2016 nasıl kurtulur?

5.02.2016 12:27:260
Paylaş Tweet Paylaş
2016 nasıl kurtulur?
Bu yılı beklentilerinin altında rakamlarla kapatan Türk turizmi, terör, bölgesel savaşlar ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle ciddi bir daralma yaşadı. Sektörün, bu yılı gelir olarak yüzde 15, turist sayısı açısından ise en az yüzde 5’lik daralmayla kapatacağı tahmin ediliyor. Üstelik 2016’ya dair beklentiler de pek parlak değil. Çünkü masada çok önemli iki sorun var: İlki, Avrupalı turistin, Ankara ve son olarak Paris saldırısından sonra had safhaya ulaşan güvenlik ve terör endişesi. İkincisi ise Türkiye’nin önemli pazarlarından biri olan Rusya’nın kendi içinde yaşadığı ekonomik kriz… Peki bu olumsuzluklar 2016’yı nasıl etkileyecek? Antalya Belek’te düzenlenen G20 Zirvesi’ndeki ev sahipliğiyle adından söz ettiren Özdoğan Grup Yönetim Kurulu Üyesi ALI ÖZDOĞAN’a sorduk.
1 Son dönemde çevremizde ve Türkiye’de çok fazla olumsuz gelişme var. Bunlar turizm sektörünü ve gelirleri nasıl etkiliyor?
Türkiye, lokasyon olarak baktığımızda, bu tarz dış olumsuzluklardan hem en kısa zamanda hem de en fazla etkilenen ülkelerden biri. Sadece bölge ülkelerdeki savaş ortamı bile bizi çok yakından etkiliyor. Özellikle son birkaç yıldır Suriye’de yaşanan sıkıntıların etkilerini Türkiye olarak hem ekonomik hem sosyal anlamda ciddi biçimde hissediyoruz. Tabii bu olumsuz etkiler turizme de yansıyor. 2015 yılında, bir önceki yıla göre gelen turist açısından çok ciddi anlamda daralma olduğunu söylemeliyiz. 
2 Son verilere göre Türkiye’ye gelen turist sayısı ve turizm geliri ne oldu?
Burada TÜİK verilerini baz alıyoruz. TÜİK’in verilerine göre 2015 yılında ilk 9 ayda toplam ziyaretçi sayısı 33,5 milyon olurken turistlerin kişi başı ortalama harcaması sadece 3’üncü çeyrekte 706 dolar olarak gerçekleşti.
Bu rakam geçen yılın aynı döneminde ise 752 dolardı. Zaten genel olarak da turistlerin kişi başı harcaması Türkiye’de 650-700 dolar aralığında. Ama bence TÜİK’in bu verilerinin kapsamı turizm sektörü açısından çok sağlıklı sayılmaz. Çünkü burada ülkeye giriş–çıkış yapanların tümü veriliyor. Biliyorsunuz Türkiye aynı zamanda önemli bir transit geçiş lokasyonu. Yani aktarma yapan insanlar da bu sayıya dahil. Ayrıca son dönemde Suriye’den çok ciddi miktarda giriş yapılıyor. Bunların bize bir katma değeri yok ki… O yüzden bu veriler turizm değerlendirmesi açısından sağlıklı değil. Belki turizm sektörüne dair bu veriler hesaplanırken, TÜİK’teki metodolojinin de değiştirilmesi gerekiyor. Çünkü turizmciyi asıl ilgilendiren rakam, burada konaklayan ve harcama yapan kesimdir.
3 Geçen yıla göre 2015’te ne kadarlık küçülme yaşandı? Yıl nasıl kapanır?
Genel anlamda turist sayısı olarak bakınca rakamlar belki iyi, ama şunu unutmamalıyız: Önemli olan ne kadar turistin geldiği değil. Önemli olan, kişi başı yapılan harcama tutarının ne kadar olduğu. Asıl kilit nokta bu. Turizm geliri açısından bakarsak, bu yılki daralmanın geçen yıla göre yüzde 15’leri bulduğunu düşünüyorum. Yıl sonu rakamları da artık çok değişmez. Çünkü zaten sene bitti. Gelen turist sayısı olarak ise yüzde 5 civarında bir küçülme olduğunu tahmin ediyoruz.
4 Sizce en önemli gelir kayıpları Türkiye’nin hangi turizm bölgelerinde yaşandı?
Çok net biçimde söyleyebilirim ki en ciddi kayıp Antalya bölgesinde oldu. Denizkum- güneş için gelen “yaz turisti” dediğimiz kesimde önemli bir düşüş gözlendi. Çünkü oraya özellikle Rusya’dan ve o bölgeden çok turist alıyoruz. Kazakistan, Azerbaycan gibi. Bu turistler Türkiye’deki sıkıntılardan ziyade kendi ekonomik sıkıntılarından dolayı bir tasarrufa yöneldi. Petrol fiyatlarındaki değişimler, Ruble’nin dolar karşısında değer kaybetmesi, bu bölgeden gelen turistlerin azalmasında en önemli faktör oldu.
5 Peki iptaller ve kayıplar en çok hangi ülkelerden yapıldı?
En ciddi kayıpların Rusya ve ona komşu ülkelerde olduğunu söyleyebilirim. Özellikle Antalya bölgesinde böyle. Ardından Avrupalı turistler geliyor. Özellikle terör ve güvenlik sıkıntıları Avrupalı turisti daha çok tedirgin ediyor. Ankara’daki korkunç saldırı, ardından Paris’teki saldırı, Avrupa ülkelerinden, Kuzey ülkelerinden gelen kesimi etkiliyor. Onların gelmeme nedeni güvenlik ve terör olurken Rusların gelmeme sebebi, kendi ülkelerindeki ekonomik sorunlar.
6 Rusya’dan ne kadarlık kayıp oldu?
Kendi tesislerimizden örnek verirsek, Rusya bölgesinden olan kaybın 2015 yılında yüzde 40’a vardığını söyleyebilirim. Diğer birçok tesiste de aynı durum söz konusu olduğunu düşünüyorum. 2016 yılında Rusya bölgesindeki kayıpların bir şekilde başka ülkelerden kapatılması lazım. Aksi halde 2015’teki yaz dönemi kayıplarını 2016 sezonunda da yaşarız.
7 Peki azalan Rus ve Avrupalı 
turist yerine hangi ülkeler ikame edilmeli?
Sektör olarak İngiltere, Çin, Hindistan pazarlarına odaklanmalıyız. Ortadoğu ve Arap ülkeleri zaten bizim için olmazsa olmaz. Her yıl ciddi biçimde oralardan turist alıyoruz. Aynı şekilde İran pazarı da hızlı bir büyüme içinde. Tüm bu pazarlara daha ciddi ve stratejik biçimde odaklanmamız gerekiyor.
8 Sektör olarak 2016’ya dönük beklentiler neler?
Hiçbir zaman negatif düşünerek başarı kazanamayız. Her zaman olumlu düşünmeli ve hedeflerimizi de buna göre koymalıyız. Ama şu da bir gerçek ki son dönemdeki olumsuzluklar, 2016 yılında ciddi biçimde etkilemeye devam edecek görünüyor. Ankara’da yaşadığımız büyük acının ardından, bir benzerinin Paris’te olması, toplumlarda Müslüman-Hıristiyan gerginliğine dönüşmesi, en azından böyle bir algı oluşması, çok tedirgin edici. Çünkü Avrupa ülkelerinden, özellikle Almanya, İngiltere, Belçika’dan çok önemli sayıda turist alıyoruz. O nedenle bu tarz olaylar bizim gibi ülkelere önemli yaralar verecektir. Fakat tabii bu endişe ve korkuyla da yaşanmaz. Her zaman kendi hedefimizi koyacağız ve canla başla çalışmaya devam etmeliyiz.
9 Sizce sektör bu olumsuz tablonun etkilerini nasıl aşabilir? Neler yapılmalı?
Türkiye’nin yapması gereken en önemli şey kesinlikle kaliteli bir marka olmak. Turist sayısına değil, gelir getiren turist kesimine odaklanmalıyız. Bu insanları önce ülkeye getirebilmeliyiz ki hizmeti gördükten sonra gelmeye devam etsinler. Bunun yolu da iyi hizmetten geçiyor. Kendi tesislerimizden örnek verirsem, Belek’e gelen turist, zengin ve lüks turisttir. Bu insanlar uçuşlarda aktarma yapmaz. Direkt business class uçmadığında buraya gelmez ki… İspanya’ya gider, İtalya’ya gider… Bu tarz düzenlemeler yapılmalı. 
10 
G-20 gibi global organizasyonların sektörün gelişimine etkileri nasıl? 
G-20 zirvesi, her anlamda Türkiye için çok önemli bir dönüm noktası oldu. Çünkü tüm dünyaya ciddi bir güven verdik. Alnımızın akıyla çıktık. Türkiye’nin bu fırsatı iyi değerlendirmesi, önümüzdeki dönemde güvenlik ve kalite konusuna özellikle odaklanması gerekli. Bir örnek vereyim: Başkan Obama ile orada bizzat konuşma imkânımız da olmuştu. “Efsanevi misafirperverlikten çok mutluyum” demişti. Bu çok önemli bir ifade. Bunu ABD’nin başkanı söyledi. Türkiye’nin pazarlama anlamında bu ifadeyi alması ve çok ciddi
olarak kullanması lazım. Belki Turizm Bakanlığı için bir slogan bile olabilir. Bundan daha iyi bir reklam olabilir mi? 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


YAZARIN DİĞER YAZILARI TÜMÜNÜ GÖRÜNTÜLE

Yorum Yaz