vermenin önemine dikkat çekti.
* Ünlü şef Jamie Oliver, obeziteye ve kötü beslenme alışkanlıklarına karşı açtığı savaşı anlattı. Çocukların şekerli içecekler ve “fast food” menüler yüzünden hızla kilo aldığına dikkat çekti. Ülkelerin en önemli işinin çocukların sağlıklı beslenmesini sağlamak olduğunu hatırlatan Oliver, pek çok gıda markasıyla çalışmayı reddettiğini söyledi.
* Pharrell Williams, duygulara, duyulara ve izleyiciyle kurulan ilişkiye odaklandı. “Önemli olan, yaptığınız işle karşı tarafta yaratmak istediğiniz etkidir. Kendinize önce niyetinizin ne olduğunu sorun, vermek istediğiniz duyguya odaklanın. İşinize anlam katın” benzeri sözlerle izleyicileri şekillere, imajlara değil öze odaklanmaya çağırdı.
* Rock yıldızı Marilyn Manson ise önce şovunu ve kişisel markasını yaratmak için uğraştığını, imajın müzikten önce geldiğini söyledi. “Artık özel hayat diye bir şey yok. Etrafta sizin hayatınızı sizden iyi bilen insanlar var. Şöhret bunu gerektiriyor” diyerek açık olmanın önemini vurguladı.
* Dünyanın en çok fotoğrafı çekilen insanlarından Kim Kardashian, özel yaşamıyla iş yaşamını kesin çizgilerle birbirinden ayırdığını söyledi. Twitter’da 33 milyon, Instagram’da 37 milyon izleyicisi olan Kardashian, “Instagram’da çok fazla marka reklamı yapan arkadaşlarımı takibi bıraktım. Reklamın kokusunu millerce uzaktan alırım” dedi. Beraber çalıştığı markalara Instagram hesabının sadece özel yaşamına ait olduğunu belirttiğini ve kendi sosyal mecra hesabından marka reklamı yapmayacağını anlaşmalara madde olarak eklettiğini de ifade etti.
Bir numara olmanın 7 kuralı
Brand Finance’ın, 2008’den beri yaptığı Türkiye’nin En Değerli Markaları araştırmasında, bu yıl zirveye Akbank yerleşti. 8 yılda marka değerini 4 kat artırarak 2,5 milyar dolara çıkaran Akbank’ın genel müdürü Hakan Binbaşgil, başarının sırrını 7 noktada özetledi.
1 Sağlıklı finansal göstergeler: Binbaşgil, Akbank’ın özkaynaklarının ve aktif kalitesinin yüksekliğine ve borsada en fazla alma tavsiyesi verilen banka olduklarına dikkat çekti.
2 Yenilikçilik: Akbank teknolojiye büyük yatırım yapıyor ve yeni müşteri alışkanlıklarına cevap verebilmek için inovasyona yılda 100-120 milyon dolar kaynak ayırıyor. 15 milyon Akbank’lı mobil bankacılık hizmeti alıyor.
3 Hizmet kalitesi: On yıldır “Örnek Şube Sertifikasyon Programı” yürüten kuruluş, 950 şube ve direkt kanallarının hizmet kalitesini kesintisiz olarak ölçümlüyor.
4 Toplumsal projeler: Kültür, sanat ve müzik alanlarına sponsor olarak destek veren Akbank, çağdaş sanatı gençlere yaymak için üniversitelerde geniş çaplı etkinlikler düzenliyor.
5 Girişimcilik: 2010’dan beri fikri olan 36 firmaya 90 milyon TL kaynak sağladı.
6 Çalışanlara yatırım: 15 binin üzerinde çalışan kadrosunda her kişiye yaklaşık 62 saat eğitim veriliyor.
7 Stratejik marka yönetimi: 35 kişilik bir marka yönetim ekibinin yanı sıra her şubede bir kişi marka elçisi olarak çalışıyor. Böylece her noktada tutarlılık ve tek seslilik sağlanıyor.
25 ülkede reklam kampanyası
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin verilerine göre Türkiye’nin en fazla çikolata ve çikolatalı ürün ihracatı yapan firması olan Şölen, 200’ün üzerinde ürün çeşidini 100’ü aşkın ülkeye ihraç ediyor. Kuruluşun Biscolata, Luppo, Milango gibi markalarının yanı sıra çocuk kategorisindeki markası Ozmo da hızla büyüyor. Şölen CEO’su Elif Çoban’ın “Çocuk atıştırmalık kategorisinde şemsiye marka olma özelliğini taşıyan ilk Türk markası” olarak tanımladığı Ozmo için kuruluş, 25 ülkede reklam yapıyor. 59 ülkeye ihraç edilen Ozmo’nun toplam cirosu, son 5 yılda ortalama yüzde 52 büyüyerek, 180 milyon TL ciroya ulaştı. Elif Çoban, markanın çocuklara yönelik olmasının kendilerine büyük bir sorumluluk yüklediğini ve çocuklarla iletişim kurarken dünya standartlarını bilen uzman danışman şirketlerle çalıştıklarını özellikle vurguluyor.
Geleceğin bankacılığını temelleri
Avrupa’da bankacılık regülasyonlarından geleceğin bankacılığına kadar pek çok alanda kitapları yayınlanmış olan Chris Skinner’ın son kitabı “Dijital Bankacılık”, BKM’nin katkılarıyla Türkçeye çevrildi. Dijital Bankacılık, hem gelecek konusunda planlarını henüz netleştirmemiş hem geleceğe yönelik bir değişim içinde olan bankalar için ayrıntılı bir kılavuz olarak tasarlamış. Kitap, dijital banka haline gelmek isteyen bankaların ürün, hizmet, süreç ve yapılarını nasıl yeniden planlanıp düzenleneceği konusunda okuyuculara adeta rehberlik yapıyor. Chris Skinner kitabında geleceğin bankacılığını 5 temel üzerine oturtuyor: Tek müşteri görünümü (One Customer View), gerçek zamanlı işlemler (Online), ekonomik/ ucuz servisler, açık sistemler (Open API) ve modüler altyapı yatırımları. Chris Skinner “Bugünün bankacılığı binalar ve kalabalık banka çalışanları üzerine kurgulanmış durumda. Geleceğin bankacılığı ise yazılımlar ve hizmetler üzerine kurgulanacak” sözleriyle sektörü bir an önce değişimi kucaklamaya davet ediyor.
"Erişilebilir lüks"te yeni marka
Güral Şirketler Grubu, 3 milyon dolar yatırım yaparak “erişilebilir lüks” olarak tanımladıkları Güral G+Plus markasını yarattı. Güral Porselen Yönetim Kurulu Üyesi Harika Güral, G+Plus’ı Paris’te kendi evini dekore ederken hayal etmiş ve lüks segmentteki ürünleri ulaşılabilir fiyatlarla Türkiye’deki tüketiciye ulaştırmak amacıyla yola çıkmış. G+Plus tanıtım toplantısında konuştuğum Güral Şirketler Grubu Başkanı İsmet Güral, Avrupa, ABD, Meksika, Güney Amerika ve Afrika’da 60 ülkeye ihracat yaptıklarını belirtti. İsmet Güral, Avrupa’nın en büyük üretim kapasitesine sahip olan tesislerine sahip olduklarını ve Güral’a ait 35 mağaza ve 5 bin satış noktasıyla hizmet verdiklerini anlatarak, “Herkesin kriz lafını ağzından düşürmediği ve çok korktuğu 2015 yılına biz yeni yatırımlarla girdik. Yeni markamız Güral G+Plus için başlangıç olarak 3 milyon dolarlık bir yatırım yaptık, zaman içinde ürün gamımız çeşitlendikçe bu rakam da artacak” yorumunu yaptı.
