Türkiye markasına acil taze kan gerek

25.10.2016 12:59:170
Paylaş Tweet Paylaş
Türkiye markasına acil taze kan gerek
OLUMSUZ ALGI OLUŞTU
Bu yıl, Türkiye ne yazık ki dış dünyada yalnızca terör, patlama ve saldırı haberleriyle yer alıyor. Dışarıdan bakıldığında ise iş yapmak veya ziyaret etmek için tercih edilecek bir ülke görüntüsü vermiyor. Olumsuz algıyı, daha da yaygınlaşmadan, akılcı bir biçimde yöneterek etkilerini azaltmamız gerekiyor. Bu yüzden sağlam stratejiler üzerine kurulu, yaratıcılık değeri yüksek, samimi ve sıcak bir iletişim vizyonuna ihtiyaç var.
İŞBİRLİĞİNE İHTİYAÇ VAR
 İş dünyasının temsilcileri, sanatçılar, akademisyenler ve fikir önderlerimiz bir ulusal sorumluluk bilinciyle el ele vermeli. Turizm sektörümüzün temsilcileri THY, STK’lar, özel sektör kuruluşları, belediyeler, üniversiteler, basın ve siyasetçiler aynı iletişim diliyle konuşmalı. Türkiye, bir an önce ve teksesli bir biçimde, doğasını, tarihini, gençlerini ve üretim gücünü ön plana çıkararak, aydınlık bir yüz yaratmalı.
SANATA DESTEK GEREK
 Turizm gelirlerimizin artması ve ülke imajımızın düzelmesi için sanata ve kültüre destek hayati bir önem arz ediyor. Tüm zor koşullara rağmen, Festivallere, Devlet Tiyatroları’na ve tüm sanatçılarımıza destek olmalıyız. Bu bağlamda, Doğuş Grubu’nun 12 yıldır Bodrum’da düzenlediği D-Marin Müzik Festivali gibi kalıcı ve her yıl daha da gelişen projelere büyük ihtiyacımız var. Bu tür projeler, aynı zamanda “Made in Turkey” markasına yapılan yatırım olarak görülmeli ve sanata destek, tüm yerel yönetimlerin önceliği olmalı.
BODRUM’A DEĞER KATAN FESTİVAL
Doğuş Grubu’nun kurucu destekçisi olduğu, sanatsal programlama ve planlamasını Pozitif’in üstlendiği 12. Uluslararası D-Marin Klasik Müzik Festivali, bu yıl 20-27 Ağustos tarihlerinde gerçekleşti. Açılış gecesinde konuşma yapan Doğuş Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Doğuş Turizm Grubu Başkanı Naci Başerdem, 11 yıl önce uluslararası düzeyde bir festival yaratma hayaliyle yola çıktıklarını söyleyerek Bodrum’a bir destinasyon festivali kazandırmak için yeni adımlar attıklarının müjdesini verdi.
İDİL BİRET KONSERİYLE AÇILDI
Festivalin açılış konserinde ulusal gururumuz İdil Biret’i 3 bin kişi izledi. Yerli ve yabancı ziyaretçiler Bodrum’un dört bir yanındaki sanat etkinliklerine katılma fırsatı buldu. Bodrum, bir haftalığına da olsa ülkemizden dünyaya olumlu mesajlar yansıttı.

Dördüncü nesilden yeni nesil sosyal sorumluluk
50’nci kuruluş yıldönümü dolayısıyla “İyi Pazarlar” başlıklı bir sosyal sorumluluk projesi başlattı. Çalışmanın amacı, halkı sağlıklı beslenmeye yönlendirmek. Gezici bir araçla Ege pazarlarına giden ekipler, diyetisyen sohbetleri, vücut analizleri, bilgilendirici yayınlar ve ödüllü etkinlikler sunuyor. Projenin fikir babası, kuruluşun genç icra kurulu üyesi Feyyaz Ünal. “Çimentonun pazarla ve beslenmeyle ne ilgisi var” soruma Ünal şu cevabı verdi: “1984’ten beri Magnesia Antik Kenti’nin arkeolojik kazılarına katkıda bulunuyoruz. 50’nci yılımızda, pozitif bir hedefle işe başlayalım, dedik. Aklımıza pazarlar geldi. Ziyaretlerimiz yöre halkıyla yakınlaşma ve dostluk kurma fırsatı yaratıyor.”

Meydan okuyan tavır markaya değer kattı
ESKİ KÖYE YENİ ADET ING Bank, Ekim 2013’te iletişim stratejisini değiştirdi. “Challenger” konumunu seçerek, “Eski Köye Yeni Adet” getiren banka olma iddiasıyla reklamlara çıktı. Geçen ay, ING Bank’tan genel müdür yardımcısı Barbaros Uygun ve pazarlama iletişimi grup müdürü Feyza Tamer’den, kuruluşun 3 yıldır sürdürdüğü kampanyanın sonuçlarını dinledim. BİLİNİRLİK 3’E KATLANDI Yeni iletişim platformuyla birlikte, bankanın Spontan marka bilinirliği 2012 ilk çeyrek dönemine göre 3 katına çıkmış. Bankanın tüketicilerin zihin setinde yer alma oranı yüzde 70’e yükselmiş. Markaya ait “Tasarruflarınıza gereken değeri verir, şeffaf, kolay anlaşılır, inovatif, sıcak ve samimidir” algısı 2 kat; müşteriye yakınlık 3 kat; fonksiyonel hizmetlerin anlaşılırlığı 2 kat artmış. Ayrıca, kuruluşun 2014’ten beri basketbola verdiği destek markanın “modern ve yenilikçi” algısına katkıda bulunmuş. ING Bank-TBL sponsorluğunu bilenlerin oran yüzde 70 seviyelerine çıkmış.

Engelleri kaldıran kazanıyor
HEDEF DENEYİMİ MÜKEMMELLEŞTİRMEK Sensormatic’in Türkiye temsilciliğini üstlendiği Retailnext, “Mağaza-içi müşteri deneyiminin optimizasyonu” hakkında derinlikli analizlere sahip. Sensormatic CEO’su İsmail Uzelli, perakende sektörünün önceliğinin müşterilerin alışveriş deneyimini mükemmelleştirmek olduğuna dikkat çekiyor. Uzelli’nin paylaştığı RetailNext’in araştırmaları, müşteri deneyimi optimizasyonu sonucunda; mağazalardaki satışlarda yüzde 8-10 oranında artış olduğunu ortaya koyuyor.
VERİMLİ ETKİLEŞİM SADAKATİ ARTIRIYOR Verilere göre müşterileriyle etkileşimini verimli hale getiren perakendeciler, sadakat programlarına kayıtlarda 5-10 kat artış sağlayabiliyor. Müşteri demografisi ve davranışlarının analizi sonrası gerçekleştirilen pazarlama aktiviteleriyle satışlar yüzde 5-7 oranında artabiliyor. Küçük ayrıntılar büyük fark yaratıyor. Örneğin, “misafir WiFi” hizmeti sunan perakendecilerin satışları yüzde 0,4, artmış.

Perakende insan kaynağına yöneliyor
ÇARPICI BULGULAR Accenture’ın Perakendeye Teknolojik Bakış 2016 Araştırması’na katılan perakende sektörü yöneticilerinin yüzde 88’i gelecek 3 yılda teknoloji yatırımlarının görülmemiş bir hızla artacağını belirtirken insanın önemini vurgulamış. Araştırma yöneticilerin müşterileri, çalışanları ve iş ortaklarıyla verimli bir biçimde çalışacak yapılar kurması gerektiğini ortaya koyuyor. Accenture’ın Technology Lab. Direktörü ve Yönetici Ortağı Emmanuel Viale, perakendecilerin ajandasında mobil, sosyal mecra, bulut gibi faktörlerin öneminin arttığına, ancak gerçek farkı İK yönetiminin yaratacağına dikkat çekiyor.
HANGİ KONULAR ÖNEMLİ? Viale’ye göre şirketlerin en büyük hedefi, dijital teknolojilerle müşteri deneyimini artırmak olmalı. Örneğin, tüketiciler için alışveriş deneyimi mükemmelleştirilmeli. Kişiselleştirmeye, esnek teslimat biçimlerine ve mağaza deneyimin zenginleştirilmesine önem verilmeli. Satış noktaları ve tedarik zincirinde çalışanlar, gelişmiş sistemlerle donatılmalı. Şirketler, iş ortakları ve teknoloji partnerleriyle birlikte bir ekosistem geliştirerek daha yakın bir çalışma ortamı kurmalı.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz