İnsanlık kapitalist ekonomik sistemin hakimiyetinde geçen 20’nci yüzyılı geride bırakmış bulunuyor. ABD’deki 1929 bunalımı devletin ekonomik sistemdeki varlığının öneminin anlaşılmasına neden olmuştu. İkinci Dünya Savaşı sonrasında ise kamusal alanda etkinliğini artıran pek çok devlet, toplumsal refahın hızla yükselmesini sağladı. Batılı pek çok ülkede güçlü bir orta sınıf doğdu. Eğitimden sağlığa pek çok alanda önemli ilerlemeler kaydedildi, bilimsel ve teknolojik gelişmeler ivmelendi. Ancak tüm bu gelişmeler, dünya üzerindeki refah ve gelir dağılımı sorununu çözemedi, savaşlara, göçlere ve toplumsal trajedilere son verilmiş değil. Şimdi ise refah farklarını asgari düzeye indirebilecek, daha sürdürülebilir, daha doğa dostu ve daha insancıl bir sistem, daha iyi bir kapitalizm isteniyor. Mümkün mü? Neden olmasın? Dünya bu tartışmaya ne zaman yanıt bulur bilemiyoruz. Ancak Türk toplumunun köklerinde yer alan yardımseverlik ve hayırseverlik duyguları, geçmişi yüzyıllara dayanan toplumsal dayanışma geleneği, her türlü soruna şefkatli bir el uzatmaya devam ediyor. Yüzyıllardır savaşa, savaşan komşulara ve göçlere aşina olan Anadolu topraklarında serpilip büyüyen günümüz şirketleri de bu gelenekleri bugün “kurumsal sosyal sorumluluk” çalışmaları adı altında sürdürüyor. Capital olarak bu yıl 13’üncü kez araştırma şirketi GFK ile birlikte hazırladığımız “Kurumsal Sosyal Sorumluluk Araştırması” nı gerçekleştirdik. Türkiye genelini temsil eden 1.347 kişinin katılımıyla halkın gözündeki KSS alanında en başarılı bulunan şirketleri, liderleri ve projeleri belirlendi. İş dünyasından 242 kişinin katılımıyla ise iş dünyası liderleri nezdinde en başarılı görülen KSS liderleri saptandı. Bu yılın araştırma sonuçları açıkça ortaya koyuyor ki artık iş dünyasında “sorumlu şirket” olmanın önemi kavranmış durumda. Şirketlerin yüzde 44,2’si KSS bütçesini artıracağını söylüyor. Yeni KSS projesi başlatacağını söyleyen şirket oranı ise 2017’de yüzde 33,9 iken 2018’de yüzde 52,4’e yükselmiş bulunuyor. Yani şirketlerin yarısından fazlası mevcut projelerini sürdürmenin yanı sıra yenilerini başlatarak eğitim, sağlık, kültür-sanat gibi alanlarda toplumsal katkılarını artırmayı hedefliyor. Konuyla ilgili Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç ile gerçekleştirdiğimiz özel söyleşinin her satırı ilgi çekecek. Söyleşimiz sadece Koç Holding’in örnek kurumsal sosyal sorumluluk anlayışını yansıtmakla kalmıyor, bu konunun ekonomik ve toplumsal gelişmedeki kritik rolüne de dikkat çekiyor. İyi okumalar diliyorum,
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?