Dijital marka yönetmenin 5 kuralı

Dijital Pazarlama

Dijital marka yönetiminin 5 kuralı

Almanya’nın Köln şehrinde 12-13 Eylül 2017 tarihinde düzenlenen dünyanın en büyük dijital pazarlama etkinliği dmexco’ya 1.100 şirket ve 39 ülkeden 40 bin 700 kişi katıldı. Köln’ün dev fuar alanı KölnMesse’de kurulan 18 sahnede, aralarında Sheryl Sandberg (Facebook), Bob Lord (IBM), Sir Martin Sorrell (WPP), Jack Dorsey (Twitter) gibi önemli isimlerin de yer aldığı 570 konuşmacı yer aldı. Marka yönetimi, nesnelerin interneti, yapay zeka, akıllı evler, internet güvenliği, sanal gerçeklik ve şirket kültürü gibi konuların tartışıldığı etkinlikte, şu 5 nokta ön plana çıktı:

• Markalı içerik yükselişte. Sosyal mecrada yer almanın ve dikkat çekmenin tek yolu yaratıcı içerik geliştirmek.
• Tüketicilerin markalara sadakati hızla azalıyor. Sadakat yaratmak öncelikli hedef olmalı.
• Müşteriler kişisel ve özel çözümler bekliyorlar.
• Marka yöneticileri “data” içinde kayboluyorlar.  Amaç veri toplamaktan çok tüketicilere değer katmak olmalı.
• İnsanlar reklamlardan kaçıyorlar. Kuruluşlardan, yapay zeka veya pazarlama yoluyla, onların beklentilerine cevap vermelerini talep ediyorlar.

Sosyal Mecra

Twitter reklamdaki iddiasını artırıyor

SORRELL’İN ZOR SORULARI Dmexco, bu yıl Twitter CEO’su Jack Dorsey’i Köln’e getirmeyi başardı. Dünyanın en büyük reklam grubu WPP’nin Başkanı Sir Martin Sorrell, Dorsey’i sorularıyla iyice zorladı. Sorrell, WPP’nin 2016’da Google’a 5 milyar 500 bin dolar, Facebook’a ise 2 milyar 300 milyon dolarlık bütçe ayırdığını, buna karşın Twitter reklamlarına sadece 300 milyon dolar ödediğini söyledi. TWITTER CEO’SUNUN YANITI “Müşterilerimiz dijital ekosistemi dengeleyecek üçüncü bir güç görmek istiyorlar” diyen Sorrell, Dorsey’e bu konuda ne yapacağını sordu.  Dorsey, “Platformumuzun reklamverenler için biraz karmaşık olduğunun farkındayız. Yeni teknolojilerle müşterilerimize daha iyi hizmet verecek bir yapı kuruyoruz” diyerek atakta olduklarının haberini verdi.

B2B Pazarlama

Bölgesel iletişim ve eğitim projesi

Bilecik’in Pazaryeri ilçesinde Anadolu Efes’e ait bir tesis var. Ülkemizde sadece o bölgede yetiştirilen şerbetçiotu bitkisini işliyor. 1971’de kurulan ve 1976’da Anadolu Efes’e katılan Bilecik Şerbetçiotu İşleme Tesisi 900 ton civarında ürün satın alıyor. Biraya aromasını veren bitki, bölgeye de canlılık ve eğitim imkanı sunuyor. Bölgedeki 500 üreticiyle yapılan eğitim çalışmaları B2B alanında örnek bir yaklaşım sunyor.  Hasat zamanında, tesis bölgede lise ve üniversite öğretiminde olan gençlere istihdam sağlayarak, insan kaynağında da süreklilik sağlıyor. Fabrikada, ziraat mühendisleri ve akademisyenler verimliliği artırmak için AR-GE çalışmaları yürütüyorlar. Son 10 yılda verimlilik yüzde 49 artmış. Böylece, şerbetçiotunun yurt içi tedarik oranı yüzde yirmi artışla yüzde 60’lara erişmiş. Tesis kendi adına tescilli 7 adet şerbetçiotu türevi geliştirerek bölgeye büyük katkı sağlamış.

Nesnelerin İnterneti

Tüketici elektroniğinde dört önemli trend

Uluslararası Tüketici Elektronikleri Fuarı IFA, 1-6 Eylül tarihlerinde Berlin’de düzenlendi. Fuarda BSH Ev Aletleri CEO’su Karsten Ottenberg, nesnelerin internetinde gelinen son noktayı anlattı. BSH’ın Home Connect sistemi hakkında konuşan Ottenberg, geçen yıl  IFA’da sergilenen ev aletlerinde bağlantılı ürün oranının üçte bir oranında olduğunu, oysa bu yıl  tüm şirketlerin bağlantılı bir dünyadan bahsettiğini belirtti. BSH’ın 2020’de pazara sunacağı tüm ürünlerinin internete bağlı olacağını söyleyen, Ottenberg tüketici elektroniğindeki öne çıkan 4 trendi şöyle özetledi:

• KÜRESEL DÜŞÜNME Şirketler, 90’lı yıllarda yabancı pazarlara açılarak büyüdü. Günümüzde, rekabet ve inovasyon artık her yerden geliyor. İnsanlar kendi değerlerine daha fazla sarılıyorlar. Kuruluşlardan da kendi yaşam biçimlerine uygun çözümler bekliyorlar.
• DİJİTALLEŞME  VE KİŞİSELLEŞTİRME Ürünlerin  tüketicinin gözündeki değeri değişiyor. Yazılım ve hizmet ön plan çıkıyor.  Bağlantıları ve dijitalleşmeyi kullanarak, cihazları müşterinin kendi özel ihtiyaçlarına göre kişiselleştirmek gerekiyor. İnsanlar sonuçlara bakıyorlar. Makinelerin kendilerini anlamasını ve onlara uygun olarak çalışmasını talep ediyorlar.
• DEĞİŞKENLİK Günümüzde her şey değişken. Koşullar belirsiz. Kompleks yapılar var. Şirketler stratejik olarak tüketicilere gitmeli. Müşteri odaklı yapılar kurmalı. İş dünyasında güven çok önemli. Şirketler, tüketicilere değer sunmak zorunda bunun için de işbirliklerine ve ortaklıklara açık olmaları gerekiyor. 
• İŞ ORTAKLIKLARI Nesnelerin interneti, işbirliklerini zorunlu kılıyor. Verileri korumak koşuluyla bağlantılı platformlar kurmak gerekiyor. Şirketler Ottenberg’in dediği gibi “Herkese açık ama güvenlik ve kişisel gizlilik nedeniyle suistimale kapalı bir platform geliştirmeliler.”

Ülke Markası

Türk fındığının rekabet gücünü artıran proje

Türkiye dünya fındık üretiminin yüzde 70’ini karşılıyor. Ancak önemli bir verimlilik sorunumuz var. Türk fındığının en büyük alıcısı Ferrero Fındık’ın Genel Müdürü Stefano Gagliasso’nun verdiği bilgiye göre,  ülkemizde dekar başı verimlilik 80 kilo. Bu rakam İtalya’da 200, ABD’de 350 kilo civarında. Fındık 500 bin üreticiyi, aileleriyle yaklaşık 2,5 milyon kişiyi ilgilendiriyor. Bu yüzden, sürdürülebilirlik çalışmalarının büyük önemi var. Ferrero, 10 milyar euro ciroya erişen bir dünya devi. 160 ülkede ürünleri  satılıyor.  40 bin çalışanı ve 22 üretim tesisi var. Türkiye Ferrero için çok önemli. Gagliasso, Türk fındığının lezzetinin eşsiz olduğunu bu yüzden Türkiye’ye büyük yatırım yaptıklarını belirtiyor. Kuruluş beş yıl önce başlattığı Değerli Tarım uygulamasıın sonuçlarını almaya başlamış.  Ferrero ekipleri, 5 yılda 35 milyon lira harcayarak 35 bin çiftçiye ulaşmış  2017’de, 40 bin bahçe ziyareti yapılmış. 100 bahçede 8 bin çiftçiye modern tarım uygulamaları tanıtılmış. Bunun sonucunda verimlilik yüzde 50 artmış.  Ferrero önümüzdeki 120 milyon liralık bir yatırımla 50 bin çiftçiye ulaşmayı hedefliyor.